Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/546 E. 2019/255 K. 04.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/546
KARAR NO : 2019/255

DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 20/10/2017
KARAR TARİHİ : 04/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/07/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin Amerikan menşeli … Inc.’in İrlanda ülkesinde faaliyet gösteren alt firması olduğunu, müvekkili markasının 1993 yılından bu yana yurt dışında birçok ülkede tescil ile korunmakta olduğunu, müvekkilinin Türk Patent ve Marka Kurumu nezdinde…sayılı “….” ibareli marka başvurusu gerçekleştirdiğini, ancak davalı adına …. sayı ile tescili “…” ibareli marka tescili nedeniyle, müvekkili başvurusunun TPMK tarafından reddedildiğini, müvekkili şirketin aynı zamanda ticaret unvanı olarak kullandığı uyuşmazlığa konu marka ibaresi yönünden korunmaya değer hukuki yararı mevcut olduğunu, müvekkilinin söz konusu markayı uzun yıllardır hem ticaret unvanı, hem de marka olarak kullanmakta olduğundan, müvekkilinin bu marka yönünden öncelik hakkı olduğu gibi, ticaret unvanından doğan hakları kapsamında da öncelik hakkına sahip olduğunu, müvekkili markası ile davalı markasının aynı olduğunu ve aynı tür ve benzer malları kapsadığını, ve davalının markasını kullanmadığını ve ticari faaliyetlerine konu etmediğini iddia ederek, davalı adına…. sayılı “…” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptalini, bu mümkün olmadığı takdirde söz konusu markanın hükümsüzlüğünü talep ve dava etmiştir.
Dava dilekçesi, tensip tutanağı ve ön inceleme duruşma gün ve saatinin davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edildiği, davalı vekili olarak dosyaya vekaletname sunulduğu, ancak dava ile cevap dilekçesi sunulmadığı gibi, duruşmalara da iştirak edilmediği anlaşılmıştır.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına …. sayı ile tescilli “….” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptali, bunun mümkün olmaması halinde ise hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “….” ibareli markanın, 05, 25 ve 35. Sınıflarda 09/04/2006 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 24/01/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacı tarafa ait “…” markasının tanınmış marka olduğu konusunda yeterli kanaate ulaşılamadığı, davalı adına tescilli … sayılı “…” markasının 6769 Sayılı Kanunu’nun aradığı anlamda ciddi ve kesintisiz olarak kullanılmadığı, bu nedenle tescil edildiği sınıflar yönünden mahkemece uygun görülmesi halinde markanın iptal edilebileceği ve davalı adına tescilli markanın kötü niyetli olarak tescil edildiği konusunda yeterli kanaate ulaşılamadığı bildirilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Bu konuda henüz Yargıtay ilamına tesadüf edilememiş ise de, Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 20. Hukuk Dairesi’nin yerleşik uygulaması da bu doğrultudadır.
Yerleşik Yargıtay içtihatları gereği, kullanmama nedeniyle iptal davasında, markanın kullanıldığını ispat külfeti davalı tarafa aittir. Davalı kullanmaya dair herhangi bir delil sunmamıştır. Buna göre, markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden 5 yılı aşkın süreden beri kullanılmadığı anlaşılmakla, davanın kabulü ile, markanın iptaline karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …tescil nolu markanın tescilli olduğu tüm sınıflar yönünden kullanmama nedeni ile iptaline,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 13,00 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL dava ilk masrafı, 119,00 TL tebligat-tezkere ve 2.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.281,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.04/07/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır