Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/457 E. 2019/171 K. 14.05.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/457
KARAR NO : 2019/171

DAVA : FSEK-Maddi, Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 01/06/2017
KARAR TARİHİ : 14/05/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 31/05/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin “….” adlı iki ciltlik eserin sahibi olduğunu, söz konusu eserin ….A.Ş.’nin basımını üstlenmesiyle 06/02/1985 yılında telif mukavelesi imzalanarak basıldığını, bu şirketin unvan değişikliği nedeniyle 02/08/1996 yılında hak ve yetkilerin, davalı ….A.Ş.’ye devredildiğini, davacının davalıya hak ve yetkileri devrolunduktan sonraki dönemde, eserde değişiklikler yaptığını ve davalı şirkete sözleşmenin yeni koşullara göre uyarlanması teklifini sunduğunu, ancak davalının sözleşmenin …A.Ş ile yapılan sözleşme olduğnu belirterek, yeni bir sözleşme gerçekleştirmeye yanaşmadığını ve eseri eski içeriğiyle basmaya devam ettiğini, buna rağmen davalının müvekkilinin izni olmadan ve aralarında bir sözleşme bulunmamasına rağmen, müvekkilinin maliki olduğu söz konusu orijinal eseri, farklı yıllarda basımını gerçekleştirerek kamuya arz ettiğini ve bu durumun müvekkilinin mali ve manevi haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, FSEK’in 68. Maddesi uyarınca, üç katı tazminat talebine karşılık şimdilik 5.000,00 TL’nin ve FSEK 70/1 maddesi uyarınca ihlal edilen manevi haklara karşılık 20.000,00 TL’nin, haksız fiil tarihinden, tahsil tarihine kadarki dönem için işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkili firmanın unvan değişikliğinden önce taraflar arasında 06.02.1985 tarihinde davacının yazarı olduğu … I. ve II. cilt eserleriyle ilgili telif sözleşmesi imzalandığını, davacı tarafından kaleme alınan ….adlı iki ciltlik eserin tüm telif hakları, hiçbir duraksama ve tereddüde yer vermeyecek şekilde müvekkili firmaya ait olduğunu, bu hususun, eserin yazarı davacının imzasını taşıyan 15.09.1996 Tarihli Telif Hakkı Devir sözleşmesi ile sabit olduğunu, bu sözleşmenin aynı zamanda bir ibraname niteliği de taşıdığını, davacının eserin ismini de tam ve açık olarak zikrederek, bu eserle ilgili, o tarihe kadar da yapılanlar dahil olmak üzere bütün baskı ve yayım haklarını müvekkili firmaya devretmiş olduğunu ve bütün telif haklarını da almış olduğunu beyan ve ikrar ettiğini ve dolasıyla müvekkili nezdinde davacıya ait hiçbir hak ve alacağın bulunmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davacıya ait “…” adlı iki ciltlik eserin, davacının izni olmadan ve taraflara arasında bir sözleşme bulunmamasına rağmen, davalı yanca basım ve satışının yapılması nedeniyle, maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 13/09/2018 tarihli raporda sonuç olarak, eser sahibinin davacı olduğu, davacı yanın FSEK hükümlerine uygun akdedilmiş “Telif Sözleşmesi” ile tüm mali ve manevi hakları ile sözleşme devir hakkını, davalı yana devretmesi sebebi ile davalı yandan herhangi bir hak ve alacağı olmadığı, öngörülmezlik ve hakkaniyet kavramlarının Mahkeme tarafından takdir edilmesi halinde ise, ihtarname tarihinden sonraki satışlar nedeni ile davacının yoksun kaldığı kazancın yaklaşık olarak, ürün maliyetleri dikkate alınmadan doğrudan satış geliri üzerinden 300.385,56 TL, ürün maliyetlerinin satış gelirinden mahsup edilmesi durumunda ise 211.563,80 TL olabileceği yolunda görüş bildirilmiştir.
Rapora itirazlar nedeniyle yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, ikinci bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 11/03/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davaya konu kitabın belli uslüp ve sistematiği yansıtan, … nesebinden alıp vefatına kadarki dönemi anlatan ve sahibinin hususiyetini taşıyan FSEK 2. Maddesi kapsamında “herhangi bir şekilde dil ve yazı ile ifade olunan” ilim ve edebiyat eseri olduğu, davacının dava konusu kitabın eser sahibi olduğu, dosyada mübrez sözleşme ve belgeler ile davaya konu iki ciltlik eserin basım yayım ve telif haklarının, davacının davalı şirkete süresiz olarak devretmiş olmakla, vaki basılar izinsiz sayılmadığı gibi, davacının telif bedeli talep hakkının da bulunmadığı belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller ve dosya kapsamı ile uyumlu olan son bilirkişi raporuna göre, davacının eser sahibi olduğu “….” adlı iki ciltlik eserin, basım, yayın ve telif haklarını davalı şirkete (önceki unvanı ile) bedeli karşılığında devrettiği, sözleşmenin FSEK ve TBK 488 ve devamı maddeleri anlamında geçerli olduğu anlaşılmıştır. Davacı, her ne kadar TBK 491 maddesi uyarınca sözleşmede baskı adedi belirtilmemişse, yayımcının ancak bir basım yapma hakkı olduğu şeklindeki düzenleme nedeniyle sonraki basıların izinsiz olduğunu ileri sürmüş ise de, bu yasa maddesindeki düzenleme, sözleşmede kaç bası olduğunun belirtilmemesi halinde gündeme gelecek olup, davaya konu telif sözleşmesinde ise, süresiz tüm basıların devri kararlaştırılmış olduğundan, olayımızda uygulanma alanı bulunmadığından, davacının ilave telif ücreti isteme hakkı söz konusu olmayacağından, telif ücretine dair talebin reddi gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davalı şirket davacıya ait eseri telif sözleşmesi kapsamında yayımlamış ve nüshalarında yazar olarak davacının adı gösterildiğinden, manevi tazminat koşulları da oluşmamıştır. Bu itibarla davacının manevi tazminata ilişkin talebinin de reddi gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 426,94 TL peşin harçtan, 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, 382,54 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
6-Talep halinde kararın taraf vekillerine tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.14/05/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır