Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.
T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ
ESAS NO : 2017/467 Esas
KARAR NO : 2020/192
DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 22/06/2017
KARAR TARİHİ : 16/09/2020
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA: Davacı vekilinin dava dilekçesinde özetle: Müvekkilişirketinin 34 yıldır aralıksız, ciddi boyutta yatırım ve projeleri itibariyle ticaret unvanının aynı zamanda özünü-çekirdeğini oluşturan “…….” ibaresini, faaliyet alanını oluşturan inşaat hizmetlerinde kullanılmak üzere 20.01.2017 tarihinde ……. kod numaralı 37. Sınıfa giren hizmetler bakımından başvuru yapılmış ve fakat davacı müvekkili şirketin başvurusunun, davalı şirketin hali hazırda 37. Sınıfa giren hizmetlerde kullanılmayan işbu davanın konusu olan ……. numara ile tescilli “…….+şekil” markası mesned alınarak bütünüyle red edilmiştir. Hal böyle iken, müvekkili şirketin markası önünde engel teşkil eden 37. Sınıfa giren hizmetler yönünden kullanılmama nedeniyle davalı şirkete ait TPMK sicilinde ……. numara ile tescilli markanın tescilli olduğu sınıflardan 37. Sınıfa giren hizmetler yönünden iptali/hükümsüzlüğü ile resmi marka sicilinden terkinine, her türlü yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
CEVAP: Davalı vekilinin cevap dilekçesinde özetle: Müvekkilinin huzurdaki davaya konu markasını 37. Sınıftaki hizmetlerde kullandığı gibi müvekkili şirket sair “…….” ve “…….” esas unsurlu markalarını 20., 35., 39., 40., 41., 42., 43., 44. Ve 45.sınflara dahil emtia hizmetlerde tescil etmek suretiyle markanın işlevine uygun olarak kullanmakta olduğunu, bahse konu markaların tescilli oldukları bu sınıflar ile 37. Sınıftaki hizmetler benzer olduğundan müvekkilinin her halükarda davacıya göre öncelik hakkına haiz olduğunun kabulü gerektiğini, davanın esasa girilmeden reddedilmesi gerektiğini, müvekkili şirketin davacı yanın iddialarının aksine büyük emek ve çaba harcayarak nizasız ve fasılasız suretle kullanarak tanınmış hale getirdiğini, müvekkili şirketin “…….” ibareli markaları ile uzun yıllardan beri ülkemizde faaliyet göstermekte olduğunu, bu nedenlerle müvekkili şirketin maddi ve manevi olmak üzere her türlü dava ve talep hakları saklı kalmak kaydıyla, huzurdaki davada zarar görme koşulu gerçekleşmediğinden huzurdaki davanın aktif husumet ehliyeti nedeniyle usulden reddine aksi halde haksız ve hukuka aykırı ikame edilen huzurdaki davanın reddine, yargılama ve ücreti vekaletin davacı yana yükletilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE:
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davaya konu tasarım ve marka tescil belgeleri ile ilgili dosya evraklarının celp edildiğini,
Mahkememizce toplanan tüm deliller ve taraf iddiaları ışığında dosya davaya konu ……. sayılı ……. markasına yönelik 37. Sınıf tüm emtia yönünden kullanımın tespiti için davalı tarafın mali kayıtlarının ve kullanımlarının yerinde incelenmek suretiyle markasal kullanım yönünden dava tarihinden geriye doğru 5 yıllık süre içinde bir marka uzmanı, bir mali müşavir ve bir sektör bilirkişisine tevdi ile ayrıntılı ve gerekçeli rapor tanzim etmek üzere dosya tevdi olunmuş, bilirkişiler düzenlemiş oldukları 23.07.2018 tarihli raporlarında özetle; “davalı tarafın, ticari defterlerinin sahiplei lehine delil vasfına haiz olduğunu, dava konusu markanın tescilli olduğu 37. Sınıtfa hizmetlerinde yer alan inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetlerinde, ciddi şekilde kullanıldığı, davalı tarafından, inceleme günü sunulan faturalar ve dosyadaki delillerin incelenmesi neticesinde; markanın 37. Sınıfta; “Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri, haşere ilaçlama hizmetleri, temizlik araçları ve makinelerinin kiralanmas ıhizmetleri, Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu), deniz araçlarıın bakımı vetamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri, Mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, Isıtma havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi) bakımı ve tamiri hizmetleri, Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri, Sınai makinelerin ve cihazların büro makinelerinin ve cihazlarının haberleşme cihazlarının, elektrikli ve lektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik maden çıkarma hizmetleri.ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri” emtialarında kullanıma rastlanmadığı” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin bilirkişi raporuna karşı itiraz dilekçesinde özetle: bilirkişi raporunda belirtilidği üzere mobilyacılık sektöründe de ünlenmiş ve ……. markasını aktif bir şekilde kullanmış ve kullanmakta olduğunu, ev ve ofis mobilyalarının üretim, imalat ve satışının yanında tamir bakım ve restorasyonu hizmetlerinin de verilmekte olduğunu, buna ilişkin ticari faturalar ve ilgili belgelerin mahkemede mübrez oldğunu, bilirkişi kurulundan ek rapor alınmasını talep etmiş olup, buna göre bir tescil sınıfının ait sınıfındaki hizmetler ya da emtialar bahirleriyle alakalı-bağlantılı hizmet ve emtialar olup herhangi bir alt sınıftaki kullanımın diğer alt sınıfları da etkileyeceği göz önünde bulundurulması gerektiğini bildirmiştir.
Mahkememizin 01/11/2018 tarihli duruşmasında dosyanın bilirkişi heyetine yeniden tevdi edilerek davalı vekilinin itirazlarının tek tek incelerek ek rapor düzenlenmesine karar verilmiştir.
Bilirkişilerin 15/05/2019 havale tarihli ek raporlarında özetle:” Dava konusu markanın tescilli olduğu 37. Sınıfta hizmetlerde yer alan İnşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetlerinde, ciddi şekilde kullanıldığını, ek rapor kapsamında, davalı tarafından sunulan faturalar incelendiğine, söz konusu kullanımların 37. Sınıfta sayılan; mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtialarındaki kullanımları kapsadığı ancak söz konusu kullanımların ciddi kullanım olup olmadığının, söz konusu emtialara yönelik satış toplamının, davalı tarafın toplam satışları içindeki payı tespit edilerek belirlenebileceği, bu durumun tespitinin, davalı tarafın mali tablolarında ve satış raporlarında yapmış olduğu sınıflandırmalar ile mümkün olabileceği, kök raporun hazırlanması sırasında taraflarıana sunulan ve daha önce dava dosyasına sunulan ticari belgeler üzerinden, bu durumun tespitinin mümkün olmadığını, davalı tarafından 37. Sınıfta; Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Isıtma, havalandırma ev su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetli” alt emtialarında kullanımı gösteren her hangi yeni bir belge sunulmadığı” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin bilirkişi ek raporuna yönelik itiraz dilekçesinde özetle; İlk raporda defterlerin müvekkili lehine delil vasfını haiz olduğunu belirten heyet ek rapordaki bu kanaati ile çelişkili bir sonuca vardığını, faturalar ve belgeleri rahatlıkla ticari defter kayıtlarından çıkarmanın mümkün olduğunu, onarım hizmetlerininde aynı zamanda ürünü satan müvekkili şirket tarafından sağlandığı için doğal olarak dışarıda sağlanan herhangi bir onarım ya da tamir hizmetine göre bedel olarak daha düşük fiyata sunulacağını, sonuç olarak bilirkişi heyetinin müvekkili şirketin söz konusu onarım işlemlerinden olan kazancının toplam kazanca göre az olduğu tespitinden çıkardığı markanın ciddi kullanımının tespitinin kesin olarak belli olup olmadığı tespitinin yanlış olduğunu ve onarımdan elde edilen kazancın üretimden elde edilen kazanca göre düşük olması ticari hayatın en bilinen durumlarından biri olduğunu, bu nedenlerle ek bilirkişi raporunda yer alan yanlışdeğerlendirmelerin ve bunlara dair itirazların göz önünde bulundurularak, karşı tarafın asılsız iddiaları ve bilirkişi raporlarındaki yanlış görüşlerin dikkate alınmaksızın karar verilmesini, nihai bir karar verilmemesi durumunda dosyanın bilirkişi heyetine gerektiğinde yeniden tevdi edilerek itirazları tek tek incelenerek yeni bir ek rapor düzenlenmesini talep etmiştir.
Davacı vekilinin bilirkişi ek raporuna yönelik itiraz dilekçesinde özetle; Hüküm kurulmasına hiçbir yönden yeterli ve elverişli bulunmayan, sübjektif ve özensiz değerlendirmeler ile malul bulunan 15.05.2019 tarihli bilirkişi raporunun yok sayılmak suretiyle itirazları doğrultusunda heyete bir marka uzmanında eklenerek, mali müşavir ve inşaat mühendisinden resen seçilip yeni bir bilirkişi kurulundan yeni bir bilirkişi raporu alınmasını talep etmiştir.
Mahkememizin 24/09/2019 tarihli duruşmasında, beyanname ve raporlar sunulduğu takdirde dosyanın bilirkişi heyetine tevdi ile ek raporun sonuç kısmının 2 numaralı bendinde eksik olarak belirtilen kısım ile ilgili ek rapor tanziminin istenilmesine karar verilmiştir.
Bilirkişilerin 11/02/2020 havale tarihli ikinci ek raporlarında özetle” Davalı tarafın dava konusu markasının tescilli olduğu 37. Sınıftaki hizmetlerde yer alan inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetlerinde, ciddi şekilde kullanıldığını, davalı tarafından 37. Sınıfta; Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı , çanta, kemer tamiri hizmetleri” alt emtialarında kullanımı gösteren her hangi yeni bir belge sunulmadığı, bu nedenle bu emtialar yönünden de kullanımının tespit edilemediğini, davalı tarafın, dava tarihinden önceki 5 yıllık süre içerisinde, 37. Sınıfta sayılan mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtialarındaki kullanımlarının, yıllar itibariyle tespit edilebilen satış rakamlarının, mali tablolarında görülen son 5 yıllık ciroları üzerindeki payının çok düşük olduğu, davalı tarafın 37. Sınıfta sayılan; mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtialar yönünden ciddi kullanımının bulunmadığı” hususlarını bildirmişlerdir.
Davalı vekilinin ikinci ek raporuna yönelik itiraz dilekçesinde özetle: mali raporlarda onarım hizmetlerinin satışa göre küçük bir oranda kâr getirmesi durumundan yola çıkarak markanın ilgili sınıtfa kullanımının ciddi olmadığı tespitine itiraz ederek bu hususu hakimin kendisinin değerlendirmesini talep ettiklerini, 2. Ek bilirkişi raporunda yanlış değerlendirmelerin ve bunlara dair itirazların göz önünde bulundurulmasına, karşı tarafın söz konusu asılsız iddiaları ve bilirkişi raporlarındaki sunulan yanlış görüşlerin dikkate alınmaksızın karar verilmesini talep etmiştir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; davacı temel olarak davalıya ait ……. numara ile tescilli markanın tescilli olduğu sınıflardan 37. Sınıfa giren hizmetler yönünden kullanılmama nedeniyle iptali/hükümsüzlüğü ile resmi marka sicilinden terkinini talep etmiştir. SMK 9. Madde “Tescil tarihinden itibaren beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan yada kullanımına beş yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir” hükmünü haizdir. Markanın ayırt edici karakteri değiştirilmeden farklı unsurlarla kullanılması markanın sadece ihracat amacıyla mal veya ambalajlarda kullanılması ve markanın marka sahibinin izni ile kullanılması da marka sahibi tarafından kullanım olarak kabul edilir. 6769 sayılı SMK’nun 26. Maddesine göre ise kullanmama nedeniyle markanın iptali yetkisi Türk Patent Kurumuna aittir. Ancak bu hüküm SMK’nun 192/1 maddesi uyarınca kanunun yayım tarihinden itibaren 7 yıl sonra yürürlüğe girecektir. 6769 sayılı SMK’nun geçici 4. Maddesi uyarınca aynı kanunun 26. Madde hükmü yürürlüğe girene kadar iptal yetkisi anılan maddedeki usul ve esaslara göre mahkemeler tarafından kullanılır. 26. Maddenin yürürlüğe girdiği tarihte mahkemeler tarafından görülmekte olan iptal davaları mahkemeler tarafından sonuçlandırılır. Mahkemelerin bu madde hükmüne göre vermiş olduğu kararlar kesinleşmesinden sonra mahkeme tarafından kuruma resen gönderilir.
SMK’nun markanın kullanım külfetine ilişkin 9. Maddesi hem geçmişte tescil edilen markalar için hemde gelecekte tescil edilecek markalar için kullanma külfeti getirmiştir. Dolayısıyla davalıya ait markada kullanma külfeti altındadır. Markanın kullanımının SMK’nun 7. Maddesinin ikinci fırkasının a,b.c bentlerinde ön görülen modelde olmak üzere anılan maddenin 3. Fırkası ile 9. Maddenin 2. Ve 3. Fıkrasında açıklandığı şekilde gerçekleşmesi gerekmektedir.
İptali istenen markanın kullanımının söz konusu markanın tescil edildiği mal ve hizmetler için pazar yaratmak yahut mevcut pazarı korumak amacıyla temel işlemine uygun olarak anılan ürünlerin ve hizmetlerin menşeini garanti edecek şekilde gerçekleşmesi icap etmektedir. Bu kullanımın markanın tüketiciye yahut son kullanıcıya ürün veya hizmetin menşeini bu ürün yada hizmetin diğer kaynaklardan gelenlerden ayırt etmesine izin verecek ve karıştırmaya mahal vermeyecek biçimde yalnızca ilgili teşebbüs nezdinde değil piyasaya ulaşacak ve belirli müşteri çevresi yaratacak şekilde ciddi olarak gerçekleşmelidir. Doğal afetler, savaş, ağır bir ekonomik buhran, ambargo, ithalat kısıtlamaları gibi durumlar markanın kullanılmaması için haklı bir neden olabilir ancak somut olayda davalının böyle bir iddia ve beyanı bulunmamaktadır.
Olumsuz vakıaların ispatının davacıya düşmemesine ilişkin genel hukuk ilkesi uyarınca yargılama konusu markayı tescilli olduğu 37. Sınıfta tüm emtialarda kullandığının ispat yükü davalıdadır. Bir markayı kullanan ve ileride kullanmama sebebine dayalı iptal tehdidi ile karşılaşmak istemeyen basiretli tacir gibi hareket etmesi gerekli olan davalının kullanıma ilişkin kanıtları özenle saklaması gerekmektedir. Davalı kullanıma ilişkin kanıtları açık ve anlaşılabilir şekilde mahkemeye sunacaktır. Yoksa mahkeme veya davacı markanın kullanılmadığını ispatlamayacaktır. Markanın iptal müeyyidesinden kurtulabilmesi için tescil edildiği her bir emtia için bağımsız olarak ayrı ayrı kullanılması gerekir. Buna göre bir markanın bir ürün için kullanımının diğer bir ürün için kullanım sayılmaz. Dolayısıyla davalının ürünlerinin garanti kapsamında sunduğu hizmetler markanın bağımsız olarak söz konusu sektörde kullanımı olarak kabul edilmez.
Somut olayda davalının bilirkişi incelemesine sunduğu tüm delil ve defterlerden ; davalı tarafından 37. Sınıfta; Temizlik hizmetleri; dezenfeksiyon hizmetleri; haşere ilaçlama hizmetleri; temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri. Kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım, tamir ve akaryakıt dolumu). Deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri; gemi inşaatı hizmetleri. Hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri. Isıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması (tesis edilmesi), bakımı ve tamiri hizmetleri. Giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri. Sınai makinelerin ve cihazların, büro makinelerinin ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri. Asansör tamiri ve bakımı hizmetleri. Saat tamiri hizmetleri. Madencilik, maden çıkarma hizmetleri. Ayakkabı , çanta, kemer tamiri hizmetleri” alt emtialarında kullanımı gösteren her hangi yeni bir belge sunulmadığı, bu nedenle bu emtialar yönünden de kullanımının tespit edilemediğini, davalı tarafın, dava tarihinden önceki 5 yıllık süre içerisinde, 37. Sınıfta sayılan mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtialarındaki kullanımlarının, yıllar itibariyle tespit edilebilen satış rakamlarının, mali tablolarında görülen son 5 yıllık ciroları üzerindeki payının çok düşük olduğu, davalı tarafın 37. Sınıfta sayılan; mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtialar yönünden ciddi kullanımının bulunmadığı bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Davalının bilirkişi incelemesine sunduğu defterlerden; Davalı tarafın dava konusu markasının tescilli olduğu 37. Sınıftaki hizmetlerde yer alan inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetlerinde, ciddi şekilde kullanıldığının bilirkişi raporu ile anlaşılmıştır.
Yukarıda yapılan açıklamalar ışığında dosyada toplanan tüm deliller ve bilimsel gerekçeye sahip ayrıntılı bilirkişi raporu karşısında davalı marka sahibinin söz konusu ……. tescil numaralı markasının 37 sınıftaki “temizlik hizmetleri, dezenfektasyon hizmetleri, haşere ilaçlama hizmetleri, temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri, kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım tamir ve akaryakıt dolumu), deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri, gemi inşaatı hizmetleri, hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri, ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması(tesis edilmesi) bakımı ve tamiri hizmetleri, giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri, sınai makinaların ve cihazların büro makinalarının ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri, asansör tamiri ve bakımı hizmetleri, saat tamiri hizmetleri, madencilik, maden çıkarma hizmetleri, ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri” ve 37. Sınıfta sayılan: “mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtiaları” yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline sicilden terkinine karar vermek gerekmiştir.
Sicile kayıtlı olduğu diğer emtialar yönünden bilirkişi incelemesine sunulan defterler ile davalı tarafın dava konusu markasının tescilli olduğu 37. Sınıftaki hizmetlerde yer alan inşaat hizmetleri, inşaat araç-gereçlerinin ve iş makinelerinin kiralanması hizmetlerinde, ciddi şekilde kullanıldığı anlaşılmış olup bu emtialar yönünden davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜ ile;
-Davalı yana ait ……. tescil numaralı markanın tescilli olduğu 37.sınıfta “temizlik hizmetleri, dezenfektasyon hizmetleri, haşere ilaçlama hizmetleri, temizlik araçları ve makinelerinin kiralanması hizmetleri, kara araçları servis istasyonu hizmetleri (bakım tamir ve akaryakıt dolumu), deniz araçlarının bakımı ve tamiri hizmetleri, gemi inşaatı hizmetleri, hava taşıtlarının bakım ve tamiri hizmetleri, ısıtma, havalandırma ve su tesisatının kurulması(tesis edilmesi) bakımı ve tamiri hizmetleri, giysilerin temizliği, bakımı ve tamiri hizmetleri, sınai makinaların ve cihazların büro makinalarının ve cihazlarının, haberleşme cihazlarının, elektrikli ve elektronik cihazların tesisi, bakımı ve tamiri hizmetleri, asansör tamiri ve bakımı hizmetleri, saat tamiri hizmetleri, madencilik, maden çıkarma hizmetleri, ayakkabı, çanta, kemer tamiri hizmetleri” ve 37. Sınıfta sayılan: “mobilyalara ilişkin döşeme, tamir, restorasyon hizmetleri, alt emtiaları” yönünden kullanılmama nedeniyle iptaline, sicilden terkinine, sicilde kayıtlı olduğu diğer emtialar yönünden davanın reddine,
2-Alınması gereken 54,40 TL peşin harçtan, peşin yatırılan 31,40 TL harcın mahsubu ile 23,00 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacının kabul edilen tecavüz davası yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
4-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle yürürlükteki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davacının red edilen tecavüz davası yönünden 4.910,00 TL ücret takdirine, bu ücredin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru harcı, 1.500,00 TL bilirkişi ücreti ve 538,50 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.070,00 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre 1.242,00 TL’nin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.16/09/2020
Katip …
¸e-imzalıdır
Hakim …
¸e-imzalıdır