Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/621 E. 2020/16 K. 10.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/621 Esas
KARAR NO : 2020/16

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/01/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinden özetle; Müvekkilinin … amblemini de çizen, tanınmış bir grafik tasarımcısı, ressam ve reklamcı olduğunu, müvekkilinin meslek hayatı boyunca çizdiği pek çok grafik illüstrasyon eserinin bulunduğunu, bunlardan “…” konulu illüstrasyonu, müvekkilinin 2006 yılında çizdiğini, dava konusu bu eserin FSEK’ten kaynaklanan mali ve manevi haklarını ihlal edecek şekilde izinsiz kullanımı nedeniyle açılan Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. Esas sayılı dosyasında dava dışı 3. Kişilere karşı maddi, manevi tazminat talepli davada işbu davaya konu çizimilerin eser niteliğinde olduğunun tespit edildiğini ve davanın kabulüne karar verildiğini, …. esas sayılı dosyasındaki eserin birebir aynı olduğunu, dava dışı herhangi bir kişi veya kurumla mali hak devrine ilişkin birsözleşme yapılmadığını eser sahipliğinden kaynaklanan bütün hakların davacı müvekkilinin üzerinde olduğunu, müvekkilinin 25.04.2016 tarihinde internet üzerinde satış yapan bir yapı marketten alışveriş yaparken kendi eserinin davalının ürün ambalajları üzerinde izinsiz kullanıldığını tespit ettiğini ve daha sonra incelemek üzere birkaç adet satın alındığını, davalı firmanın müvekkiline ait ve müvekkilinin çizdiği illüstrasyon grafik eser çalışmasını, hem ürün kutuları üzerinde izinsiz kullandığını, kendisine ekonomik fayda ve kâr sağladığını, kurumsal prestijini artırdığını, bu nedenlerle huzurdaki davayı açmak zaruretinin doğduğunu beyan etmiş davanın HMK 107. Maddesi gereğince belirsiz alacak davası olarak tespitine, müvekkilinin mali haklarının ihlali sebebiyle FSEK m.68 uyarınca, asgari miktarını şimdilik 3.000,00 TL belirtebildiğiklerinin üç katı bedel tazminatının mahkemece tespite dilecek haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek avans faiziyle birlikte, FSEK m. 70/1 gereği 5.000,00 TL manevi tazminatın mahkemece tespit edilecek haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, masrafı davalıdan alınarak hükmün üç gazetede ilanına, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP:Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle; müvekkili şirketin kendi faaliyet alanında yıllardır ticari hayata yön veren bir şirket olduğunu, öncelikle dava konusu illüstrasyonun eser niteliğini haiz olup olmadığının ve dahi davacı tarafından çizildiğinin tespitinin zorunlu olduğunu, dava konusu çizimin tüm lavabo açar ürünlerinde yaygın olarak kullanılan bir çizim olduğunu, davacının manevi tazminat talep edebilmesi için öncelikle manevi zarar uğradığını ispat etmesi gerekmekte olduğunu, davacının manevi zarara uğradığının ispat etmesinin yanında müvekkili şirketinin kusurlu olduğunu da ispat etmesi gerektiğini, davacı tarafından talep edilen 5.000,00 TL’lik manevi tazminat talebinin satış fiyatı KDV dahil 1,25 TL olan bir ürün için fahiş olduğununda ortada olduğunu, kabul anlamına gelmemekle birlikte, mahkemece hükmedilecek ise, davacı tarafından mali haklarının ihlal edildiği iddiası ile istenen üç kat bedel tazminatına eses alınacak bedelin hak ve nesafete uygun olarak beirlenmesinin zorunlu olduğunu, davacının dava açma hakkını para kazanma yoluna çevirdiğini, öncelikli olarak huzurdaki dava konusu illüstrasyonun eser niteliğini haiz olup olmadığının ve dahi davacı tarafından çizildiğinin tespitine, manevi zarara uğradığını ispatlamayan davalınnı manevi tazminat talebinin reddine, dava açma hakkının adeta kazanç kapısı olarak kullanıldığının ve davanın kötü niyetle açılmış olduğunun aşikar olduğu işbu haksız ve hukuka aykırı davanın tümden reddine, davanın …’e ihbarına karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış: …. Akademisi’ne, …. Tasarımcılar Platformu’na müzekkere yazılarak dava konusu illüstrasyon değerinin tespiti için rayiç bedele ilişkin bilgiler istenilmiş ve ilgili bilgiler celp edilmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davacının eser niteliği taşıdığını iddia ettiği grafik çizim ve resimlerin maddi, manevi haklarının ihlal edilip edilmediği hususlarında rapor tanzim etmek üzere tasarım konusunda uzman bilirkişiye tevdi olunmuş, bilirkişi hazırlamış olduğu 18/04/2019 havale tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle, ” dava dilekçesinde davacı tarafından belirtilen ve çizimleri verilen ve davalı tarafından satılan ürünün ambalajında yazılı izin alınmaksızın kullanılan lavabo altı gider borusunun kıvrımlı şekline ilişkin illüstrasyon ve çizimin özgün ve başkalarından ayırt edilebilir nitelikte, sahibinin hususiyetlerini yansıtan, FSEK’nda sayılan güzel sanat eserlerinden ve bu kapsamdaki grafik eserlerden olduğu, sanatsal ve estetik yönlerinin bulunduğu, özgün illüstrasyon çizim tekniklerinin kullanıldığını, ortaya konulan taslalara, çalışmalara, eskizlere ve grafik tasarım programlarına internet web sitesi yayınlarına göre, dava konusu bu eserin çiziminin davacı tarafından yapıldığı ve FSEK anlamında davacının” eser sahibi” sayılacağını, davacı tarafından dosyaya sunulan dava konusu bu illüstrasyon/resimleme/çizim şeklindeki bu grafik tasarım eserinin, davalının ürün ambalajı üzerinde kullanılan çizim ve illüstrasyon ile birebir bütün ögeleri ile aynı olduğu, davalının, davacınınkinde yeşil olan arka fon ve zemini mavi ve lacivertin tonlarında değiştirerek fakat çizimi bütün unsurları ve renkleriyle aynı şekilde alarak kullandığı taklit ve kopya ettiği, çizimlerin aynı olmaları nedeniyle birbirlerinden ayırt edilebilmelerinin mümkün olmadığı, davacı tarafından dosyaya sunulan dava konusu bu illüstrasyon/ resimleme/ çizim şeklindeki dava konusu bu eserin, daha önce başkaları tarafından yapıldığı veya davacının bu eseri oluştururken başkalarının daha önce yapılmış eserlerini kullandığı, alıntı yaptığı veya esinlendiğini gösteren dosyada başka bir resim ya da şeklin bulunmadığını, hak sahibi davacının mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini, davacının maddi ve manevi tazminata hak kazandığını, ….. Derneği’nin 05.12.2018 tarihli yazısında belirtilen emsal fiyatların aralığının dikkate alınmasının daha doğru ve yerinde olacağı düşüncesiyle, davacının FSEK. 68/1 mad. Anlamında uygun görülen 12.000,00 TL rayiç bedelin üç katını davalıdan talep edebileceği, manevi tazminat miktarının takdirinin ve her iki tazminatın miktarlarında yükseltme veya indirim takdirinin mahkemeye ait bulunduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekili 03.07.2019 tarihli rapora itiraz dilekçesinde; Bilirkişi raporunda dava konusu illüstrasyonun eser olduğu ve bu eserin davacıya ait olduğu değerlendirmesini reddettiklerini, kabul anlamına gelmemekle birlikte mahkeme aksi kanaatte ise bile dava konusu illüstrasyonun davacıya ait olduğu bilinmeden kullanılmış olup piyasada örneğine çok rastlanır bu illüstrasyonu kullanmada herhangi bir kastı veya kötü niyeti bulunmamakta olduğunu, bu nedenle manevi tazminat talebinin reddi gerektiğini, bilirkişi raporunda dava konusu eser olduğu iddia edilen illüstrasyonun rayiç bedeli belirlenirken eşitlik ve hakkaniyet ilkesine aykırı olarak rayiç bedelin çok üstünde kanaat getirilmesinin hatalı olduğunu, davacının mali haklarının ihlal edildiğine kanaat getirilir ise talep edilebilir rayiç bedelin 3. Katına hükmedilmesi için mahkemece değerlendirme yapılması gerektiğini bildirmiştir.
Davacı vekili 23.10.2019 tarihli dilekçesi ile 3.000,00 TL’lik maddi tazminatın 36.000,00 TL’ye ıslah ettiği görülmüştür.
Dava, fikir ve sanat eserleri sahipliğinden kaynaklanan tazminat talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı değerlendirildiğinde:
FSEK’in 2/3. Maddesi, bedii vasfı bulunmayan her nevi teknik ve ilmi mahiyette fotoğraf eserleriyle, her nevi haritalar, planlar, projeler, krokiler, resimler, coğrafya ve topoğrafyaya ait maket v ilim ve edebiyat eseri sayılabileceği, FSEK’in 15. Maddesi, eseri, sahibinin adı veya müstear adı ile yahut adsız olarak, umuma arzetme veya yayımlama hususunda karar vermek salahiyeti munhasıran eser sahibine ait olduğu, bir güzel sanat eserinden çoğaltma ile elde edilen kopyelerle bir işlenmenin aslı veya çoğaltılmış nüshaları üzerinde asıl eser sahibinin ad veya alametinin, kararlaştırılan veya adet olan şekilde belirtilmesi ve vücuda getirilen eserin bir kopya veya işlenme olduğunun açıkça gösterilmesinin şart olduğu, FSEK’in 68. Maddesinde ise, izin alınmamış eser sahibinin sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya emsal veya rayiç bedel itibariyle uğradığı zararın en çok üç kat fazlasını isteyebileceği belirtilmiştir.
FSEK’in 22. Maddesi ile, bir eserin aslını veya kopyalarını, herhangi bir şekil veya yöntemle, tamamen veya kısmen, doğrudan veya dolaylı, geçici veya sürekli olarak çoğaltma hakkı münhasıran eser sahibine aittir.
Buna göre, davacının FSEK 11. Maddesi gereği eser sahibi olduğu, hazırlanan illüstrasyon grafik eserinin hazırlayanın hususiyetini yansıtan, ayırt edici özelliklere sahip, estetik değer taşıyan bir grafik eser olup FSEK 4/6 maddesi kapsamında güzel sanat eseri sayılan illüstrasyon grafik eserinin izinsiz ve herhangi bir anlaşmaya dayanmadan davalı internet sitelerinde ve ürün kutuları üzerinde kullanılmasının, davacının eserden kaynaklanan mali haklarını ihlal ettiği anlaşılmıştır. Her ne kadar bilirkişi raporunda, rayiç bedelin 12.000,00 TL olduğu belirtilmiş ise de, ihlalin niteliği, kullanıldığı yer ve zaman dikkate alınarak, TBK 50 maddesi uyarınca bu miktar 10.000,00 TL olarak takdir edilmiş ve FSEK 68 maddesi çerçevesinde rayiç bedelin 3 katı tazminat istenmesi mümkün olduğundan, davacının davası 30.000,00 TL üzerinden kabulü cihetine gidilmiştir. Davalının kusurunun derecesi ve somut olayın özelliklerine göre manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne karar vermek gerekmiş ve telif tazminatına hükmedilmiş olmsaı ile taraflar arasında farazi sözleşme ilişkisi kurulmuş olduğundan davacının ilan talebi reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ İLE;
2-Davalının davacıya ait eserden doğan haklarını ihlal etmesi sebebi ile TBK 50. Ve 51. Maddeleri de nazara alınarak 10.000,00 TL maddi tazminatın FSEK mad. 68/1 gereği üç misli artırılarak 30.000,00 TL maddi tazminatın ve 4.000,00 TL manevi tazminatın 31.12.2013 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Fazlaya ilişkin talebin REDDİNE,
4-Tazminata hükmedilmiş olması nedeniyle artık taraflar arasında farazi bir sözleşmesel ilişki kurulduğu ve bu nedenle hükmün ilan edilmesinde davacının menfaati yada haklı sebebi bulunmadığı anlaşıldığından hükmün ilanı talebinin REDDİNE,
5-Alınması gereken 2.322,54 TL karar ve ilam harcından peşin yatırılan 701,62 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.620,,62 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
6-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen maddi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 4.000,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminat talebi üzerinden hesaplanan 1.000,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL Başvurma harcı, 701,62 TL karar ve ilam harcı, 700,00 TL bilirkişi ücreti ve 315,60 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 1.742,62 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.450,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-Kararkesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 10/01/2020

Katip …

Hakim …