Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/504 E. 2019/277 K. 17.07.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/504
KARAR NO : 2019/277

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü – Marka ve Tasarıma Tecavüz ve Haksız
Rekabetin Tespiti, Men ve Refi, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/09/2017
KARAR TARİHİ : 17/07/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 17/07/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin mücevher ve saat tasarlanması, dağıtımının yapılması ve satılması üzerine faaliyet gösterdiğini, müvekkilinin en çok tercih edilen ve en çok bilinen modelleri arasında “…..” ve “….” mücevher serileri yer aldığını, müvekkili şirketin “…..” modelinin ilk ve tek sahibi olup, yaklaşık 40 senedir dünya piyasalarında satmakta olduğunu, ancak hal böyle iken, davalının…. sayılı tasarım tesciline konu ürünün, müvekkilinin “….” ve “…..” modellerinin kopyalanması suretiyle oluşturulduğunu ve söz konusu tasarımların piyasada halihazırda satışa sunulduğunu, davalı adına tescilli tasarımın, huzurdaki davaya gerekçe olarak gösterilen müvekkili şirkete ait çok önceki tarihli kullanımlar, kamuya arz ediş ve özellikle tasarım ve marka tescilleri karşısında yeni ve ayrıt edici olmadığını, bu itibarla davalıya ait tasarım tescilinin müvekkili şirketin önceki tarihli doğan haklarını ihlal ve bu haklara karşı tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini iddia ederek, davalı adına…. sayı ile tescilli tasarımların hükümsüzlüğünü, sicilden terkinini, tasarıma tecavüz ve ve haksız rekabetinin tespitini, durdurulmasını ve önlenmesini, sonuçlarının ortadan kaldırılmasını, ihlal teşkil eden…. tescil nolu tasarıma konu ürün, tanıtım evrakı vs materyaller ile kalıplara el konularak imhasını talep ve dava etmiş, davacı vekili bilahare dilekçesi ile, 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL itibar ve 50.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesini ıslah yolu ile talep etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili tarafından tasarımı tescil edilen ürünlerin, davacı tarafın satışa sunduğu ürünlerden birçok aşamada farklılık gösterdiğini, davacı tarafın “….” isimli bileklikleri ile müvekkilinin bileklik tasarımı karşılaştırıldığında, menteşe, kilit sistemi, yay kullanımı ve farklılığı, çap farklılığı, vida sayısı farklılığı, gramaj farklılığı ve fiyat farklılığı bulunduğunu, ayrıca yine davacı tarafın “…..” olarak bahsetmiş olduğu bileklikleri ile müvekkilinin tasarımı olan bileklik tasarımın kilit sisteminin tamamıyla farklı olduğnu ve yaylı sistem olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, tasarımın hükümsüzlüğü, marka ve tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi ve maddi, manevi ile itibar tazminatının davalıdan tahsili taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 14/09/2018 tarihli raporda sonuç olarak, yapılan değerlendirme sonucunda…. – 1, 2 ve 3 numaralı tasarım tescili ile davacı tarafa ait 27 Mart 2014 tarihli ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, yapılan değerlendirme sonucunda…. – 4 numaralı tasarım tescili ile davacı tarafa ait 30 Temmuz 2014 tarihli ürün görseli arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklılıklar bulunmadığı, bu sebep ile benzer olarak algılandıkları, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen…. – 1, 2, 3 ve 4 numaralı tasarım tescillerinin başvuru tarihi olan 31.03.2016 tarihini itibarı ile koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı belirtilmitir.
Tazminat hesabı yönünden dosya Mali Müşavir bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu 12/04/2019 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalı yanın yerinde ticari defter ve belgelerinin incelenmesi neticesinde “…..” ve “….” ibaresine rastlanmadığı, davalı yanın faaliyetine 2013 yılında başladığı, 2013, 2014, 215 ve 2016 yılları ve dava tarihi olan 01/01/2017-31/03/2017 tarih aralığında 7.675,90 TL toplam net kar elde ettiği bildirilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 77 maddesi ile, tasarımın 55. maddenin birinci ve ikinci fıkralarında yer alan tanımlara uygun olmadığı, 56. ve 57. maddelerde belirtilen şartları taşımadığı, 58. maddenin dördüncü fıkrası ve 64. maddenin altıncı fıkrasının (c) bendi kapsamında olduğu, başvurunun kötüniyetle yapıldığı ve bir fikri mülkiyet hakkının yetkisiz kullanımını içerdiği ispat edilmişse, hak sahipliğinin başka kişiye veya kişilere ait olduğu ispat edilmişse, sonradan kamuya açıklanan aynı veya benzer nitelikteki bir tasarımın başvuru tarihi, tescilli bir tasarımın başvuru tarihinden önce ise tasarımın hükümsüzlüğüne karar verilebileceği belirtilmiştir. Aynı maddenin 2. bendinde ise, 64. maddenin altıncı fıkrasının (b) ve (ç) bentleri ile fikri mülkiyet haklarının yetkisiz kullanımı gerekçesiyle tasarımın bir kısmına ilişkin hükümsüzlük talebinin kabul edilmesi halinde, o kısmın tescili hükümsüz kılınacağı ve kısmi hükümsüzlük sonucunda tescilin devamı için, kalan kısmın koruma şartlarını sağlaması ve tasarım kimliğini muhafaza etmesi şart olacağı hususları belirtilmiştir.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
Dosya kapsamına göre, dava dilekçesinde “….” modeli olarak belirtilen tasarımın,….. başvuru numarası ile 14. Sınıfta şekil markası olarak davacı adına tescilli olduğu, yine “….” modeli olarak belirtilen şekil markasının da ….. numara ile davacı adına şekil markası olarak Türkiye’de tescilli olduğu gibi, diğer modellerin de şekil markası olarak dünyanın başka yerlerinde yine ….nezdinde ve … nezdinde şekil markası olarak tescilli olduğu, ülkesellik ilkesi gereği bu markalar yönünden Türkiye’de tescil söz konusu olduğu gibi, diğer markalar yönünden Paris Sözleşmesi ve TRIPS hükümleri dahilindeki markanın Türkiye’de tescili olmasa dahi, tanınmışlık ve Türkiye’de ticarete konu olması halinde korumadan yararlanacağı, bilirkişi raporuna göre davalının adına tasarım olarak tescil ettirip tanıtım yapmak suretiyle piyasaya sürdüğü…. tescil nolu tasarımların davacı şekil markaları ve tasarımları karşısında yeni olmayıp, aynısı olduğu anlaşılmakla, davanın kısmen kabulü ile, davalı adına olan çoklu tasarımın hükümsüzlüğüne, davalının yukarıda değinilen eylemi aynı zamanda davacının sınai haklarını ihlal edip haksız rekabete sebep olduğundan, davalının davacının sınai mülkiyet haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ihlal teşkil eden…. tescil nolu tasarıma konu kalıplara el konularak imhasına, ürünlerin ise kıymetli metal olması sebebiyle tespit edildiğinde eritilip davalıya iadesine karar vermek gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talebine gelince, davalının ticari defterlerine göre zararın tam olarak tespitinin mümkün olmaması karşısında, ihlalin niteliği gözetilerek, TBK 50 ve 51 maddeleri uyarınca davacı yararına takdiren 5.000,00 TL maddi tazminatın kabulü gerekmiştir. Yine davalının eylemi aynı zamanda davacının sınai mülkiyetten doğan manevi haklarını ihlal ettiğinden, eylemin niteliği, tarafların ekonomik durumu ve manevi tazminatın amacı gözetilerek, davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Koşulları oluşmadığından, davacının fazlaya dair manevi tazminat talebi ile itibar tazminatı talebi reddedilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalı adına tescilli…. tescil nolu tasarımların hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine, davalının davacının sınai mülkiyet haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına ve önlenmesine, sonuçlarının ortadan kaldırılmasına, ihlal teşkil eden…. tescil nolu tasarıma konu kalıplara el konularak imhasına, ürünlerin ise kıymetli metal olması sebebiyle tespit edildiğinde eritilip davalıya iadesine, toplam 5.000,00 TL maddi, 5.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı tarafa ödenmesine, fazlaya dair talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince peşin alınan 31,40 TL ve 1.025,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 1.056,40 TL harçtan, 683,10 TL ilam harcının mahsubu ile, 373,30 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi/itibar tazminatı yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 31,40 TL, başvuru, 31,40 TL peşin ve 1.025,00 TL tamamlama olmak üzere toplam 1.087,80 TL harç giderinden, iadesine karar verilen harç düşüldükten sonra kalan 714,50 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 280,00 TL tebligat-tezkere ve 3.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.680,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.944,00 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
9-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.17/07/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır