Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/59 E. 2019/89 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/59
KARAR NO : 2019/89

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 13/04/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 08/04/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, hayvan ürünleri derleyip satış işi ile iştigal eden müvekkilinin internet üzerinden ve mağazasında “….” markasını kullanmaya başladığını, daha sonra müvekkilinin “….” markasını 24.04.2014 tarihinde, 17.05.2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle …. sayı ile TPMK nezdinde tescil ettirdiğini, ancak buna rağmen davalının, aynı adla ve aynı şekilde müvekkili haksız kullanımda bulunduğunu ve bu durumun müvekkilinin marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’ini, durdurulmasını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak, davalının elde ettiği net kardan şimdilik 1.000,00 TL.’nin davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili bilahare 19/12/2018 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 66.751,99 TL olarak ıslah etmiş, 1.000,00 TL.’sine dava tarihinden, bakiye 65.751,99 TL.’sine ıslah tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesini istemiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin ticaret unvanı olarak ve internet sitesinde “….” ibaresini kullandığını, ancak söz konusu tabiri marka olarak tescil ettirmediğini, aklına bile getirmediğini, başvuru dahi yapmadığını, Davacı’nın aynı isim üzerinde, marka sahibi olarak hak sahibi olduğuna, müvekkilinin söz konusu duruma, davacı tarafından 15.03.2017 tarihinde kendisine çekilen ihtarname ile vakıf olduğunu ve bunun üzerine markanın davacıya devri konusunda pazarlık girişimlerine başladığını, ancak davacının fahiş ve afaki talepleri karşısında anlaşma imkanları olmadığını, anlaşma gereğince de müvekkilinin İTO’ya başvurarak unvanını…. olarak tescil ettirdiğini ve dava konusu “….” ismini de, internet sitesinden, ticaret unvanından, sosyal medya hesaplarından çıkardığını ve o ibarenin bulunduğu kartvizit, fatura, antetli kağıt, ambalaj ve sair her türlü dokümanı da imha ettiğini savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markadan doğan haklara tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi, sonuçlarının ortadan kaldırılması ve maddi tazminata ilişkindir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….sayı ile tescilli “…. + şekil” ibareli markanın, 35. Sınıfta 17/05/2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 28/03/2018 tarihli raporda sonuç olarak, davalı yanın markasal kullanımının, davacının ….sayılı markası ile çağrıştırılma ve karıştırılma ihtimali de dahil olmak üzere iltibasa neden olabileceği ve bu nedenle davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturabileceği, davalının ….ticaret.com alan adını 08/12/2014 tarihinden itibaren aldığı, 2015 yılındaki kayıtlarda ise “….” ibaresinin bu web sayfasında kullanıldığı, markasal ve izinsiz kullanımın dava tarihinde ve halen devam ettiği, davalının ticari defter ve kayıtlarına göre 2013 ve 2014 yıllarında zarar ettiği, 2015 yılında 16.254,83 TL kar ettiği, 2016 yılına ait defter ve kayıt sunulmadığı, 2017 yılında ise 01/01/2017 tarihinden, dava tarihi olan 13/04/2017 tarihine kadarki süre içerisinde kıstelyevm hesabı olarak 102 gün üzerinden net kazanç tutarının ortalama 5.951,43 TL olduğu belirtilmiştir.
Davalı tarafından 2016 yılına ait ticari defter ve kayıtlar sunulduktan sonra ek rapor alınmasına karar verilmiş ve aynı bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 15/08/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak, 2013 ve 2014 yılında davalı zarar ettiğinden net kazancının olmadığı, 2015 yılında 16.254,83 TL, 2016 yılında ise 44.545,73 TL net kazancının olduğu, 2017 yılına ait sadece 3. Dönem mali verilerin olması nedeniyle ilk 9 aylık (270 gün) dönemde toplam 15.753,79 TL net kazanç/kar elde ettiğinin tespit edildiği, buna göre bilanço dönem başı olan 01/01/2017 tarihinden dava tarihi olan 13/04/2017 tarihine kadar olan süre içerisinde kıstelyem hesabı olarak 102 gün üzerinden net kazanç tutarının ortalama 5.951,43 TL (15.753,79 TL/270 gün x 102 gün) olmak üzere, davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının toplam 66.751,99 TL olduğu bildirilmiştir.
Buna göre, davalı yanın markasal kullanımının, davacının 2013/45017 sayılı markası ile çağrıştırılma ve karıştırılma ihtimali de dahil olmak üzere iltibasa neden olduğu, herhangi bir yasal hakkı olmadan davacı markasını kullandığı bu eylemin davacının tescilli marka hakkına tecavüz oluşturduğu gibi aynı zamanda TTK hükümleri anlamında haksız rekabet teşkil ettiği ve davacının isteyebileceği tazminat tutarının toplam 66.751,99 TL olduğu anlaşılmakla, davacısının kabulüne karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının kabulüne, davalının davacı adına olan ” ….” markasına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, markaya tecavüz ve haksız rekabet teşkil eden eylemlerin önlenmesine, durdurulmasına ve sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, bu kapsamda davalının ” …. “ibaresini tek başına veyahut tali unsur olarak fiziken veya internet üzerinden kullanmasının durdurulmasına,
2-Toplam 66.751,99 TL maddi tazminatın 1.000,00 TL’lik kısmına dava tarihi olan 13.04.2017 tarihinden itibaren, bakiye 65.251,99 TL.’sine ıslah tarihi olan 19.12.2018 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 4.559,83 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harç ve 1.125,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, 3.403,45 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 7.692,72 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL dava ilk masrafı, 1.125,00 TL ıslah harç gideri, 305,20 TL tebligat-tezkere ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.593,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.19/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır