Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/458 E. 2018/287 K. 25.09.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/458 Esas
KARAR NO : 2018/287

DAVA : Marka (Maddi Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 25/09/2018
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH :22/10/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkil … çok uzun yıllardan beri saraciye sektöründe faaliyet göstermekte olup TPE nezdinde kendisi ve kardeşleri lehine tescilli ‘….’ markasını kullandığını, müvekkili adına … tescil no ile tescilli ‘….-+şekil’ , … tescil no ile tescilli ‘….+şekil’ , …. tescil no ile tescilli ‘….+şekil’ , …. tescil no ile tescilli ‘ …’ (EK-4) markalarının olduğunu, bu markaların satışının uzun yıllardır 1000’e yakın satış noktası ve bayi kanalı ile müvekkili tarafından yapıldığını, müvekkilin kendisi adına tescilli ‘….’ markalarını taşıyan çantaları yıllarca üretmiş, satmış ve dolayısı ile büyük bir pazar oluşturmuş olup markayı sektörde büyük bir tanınmışlığa ulaştırdığını, davalının müvekkil markasını ‘….’ ibaresini taşıyan çantaların üretimini gerçekleştirdiğini ve ‘….’ mağazalarında ve online mağazalarda bu ürünün satışını gerçekleştirdiğinin taraflarınca tespit edildiğini, davalıya, ‘….’ ibaresinin müvekkil lehine tescilli olduğunu bildirdiğimiz ve 6769 sayılı Kanun çerçevesinde marka hakkına tecavüz oluşturan fiillerini durdurmasını ihtar ettiğimiz ihtarnameyi Beyoğlu… Noterliği aracılığı ile 04.04.2017 tarihinde göndermiş olduklarını, davalının ihtara ‘….’ ibaresini de ‘…’ markalı çantaların bir modelinde kullandıklarını ancak bunun müvekkil markaları aleyhine tecavüz yaratmadığına dair beyanda bulunduğunu, davalı ihtarnamesinde ayrıca ‘….’ kelimesinin İngilizce’de kaçış anlamına geldiğini ve kendi ürünlerinde ‘….’ temasını ifade etmesi bakımından betimleyici bir kullanım olduğunu, bu kelime ürünlerde model olarak kullanıldığı için markasal bir kullanım olmadığını iddia ettiğini, davalının devam eden tecavüz fiillerinin üretimin durdurulması sureti ile durdurulmasını ve müvekkil markasını ihtiva eden ürünlerin mağazalardan toplatılması sureti ile tecavüzün kaldırılmasını, davalı mağazasında ve online mağazasında interet konusunda uzman bilirkişilerce (https://www….com.tr/…html ve https://www….com.tr/….html ) adreslerinde delil tespitinin yapılması, depodaki ürünlere tedbiren elkonulmasını, üretimin durdurulmasını, ürünlerin mağazalardan toplatılmasını, davalının müvekkil markasından internet üzerinden haksız yararlanmasının engellenmesini ve HMK 107 kapsamında fazlya ilişkin haklarımız saklı kalmak kaydı ile davalının ticari defterleri incelenerek müvekkil markasını ihtiva eden ürünler üzerinden elde ettiği kazancın hesaplanarak müvekkil lehine maddi ve manevi tazminata hükmedilmesini muhakeme ücreti ve ücreti vekaletin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; markalar arasında bir benzerlik olmadığın, müvekkil markasının kendi kapsamında kullanılan …. markası olduğunu, marakalar arasında bir benzirlik olmadığını , kullanım kendi marka kapsamında olup, markalar arasında benzerlik bulunmadığından davanın reddine karar verilmesini, davacı markasında elde edilen bir menfaat olmadığını, yerinde olmayan davanın reddini , yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLER VE YARGILAMANIN ÖZETİ
Dava, 6769 sayılı 149.maddesine göre markaya tecavüzün tespiti, önlenmesi, maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Dosyaya delil olarak ;
Dosyaya celp edilen kayıtlara göre davacı tarafa ait … markası …. sayıyla 18.sınıfta 18.09.2016 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil olduğu, tescilin halen geçerliliğini koruduğu…. tescil no ile tescilli ‘….+şekil’ …. tescil no ile tescilli ‘….+şekil’ , …. tescil no ile tescilli ‘ …’ markaları mevcut ve geçerliliğini korudukları gelen kayıttan anlaşılmıştır.
Davalı tarafa ait tescilli marka süreci takip edilmiş,davalıya ait Şekilli marka TPE nezdinde …. tescil no İle …. adına 1.8 nice sınıfında tescilli olup 22.11.2013 başvuru tarihinden itibaren koruma altındadır. İbareli marka TPE nezdinde … tescil no ile … adına 18.nice sınıfında tescilli olup 12.11,2008 başvuru tarihinden itibaren koruma altında olduğu geçirliliğini koruduğu gelen kayıttan anlaşılmıştır.
Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığının …. soruşturma sayılı yazısı ve Bakırköy Sulh Ceza Hakimliğince verilen arama el koyma kararına istinaden; 03.05.2017 tarihli tutanağa göre yapılan aramada herhangi bir ürüne rastlanılmadığının beyan edildiği, dosyadaki mevcut deliller çerçevesinde şüpheli işyeri sorumlularının marka hakkına tecavüz suçunu işledikleri hususunda müşteki vekilinin soyut iddiasından başka kamu davası açmayı gerektirecek nitelikte ve yeterlilikte herhangi bir delil elde edilemediğine dair Koğuşturmaya Yer Olmadığına Dair 21.06.2017 tarihlinde direnlenmiş Karar örneğinin dosya içerisinde bulunduğu görülmüştür.
Dosyaya ibraz edilen tüm deliller celp edilmiş, davacı ve davalı marka tescilleri kullanımları dikkate alınarak HMK 266.madde kapsamında konunun çözümü özel ve teknik bilgiyi gerektirdiği dikkate alınarak dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş bilirkişi heyeti raporlarında Özetle; Davalı’nın çantalarında kullandığı ‘’….’’ ibaresinin sadece bir model adı olmadığı, seri markalarda yaygın bir şekilde görüldüğü,
– Tüketicilerin çantanın üst ve altındaki Davalı’nın markaları ile bunlara 90 derece açıyla yazılı …. ibaresini bir bütün olarak algıladıkları, gerek yazı büyüklüğü ve uygulaması gerekse diğer çantalardaki kullanımlardan, burada ana unsurun Davalı’nın tescilli …. ve şekil markaları olduğu, …. ibaresinin ise tali unsur niteliğinde olduğu,
– Davalı’ nın …. kelimesinin Türkçe karşılığı olan ‘’…’’ kelimesini kullanımının çantaların hedeflediği doğa sporları teması ile uyumlu olduğu ve kötü niyetli olarak Davacı markasının tüketici nezdinde oluşturduğu olumlu algıdan yararlanma amacı güdüldüğüne dair bir kanıya ulaşılamadığı yönünde rapor düzenlemişlerdir
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı taraf markaya tecavüz ve tazminat talebinde bulunmuş ise de,
Konuyu düzenleyen 6769 sayılı Kanun madde, 7(2) Marka tescilinden doğan haklar münhasıran marka sahibine aittir. Marka sahibinin, izinsiz olarak yapılması hâlinde, aşağıda belirtilen fiillerin önlenmesini talep etme hakkı vardır: (3) Aşağıda belirtilen durumlar, işaretin ticaret alanında kullanılması hâlinde, ikinci fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir: d) İşareti kullanan kişinin, işaretin kullanımına ilişkin hakkı veya meşru bağlantısı olmaması şartıyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması. marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
Somut olayda, davacı taraf her ne kadar markaya yönelik tecavüzün tespiti meni talep etmiş ise de davalı taraf markası tescilli olup, tescilli markada 556 sayılı KHK’nın yürürlükte olduğu dönemden beri ifade edildiği üzere, bir markaya tecavüzden bahsedebilmek için aynı veya ayırt edilemeyecek derecede benzer kullanım olması gerekmektedir. Davaya konu olayda ise, “….” ifadesinin davalı Şirket ürünlerinin belirgin işareti, yani markası veya marka unsuru niteliğinde olmaması ve Davacı markası ile karakter veya şekil yönünden bir benzerliği olmaması gibi husular yanında gerek yazı büyüklüğü gerek uygulaması gerekse diğer çantalardaki kullanımlardan, çantalardaki ana unsurun davalının tescilli ve şeklinde şekil olduğu, …. ibaresinin ise tali unsur niteliğinde olduğu bu şekilde … kelimesi kullanımının söz konusu hakkın kullanımı, tecavüz teşkil etmeyeceğinden yerinde olmayan marka hakkına yönelik tecavüzün tespiti ve men’ine maddi tazminata yönelik talebin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Davacının markaya tecavüz ve diğer talepleri yönünden davanın REDDİNE,
2-Alınması gereken 35,90 TL karar harcının peşin alınan harçtan mahsubu ile bakiyesinin karar kesinleştiğinde talebi halinde davacıya iadesine,
3-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Davacı tarafından yapılan 100 TL yargılama giderinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine
6-Kullanılmayan gider avansı konusunda HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra karar verilmesine
7-Yürürlükteki AAÜT gereğince hesap edilen 2.180,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 25/09/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır