Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/525 E. 2019/29 K. 07.02.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/525
KARAR NO : 2019/29

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Men ve Ref’i, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 29/09/2017
KARAR TARİHİ : 07/02/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 25/02/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, “….” markasının TPMK nezdinde müvekkili adına kayıtlı ve tescilli olduğunu, ayrıca söz konusu markanın özel/…. sayı ile de tanınmış marka olarak tescilli olduğunu, Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nce davalı firma adına tescilli 09/03/2017 günlü … sayılı antrepo beyannamesi ile ilgili eşyaların yapılan muayenesi sonucunda, eşyalardan 1.728 adetinin müvekkili adına tescilli “….” ibaresini taşıyan fondöten ürünü olduğunun tespit edildiğini ve bunun üzerine ilgili Gümrük Müdürlüğünce söz konusu ürünlerin işlemlerinin durdurulduğunu ve davalı yanın bu fiillerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, markaya tecavz ve haksız rekabetin önlenmesini, durdurulmasını, yasaklanarak kaldırılmasını ve taklit ürünlerin imhasını, 20.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini ve verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili beyan dilekçesi ile, müvekkili tarafından ithal edilen ürünler arasında davacı tarafın tescilli marka ürünlerinin bulunmasının müvekkilinin kusuru olmadığını, menşe ülkesinin sehven yüklemesi sonucu Türkiye’ye geldiğini, nitekim müvekkilinin beyannamesi ile çıkış yerine iade talebinin de bunun en önemli kanıtı olduğunu, zira ürünler henüz piyasaya dağıtılmadan gümrük idaresince el konulmuş olduğundan davacının bir zararının söz konusu olmadığını ve davacının maddi ve manevi somut bir zararı söz konusu olmadığı halde talep edilen manevi tazminatın haksız ve hukuka aykırı olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacı adına TPMK nezdinde tescilli “…” ibareli markanın, davalı tarafından kullanılmak suretiyle marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile manevi tazminatın davalıdan tahsili taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, … sayılı “….+Şekil” ibareli markanın 35. Sınıfta 18/01/2017 tarihinden itibaren, …. sayılı “…” ibareli markanın 03. Sınıfta 10/02/2014 tarihinden itibaren, “… ” ibareli markanın aynı sınıfta, “…. sayılı “….” ibareli markanın aynı sınıfta, …. sayılı “….” imareli markanın 03, 35 ve 44. Sınıfta 27/03/2017 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle ve “…” esas unsurlu daha birçok markanın davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Deliller sunulduktan ve resen celbi gereken de toplantıktan sonra dosya Marka Uzmanı bilirkişiye tevdi edilmiş ve bilirkişi hazırlamış olduğu 13/11/2018 tarihli raporda sonuç olarak, tanınmış marka statüsüne sahip “…” markalarının davalı tarafça marka sahibinin izni olmaksızın 03. Sınıfta dahil emtialar üzerinde haksız ve yukuka aykırı olarak kullanılması sebebiyle davacı tarafın marka haklarının ihlal edildiğini, Muratbey Gümrük Müdürlüğünün … sayılı 09/03/2017 tarihli antrepo beyannamesi muhteviyatı “….” markalı kozmetik (… 79 koli isimli koli içerisinde bulunan) taklit eşyalar üzerinde yer alan markaların sökülmesinin ya da silinmesinin mümkün olmadığı, ancak imha suretiyle marka hakkına tecavzün giderilebileceği ve manevi tazminat konusundaki takdirin ise Mahkemeye ait olduğu yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, yaptırılan bilirkişi incelemesi tüm delil ve belgeler dikkate alındığında, dava markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men’i, ref’i ve manevi tazminat talepli olup, sınai mülkiyet kanunu 7. Maddesi, bu kanunla sağlanan marka koruması tescil yolu ile elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran sahibine aittir. Marka sahibinden izinsiz olarak markanın kullanılması halinde aşağıdaki fiilerin önlenmesini talep etme hakkı vardır;
a-tescilli marka ile aynı olan bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması, b-tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması, c-aynı,benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştıdığı tanınmışlığı düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması,
Aşağıdaki belirtilen durumlar işaretin ticaret alanında kullanılması halinde 2. Fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a-işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması, b-işaretin , işareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, tesil edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi, c-işareti taşıyan malın ithal veya ihraç edilmesi ç-işaretin,teşebbüsün iş evrakı veya reklamlarında kullanılması, d-işareti kullanan kişinin işareti kullanımına ilişkin haklı veya meşru bağlantısı olmaması şartı ile işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yataracak şekilde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması, e-işaretin ticari unvan ya da işletme adı olarak kullanılması, f-işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması. Bunun yanında kanunun 29. Maddesi marka sahibinin izni olmaksızın 7. Maddede belirtilen biçimlerde markayı kullanmak marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerini kullanmak suretiye markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyceek kadar benzerini kullanılmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yolu ile kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek ticari amaç ile elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak marka sahibi tarafından lisans yolu ile verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları 3. kişilere devretmek markaya tecavüz olarak kabul edilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, Haksız rekabete ilişkin bu Kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. Fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet hallari hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, Gümrük Müdürlüğü kayıtları, mevcut deliller, Muratbey Gümrük Müdürlüğü tarafından gönderilen ürün örnekleri ile davacı tarafa ait orijinal markalı ürünler arasında karşılaştırmalı olarak yapılan bilirkişi incelemesi topluca değerlendirildiğinde, davalı tarafından davacı adına tescilli “…” markalarının ve görsellerinin taklit edildiği, tüketiciler nezdinde karıştırmaya sebebiyet ve ayırt edilemeyecek derecede benzerlerinin kullanıldığı ve söz konusu ürünler ile karşılaşan tüketicilerin, markaların aynı işletmeye ait olduklarını düşünebilecekleri ve bu durumda da davalı yan kullanımının davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği anlaşılmakla, davacının davasının kabulü ile, davalının davacı adına tescilli “….” markasına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve men’ine, kaldırılmasına, Gümrük Müdürlüğündeki ürünlerin imhasına, tecavüzün niteliği, yoğunluğu, işleniş şekli, ve tarafların dosyaya yansıyan ekonomik durumları, paranın alım gücü, markanın özelliği ve tanınmışlığı ile manevi tazminatın amacı ve dava ve haksız fiil tarihi gözetilerek 20.000,00 TL manevi tazminatın faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesi gerektiği sonuç ve kanaatine karar verilmesi gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere :
1-Davacının davasının kabulüne davalının davacı adına tescilli …. markasına vaki tecavüzünün ve haksız rekabetin tespitine, durdurulmasına ve men’i’ne, kaldırılmasına, bu meyanda Muratbey Gümrük Müdürlüğünün …. sayılı 09.03.2017 tarihli antrepo beyannamesi muhteviyatı …. markalı kozmetik taklit ürünlerin imhasına,
2-Toplam 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihi olan 29.09.2017 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en yüksek bir gazete ilanına masrafı davalıdan alınarak karşılanmasına,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 1.366,20 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 1334,80 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 67,40 TL dava ilk masrafı, 137,30 TL tebligat-tezkere ve 700,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 904,70 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine ve karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının taraflara iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.07/02/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır