Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/553 E. 2020/200 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/553 Esas
KARAR NO : 2020/200

DAVA : Patent (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu patent korumasına konu buluşunu geliştirmesine takiben Avrupa Patent Ofisi nezdinde 14.11.2011 tarih ile ……. tescil numarası ile patentini tescil ettirmiştir….. sayılı patentle korunan buluşun bir kompozit streç ipliğe ve bu tür bir ipliği içeren streç dokuma kumaşı ile bahsedilen streç ipliğin üretimi için bir tertibata ve usule ilişkin olduğunu, davalıların ……. kedlu ürünlerinin müvekkili şirketin …… sayılı incelemeli patentine patent tecavüzü yarattığı iddia edilerek müvekkili patentine yaratılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, delil tespiti yapılması, ihtiyat itedbir kararı verilmesi ve dava sonunda verilecek hüküm kesinleşmesini müteakip masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, müvekkilinin haksız rekabet sebebiyle TTK madde 56 ve ayrıca patent tecavüzü sebebiyle 6769 sayılı kanunun 151/2(a) bendinde yer alan “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olsaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” uyarınca davalılardan talep ve tahsile hakkı olduğu tazminat miktarının hesaplanmasına, talep sonucunun belirlenebilmesi için gereken bilgilerin önemli bir bölümü davalılar bünyesinde bulunduğundan, yargılama esnasında yapılan olan hesaplamaya göre değiştirilmek üzere şimdilik 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, patent tecavüzü ve haksız rekabetin işlenmeye başlandığı tarihten itibaren, merkez bankasının Türk Lirasına uygulamış olduğu senelik en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, masraf, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ürünlerin imhası ile ilgili masraflar ve imha sürecine kadar olacak süreçte ortaya çıkacak her türlü masrafların davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA; Davalı …… Sanayi ve Ticaret İşletmeleri T.A.Ş vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; davacı tarafından davalı olarak gösterilen ancak hukuk aleminde bir kişiliği olmayan ” ….. Şubesi”‘nin pasif dava ehliyet olmadığından davanın bu davalı yönünden dava şartı yokluğundan reddi gerektiğini, davacı tarafından işbu davanın müvekkili yönünden yetkisiz mahkemede açıldığını, ……. Kumaş’ın mali defterlerinde yapılan incelemede taraflar arasında herhangi bir ticarete rastlanmadığı gibi, yapılan incelemede müvekkili şirkete ait herhangi bir kumaşın tespit edilemediğini, davacının dilekçesinde sözde müvekkili kumaşları ile davacı tarafın kumaşlarının karşılaştırılması neticesinde ihlalin açık olduğu iddialarının tamamen hatalı ve gerçeğe aykırı olduğu gibi yapılan tespitler de eksiklikler ve kötü niyetli olduğunu, müvekkili şirketinin bu kodlu bir kumaşı bulunmamakta olduğunu, ……. müvekkili tarafından üretilen bir kumaş olmadığını, müvekkilinin üretim yönteminde ve ürettiği iplik ve buna dayalı ortaya çıkan kumaşlarda hiçbir şeklide puntalama yada davacının patentinde yer alan ifadeyle birbirine karıştırma işlemi bulunmamakta olduğunu, davacı tarafın patentinin müvekkili şirketçe ihlal edilmediğini, herhangi bir patent ihlali bulunmadığından tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir talebinin reddedilmesi gerektiğini, karşı davalının patentinin tescilinin yenilik kriterlerini taşımaması ve buluşun yeteri kadar açıklanmamış olması nedeni karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalının ….. sayılı patentinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacı/karşı davalı tarafından açılan davanın reddine, her iki dava için de yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı/karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin müvekkili açısından haksız ve fuzuli talepleri içerdiğini, müvekkilinin her türlü kumaş toptan alım-satım işi ile iştigal eden bir firma olup kumaş piyasasında çeşitli firmalardan istek doğrultusunda kartela üzerinden kumaş siparişi alıp talep eden firmaya satış yapmakta olduğunu, kumaş piyasasında bu şekilde çalışmış olduğu onlarca imalatçı firma mevcut olup, bu firmalara it şu anda piyasada ortalama 1200 ila 1500 arasında çeşitli cins ve kalitede kumaş çeşidi bulunmakta olduğunu, müvekkilinin bu kadar kumaş çeşidinin her birinin ayrı ayrı hangi iplik çeşidi ile üretildiğini ve bu iplik çeşitlerinin hangi firma tarafından patentle koruma altına alındığını bilmesinin mümkün olmadığını, müvekkili diğer davalılardan müşteri talebi karşılığı dava konusu 3 çeşit kumaşı almış ve müşterisine teslim etmiş olduğunu, müvekkilinin diğer davalı firma ile çok geniş kapsamlı ticareti mevcut olup bu firmadan yüzlerce çeşit kumaş alımı yaptığını, bu nedenlerle davacının iddialarını kabul etmediklerini ve davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Dava dilekçesinde davalı olarak gösterilen …’nin aslen …… Ticaret ve San. İşl. Türk A.ş’nin şubesi olduğu, şubenin eylemleri aleyhine de dava açılması gereken şirket tüzel kişiliğinin de davalı olarak yer aldığı anlaşıldığından söz konusu şube hakkında ayrıca hüküm tesis edilmemiş, şirket tüzel kişiliği için verilen hükmün şubeyi de bağlayacağı anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu patent tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce tensip zaptında hem davalı … Kumaş, hemde … şirketler bünyesinde tespit yapılmasına, …… Sanayi ve Ticaret T.A.Ş. yönünden yapılacak inceleme için talimat yazılmasına karar verilmiş olup her iki tespit içinde ürünlerin üretminin, satışının yapılıp yapılmadığı, ürün örnek numunesi ve ürüne ilişkin satış kayıt ve belgelerinin ticari defterler üzerinde incelenerek tespitinin yapılabilmesi için bir mali müşavir ve bir tekstil mühendisinin seçilmesine ve rapor alınmasına karar verilmiş dosyalar bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Mahkememizce yapılan tespit sonucunda alınan mali bilirkişi raporunda özetle; davalı … Kumaş defter dökümlerinde tespit edilen “Huzurdaki davanın konusunu …… KODLU ÜRÜNLER OLUŞTURDUĞU, DAVALI … Kumaş firmasının defter kayıtlarında yukarıda bulunan ürünlerin kod numaraları ile ilgili herhangi bir kayda rastlanılamamış olup, ” hususlarını bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan tespit sonucu alınan tekstil mühendisi bilirkişinin raporunda özetle; “Talimat dosyası ekinde gönderilen 17 adet kumaşta atkı ipliği olarak kullanılan ipliklerde ve 2 adet kops halindeki ipliklerde, çekirdek iplik olarak, elastan ve polyester iplik kullanıldığ,ı bu ipliklerin, büküm öncesi, bükümsüz olarak silindirlere geldiği ancak, bu ipliklerin tek besleme ile mi (daha önce birleştirilmiş) yoksa iki ayrı besleme ile mi, silindirlere geldiğinin bilinmesine ihtiyaç duyulduğu, bu konuda talimat dosyasında herhangi bir ilgi bulunmadığı, bu hususun belirlenmesinin gerektiği, eğer ipliklerin tek besleme ile elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 17 adet kumaşın ve 2 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait patent kapsamında kaldığı, davacıya ait ….. nolu patentin, bağımsız istem olan istem 1’de belirtilen özelliklerden, “Bahsedilen ikinci elyaf, en azından %93 olan bir elastik düzelmeye sahiptir” özelliği dışında diğer özellikleri karşıladığı, eğer ipliklerin “……. ” adı verilen çift beslemeli teknikle elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 17 adet kumaşın ve 2 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait patent haklarına ihlal etmediği” hususlarını bildirmiştir.
Talimatla rapor alınan Adana …… Asliye Hukuk Mahkemesince tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle:” Davacının isimlerini verdiği 20 adet kumaş tipinden raporda isimleri verilen 17 adedi davalının numune ambarında tespit edildiğini, davacının patentli ürününe ait temel özelliklerden öz bileşenlerinin birbirine çok noktada bağlanması durumu, incelenen iplik ve kumaşlardan çıkarılan ipliklerde gözlenmemiş olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında 26.03.2019 tarihli duruşmada; davacı adına tescilli patentin tescil başvuru tarihi itibariyle tescil koşullarını taşıyıp taşımadığı ve hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı, davalı tarafın davacı patentine bir tecavüzünün bulunup bulunmadığı yönünden rapor tanzim etmek üzere dosya bir marka patent uzmanı ve ikisi de tekstil mühendisi bilirkişi uzmanından oluşacak heyete tevdi olunmuş; bilirkişiler düzenlemiş oldukları 03.03.2020 havale tarihli raporlarında özetle; Davacı/karşı davalıya ait ……. sayılı patentin 1-15 nolu tüm istemlerinin patent verilebilirlik koşullarını taşıdığı, yeni olduğu, buluş basamağı içerdiği ve sanayiye uygulanabilir olduğu, davalı/karşı davacı tarafa ait ürünlerin davacı/karşı davalı patentine tecavüz etmediği” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı …… Sanayi ve Ticaret İşletmeleri T.A.Ş vekilinin rapora yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; patentin hükümsüzlüğü hususunda yapılan incelemede, test prosedürü olarak elyafın hangi hızda ve ne oran da çekileceği, ve ne kadar süre ile çekili vaziyette bekletileceği belirtilmesi gerektiği %93 oranında elastik düzelme sağlanması gerektiğini, bu hususun patent dökümanın da açık olmadığını bu nedenlerle dosyanın bu incelemenin yapılması için bilirkişi heyetine tekrar gönderilerek ek rapor istenmesini talep etmiş, tecavüz ve haksız rekabet iddialarının gerçek dışı olduğu dosyada yer alan 2 adet bilirkişi raporu ve bir adet uzman mütalaası ile sabit hale geldiğini, davacı vekilinin taleplerinin dosyadan ayrılarak tüm taleplerinin reddine, hükümsüzlük talepleri yönünden ise dosyanın ek rapora gönderilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki patentin hükümsüzlüğü için gerekli koşulların oluşmamış olduğu sonucuna isabetle varıldığını, davalı ürünlerinin müvekkili patentini ihlal etmediği görüşlerine ise bilirkişilerin daha önceki alınan raporlara itiraz ve beyanları dikkate alınmaksızın hazırladıklarını, incelemeye konu kumaşlarda kullanılan çekirdek ipliklerdeki elyafların bükme ile birleştirilmedikleri, kabul edilseydi dahi söz konusu ipliklerin “birlikte ekstrüzyon” yönteminin kullanılması suretiyle üretilmeleri sebebiyle her halükarda müvekkili patentine tecavüz edeceğini, bu nedenlerle davalı vekilinin itirazlarının ve taleplerinin reddine, itirazları dikkate alındığında taraflarına ait teknik uzmanların da katılacağı bir celse ile bilirkişilerin dinlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… Kumaş vekilinin rapora yönelik beyan dilekçesinde özetle; bu bilirkişi raporunda da birinci bilirkişi raporundaki gibi dava konusu malların davacıya ait patente tecavüz etmediği yönünde görüş beyan edilmiş olduğunu, müvekkilinin davalı konumunda olduğu esas davanın reddi gerektiğini, ve dava giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; Davalıların, davacı patentine tecavüzünün ve haksız rekabetinin olup olmadığına, varsa maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Karşı dava; Davalının patentine konu buluşun yenilik ve buluş basamağı kriterlerini taşıyıp taşımadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
6769 Sayılı SMK’nın 141 Maddesi ile, patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent veya faydalı model hakkını gasp etmek ve patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmenin, patent ve faydalı model belgesine tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Patentin hükümsüzlüğü SMK’nun 138-139.md’lerinde düzenlenmiştir. SMK 138/1-a md’sine göre patent konusu 82.ve 83.md’lere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa hükümsüz kılınmasına karar verilir. SMK’nun atıf yapılan 82.md’sine göre fikrin buluşu olarak nitelendirilip patentlenebilir olması için yeni olması, tekniğin bilinen durumunu aşması (buluş basamağı) ve sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir. 83.md’ye göre ise tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.
Yeniliği ileri sürülen patentin koruma alanını istem veya istemler belirler. İstem konusu tekniğin bilinen durumuna dahil değilse buluş yenidir. Burada kanunun aradığı “mutlak” yeniliktir ve kamu açısından değerlendirilir; yani yazılı ya da sözlü biçimde olsun kamuya açıklanmış bilgiler tekniğin bilinen durumunu oluştururlar. Bu nedenle buluşun içeriği daha önce kamuya açıklanmşısa artık yenilik söz konusu olmayacaktır.
Patentin hükümsüzlüğü açısından değerlendirilecek buluş basamağı ise söz konusu buluşun (patentin) tekniğin bilinen durumuna ne kattığı, fikrin aşikar olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapmayı gerektirir. Yeni olduğu belirlenen buluşun detaya ilişkin ve bilinen şeylerin üzerine önemsiz farklılıklar katması yani “nitelikli” bir yeniliğe sahip olması mevcut kanuni düzenlemeler ışığında “patent” ile korunmayacaktır.
Somut olayda davacı, davalıya ait patentin yenilik ve buluş basamağı koşullarını taşımadığını iddia etmektedir. “hükümsüzlük davasında kamu düzenine ilişkin olan yenilik kıstası mahkemece res’en ele alınmalıdır. Ancak dava açanların yenilik eksikliği iddialarını yazılı kanıtlara dayandırmaları, sunmaları, veya getirtileceği merciyi belirtmeleri zorunludur.” (İ. Güneş, Patent ve Faydalı Model Hukuku s.80)

Mahkememizce toplanan tüm deliller, yapılan tespit, alınan raporlar ve ek raporlar ve duruşmada dinlenen bilirkişilerin yeminli beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde ana dosyada davacı patenti ile davalı ürünleri kıyaslandığında 1. Ve 10. İstemleri ile benzerlik bulunmadığı ve tecavüzün koşullarının oluşmadığı; karşı dava yönünden ise davacı patentinin yeni olduğu ve buluş basamağı içerdiği, bu yönden son alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya içeriğine ve dinlenen bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu ve mahkememizce de yeterli bilimsel gerekçeyi havi olduğu kanaatiyle ana dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
A-Asıl Davada;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.653,35 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-Karşı Davada;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 54,40 TL harçtan peşin yatırılan 35,90 TL harcın mahsubu ile bakiye 18,50 TL harcın davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.18/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır