Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/485 E. 2020/9 K. 08.01.2020 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/485 Esas
KARAR NO : 2020/9

DAVA : Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 20/07/2017

BİRLEŞEN MAHKEMEMİZ 2018/191 ESAS, 2018/298 KARAR SAYILI DOSYASINDA
DAVA : Marka (Sözleşmeden Kaynaklanan Hak İstemli)
DAVA TARİHİ : 27/04/2018
KARAR TARİHİ : 08/01/2020

Mahkememizde görülmekte bulunan Tazminat (Fikir Ve Sanat Eserleri Sahipliğinden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkillerinden …’nın TPE nezdinde …. tescil nolu “….”, …. tescil nolu “…”, … tescil nolu “…”, … tescil nolu “…”, …. tescil nolu “…”, … tescil nolu “…”, …. tescil nolu “…. … şekil”, … nolu “…” ve … tescil nolu “…..” markalarının sahibi olduğunu, diğer müvekkili …… Gıda Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.’nin …. tescil nolu “… şekil”, …. tescil nolu “…”, … tescil nolu ” … şekil” ve …. tescil nolu “….” markalarının inhisari lisans hakkı sahibi olduğunu, davalının işyeri adresindeki işletmesinde ve internet ortamında, müvekkillerinin hak sahibi oldukları markaları müvekkillerinin izni olmaksızın yasaya aykırı olarak kullandığını, müvekkillerinin dava konusu markaları eski sahibinden devir aldığını, bu hususun TPE kayıtlarına işlendiğini, davalının “…” markasına ilişkin olarak markanın eski sahibi ile imzalamış olduğu franchising(bayilik) sözleşmesi gereğince davalı adresindeki işletmesinde markaları kullanmaktayken marka devir sözleşmesiyle marka üzerindeki tüm hakların kendisine geçen müvekkilinin Bornova … Noterliği’nin 26/12/2016 tarihli, …. yevmiye nolu ihtarnamesiyle bu hususu davalı yana ihtar ettiğini, söz konusu ihtarnamede markaların müvekkili tarafından devralındığı, davalının markayı kullanma iradesi devam edecekse kendisine teslim edilen franchising(bayilik) sözleşmesini imzlaayıp müvekkilline teslim edilmesi gerektiğinin bildirildiğini, ancak davalının markaların sahibi olan müvekkillerine yeni bir sözleşme imzalamadığı gibi müvekkillerinin markasını gerek işletmesinde gerekse internet ortamında kullanmaya devam ettiğini, üstelik davalının bu kullanımları nedeniyle müvekkiline herhangi bir bedel ödemediğini, Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin … değişik iş sayılı dosyası ile davalının dava konusu markalara ilişkin hukuka aykırı kullanımlarının tespiti, müvekkillerinin “…” markasına ve diğer markalarına tecavüz teşkil eden her türlü fiillerin tedbiren önlenmesi ve durdurulmasına karar verildiği, davalının müvekkillerinin marka hakkına tecavüzünden dolayı fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla SMK’nun 151/1-c maddesine göre yoksun kalınan kazanç kapsamında şimdilik 1.000,00 Tl maddi tazminatın ve 20.000,00 TL manevi tazminatın tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacılardan …. Gıda Turizm Şirketinin diğer davacı … ile yapmış oldukları inhisari lisans sözleşmesi çerçevesinde marka üzerinde hak iddia ederek huzurdaki davayı açmış ise de söz konusu lisans sözleşmesinde marka ile ilgili dava açmasına ve takip etmesine yönelik verilmiş açık bir yetki bulunmadığını, bu nedenle davacı şirketin müvekkili bakımından eldeki davayı açmak gibi bir hak ve yetkisinin bulunmadığını, müvekkilinin … markasını hukuka uygun bir şekilde franchising (bayilik) sözleşmesi kapsamında kullandığını, müvekkili ile … Gıda İnşaat Tekstil Turizm ve Petrol Ürünleri Sanayi Ticaret Limited Şirketi arasında 10/12/2016 tarihinde “…” markasının kullanımı hususunu da kapsayan bir franchising sözleşmesi imzalandığını, sözleşme süresi başlangıç tarihinden itibaren 5 yıl olduğunu, başlangıç tarihinin sözleşme tarihi olduğunu, markanın devredilmesi halinde franchise işbu sözleşmede belirtilen hak ve yetkileri sözleşme süresi sonuna kadar kullanılabileceğini, ayrıca Franchising (bayilik) sözleşmesine göre ……’ın(… Gıda) sözleşmenin Franchisore Ait Yükümlülükler başlığı altındaki A bendinde yer alan eşya, donanım ve ekipmanları bedeli karşılığında Franchise’e sağlama yükümlülüğünün olduğunu, …… tarafından sağlanan bu eşya, donanım ve ekipmanlar karşılığında müvekkilinin franchisora yüklü miktarlarda para ödediğini ve buna ilişkin faturalar düzenlendiğini, yine müvekkilinin inşaat-tadilat ve franchise bedeli adı altında ……’a yüklü ödemeler yaptığını, toplam bedelin 700.000,00 TL’ye ulaştığını, müvekkilinin masrafları 5 yıl süre ile geçerli olacağı kararlaştırılan franchising sözleşmesine güvenerek yaptığını, bu durumda da müvekkilinin iyiniyetini ve marka hakkına tecavüz gibi bir iradesinin olmadığını açıkça ortaya koyduğunu, sözleşmenin üzerinden henüz 6 ay kadar geçmişken … Gıda unvanlı şirketin 11/08/2016 tarihinde marka hakkını yangından mal kaçırır gibi ….’a devrettiğini, bundan hemen 1-2 ay kadar sonra ise ….’ın bu markayla ilgili haklarının her birisinin sadece 5.000,00 TL’lik bedeller karşılığında davacı …’ya devrettiğini, bundan 2 ay kadar sonra 23/12/2016 tarihinde de davacı …’in diğer davacı ……. Gıda ile yaptığı inhisari lisans sözleşmesi doğrultusunda markanın lisans haklarını ……. Gıda’ya verdiğini, bu eylemlerin açıkça nitelikli dolandırıcılık suçuna işaret ettiğini, davalı müvekkilinin beyanına göre …..’in müvekkilinden bir miktar para isteyerek bu bedelin ödenmesi halinde rahatça markayı kullanmaya devam edebileceğini, aksi halde yeni hak sahiplerinin müvekkili rahat bırakmayacaklarını müvekkiline bildirdiğini, müvekkili tarafından bu husus kabul edilmeyince davacılar tarafından müvekkili aleyhine tedbir ve tazminat davalarının peşpeşe açılmaya başlandığını, devirlerin sıklığı, tarihleri ve bedelleriyle birlikte düşünüldüğünde müvekkilinin bu anlatımlarının doğrulanmakta olduğunu, haksız kazanç sağlamak için devirlerin kötüniyetli ve hileli yapıldığı iddialarının bu durumla örtüştüğünü, markayı yasal ve hukuka uygun imzalanmış sözleşmesel hakkına dayanarak kullanan ve bunun için yüklü bedeller ödeyen müvekkilinin markaya tecavüz ettiğinden söz edilemeyceğini, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
BİRLEŞEN DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalılardan … Gıda İnşaat Tekstil Turizm ve Petrol Ürünleri San. Tic. Ltd şirketinin … markasının ilk sahibi olduğunu, müvekkili, …’in bu davalıdan markayı kullanım hususunu kapsar şeklide 10.02.2016 tarihinde 5 yıl süre ile geçerli olmak üzere franchising sözleşmesi imzaladıklarını, sözleşmenin üzerinden henüz 7-8 ay kadar süre geçmişken … Gıda şirket yetkilisi hakkında açılan soruşturma nedeniyle … markasını ve tüm haklarını göstermelik olarak ….’a devrederek yurt dışına kaçtığını, ….’ın markayı daha sonra …’ya devrettiğini, davalılar arasındaki hukuku kandırmaya yönelik hileli ve muvazaalı devirlerin ve de organik bağlantının tespiti ile marka devirlerinin TBK madde 19 çerevesinde iptali ile marka ve şekillerinin ilk hak sahibi olan … Gıda İnşaat Tekstil adına tesciline, terditli olarak müvekkilinin markayı hukuka uygun kullandığının tespitini talep ve dava etmiştir.
BİRLEŞEN CEVAP : Rayiç bedelin TPE kayıtlarındaki bedel olduğunu, rakamın düşük olmasının, markanın gerçek değerini ifade etmediğini, sadece kurum tarafından belirlenmiş olan sayısal bir veriyi gösterdiğini, dolayısıyla yapılan devir işleminin usule ve hukuka uygun olarak gerçekleştiğini, bununla ilgili başka dava dosyalarına gerekli belgelerin ibraz edildiğini, davalı müvekkilinin hiçbir hileye ve muvazaaya başvurmadan, haklı ve usulüne uygun olarak gerçekleştirdiği marka devirlerinden doğan alacaklarını tazmin edemediğini, davacının, marka devrinin zaman aralıklarından ve ödenen bedellerden başka ortaya somut, inandırıcı bir delil sunmadığını, söylemlerini ispatlayamadığını, iddialarında da sadece … Gıda ile olan sözleşme ilişkilerine binaen attıkları adımlardan bahsettiğini ve bunlardan tarafımızı sorumlu tutmaya çalıştığını, davalı müvekkillerinin … Gıda ile davacı arasında imzalanan bayilik sözleşmesiyle hiçbir bağlılığı olmadığını, dolayısıyla davacı yanın taleplerinden doğan sorumluluğu bulunmadığından davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Davacı markalarınin sicil dosyası TPMK’dan celp olunmuş, Mahkememizin …. D.iş sayılı dosyasının dosya içerisine alındığı görülmüş, tetkikinde; talep edenler … ve …. … Gıda Tur. İnş. San. Tic. Ltd. Şti.tarafından … aleyhine davacı markalarına kullanımlarının tespitini talep ettiği görülmüştür.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp olunmuş, davalı vekilince franchising bayilik sözleşmesi dosyaya sunulmuştur.
Birleşen dosya davacı tanıkları dinlenilmiş, tanık … duruşmada alınan beyanında; davalı …’in kardeşi olduğunu, kendisinin Bağcılar Güneşli’de iş yeri açtığını, işlerinin tamamı ile kendisinin ilgilendiğini, dava konusu … markasının o zamanki sahibi …. ile sözleşme yaptıklarını, sözleşme gereklerini yerine getirip faaliyete devam ettiklerini, sonra FETÖ olayları çıkınca … ‘in yurt dışına kaçtığını, daha sonra ailesini içeri aldıklarını, sonra kendisinin kaçak olarak İstanbul’a geldiğini, banka hesaplarına el konulduğu için elden para istediklerini, franchise sözleşmesinden bakiye borçlarının olduğunu, bununla birlikte avans istediğini, vermediğini, gidip avukat ile görüşüp bakiyeyi kapattıklarını, …’ın yakalanıp içeri alındığını bir süre marka ile ilgili arayıp soran olmadığını, ilk açılan bayilerde 6 ay müddet ile para alınmadığını, markalar …’ın sahibi olduğu … Gıda şirketine ait olduğunu, aradan bir zaman geçtikten sonra markanın el değiştirdiğini öğrendiklerini, ayrıca … Bey’in borçlu olduğu kişilerin kendilerine icradan ihbarname gönderdiklerini, paranın kendilerine yollandığını, sonra … isimli kişinin bayileri gezip mafyavari tehditlere başladığını, Beşiktaş’ta … Otelde bayi toplantısı yaptıklar bayilerle yeniden ağır şartları içeren sözleşme yaptırmaya zorladıklarını, kendilerinin bunu imzalamadıklarını, ilk sahibi FETÖ den içeri alındığından korktuklarını, yeni sözleşme yapmadıklarını, ancak markayı kullanmaya devam etiklerini, tedbir kararı ile kendisinin tabelasını kaldırdıklarını, icra yolu ile kullanmalarının engellendiğini, kendisinin de zorunlu olarak başka markaya çevirdiğini beyan etmiştir.
Tanık …. duruşmada alınan beyanında; kendisinin … markasının Güngören bayisi olduğunu, davalı …’in ise Güneşli bayisi olduğunu, kardeşi kendisinden önce dinlenen tanık …’nın ilgilendiğini, normal işlerine devam ederken bir gün birisi elinde bir yazı ile markanın yeni sahibi şirketin genel müdürü olduğunu söyleyip elinde sözleşme ile geldiğini, “bunu imzalarsanız faaliyetine devam edersiniz” dediğini, bunu kabul etmediklerini, bütün bayileri Beşiktaş’da topladıklarını, markayı yeni aldıklarını söyleyip sözleşme imzalatmak istediklerini, imzalamadıklarını, sonra kendisinin markayı usulsüz kullandığı iddiası ile mahkemeye dava açtıklarını, mahkemenin red kararı verdiğini, işletmesine devam ettiğini, yeni sözleşme imzalamadıklarını, sonra iş yerini başkasına devrettiğini, onların devam ettiğini beyan etmiştir.
Tanık … duruşmada alınan beyanında; kendisinin İstanbul’da kahve toptan ticareti ile uğraştığını, çeşitli markaların bayilerine kahve sattığını, davalı …’in kahve sattığını, o nedenle tanıdığını, kahve durağının diğer bayilerine de kahve sattığını, genelde hepsinin markayı şikayet ettiklerini, markayı devralanların gelip fazla para istediklerini rahatsız ettiklerini söylediklerini beyan etmiştir.
Dosya taraf beyanları ve sözleşmeler değerlendirilip gerektiğinde yerinde inceleme yetkisi de verilerek davalının marka kulanımı hakka dayalı olup olmadığı, davalının davacı markasına tecavüzü veya haksız rekabeti olup olmadığı, birleşen dava yönünden marka devirlerinin davacı yönünden hüküm ifade edip etmediği ve asıl dosyada davacı tarafın isteyebilceği tazminat tutarını gösterir rapor hazırlanmak üzere bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti 19/06/2019 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle; “10/02/2016 tarihli Franchise (Bayilik) Sözleşmesinin 5.maddesi Sözleşme Süresi Bölümünde “5.1. Başlangıç tarihinden itibaren 5 yıldır. Başlangıç tarihi sözleşme tarihidir. Marka’nın devredilmesi halinde franchisee işbu sözleşmede belirtilen hak ve yetkileri sözleşme süresi sonuna kadar kullanabilir” hükmüne istinaden davalı/birleşen dosya davacısının “…” markasını sözleşmede belirtilen hak ve yetkilere dayanarak 10/02/2021 tarihine kadar kullanabileceği, bu nedenle …’in markasal kullanımlarının … adına kayıtlı markasına herhangi bir tecavüz teşkil etmediği, mahkemenin davacı tarafın maddi tazminat talebini yerinde bulması halinde emsal lisans sözleşme kapsamında, ihtar tarihinden (26/12/2016) dava tarihine (20/07/2017) kadar olan süre için, davacı tarafa ödemesi gereken lisans bedelinin 16.773,45 TL olarak hesap edildiği” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Davacılar vekili 12/07/2019 tarihli dilekçesi ile maddi tazminat taleplerini 16.773,45 TL’ye artırarak, davalıdan 16.773,45 TL maddi tazminat ve 20.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek olan avans faizi ile birlikte alınarak taraflarına verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan ve yukarıda özeti yapılan tüm deliller hep bilirkte değerlendirildiğinde;
Ana dosya bakımından; davalı ile markanın önceki sahibi arasında usulüne uygun bir lisans sözleşmesi kurulduğu, daha sonraki tarihli devirler ile davacıların davaya konu markalar üzerinde hak sahibi haline geldikleri anlaşılmaktadır. Davacı taraf marka devir sözleşmesinden sonra lisans sözleşmesi ile halihazırda markayı kullanan davalıya kendisi ile yeni şartlar içeren yeni bir sözleşme yapma teklifinde bulunmuş, teklifi kabul edilmeyince devam eden davalı kullanımının marka hakkına tecavüz oluşturduğu iddiasıyla işbu davayı açmıştır.
SMK’nun 148.md’si uyarınca tescilli sınai haklar devredilebilir. Bu devir Borçlar Hukuku anlamında bir tasarruf işlemidir ve bu işlem ile marka devredenin malvarlığından çıkararak devralanın malvarlığına girer. Buna göre “devreden devir sırasında hangi haklara sahipse ya da marka üzerinde hangi kısıtlamalar var ise o haliyle devralana geçer”(A.Kaya, Marka Hukuku s.215)
Somut olayda davacı tarafın devir sözleşmesi ile davaya konu markaları devir aldığı tarihte bu markalar için davalı ile yapılmış ve süresi devam eden bir lisans sözleşmesinin bulunduğu, devralanın, devredenin hak ve yetkileri çerçevesinde bu lisans sözleşmesi ile bağlı olduğu ve sadece devir işleminin bu lisans sözleşmesi için haklı fesih nedeni veremeyeceği ve lisans sahibinin yeni lisans sözleşmesi akdetmeye zorlanamayacağı, bu hali ile davalı kullanımlarının tecavüz olarak kabul edilemeyeceği hukuki ve vicdani kanaatine ulaşılmıştır.
Birleşen dava yönünden yapılan değerlendirmede ise; devir bedelinin düşüklüğü ve tanık anlatımlarının münhasıran devrin muvazaalı olduğuna ispata yeterli olmayacağı, bu cümleden olmak üzere, dinlenen tanık anlatımlarının muvazaa olduğuna yönelik olmadığı, bu nedenle marka devirlerinin iptali yönünden hüküm kurulamayacağı anlaşılmıştır. Ancak birleşen dosya davacısının davaya konu markaların hukuka uygun olarak kullanıldığının tespiti yönündeki terditli talebi yönünden, birleşen dosya davalılarının tecavüz iddiaları nazara alındığında hukuki yararının mevcut olduğu ve ana dosyadaki red gerekçelerinin doğal sonucu olarak bu tespit talebinin kabulünün zorunlu olduğu anlaşıldığından birleşen terditli davanın kabulü ile aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
Ana dosyada; davacının davasının REDDİNE,
-Peşin yatırılan 358,63 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile arda kalan 304,23 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen miktar üzerinden hesaplanan 5.516,02 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Birleşen dosyada; davacının davasının KABULÜ ile;
-Davacının “…” markasının usulüne uygun Franchise sözleşmesi ile yasal olarak haklı ve hukuka uygun bir şekilde kullandığının TESPİTİNE,
-Peşin yatırılan 85,39 TL harçtan alınması gereken 54,40 TL harcın mahsubu ile arda kalan 30,99 TL harcın karar kesinleştiğinde talep halinde davacıya iadesine,
-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Davacı tarafından yapılan 54,40 TL peşin harç, 35,90 TL başvurma harcı, 301,50 TL posta/tebligat masrafı olmak üzere toplam 391,80 TL yargılama giderinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.08/01/2020

Katip …

Hakim …