Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/627 E. 2018/48 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/627 Esas
KARAR NO : 2018/48

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 19/06/2014
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkili şirketin ticaret unvanını esas unsuru olan ve adına tescilli, tanınmış “… esas unsurlu markaları üzerinde öncelik hakkına haiz olduğunu bu markaların davalıya ait markalardan önce tescil edildiğini, davaya konu markalar ile müvekkiline ait markaların ayırt edilemeyecek derecede ayın veya ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının …sayı ile tescilli “…” markasını 556 sayılı KHK’ nın 14 maddesi uyarınca 5 yıl boyunca ciddi bir şekilde kullanmadığını, müvekkilinin tescilli ve tanınmış “…” esas unsurlu markaları ile ayırt edilemeyecek kadar aynı veya ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan davalı adına TPE nezdinde ulusal arası 09 sınıf dahil emtialar için 21.08.2010 tarih …sayı ve 28.01.2009 tarih,… sayı ile tescilli … ibareli markalarının 556 sayılı KHK’ nın, 7, 8, 14 maddeleri ile 42 maddesinin a, b, c bentleri uyarınca hükümsüz sayılmasına, iptaline, TPE’ den terkinine, TPE resmi marka gazetesinde şerh ve ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, ticari yaşamda tüm tacirlerin kullanımına açık, halkı yanıltıcı kamu düzenine aykırı toplumun dini ve ahlaki değerlerine aykırı düşen işaretlerin marka olarak kullanımının yasaklanmasının amaçlandığını, KHK’ nın 7 maddesi uyarınca markanın hükümsüzlük iddiasının gerçek dışı olduğunu ve dayanağının olmadığını, KHK’ nın 8 maddesinin nispi red sebeplerini belirttiğini davacı vekilinin iddialarının aksine varolduğu iddia edilen benzerlik markanın hükümsüzlük hali teşkil etmediğini, müvekkilinin markasının davacı markası tarafından karıştırma ihtimali olmadığını gibi tescile engel bir marka olmadığını, davacının markasının TMK 2 maddesi uyarınca hak düşümüne uğradığını, İstanbul … FSHHM’ nin … Esas sayılı dosyasından verilen kararın Yargıtay … Hukuk Dairesi’ nin verdiği ilam ile onandığını bu dosyada zımni muvafakat olgusunun ayrıntılı olarak irdelendiğini, 556 sayılı KHK’ nın 14 ve 42 maddelerinin Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmiş olduğundan bu yöndeki talebin reddine, 556 sayılı KHK 7 maddesindeki mutlak ret şartları oluşmadığından bu maddeye göre açılan davanın reddine, 556 sayılı KHK’ nın 8 maddesindeki nispi ret sebepleri mevcut olmadığından, davacının davasının TMK 2 maddesi ve müstakar içtihatlar gereğince hak düşümüne uğradığından, davacının asıl talebine bağlı feri taleplerinin de reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin … Esas, … Karar sayılı ilamında,… sayılı markanın 9.sınıf emtialar yönünden kullanım ispat edilemediğinden markanın iptaline, … sayılı … markasının gerçek hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlüğüne karar verilmiş, dava dosyası temyiz üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesinin …, … Karar sayılı ilamında: dava, davalı markalarının hükümsüz sayılması, iptali, şerh ve ilanı istemine ilişkindir. Mahkemece,… sayılı markanın 556 sayılı KHK’nın 14.maddesi uyarınca iptaline karar verilmiş ise de, söz konusu madde hükmü karar kesinleşmeden önce Anayasa Mahkemesi’nin 14.12.2016 ve … Esas ve … Karar sayılı kararı ile Anayasaya aykırılık nedeniyle iptal edilmiştir. Buna göre söz konusu markanın bu karar karşısında varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği hususunun mahkemece tartışılması gerekmektedir. Ayrıca mahkemece hükümsüzlüğüne karar verilen … sayılı marka yönünden de 556 sayılı KHK’nın 14.maddesinin Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmesi nedeniyle davalı adına tescilli … sayılı markanın varlığını sürdürüp sürdürmeyeceği tartışılarak, varlığını sürdürmesi halinde … sayılı marka yönünden önceki markanın müktesep hak teşkil edip etmeyeceği, seri marka olarak değerlendirilip değerlendirilmeyeceği hususu dikkate alınmadan hükümsüzlük kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenlerle davalı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Dosya yeniden esasa alınmış, yargıtay bozma ilamı doğrultusunda inceleme yapılmıştır. Davalı tarafa ait … sayılı … markasının iptali talep edilmişse de, yürürlükten kalkan 556 sayılı KHK’ nın 14.maddesi Anayasa Mahkemesinin 14.12.2016 tarih, … Esas, … Karar sayılı ilamıyla 06.01.2017 tarihinde Resmi Gazetede yayınlanan hükmüyle iptal edilmiş olup, iptal nedeniyle davanın yasal dayanığı ortadan kalktığından iptal davasının usulden reddine, hükümsüzlük talebi yönünden 2009/04266 sayılı marka davalıya ait … sayılı … markası dikkate alındığında davalı tarafın daha önceki hakkına dayalı olarak seri marka yaratma hakkı olup, önceki tescil hakkı dikkate alındığında markanın hükümsüz sayılması mümkün olmadığından … sayılı marka tescil tarihi dikkate alındığında dava tarihi dikkate alındığında kötü niyetli tescili ispat edilemediğinden bu marka yönünden dava açılması için 5 yıllık yasal hak düşürücü süre dolmuş olup, hükümsüzlüğüne karar verilemeyeceğniden yerinde olmayan tüm talepler yönünden davacının davasının reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davalı tarafa ait … markasının iptali yönünden dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK nın 14 maddesi anayasa mahkemesinin 14.12.2016 tarih, …Esas, … Karar sayılı ilanıyla 06.01.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanan hükmüyle iptal edilmiş olup, iptal nedeniyle davanın yasal dayanağı ortadan kalktığından yasal dayanağı olmayan iptal davasının usulden reddine,
2-Hükümsüzlük talep edilen … sayılı marka yönünden davalıya ait … sayılı … markası dikkate alındığında davalı tarafın seri marka yaratma hakkı olup, daha önceki tescil dikkate alındığınde yerinde olmayan hükümsüzlük talepli davanın reddine,
3- 35,90 TL karar harcından peşin yatan 25,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 10,70 TL harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
5-Davalı tarafından yapılan 102,00 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
7-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Yargıtay Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/02/2018

Katip …

Hakim …