Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/592 E. 2018/264 K. 10.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/592 Esas
KARAR NO : 2018/264

DAVA : Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 04/12/2017
KARAR TARİHİ : 10/07/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 19.07.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; “müvekkilinin TPMK nezdinde tescilli …. esas unsurlu …. marka tescillleri bulunduğunu, davalının da haksız ve hukuka aykırı şekilde … gibi ….asli unsurlu markaları tescil ettirdiğini, bu markaları müvekkilinin …. markalarıyla ayırd edilemeyecek kadar benzer olduğunu, YİDK karar iptali davasında bu yönde bilirkişi raporu alındığını, davalının açtığı bir davanın da Ankara FSHHM tarafından reddedildiğini, davalının Bakırköy 1.FSHHM’de açtığı 2017/335 E.sayılı davada düzenlenen ilk bilirkişi raporununda müvekkilinin lehine olduğunu, davalının marka başvurusunun Ankara …FSHHM …. E., …. K.sayılı kararla reddedilmesine rağmen, davalının bu markaları projelerinde, internet sisteminde, sosyal medya hesaplarında, reklam tabelalarında ve iş mahsullerinde kullanmaya devam ettiğini, bu kullanımlarda … ibaresinin ön plana çıkarıldığını ve karıştırma ihtimali meydana getirildiğini, SMK’nın 155.maddesi gereği tescile dayalı kullanım savunması yapılamayacağını, tüketicilerin, müvekkili ile davalı arasında bir bağlantı olduğu düşüncesine kapılacağını, davalı tarafın müvekkilinin markalarından haberdar ve kötüniyetli olduğunu, davalının bu kullanımlarının, marka hakkında tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu,” iddia ile davalının tecavüz ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, giderilmesini, şimdilik 20.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini, …. esas unsurlu markaların aynısının ya da ayırd edilemeyecek kadar benzerinin davalının başta www…….com.tr internet sitesi olmak üzere, davalının twitter, facebook, instagram ve youtube hesaplarına erimişimin engellenmesi yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, bu markanın kullanıldığı broşür, ambalaj, tabela, katalog vb. tanıtım materyaline el konularak toplatılmasını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde, “adi ortaklıkların taraf ehliyeti olmadığını, Yargıtay içtihatları gereği adi ortaklığı oluşturan kişilerin tek tek gösterilmesi gerektiğini, bunun bir dava şartı olduğunu, bu nedenle pasif husumet yokluğu nedeniyle davanın usulden reddi gerektiğini, öte yandan davacının kötüniyetle tescil ettirdiği …. no’lu … ibareli marka tescillerinin hükümsüzlüğü için Bakırköy …FSHHM’de …. E. sayılı davanın açıldığını, ayrıca Ankara …FSHHM’nin…. E. sayılı dosyasında da YİDK karar iptali davasının derdest olduğunu, Bakırköy ,….FSHHM’de açtıkları …. E. sayılı hükümsüzlük davasının da aynı mahkemenin …. E. sayılı dava ile birleştirildiğini, bu dosyanın Bakırköy FSHHM’nin …. E. sayılı dosya ile birleştirilmesi ve hükümsüzlük davalarının bekletici mesele yapılması gerektiğini, müvekkilinin 2010 yılından beri …. markalarını kullandığını, 2010 yılında …. ihalesinin kazanılması sonrası … markalarının gazetelerde, görsel basında, resmi yazışmalarda kullanıldığını, … asli unsurlu markaların müvekkilinin tescilli markaları olduğunu ve bunlar kullanılmasının engellenemeyeceğini, …. markası üzerinde gerçek hak sahibinin müvekkili olduğunu, …. ibaresinin konut projesi sektöründe ilk kez 2008 yılında … tarafından kullanıldığını, 2009 yılında …. ve …. projelerinin ilanlarının gazetelerde yayınlandığını, 2010 yılında … ihalesinin sonuçlandığını ve bu projelerin adlarıyla birlikte ihaleyi kazanan müvekkiline devredildiğini, dolayısıyla … ve ….L markaları üzerinde 2008 yılından beri hak sahipliğinin müvekkiline ait bulunduğunu, kazanılmış hakkı nedeniyle müvekkilinin kullanımdan men edilemeyeceğini, bu markaların müvekkili tarafından ciddi reklam harcamaları yapılarak piyasada tanıtıldığını, davacı markalarıyla, müvekkili markaların farklı olduğunu ve karıştırma ihtimali bulunmadığını, …. ibaresinin tüm dünyada kullanılan bir ibare olup, marka olarak tescil edilemeyeceğini, bu sözcüğün ayırd ediciliğinin düşük olduğunu, mutlak tescil engeli bulunduğunu, ancak farklı unsurlarla tescil edilebileceğini, davacı markaları için hükümsüzlük davası açıldığından ve …. ibareli tüm markalar üzerinde gerçek hak sahibi müvekkili olduğundan tedbir isteminin de reddi gerektiğini, davacının zaten kullanmadığı markalar nedeniyle zararı söz konusu olmadığından tazminat da talep edemeyeceğini, tazminat taleplerinin de yersiz olduğunu” savunarak davanın ve tedbir isteminin reddini istemiştir.
Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında devam eden davada verilecek hüküm davanın neticesini etkileyecek nitelikte olduğundan dosyalar arasıda bağlantı var kabul edildiğinden HMK.nın 166 madde gereği dava dosyasının …. esas sayılı dosyada birleştirilmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Mahkememizin …. esas sayılı dosyasında devam eden davada verilecek hüküm davanın neticesini etkileyecek nitelikte olduğundan dosyalar arasıda bağlantı var kabul edildiğinden HMK.nın 166 madde gereği dava dosyasının …. esas sayılı dosyada birleştirilmesine,
Yargılamanın …esas sayılı dosyada devam etmesine,
Esasın bu şekilde kapatılmasına,
Dair davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı kesin olarak verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 10/07/2018

Katip …

Hakim …