Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/98 E. 2018/88 K. 15.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/98 Esas
KARAR NO : 2018/88

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 28/12/2012
KARAR TARİHİ : 15/03/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 13/04/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin kendi adını vererek … markasıyla TPE siciline 28.07.1997 tarihinde başvurduğunu ve … ve …. tescil numaralarıyla … şekil markalarının hak sahibi olduğunu, davalının … markasını otel ve otel işletmeciliği emtialarında tescil ettirmesine rağmen bu emtialarda kullanmayarak, kötü niyetle müvekkilinin tescilli sınıflarında kullandığını ve kullanmaya devam ettiğini, müvekkilinin hem isim hem de marka haklarına tecavüzü nedeniyle müvekkilinin zarara uğradığını ve kazançtan mahrum kaldığını, www…net alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesi, içeriğiyle birlikte yayınının kaldırılmasını, müvekkilinin marka ve isim hakkına yönelik tecavüzün tespitini, önlenmesini, durdurulmasını, müvekkilinin uğramış olduğu zararın tanzimi için 5.000 TL maddi, 50.000 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili, davalı adına tescilli … tescil numaralı … ibareli tescil edildiği emtialarda bugüne kadar hiç kullanılmayan markanın hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, kararın ilanını talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf davasını usulüne uygun olarak ıslah ederek maddi tazminat talebini 1.855.572,96 TL’ ye çıkardığını beyan etmiş, ıslah dilekçesi dikkate alınarak maddi tazminat talebi değerlendirilmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin lokantacılık ticari faaliyeti sebebiyle restaurantta …’ ın Yeri ismi ile faaliyette bulunmaya kesinleşen kararlar nedeniyle hakkı olduğunu, davacı adına kayıtlı …’ ın Yeri markasının ülke çapında tanınır, meşhur maruf bir marka olmadığını, bölgesel bir marka olduğunu, müvekkilinin çabaları ve kaliteli hizmetleri neticesinde markanın bölgede tanındığını, müvekkilinin lokantasının tabelasının …’ ın Yeri ticari unvanı önüne meşhur kelimesi koymasının reklam amaçlı olduğunu, müvekkilinin davacının markasına tecavüz etmesinin söz konusu olmadığını, müvekkilinin kesinleşen mahkeme kararlarına istinaden aynı unvanla ticari faaliyetine devam ettiğini, ticari faaliyetinin gereği markayı kullandığını, davacının haksız davasının reddini ve karşı dava olarakda, davacının kötü niyetli haksız talepleri sebebiyle müvekkilinin ticari itibarını zedelediğinden dolayı 100.000 TL manevi tazminat, davacının müvekkili hakkında taklitçi oldukları, sahte …’ ın Yeri oldukları şeklinde müşterilerine ve piyasaya söylenti yaymaları sebebiyle müvekkilinin zarara uğradığını 20.000 TL tazminatın davalıdan dava tarihinden itibaren ticari faizi ile birlikte tahsilini talep ve dava etmiştir.
Mahkememizin …Esas, … Karar sayılı ilamıyla marka hakkına yönelik tecavüzün tespiti, meni, 250.000 TL maddi, 15.000 TL manevi tazminata, hükmün ilanına, davalı tarafa ait 98/006373 nolu markanın iptaline, karşı dava yönünden tüm talepler yönünden davanın reddine karar verilmiş, kararın temyiz edilmesi üzerine dosya Yargıtay … Hukuk Dairesine gönderilmiş, Yargıtay … Hukuk Dairesi … esas, … sayılı ilamında; Asıl dava, davacının marka ve isim hakkına yönelik tecavüzün tespiti, önlenmesi, durdurulması, bu nedenle uğranıldığı iddia edilen maddi ve manevi tazminatın davalıdan tahsili, davalı adına tescilli “…” ibareli markanın hükümsüzlüğü, sicilden terkini ve kararın ilanı istemine ilişkindir. Somut olayda bilirkişi kurulunun raporunu ibraz etmesinden sonra davacı vekili 30.6.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile maddi tazminat istemini dava tarihinden geriye doğru on yıllık süre esas alınarak 1.855.572,96 TL’na yükseltmiş, davalı vekili ise ıslah dilekçesine karşı zamanaşımı def’ini ileri sürmüştür. Mahkemece davalı vekilinin ıslah dilekçesine karşı ileri sürdüğü zamanaşımı def’i konusunda olumlu yada olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığı gibi asıl davaya ilişkin olarak zamanaşımının başlangıcı, süresi gibi hususların karar yerinde gösterilmemesi ve bu bağlamda davacı tarafın iki yılı aşkın isteminin denetlenebilir bir şekilde değerlendirilmemesi de doğru bulunmamış, asıl davadaki kararın bu nedenle bozulmasına karar verilmiş, bozma ilamı doğrultusunda yeniden yargılama yapılmış daavlı tarafın zamanaşımı itirazı bakımından B.K 72 madde gereği zamanaşımı süresi 2 yıl olup, eylem aynı zamanda cezayı gerektiren bir fiil ise ceza zamanaşımı süresi söz konusu olup, markaya tecavüzü ilişkin hususta ceza zamanaşımı süresi 8 yıl olup, ancak 28 Ocak 2009 tarihinden itibaren Anayasa Mahkemesinin iptal kararı dikkate alınarak 8 yıllık süre söz konusu olup, zamanaşımı itirazının kısmen kabulü ile dava tarihinden geriye doğru 28 Ocak 2009 tarihinden itibaren zamanaşımı itirazının kabulüne, bu tarihten önceki süreye ilişkin zamanaşımı süresinin dolduğu kabul olunmuştur.
Dosya Yargıtay bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi heyetine gönderilmiş, bilirkişi heyeti yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda; 28.01.2009 dan dava tarihine kadar marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı marka sahibinin markanın kullanılması nedeniyle elde edebileceği muhtemel gelire göre 956.380,14 TL olduğu beyan edilmiş, söz konusu belirlenen bu miktar maddi tazminat olarak kabul edilmiş, bu miktarın dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK gereği 66/a maddesi hükmüne göre davacı tarafa ödenmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, manevi tazminat açısından markanın değeri, taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliği dikkate alınarak 15.000 TL Manevi tazminatın davalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine, mahkememizin … esas, …Karar sayılı ilamında markaya tecavüzün tespiti, meni … nolu markanın iptali yönünden ve karşı dava yönünden ret kararı kesinleşmiş olup, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Mahkememizin … Esas, …Karar sayılı ilamı asıl dava yönünden markaya tecavüzün tespiti, meni … sayılı markanın iptali yönünden ve karşı dava yönünden marka hükümsüzlüğü açısından ret kararı kesinleşmiş olup, bu hususlarda karar verilmesine yer olmadığına,
2-Maddi tazminat talebinin kısman kabul kısmen reddi ile 956.380,14 TL maddi tazminatın davalı taraftan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
3-Manevi tazminatın kısmen kabul kısmen reddi ile 15.000 TL manevi tazminatın davalıdna tahsili davacı tarafa ödenmesine,
4-Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle beş büyük gazeterden birinde ilanına,
5-Davalı tarafın malları üzerine ihtiyati tedbir konulmasına yönelik talep ihtiyati haciz niteliğinde olup, yerinde olmadığından reddine,
6-Davacı tarafından yatırılan 21,15 TL başvuru, 816,75 TL peşin harç, 31.603,15 TL ıslah harcı, toplam 32.441,05 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 33.935,00 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili, hazineye irad kaydına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan kabul olunan maddi tazminat yönünden 52.205,00 TL, kabul olunan manevi tazminat yönünden 3.145,00 TL olmak üzere toplam 55.350,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
8-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan red olunan maddi tazminat yönünden 49.917,00 TL, red olunan manevi tazminat yönünden 3.145,00 TL olmak üzere toplam 53.062,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 3.050,00 TL bilirkişi ücreti, 606,00 TL tebligat ve müzekkere gideri toplam 3.656,00 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına isabet eden %60′ ı 2.193,00 TL’ nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
10-Davalı tarafından yapılan 292,90 TL tebligat ve müzekkere gideri yargılama giderinden daanın red oranına isabet eden %40′ ı 117,00 TL nin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
11-Karşı dava yönünden mahkememizin ..Esas, … Karar sayılı hükmü kesinleşmiş olup, burda yapılan düzenlemenin karşı dava yönünden geçerli olmasına,
12-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 15/03/2018
Katip …

Hakim …