Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/519 E. 2018/186 K. 17.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/519 Esas
KARAR NO : 2018/186

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 26/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/05/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 01.06.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin … Şirketinin %25 hissedarı ve dier %25 er hisselerinin müvekkilinin kardeşleri olan ….’a ait olduğunu, şirketin müdürünün ise ortaklardan …olduğunu, müvekkilinin şirketin kurucu ortağı olup kurulduğu tarihten Şubat 2016 tarihine kadar müdür olarak şirketi yönettiğini, müvekkilinin istifasını takiben 23.02.2016 tarihinde ortaklardan …. müşterek müdür olarak seçildiğini, bu tarihten sonra şirket içinde ve ortaklar arasında bir çok uyuşmazlık olduğunu kardeşler arasında ceza i ve hukuki bir çok davanın görüldüğünü, ….un özen ve bağlılık yükümlülüğünü yerine getirmemesi sebebi ile müdürlük görevinden azil davası açıldığını, daha sonra istifa etmesi sebebi ile davanın konusuz kaldığını, …. optik markaları ile … markasının ayırt edilemeyecek derecede benzer olduğunu, müvekkilinin ortağı olduğu şirketin en çok tanındığı ve müşteri çevresinin en yoğun olduğu Ataköy’de davalı şirketin mağaza açtığını, öncelikle işletme adını içeren tüm tabela, afiş, reklam, tanıtım faaliyetlerinin tedbiren durdurulmasına ve….AVM /Ataköy de bulunan mağaza tabelasının tedbiren indirilmesine, davalı şirkete ait… tescil numaralı … markasının hükümsüzlüğüne ve TPMK markanın sicilden terkinine, davalının ticaret unvanının müvekkilinin marka ve ticaret unvanı ile iltibas yaratmayacak şekilde değiştirilmesine veya mümkün değilse … ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, kararın masrafı karşı tarafa ait olmak üzere ilanen duyurulmasına, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; davacının iş bu davayı açmaya hakkı olmadığını, davacı tarafın …. Ltd. Şti ortağı olarak ortaklar arasında var olduğunu iddia ettiği hususların iş bu davanın konusu olamayacağını, müvekkilinin ait …. markasının soy adı kullanımı kapsamında olduğunu, hükümsüzlüğü talep edilen müvekkil şirkete ait … markası için mutlak hükümsüzlük nedenleri bulunmadığını, müvekkil şirkete ait marka, şekil olarak ….şekil ile de herhangi bir benzerliği bulunmadığını, davacının iş bu davasının tamamen kötü niyetli olduğunu, davacı tarafın davayı açmada hukuki yararı olmadığını, davanın reddini talep ve beyan etmiştir.
Davalı taraf her ne kadar davacının dava açma hakkı olmadığını beyan etmiş ise de, markaya yönelik hükümsüzlük davası açma hakkı olanlar zarar gören kişi kavramı ile belirlenmiş olup zarar gören kişi kavramı marka tescilinden dolayı zarara uğrayan zarara uğrama tehlikesi altında bulunan söz konusu markayı kullanabilme olasılığı haksız bir biçimde kısıtlanan ya da kısıtlanma tehlikesi altında bulunan marka tescilinden herhangi bir şeklide menfaatleri haleldar olan kimseleri ifade eder ,somut olayda davacı tarafın hükümsüzlük konusuna dayanak yapılan markanın şirket ortağı olup şirket izin vermese dahi hakları helaldar olacağından davayı açma hakkı olup davalı tarafın bu yöndeki savunması yerinde görülmemiş davanın esasına girilmiştir.
Davaya konu taraflara ait marka kayıtları celp edilmiş davacı tarafın ortak olduğu şirketin tescilli …. ibareli markasının … sayı ile 09,14,35. sınıfta … şekil markası 9 ve 35. sınıfta …. sayılı …. optik şekil markası 9 ve 14 sınıfta tescilli olduğu tescilin halen geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait … plus markası … sayı ile 35. sınıfta tescilli olduğu tescilin geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait ticaret sicil kayıtlaının celbinde …. limited şirketinin 15.12.2016 tarihinde tescil edildiği davacı tarafın ortak olduğu ….t ltd şirketinin 23.05.1996 tarihinde tescil edildiği davacı tarafın şirkette ortak olarak kayıtlı görüldüğü celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen taraf delil ve kayıtları dikkate alındığında dava konusunun teknik bir hususu gerektirmediğinden HMK. Nın 266 madde gereği hakimin hukuki bilgisi ile çözebilecek bir mesele olduğundan mahkemenin ihtisas mahkemesi olup dosyada bilirkişi incelemesine yer olmadığına karar verilmiş dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, tarafların sunmuş oldukları deliller, ticari sicil kayıtları dikkate alındığında dava markaya yönelik benzerlik nedeniyle hükümsüzlüğe ilişkin olup 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. Madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda davacının ortağı olduğu şirketin … ibareli marka tescilleri söz konusu olup söz konusu tesciller davalının tescil ettiği … markasının tescil edildiği sınıflar ve emtilar yönünden benzer olduğu gibi davacı markasındaki … ibaresi markanın asli unsuru olup davalı tarafın … ibaresi … ibaresi asli unsur olup …. ibaresi tamamlayıcı ve tanımlayıcı olup … ibaresi … markasından üretilmiş seri marka imajı yarattığından ortalama tüketici nezdinde markaların birbiri ile bağlantılı aynı işletmeden gelen seri marka algısı yarattığından davacı tarafın ortağı olduğu şirketin markasına benzer davalı taraf markasının hükümsüzlüğüne, TPMK. Dan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Yine ticaret unvanı terkini yönünden yapılan incelemede ise , TTK. 41 maddesine göre her tacir ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret ünvanı ile yapmak ve işletmesi ile ilgili senetleri diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Tescil edilen ticaret unvanı ticari işletmenin görülebilecek yerine okunaklı bir şekilde yazılır. TTK. 40 madde gereğince her tacir ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanının işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ettirir.
TTK. nın 50 maddesine göre usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. Kural olarak usulüne uygun tescil ile ilan edilen ticaret unvanı terkin edilinceye kadar haksız rekabet teşkil etmez .
Tescil edilmiş bir ticaret unvanının himayesi TTK. çerçevesinde olup buna göre ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi bunun tespitini , yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmiş ise kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini tecavüzün sonucu olan maddi durumun kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda davacı tarafa ait ortak olduğu şirketin … ibaresinin uzun süreli kullanıldığı markalar olarak tescil edildiği davalı tarafın bunu bildiği halde aynı alanda faaliyet gösteren … ibaresini kötü niyetli olarak benzer şekilde ticaret unvanı olarak çekirdek unsur olarak tescili haksız rekabet teşkil ettiğinden davalı tarfın ticaret unvanındaki …. ibaresinin sicilden terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Davacı tarafın davasının kabulü ile, davalı tarafa ait …markasının … ibareli daha önceki tescilli markalara benzer olduğundan hükümsüzlüğüne
2-TPMK. Dan terkinine,
2-Davalıya ait …. ibareli ticaret unvanı davacı tarafın ortak olduğu şirket ticaret unvanına benzer olduundan davalıya ait ticaret unvanındaki … iaberisinin çıkarılmasına,
3-Ticaret sicil kayıtlarından terkinine yapılacak terkin işlemleri ilgili sicil kayıtlarında ilan edileceğinden davacı tarafın ilan talebinin reddine,
4-Davacı taraf tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru, 31,40 TL peşin olmak üzere toplam 62,80 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcının tahsili mümkün olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 180,80 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
7-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 17/05/2018
Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır