Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/611 E. 2018/313 K. 25.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/611
KARAR NO : 2018/313

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü ve Sicilden Terkini
DAVA TARİHİ : 18/12/2017
KARAR TARİHİ : 25/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili adına tescilli “…” ibareli markanın tanınmış marka olduğunu ve tüm sınıflarda koruma altında olduğunu, müvekkili markalarının ayırt edici unsurunun “….” ibareli kök kısmı olduğunu, müvekkilinin markalarının tamamında “….” ibaresini kulandığını ve bu markaların seri marka haline geldiğini, ancak hal böyle iken davalının 29 ve 35 ve 43. Sınıflarda… sayı ile “…” ibareli markayı kendi adına tescil ettirdiğini, davalı tarafından kötü niyetli olarak tescil ettirilen bu makanın, müvekkiline ait “….” ibareli tanınmış markası ile iltibas tehlikesi yol açtığını ve davalı yan fiillerinin aynı zamanda haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, …. başvuru numaralı ve “….” isimli markanın 29, 35 ve 43. Sınıflarda hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin…. sayı ile “….” ibareli marka için TPMK’ya yaptığı başvuruya davacı tarafından itiraz edildiğini, ancak davacı yanın yapmış olduğu bu itiraz, “….” ibareli marka başvurusunun, davacı tarafın gerekçe gösterdiği tüm markalarını kapsayacak şekilde markanın iltibas ihtimali oluşturacak düzeyde benzer olmadığı gerekçesiyle reddedildiğini, müvekkilinin daha sonra dava konusu olan …. başvuru numarası ile “….” ibareli marka için başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin “….” markası ve…. başvuru numarası ile talep edilen “….” ibareli markasının, davacının “….” markası ile, yazım karakteri, şekilleri, fonetik, bıraktıkları izlenim bakımından görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilişkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karşıtırmaya yol açabilecek derecede benzer olmadığını ve farklılıklar arzettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli “….+Şekil” ibareli markanın, 29, 35 ve 43. Sınıflarda hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….sayılı ve “….+Şekil” ibareli markanın, 29, 35 ve 43. Sınıflarda davalı adına tescilli olduğu,….sayı ile tescilli “…. + Şekil” ibareli markaların davacı adına tescilli olduğu ve “….” ibaresini havi daha birçok markanın davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler dikkate alındığında dava markaya benzerlik nedeniyle açlımış hükümsüzlüğe ilişkin olup HMK.nın 266 madde gereği mahkememizin ihtisas mahkemesi olması konunun hakimin hukuki bilgisi ile çözülecek nitelikte bulunması nedeniyle bilirkişi incelemesi yaptırılmamıştır.
Dosyaya celp edilen marka kayıtları, taraf delilleri ve beyanları tüm deliller dikkate alındığında dava benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin olup 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. Madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda davacı tarafa ait tescilli marka “…” markası olup Davalı tarafa ait marka ise “….” ibaresidir. Her iki marka dikkate alındığında, markaların tek ortak yönü …. ibaresi olduğu ancak davalıdaki kullanımının “….” takısı alarak yeni bir anlama sahip olan …. şeklinde tescil edilip kullanıldığı dikkate alındığında davalı marka logosu ile davacının kullandığı logolar; tersim, yazım karakteri, yazım şekilleri, fonetik, desen, şekil ve bıraktıkları izlenim bakımından görsel, işitsel veya anlamsal düzeyde ilışkilendirme ihtimali de dahil olmak üzere karıştırmaya yol açabilecek derecede benzer olmayıp farklılıklar arz ettiği ortalama bir tüketici nezdinde, bu iki logonun birbiri ile benzerlik göstermediği kanaatiyle söz konunu …. ibareleri bir bütün halinde ayırt edici olup sonuç olarak ortalama tüketici nezdinde markaların bir bütün halinde karıştırılma ve benzerliği söz konusu olmadığından yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
H Ü K Ü M :Gerekçesi izah edildiği üzere,
1-Davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 35,90 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 4,50 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
4-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
5-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 Maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,
İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.25/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır