Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/489 E. 2019/16 K. 24.01.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ 2

ESAS NO : 2017/489
KARAR NO : 2019/16

DAVA : Tasarımın Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 27/02/2018

KARAR TARİHİ : 24/01/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 05/02/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin kendi tasarladığı patentli ürünleri Sağlık Bakanlığı’ndan onaylı şekilde ürettiğini, yapılan inceleme sonucunda davalının müvekkiline ait …. sayılı patentinli tasarımı kullandığının ortaya çıktığını, kullanılan bu tasarımın müvekkili tarafından koruma altına alındığını, “….” ibareli kutunun davalı tarafından üretildiğini, söz konusu tasarımın izinsiz olarak üretilmesi, satılması veya kullanılmasının tecavüz kapsamına girdiğini, daha önceden ihtarname vasıtasıyla uyarılmasına rağmen davalının tecavüz teşkil eden faaliyetlerine devam ettiğini iddia ederek, davalı yanın tecavüz teşkil eden faaliyetlerinin men’ini, maddi ve manevi tazminat ödenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin daha önceden piyasada kullanılmayan bir tasarım ortaya koyarak ipli …. ürettiğini, mevzuatlar kapsamında kendisine tanınan hakları kullanarak tasarımını tescil ettirdiğini, davacı tarafından üretilen ipli ….nun uzun yıllardır pastanecilik sektöründe pasta kutusu ya da …. olarak kullanıldığını ve davacının söz konusu ambalajı haksız bir şekilde kendi adına tescil ettirdiğini, birçok firma tarafından uzun yıllardır kullanıldığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin ….Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı yanın kutu ambalaj sektöründe uzun yıllardır müvekkil firma dahi bir çok firma tarafından kullanılan ambalaj ve pastanecilik sektöründe ‘pasta kutusu ya da … olarak adlandırılan ambalajı …. adı altında tescil ettirmek için …. başvuru numarasıyla 03/06/2015 tarihinde TPE ye başvurdunuğunu, TPE tarafından 03/06/2015 tarihinde …. tescil numarasıyla söz konusu ambalajın davalı şirket adına tescil ettirildiğini, davalı tarafından tescil ettirilen patent altına alınan …. tasarımının davalı tarafından tasarlanmış olmayıp uzun yıllardır ambalaj ve pastacılık sektöründe kullandığını, haksız tescile ilişkin her türkü tazminat hakları saklı kalmak kaydıyla öncelikle dosyanın mahkememizin ….esas sayılı dosyası ile birleştirilmesine, davanın kabulü ile hükümsüzlüğünü ve yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının iddiasının aksine, daha önce piyasada benzeri olduğu düşünülen kutuların, müvekkilinen tasarımı ile aynı veya benzer özellikleri göstermediğini, daha önce ilgili hiçbir üretici firmanın, müşteriye kolaylık sağlamak amacıyla kutularda ip kullanarak bir model ortaya koymayı düşünmediğini, müvekkilinin uzun süren Ar-Ge çalışmaları sonucunda söz konusu tasarımı geliştirdiğini ve müvekkili tasarımının yenilik ve ayrıt edicilik vasıflarına haiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, davacıya ait tasarımın davalı tarafından kullanılması nedeniyle tecavüzünün men’i, birleşen dava ise, …. sayılı tasarımın yenilik ve ayırt edicilik vasfı olmadığından bahisle hükümsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu Tasarımlar Dairesi Başkanlığı’ndan gelen kayıtlardan, …. sayı ile tescilli “….” ürün adlı tasarım tescil belgesinin 04/04/2016 tarihinden itibaren 5 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller toplandıktan sonra, dosya bir tasarım konusunda uzman bilirkişiye tevdi edilmiş olup, bilirkişi hazırlamış olduğu 09/04/2018 tarihli raporda, davacı tarafa ait …. sayılı tasarım ile davalıya ait olduğu iddia edilen ürün arasında bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde belirgin farklılıklar bulunmadığı, bu sebeple benzer olarak algılandıkları yönünde görüş bildirdiği anlaşılmıştır.
Rapora itiraz nedeniyle bu kez dosya bilirkişi heyetine tevdi olunmuş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 07/08/2018 tarihli raporda sonuç olarak, …. sayılı tasarım tescilinin, başvuru tarihi olan 03/06/2015 tarihinden önce kamuya sunulduğu, koruma şartı olan yenilik ve ayırt edicilik niteliklerine sahip olmadığı yolunda görüş belirtildiği, davacı vekilinin bilirkişi heyeti raporuna itirazları nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu ek raporda, kök rapordaki görüşlerini yinelemiştir.
SMK 55. Maddesi tasarımı tarif etmiş olup, tasarım ürünün tümü veya bir parçasının yada üzerindeki süslemenin çizgi, şekil, biçim, renk, malzeme veya yüzey dokusu gibi özelliklerden kaynaklanan görünümdür.
Yasanın 56. Maddesi tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartı ile bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağını düzenlemiştir. Bir tasarımın aynısı tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce tescilli tasarım için tasarım kamuya ilk sunulan tarihden önce, dünyanın her hangi bir yerinde kamuya sunulmamış ise o tasarım yeni kabul edilir. Tasarımlar sadece küçük ayrıntılarla farklılık gösteriyorsa aynı kabul edilir.
Bir tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde bıraktığı genel izlenim, tescilli tasarım için başvuru veya rüçhan tarihinden önce tescilsiz tasarım için kamuya ilk sunulduğu tarihden önce kamuya sunulmuş herhangi bir tasarımın aynı kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenimde farklı ise bu tasarım ayırt edici niteliğe sahip olduğu kabul edilir.
Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, tasarımcının tasarımı geliştirmede sahip olduğu seçenek özgürlüğünün derecesi dikkate alınır.
Bir tasarımın 6769 sayılı SMK hükümlerine göre tescil edilerek koruma kapsamına alınabilmesi için yenilik ve ayırt edicilik niteliklerini taşıması gerekmektedir. Yeni ve ayırt edici tasarımlar belge verilerek korunur.
Bir tasarımın yeni olarak kabul edilebilmesi için aynısının, başvurunun Türk Patent ve Marka Kurumu’na yapıldığı tarihten veya başka ülkede yapılmış bir başvuruya dayalı olarak rüçhan hakkı kullanılmış ise rüçhan tarihinden yani başka ülkeye yapılan başvuru tarihinden önce dünyanın herhangi bir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekmektedir. Ayrıca koruma talep edilen bir tasarım, başvuru tarihinden önce on iki ay içerisinde kamuya sunulursa yenilik vasfına sahiptir. Ancak 12 aydan fazla bir süre önce kamuya sunduğu tespit edilmesi halinde bu kullanım yenilik kriterini ortadan kaldırmaktadır.Yenilik kavramını sadece Türkiye’ de değil dünyada yenilik anlamında anlaşılması gerekmektedir.
 
Tasarımın ayırt edici olması, korunma talep edilen tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile benzer olduğu iddia edilen ve kıyaslanan herhangi bir başka tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasındaki belirgin bir farklılığın var olması anlamındadır.
Birleşen dava, davacı-birleşen dosya davalısı adına TPMK nezdinde …. sayı ile tescilli tasarımın yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olmadığından bahisle, hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine ilişkin olduğundan, öncelikle hükümsüzlük ile değerlendirme yapılması gerekmekte olup, dava konusu tasarıma ilişkin TPMK tescil evrakları getirtilerek incelenmiş taraf delilleri toplanarak bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır. Tüm dosya kapsamı deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu görülen bilirkişi raporuna göre, dava konusu tasarımın başvuru tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici niteliklere sahip olmadığı, davacı-birleşen dosya davalısı adına tescilli tasarım ile dosyaya sunulan 2014 tarihli ürün kataloglarında yer alan ürün örnekleri arasında belirgin farklılıklar bulunmadığı ve benzer olarak algılandıkları anlaşılmıştır. SMK 77 maddesinde belirtilen hallerde tasarımın hükümsüz sayılmasına mahkeme tarafından karar verilir. Aynı kanunun 78 maddesi uyarınca tasarımın hükümsüzlüğü, ikinci fıkrada sayılan haller dışında menfaati olanlar tarafından istenebilir. Olayımızda dava konusu tasarımların kanunda 56. Maddesinde belirtilen şartları taşımadığı ve davacının aynı sektörde faaliyet göstermesi sebebi ile hükümsüzlük talebinde bulunmada menfaati bulunduğu anlaşılmakla birleşen dosyada davanın kabulüne ve birleşen dosya davalısı adına TPMK nezdinde …. sayı ile tescilli tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dava yönünden ise, tüm dosya kapsamı ve dosyaya sunulan delillere göre, söz konusu tasarımın başvuru tarihi itibariyle koruma şartı olan yenilik ve ayırt edici nitelik özelliklerine sahip olmadığı yönündeki teknik inceleme sonucu hazırlanan bilirkişi raporları birlikte değerlendirilmiş olup, 6769 sayılı SMK uyarınca “yeni ve ayırt edici niteliğe sahip olması şartı ile bu kanunla sağlanan haklar kapsamında korunacağı ilkesi dikkate alınarak, söz konusu tasarımlar için davalı tarafın kullanımı nedeniyle tecavüzün men’i talepli iş bu davanın anılan gerekçelerle reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere,
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dosyada davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 170,78 TL peşin harçtan, 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 126,38 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davacının davasının kabulüne, birleşen dosyada davalı adına TPMK’da kayıtlı …. tescil numaralı tasarımın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 35,90 TL peşin harcın mahsubu ile, 8,50 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 77,00 TL dava ilk masrafı ve 28,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 105,00 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.24/01/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır