Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/541 E. 2020/199 K. 18.09.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/541 Esas
KARAR NO : 2020/199

DAVA : Patent (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 17/10/2017
KARAR TARİHİ : 18/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin davaya konu patent korumasına konu buluşunu geliştirmesine takiben …… Ofisi nezdinde 14.11.2011 tarih ile …… tescil numarası ile patentini tescil ettirmiştir……. sayılı patentle korunan buluşun bir kompozit streç ipliğe ve bu tür bir ipliği içeren streç dokuma kumaşı ile bahsedilen streç ipliğin üretimi için bir tertibata ve usule ilişkin olduğunu, Davalıların ……. kodlu ürünlerinin müvekkili şirketinin ….. sayılı incelemeli patentine patent tecavüzü yarattığı iddia edilerek müvekkili patentine yaratılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespiti, önlenmesi ve sonuçlarının ortadan kaldırılması, delil tespiti yapılması, ihtiyati tedbir kararı verilmesi, dava sonunda verilecek hüküm kesinleşmesini müteakip masrafları davalıya ait olmak üzere Türkiye çapında yayınlanan tirajı en yüksek üç gazeteden birinde yayınlanmasına, müvekkilinin haksız rekabet sebebiyle TTK madde 56 ve ayrıca patent tecavüzü sebebiyle 6769 sayılı kanunun 151/2(a) bendinde yer alan “Sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olsaydı, hak sahibinin elde edebileceği muhtemel gelir” uyarınca davalılardan talep ve tahsile hakkı olduğu tazminat miktarının hesaplanmasına, talep sonucunun belirlenebilmesi için gereken bilgilerin önemli bir bölümü davalılar bünyesinde bulunduğundan, yargılama esnasında yapılan olan hesaplamaya göre değiştirilmek üzere şimdilik 50.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, patent tecavüzü ve haksız rekabetin işlenmeye başlandığı tarihten itibaren, merkez bankasının Türk Lirasına uygulamış olduğu senelik en yüksek mevduat faizi ile birlikte davalılardan tahsiline, masraf, yargılama giderleri ve vekalet ücreti ile ürünlerin imhası ile ilgili masraflar ve imha sürecine kadar olacak süreçte ortaya çıkacak her türlü masrafların davalılara yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP; Davalı … vekilinin cevap dilekçesinde özetle; davacının taleplerinin müvekkili açısından haksız ve fuzuli talepleri içerdiğini, müvekkilinin her türlü kumaş toptan alım-satım işi ile iştigal eden bir firma olup kumaş piyasasında çeşitli firmalardan istek doğrultusunda kartela üzerinden kumaş siparişi alıp talep eden firmaya satış yapmakta olduğunu, müvekkilinin diğer davalı …’dan müşteri talebi karşılığı dava konusu çeşit kumaştan sadece bir tanesi olan 154 metre ….. cinsi kumaş almış ve müşterisine teslim etmiştir. Müvekkilinin diğer davalı firma ile bunun dışında her hangi bir ticareti bulunmadığını, davacının” davalının bilerek ve isteyerek kasten hareket etmekte olduğu ortadadır” şeklindeki müvekkiline suç isnat etmiş olmasının gerçeği yansıtmamakta olduğunu, müvekkilinin iddia edilen kasıtla hareket etmiş olmasının düşünülemeyeceğini, bu nedenlerle davacının iddialarını kabul etmediklerini ve davanın müvekkili yönünden reddine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP VE KARŞI DAVA:Davalı … Tic. A.ş vekilinin cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; Müvekkili aleyhine açılan davanın ayrılarak mahkemenin yetkisizliğine karar verilmesini talep etmiş, davaya asıl bakmaya yetkili olan Kahramanmaraş Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, Davacı tarafın patentinin müvekkili şirketçe ihlal edilmediği, müvekkiline ait ürünlerde kullanılan birinci ve ikinci elyaf dava konusu patentle açıklanan ve korunan buluşta olduğu gibi birbirine bağlanmamakta olduğunu, tek bir elyaf halinde birlikte esneyecek ve düzelecek şekilde yapılandırılmadığını, birinci ve ikinci elyaf, aralarında önceden oluşturulmuş herhangi bir bağlantı olmaksızın doğrudan pamukla kaplandığını, dava konusu patentin birinci isteminde yer alan “bahsedilen birinci ve ikinci elyaf, tek bir elyaf halinde birlikte esneyecek ve düzelecek şekilde en azından çok sayıda noktada(P) birbirine karıştırmayla birlikte ekstrüzyonla veya bükmeyle birbirine bağlanır” unsuru gerek istemin açıklığı, gerek yeniliği, gerekse buluş basamağı için son derece önemli bir unsur olduğunu ve müvekkiline ait ürünlerde kullanılan ipliklerin unsuru içermediğini, herhangi bir patent ihlali bulunmadığından tazminat taleplerinin reddi gerektiğini, ihtiyati tedbir taleplerinin reddi gerektiğini, karşı davalının patentine konu buluşun yenilik ve buluş basamağı kriterlerini taşımaması ve buluşun yeteri kadar açıklanmadığı iddia edilerek karşı davanın kabulü ile davacı/karşı davalının ……… sayılı patentinin hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, davacı/karşı davalı tarafından açılan davanın reddine, her iki dava için de yargılama giderleri ile avukatlık ücretinin davacı/karşı davalıya yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu patent tescil belgeleri ile ilgili dosya evrakları celp edilmiştir.
Mahkememizce tensip zaptında hem davalı … Kumaş, hemde …… Pazarlama şirketler bünyesinde tespit yapılmasına, …… Pazarlama yönünden yapılacak inceleme için talimat yazılmasına karar verilmiş olup her iki tespit içinde ürünlerin üretminin, satışının yapılıp yapılmadığı, ürün örnek numunesi ve ürüne ilişkin satış kayıt ve belgelerinin ticari defterler üzerinde incelenerek tespitinin yapılabilmesi için bir mali müşavir ve bir tekstil mühendisinin seçilmesine ve rapor alınmasına karar verilmiş dosyalar bilirkişilere tevdi edilmiştir.
Mahkememizce yapılan tespit sonucunda alınan mali bilirkişi raporunda özetle; “Defter kayıtlarında iş bu ……. kodlu ürün ile ilgili girişlerin 16.09.2017 tarihinde başladığı ve aynı gün de çıkışının yapıldığı, iş bu tarihte 154 metre kumaş girişi faturadi …… olarak kaydedilmiş olup TL tutarının 2.401,88 TL olup çıkışının da 2.526,28 TL olduğu aradaki farkında 124,40 TL olduğunun görüldüğünü “bildirmiştir.
Mahkememizce yapılan tespit sonucu alınan tekstil mühendisi bilirkişinin raporunda özetle; yapılan testler kapsamında değerlendirme konusu olan kops halindeki ipliğin, davacıya ait ….. nolu patentin, bağımsız istem olan istem 1’de belirtilen özelliklerden, “Bahsedilen ikinci elyaf, en azından %93 olan bir elastik düzelmeye sahiptir” özelliği dışında diğer özellikleri karşıladığı” hususlarını bildirmiştir.
Talimatla rapor alınan Kahramanmaraş ….. Asliye Hukuk Mahkemesince tespit sonucu alınan bilirkişi raporunda özetle:” Davalı şirketin keşif adresinde herhangi bir ticari defter, satış ve muhasebe departmanı bulunmadığından satışa ilişkin herhangi bir tespit yapılamadığını, alınan numune, değerlendirme ve inceleme için rapor ekine konulduğunu, iş bu raporun bütün delillerinin nihai takdir değerlendirilmesinin mahkemeye ait olduğu” hususlarını bildirmişlerdir.
Bilirkişi ……. 13.12.2018 tarihli ek raporu ile, “……. esas sayılı dosyaya ait numunelerin testleri yapılırken, dava konusu olan bu dosyaya ait 1 adet kops ipliğinde, çekirdek iplik büküm değerleri, büküm önceki hüküm değeri olarak yazıldığı anlaşıldığından, ek değerlendirme yapılması zaruretinin hasıl olduğunu bildirmiş ve ek raporun sonuç kısmında, talimat dosyası ekinde gönderilen 1 adet kops halindeki iplikte çekirdek iplik olarak, elastan ve polyester iplik kullanıldığı, bu ipliklerin, büküm öncesi, tek besleme ile mi, yoksa iki ayrı besleme ile mi, silindirlere geldiğinin bilinmesine ihtiyaç duyduğu, bu hususun belirlenmesinin gerektiğini, eğer ipliğin tek besleme ile elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 1 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait …….. nolu patentin, bağımsız istem olan İstem 1’de belirtilen özelliklerden, “Bahsedilen ikinci elyaf en azından %93 olan bir elastik düzelmeye sahiptir” özelliği dışında diğer özellikleri karşıladığı, eğer ipliğin “…….” adı verilen çift beslemeli teknikle elde edildiğinin belirlenmesi durumunda, dava konusu 1 adet kops halindeki ipliğin davacıya ait patent hakkına ihlal etmediği sonucuna varıldığı” hususlarını bildirmiştir.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında 26.03.2019 tarihli duruşmada; davacı adına tescilli patentin tescil başvuru tarihi itibariyle tescil koşullarını taşıyıp taşımadığı ve hükümsüzlük koşullarının bulunup bulunmadığı, davalı tarafın davacı patentine bir tecavüzünün bulunup bulunmadığı yönünden rapor tanzim etmek üzere dosya bir marka patent uzmanı ve ikisi de tekstil mühendisi bilirkişi uzmanından oluşacak heyete tevdi olunmuş; bilirkişiler düzenlemiş oldukları 03.03.2020 havale tarihli raporlarında özetle; Davacı/karşı davalıya ait …… sayılı patentin 1-15 nolu tüm istemlerinin patent verilebilirlik koşullarını taşıdığı, yeni olduğu, buluş basamağı içerdiği ve sanayiye uygulanabilir olduğu, davalı/karşı davacı tarafa ait ürünlerin davacı/karşı davalı patentine tecavüz etmediği” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı … vekilinin rapora yönelik beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; Bilirkişi raporunda patentin hükümsüzlüğü için gerekli koşulların oluşmamış olduğu sonucuna katılmadıklarını, herhangi bir kişi kendisine göre uygun olan bir test metodu ile bu tespit yaparken elyafı farklı şekillerde çekere ve farklı uzaklık ve zaman dilimlerinde bekleterek farklı elastik düzelme sonuçları elde edebileceğini, tecavüz ve haksız rekabet iddialarının gerçek dışı olduğu dosyada yer alan 2 adet bilirkişi raporu ve bir adet uzman mütalaası ile sabit hale geldiğini, davacı vekilinin taleplerinin dosyadan ayrılarak tüm taleplerinin reddine, hükümsüzlük talepleri yönünden ise dosyanın ek rapora gönderilmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi raporuna karşı beyan ve itiraz dilekçesinde özetle; bilirkişi raporundaki patentin hükümsüzlüğü için gerekli koşulların oluşmamış olduğu sonucuna isabetle varıldığını, davalı ürünlerinin müvekkili patentini ihlal etmediği görüşlerine ise bilirkişilerin daha önceki alınan raporlara itiraz ve beyanları dikkate alınmaksızın hazırladıklarını, incelemeye konu kumaşlarda kullanılan çekirdek ipliklerdeki elyafların bükme ile birleştirilmedikleri, kabul edilseydi dahi söz konusu ipliklerin “…….” yönteminin kullanılması suretiyle üretilmeleri sebebiyle her halükarda müvekkili patentine tecavüz edeceğini, bu nedenlerle davalı vekilinin itirazlarının ve taleplerinin reddine, itirazları dikkate alındığında taraflarına ait teknik uzmanların da katılacağı bir celse ile bilirkişilerin dinlenmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı ……… Kumaş vekilinin rapora yönelik beyan dilekçesinde özetle; bu bilirkişi raporunda da birinci bilirkişi raporundaki gibi dava konusu malların davacıya ait patente tecavüz etmediği yönünde görüş beyan edilmiş olduğunu, müvekkilinin davalı konumunda olduğu esas davanın reddi gerektiğini, ve dava giderleri ile avukatlık vekalet ücretinin davacıya tahmiline karar verilmesini talep etmiştir.
Asıl dava; Davalıların, davacı patentine tecavüzünün ve haksız rekabetinin olup olmadığına, varsa maddi ve manevi tazminat taleplerine ilişkindir.
Karşı dava; Davalının patentine konu buluşun yenilik ve buluş basamağı kriterlerini taşıyıp taşımadığı, hükümsüzlük koşullarının oluşup oluşmadığına ilişkindir.
6769 Sayılı SMK’nın 141 Maddesi ile, patent veya faydalı model sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirildiğini bildiği ya da bilmesi gerektiği halde tecavüz yoluyla üretilen buluş konusu ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu usulü kullanmak veya bu usulün izinsiz olarak kullanıldığını bildiği ya da bilmesi gerektiği hâlde buluş konusu usulle doğrudan doğruya elde edilen ürünleri satmak, dağıtmak veya başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak ya da bu amaçlar için ithal etmek, ticari amaçla elde bulundurmak, uygulamaya koymak suretiyle kullanmak veya bu ürünlerle ilgili sözleşme yapmak için öneride bulunmak, patent veya faydalı model hakkını gasp etmek ve patent veya faydalı model sahibi tarafından sözleşmeye dayalı lisans veya zorunlu lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmenin, patent ve faydalı model belgesine tecavüz oluşturacağı belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Patentin hükümsüzlüğü SMK’nun 138-139.md’lerinde düzenlenmiştir. SMK 138/1-a md’sine göre patent konusu 82.ve 83.md’lere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa hükümsüz kılınmasına karar verilir. SMK’nun atıf yapılan 82.md’sine göre fikrin buluşu olarak nitelendirilip patentlenebilir olması için yeni olması, tekniğin bilinen durumunu aşması (buluş basamağı) ve sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir. 83.md’ye göre ise tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.
Yeniliği ileri sürülen patentin koruma alanını istem veya istemler belirler. İstem konusu tekniğin bilinen durumuna dahil değilse buluş yenidir. Burada kanunun aradığı “mutlak” yeniliktir ve kamu açısından değerlendirilir; yani yazılı ya da sözlü biçimde olsun kamuya açıklanmış bilgiler tekniğin bilinen durumunu oluştururlar. Bu nedenle buluşun içeriği daha önce kamuya açıklanmşısa artık yenilik söz konusu olmayacaktır.
Patentin hükümsüzlüğü açısından değerlendirilecek buluş basamağı ise söz konusu buluşun (patentin) tekniğin bilinen durumuna ne kattığı, fikrin aşikar olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapmayı gerektirir. Yeni olduğu belirlenen buluşun detaya ilişkin ve bilinen şeylerin üzerine önemsiz farklılıklar katması yani “nitelikli” bir yeniliğe sahip olması mevcut kanuni düzenlemeler ışığında “patent” ile korunmayacaktır.
Somut olayda davacı, davalıya ait patentin yenilik ve buluş basamağı koşullarını taşımadığını iddia etmektedir. “hükümsüzlük davasında kamu düzenine ilişkin olan yenilik kıstası mahkemece res’en ele alınmalıdır. Ancak dava açanların yenilik eksikliği iddialarını yazılı kanıtlara dayandırmaları, sunmaları, veya getirtileceği merciyi belirtmeleri zorunludur.” (İ. Güneş, Patent ve Faydalı Model Hukuku s.80)
Mahkememizce toplanan tüm deliller, yapılan tespit, alınan raporlar ve ek raporlar ve duruşmada dinlenen bilirkişilerin yeminli beyanları hep birlikte değerlendirildiğinde ana dosyada davacı patenti ile davalı ürünleri kıyaslandığında 1. Ve 10. İstemleri ile benzerlik bulunmadığı ve tecavüzün koşullarının oluşmadığı; karşı dava yönünden ise davacı patentinin yeni olduğu ve buluş basamağı içerdiği, bu yönden son alınan bilirkişi raporundaki tespitlerin dosya içeriğine ve dinlenen bilirkişi beyanları ile uyumlu olduğu ve mahkememizce de yeterli bilimsel gerekçeyi havi olduğu kanaatiyle ana dava ve karşı davanın ayrı ayrı reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
A-Asıl Davada;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 1.707,75 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 1.653,35 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalılar kendilerini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
B-Karşı Davada;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Peşin yatırılan 62,80 TL peşin harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 8,40 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde yatıran tarafa iadesine,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 18/09/2020

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır