Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2018/106 E. 2020/329 K. 10.12.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2018/106
KARAR NO : 2020/329

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 01/03/2018
KARAR TARİHİ : 10/12/2020
KARAR YAZIM TARİHİ : 07/01/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1980’li yıllardan bu yana perde ve ev tekstili üretim tesisleri ve dünyaca ünlü markaları ile ev tekstili ürünlerinin lider kuruluşları arasında yer aldığını, ……… tescil numaralı “………” tanınmış markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde “………” asli unsurunu içeren bir çok sıralı markanın müvekkili adına tescilli olduğunu, “………” ibareli …….. tescil numaralı markanın davalı adına 7, 8, 11, ve 21. sınıflarda tescil edildiğini, davalı adına tescilli markanın müvekkili adına tescilli markalar ile iltibas yaratacak şekilde müvekkili markalarına benzediğini, bu durumun müvekkilinin markadan doğan haklarına tecavüz teşkil ettiğini, YİDK kararının aksine, “………” ibareli markaların 1997 yılından bu yana davalı adına tescilli olmasının ve “………” ibaresinin günlük dilde kullanılan bir ibare olmasının dava konusu marka tescilini meşru hale getirmediğini, davalı yanın dava konusu marka tescilinin, önceki marka tescilleri ile aynı sınıfta olmadığını, bu nedenle davalının kazanılmış haktan yararlanmasının mümkün olmadığını, davalı yanın dava konusu markasının önceki marka tescillerinden farklı bir görselle müracaata konu edildiğini, davalı yanın bu nedenle de kazanılmış haktan faydalanamayacağını, davalı yanın dava konusu markada kullandığı yeni görselin müvekkilleri adına tescilli markaların görseline çok yakın olduğunu, davalının markada yaptığı değişikliklerin iyi niyetli olarak algılanamayacağını, taraflara ait markaların tescilli oldukları emtialar bakımından da benzer olduğunu, davalı yanın kötü niyetli olduğunu, davalı ile müvekkilinin taraf olduğu farklı davalarda davalının kazanılmış haktan yararlanamayacağına karar verildiğini iddia ederek, davalı adına tescilli …….. tescil numaralı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı ile müvekkili arasında sonuçlanmış olan birçok dava olduğunu, müvekkili adına tescilli marka ile davacı taraf adına tescilli markalar arasında iltibas tehlikesinin bulunmadığını, davalı adına tescilli markalar ile davacı yan adına tescilli markaların aynı emtialarda tescilli olmadığını, davacı markasının tescilli olduğu emtialar ile müvekkili markasının tescilli olduğu emtiaların ev hanımlarına hitap ediyor olması nedeniyle emtiaların benzer olduğu iddiasının kabul edilemeyeceğini, davacı yanın markasının tescilli olduğu sınıflar bakımından tanınmış olduğunu, ilgili markaların ve tanınmışlığın farklı sınıflarda tescili olan müvekkili markasının varlığını etkilemeyeceğini, müvekkilinin “………” ibaresi üzerinde 7, 8, 11 ve 21. sınıflar bakımından müktesep haklarının bulunduğunu, müvekkilinin kötü niyetli olmadığını, tam aksine davacı yanın kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …….. sayılı markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …….. sayılı “………” ibareli markanın, 07, 08, 11 ve 21. Sınıflarda 14/07/2014 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 12/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı adına tescilli “………” ibareli …….. kod numaralı markanın, davacı yan adına tescilli “………” esas unsurlu markalar ile benzerlik arz ettiği, taraf markalarının farklı sınıflarda tescilli olmasına karşın, davacı yanın Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi ve markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin algısı göz önünde bulundurulduğunda davalı yan adına tescilli markanın davacı adına tescilli markaları çağrıştıracağı ve nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet vereceği, dava konusu marka tescilinin, davalı adına tescilli önceki tarihli marka tescillerinden farklılaştırılarak davacı yanın markasına yakınlaştırılması sebebiyle, davalı yanın müktesep hakka dayanamayacağı, davacı yana ait marka ile iltibasa sebebiyet verecek derecede benzerlik arz eden dava konusu markanın tescilli olduğu tüm sınıfları bakımından hükümsüzlük koşullarının mevcut olduğu, davalı yanın önceki tescil tarihli markaları bakımından taraflar arasında hükümsüzlük talepli yargılamalar devam etmekte iken, ihtilaflı markaların bir başka renk kombinasyonu olan dava konusu markanın davalı tarafından tescile konu edildiği ve bu durumun Yargıtay Kararları kapsamında kötü niyetli olarak değerlendirilebileceği belirtilmiştir.
Davalı vekilinin rapora itirazları nedeniyle ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi hazırlamış olduğu 06/09/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, davalı adına tescilli “……..” ibareli ve …….. kod numaralı markanın, davacı yan adına tescilli “………” esas unsurlu markalar ile benzerlik arz ettiği, dava konusu marka tescilinin, davalı adına tescilli önceki tarihli marka tescillerinden farklılaştırılarak davacı yanın markasına yakınlaştırılması sebebiyle davalı yanın müktesep hakka dayanamayacağı, davalı yanın işbu dava konusu marka tescil başvurusunu gerçekleştirmesinin kötüniyetli olarak değerlendirildiği, ancak konu hakkındaki nihai takdir ve kararın Mahkemeye ait olduğu, davalı yanın kötü niyetli olduğunun değerlendirilmesi halinde …….. kod numaralı markanın tümden hükümsüzlüğüne karar verilebileceği, Mahkemece kötü niyet bakımından aksi kanaatte olması halinde, davalı yana ait dava konusu …….. kod numaralı markanın davacı markalarının tescilli oldukları sınıflar ile aynı/benzer olan, 8. sınıfta yer alan “değerli madenlerden olanlar dahil çatallar, kaşıklar, bıçaklar ve kesme, doğrama, soyma amaçlı elektrikli olmayan kesici mutfak aletleri, tıraş, epilasyon, manikür, pedikür, güzellik amaçlı kişisel bakım için kullanılan bu sınıfa dahil alet ve cihazlar (saç düzleştirici ve kıvırıcı cihazlar, makaslar dahil)” alt sınıfları bakımından, 11. sınıfta yer alan “tıbbi amaçlı olmayan elektrikli alt yaygıları ve elektrikli battaniyeler, ısıtıcı yastıklar, elektrikli veya elektriksiz ayak ısıtıcıları, sıcak su torbaları (termoforlar), pastörize ve sterilize edici makineler” bakımından, 21. sınıfta yer alan “değerli metalden olanlar da dâhil olmak üzere, bu sınıfta yer alan ve elektrikle çalışmayan ev ve mutfak gereçleri, kapkacak, yarı işlenmiş cam, dekorasyon için cam mozaikler emtiaları” bakımından hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir.
Alınan bilirkişi raporu ile Ankara ……. FSHHM’nin …….. Esas sayılı dosyasında alınan bilirkişi raporu arasında çelişki bulunması nedeniyle, yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 04/09/2020 havale tarihli rapor ile, davalının …….. sayılı markasındaki logo kullanımının, davacının tanınmış marka niteliğindeki “………” markası ile benzeştirildiği ve ayrı alanlarda tescili bile olsa, davacının tanınmış markasını ayırt ediciliği azaltma ve davacının markasının tanınmışlığından kazanç sağlama maksatlı yararlanmak suretiyle sulandırdığı orta düzey tüketici nezdinde karışıklık yarattığı ve önceki bilirkişi tarafından hazırlanan kök ve ek rapor ile aynı görüşte olduklarını belirtmişlerdir.
Dosya kapsamı deliller ve birbirini doğrulayan bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde; davalı adına tescilli “……..” ibareli …….. tescilli numaralı markanın, davacının tanınmış marka niteliğindeki “………” markası ile benzerlik arz ettiği, taraf markaları farklı sınıflarda tescilli olmasına karşın, davacı markasının Türkiye’de ulaştığı tanınmışlık düzeyi ve markaların hitap ettiği ortalama tüketici kitlesinin algısı göz önünde bulundurulduğunda nihai tüketici nezdinde iltibasa sebebiyet verebileceği, dava konusu marka tescilinin, davalı adına tescilli önceki tarihli marka tescillerinden farklılaştırılarak davacı yanın markasına yakınlaştırılması sebebiyle, davalı yanın müktesep hakka dayanamayacağı, davalı yanın önceki tescil tarihli markaları bakımından taraflar arasında hükümsüzlük talepli yargılamalar devam etmekte iken, ihtilaflı markaların bir başka renk kombinasyonu olan dava konusu markanın davalı tarafından tescile konu edildiğinden bu hususun kötü niyet tescili olarak kabulü gerektiği sonuç ve kanaatine varılarak davanın kabulü ile dava konusu markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.

H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …….. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 54,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 18,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 71,80 TL dava ilk masrafı, 238,50 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.010,30 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davalı tarafça yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.10/12/2020

Katip ……
e-imzalıdır

Hakim …….
e-imzalıdır