Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/478 E. 2018/301 K. 16.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/478
KARAR NO : 2018/301

DAVA : FSEK-İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 11/04/2016
KARAR TARİHİ : 16/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 12/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açıka yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ;Davacı vekili, ” müvekkili şirketin 2006 yılından beri ” ….” ve ” ….” adlı programların yapımını gerçekleştirdiğini, ancak davalı tarafın 15/02/2016 tarihli ihtarname ile yapım sözleşmesi ve buna ek protokolü tek taraflı olarak feshettiğini, bu feshin haksız olduğunu, zira sözleşmeye göre her sezon son yayın tarihinden itibaren 15 gün önceden sözleşmenin bitirildiği bildirilmediği takdirde bir sonraki yayın dönemi için ÜFE artışı uygulanarak devam edeceğini, böylece 14/09/2010 tarihli sözleşmenin feshine dair bir bildirimde bulunmadığı için bir yayın dönemi için daha devam ettiğini, yıllar içinde uzayan yayın dönemlerinde müvekkiline ödenmesi gereken ÜFE artışlarının ödenmediğini, tarafları ayrıca 28/08/2014 tarihinde bir ek protokol imzalattıklarını, bu protokolden doğan ÜFE artışının da ödenmediğini, böylece 18/09/2011- 01/03/2012 tarihleri arası ÜFE artışları ile 01/02/2015 tarihinden itibaren ÜFE artışından doğan alacakların tahsili için bu davayı açtıklarını” iddia ile Bakırköy … İcra Dairesi’nin …. esas sayılı icra takibine vaki itirazın iptalini, takibin devamını en az %40 icra tazminatına hükmolunmasını talep ve dava etmiştir.
CEVAP; Davalı vekili cevaben “dava konusu alacak eser sözleşmesinden kaynaklandığından görevli mahkemenin ticaret mahkemesi olduğunu, Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 18/11/2009 tarih ve 2009/15 esas 459 karar sayılı kararının da bu yönde olduğunu, alacağın zamanaşımına uğradığını, tarafları, sebebi ve konusu aynı olan 3 ayrı dava daha bulunduğunu ve birleştirilmeleri gerektiğini, ücret artışlarıyla ilgili olarak düzenli artış yapıldığı halde, ÜFE arıtışı talebinin MK. 2 maddesine aykırı olduğunu, ödeme emrindeki hesaplamasının nasıl yapıldığının anlaşılamadığını, %40 tazminat istenemeyeceğini” savunarak davanın reddini, davacının en az %20 kötüniyet tazminatına mahkum edilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalının Bakırköy … İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra takibine vaki itirazının iptali ile davalı aleyhinde alacağın %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi taleplidir.
Dosyaya delil olarak, Bakırköy …. İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı icra dosyası, taraflar arasındaki 14/09/2010 tarihli sözleşme v18.09.2011 ile 01.03,2012, 01.02.2015 ve 15.02.2016 tarihleri arasındaki sözleşmelerin nitelikleri ek protokoller, RTÜK kayıtları,
Dava Dosyasına sunulan İcra dosyası tetkikinden,
İstanbul ….İcra Müdürlüğü …. sayılı İcra dosyasında 07.03.2016 takip tarihi itibariyle Davacının Davalı borçlu aleyhinde olmak üzere, Toplam 206.906.08 TL tutarlı icra takibi başlattığı,( sonrasında yetkisizlik nedeniyie Bakırköy …. İcra Müdürlüğü…. Esas no aldığı)\ 50.284,00 TL 18.09.2011-01 03.2012 arası ÜFE farkı 72,33 TL Faiz, 156.324,90 TL 01.02 2015 ten itibaren ÜFE farkı 224,85 TL Faiz 206.906.08 TL TOPLAM 13.03.2016 tarihinde, Davalı BorçJu ta raf m usulüne uygun olarak yazılı şekilde Bakırköy ….İcra Müdürlüğü …. sayılı takip dosyasına itiraz ettiği, itiraz etmekle takibin durduğu tespit edilmiştir.
HMK 266.madde kapsamında 18.09.2011 ile 01.03,2012, 01.02.2015 ve 15.02.2016 tarihleri arasındaki sözleşmelerin nitelikleri ek protokoller incelenmek suretiyle Davacı ve davalı ticari defter kayıtları HMK’nın 278 madde gereği söz konusu dönemlere incelenmek suretiyle alacak ve borç ilişkilerinin ayrıntılı ve denetlemeye uygun sözleş mesel yükümlülüklerde dikkate alınarak talep edilen alacağa ilişkin varsa belirlenmesi bilirkişi heyetine görev olarak tevdi edilmiştir.
Bilirkişi heyeti özetle; Sektör işleyisinde üfe artışına yönelik özel bir hesaplama yer almamaktadır. dolayısıyla üfe artış açıklamalı bir faturanın olması da beklenemez, uzun dönem devam eden projelerde geçerli olan bahsi geçen artışlar taraflar arasında belirlenecek bir oranda veya meblağda yapılmaktadır. başka bir deyişle sektörde uzun soluklu projelerde aşağı yukarı %15 – %20 oranında bir fiyat artışı uygulanabileceği gibi, taraflar arasında anlaşarak belli bir fiyat artışı da kararlaştırılabilir. bu sektör normları çerçevesinde olağan bir durum olduğu sektörde üfe artışına yönelik bir hesaplama kalemi mevcut olmadığı dolayısıyla ana sözleşmenin 9.maddesinde bahsi geçen bir sonraki yayın dönemi için üfe artışı göz önüne alınarak eklenecek bedel şart yürürlüğe sokulmuş ona göre ücret arttırımları olmuştur. bu sebeple davacının ekstra bir üfe artış bedeli talep edemeyeceği yönünde görüş bildirmişlerdir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre uyuşmazlık
İcra takibine dayanak teşkil eden asıl alacak kaynağının sadece ÜFE artış alacağı ve ferleri olduğu, İcra takibinde talep edilen tutarlann başkaca bîr alacak kalemi İçermediği dikkate alındığında davacının ÜFE artışı talep edip edemeyeceği noktasındadır.
Somut olayda tarafların da kabul ettiği üzere, tarafların 2006 yılından itibaren…. ve … »isimli programların yapımına ilişkin sözleşmesine göre yürütüldüğü ve sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar aralarında herhangi bir ihtilafın olmadığı görülmüş olup taraflar arasında 14,09,2010 tarihli Yapım Sözleşmesinde belirlenen bedel devam eden yayın dönemlerinde taraflar arasında 01,03 2012, 02,03,2013 ve 28,04,2014 tarihlerinde imzalanan ek protokoller ile arttırılmıştır. Bilirkişi heyeti tarafından da belirtildiği üzere işbu ek protokoller ile Yapım Sözleşmesinin 9. Maddesinde bahsi geçen ÜFE artışının uygulanmış kabul edileceği, zira sektör genelinde “ÜFE artışı”na yönelik ayrıca bir hesaplama kaleminin mevcut olmadığı, dolayısıyla “ÜFE artışı açıklamalı’ bir faturanın beklenemeyeceği görüşü de sözleşme kapsamı eli uyumlu bulunmuş öte yandan taraflar arasında ücret artışı için ek protokoller düzenlenmiş olup ve davacı tarafında belirlenen sözleşme bedellerine itiraz da edilmediği de dikkate alındığında incelenen ticari defter kayıtlarının incelenmesinde de taraflar arasında belirli aralıklarla hesap mutabakatları yapılmış olup, davacı tarafından sözleşmenin feshedildiği tarihe kadar davalının itirazının olmaması ve sözleşme süresince tarafların hesap mutabakatı yapması ve ek protokoller imzalaması da dikkate alındığında ana sözleşmenin 9.maddesinde bahsi geçen bir sonraki yayın dönemi için ÜFE artışı göz önüne alınarak eklenecek bedel şart yürürlüğe sokulmuş ona göre ücret arttırımları olmuş ve bu sebeple davacının fazladan bir ÜFE artış bedeli talep edemeyeceği kanaatine varıldığından sübuta ermeyen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi İzah Edildiği Üzere ;
1-Davacı tarafın davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 2.498,91 TL peşin ve icra dosyasına yatan 1.034,53 TL icra dosyasına yatan harcın toplamı 3.533,44 TL harçtan, 35,90 TL ilam harcının mahsubu ile, 3.497,54 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan, avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 18.364,36 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Artan gider avansının taraflara tebliğine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
7-Gider Avansından kalan miktarın 6100 SY nın 333 md göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
Kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili Hukuk Dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.16/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır