Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/418 E. 2018/376 K. 04.12.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/418
KARAR NO : 2018/376

DAVA : Markaya Tecavüzün Tespiti, Men’i, Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 04/12/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 28/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Maddi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin … dünyaca meşhur “….” markası ile ilgili şekil, logo, yazı, sözcük vs. Nin TPMK bünyesinde tescilli hak sahibi olduğunu, müvekkiline ait …. markası ve şekil markasına yönelik ürünlerin gümrükte yakalandığını, ürünlerin taklit marka olduğundan markaya yönelik tecavüzün tespiti men’i, şimdilik 1.000 TL maddi, 2.000 TL manevi tazminat talepleri ile yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı tarafın dosyaya süresinde cevap dilekçesi sunmadığı anlaşılmış davayı inkar ettiği kabul olunmuştur.

DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalının müvekiline ait ve TPMK nezdinde …. sayı ile tescilli markalarını izinsiz olarak ticaretini yaptığı ürünler üzerinde kullanması eyleminin 6769 Sayılı SMK uyarınca marka tecavüzü olarak tespiti, men’i ve 1.000,00 TL maddi ve 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Halkalı Gümrük Müdürlüğü’nden gelen yazıdan, …. ibareli el konulan ürünlere ilişkin olarak 28/01/2017 tarih ve …. sayılı beyanname ve eklerinin onaylı örnekleri ile el konulan eşyalardan …. ibareli bir adet örnek ürünün gönderildiği anlaşılmıştır.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtardan, … sayılı “…. + Şekil” ibareli markanın, 18, 25 ve 28. Sınıflarda 10/07/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın, 03, 09, 11, 14, 18, 20, 24, 25 ve 28. Sınıflarda 10/07/2013 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın, 10, 18, 25 ve 28. Sınıflarda 06/07/2017 tarihinden itibaren, …. sayılı “….” ibareli markanın, 25. Sınıfta 14/02/2010 tarihinden itibaren 10’ar yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosya rapor düzenlemek üzere tekstil mühendisi bilirkişiye tevdii edilmiş bilirkişi mahkememize sunduğu raporunda, sahte olduğu beyan edilen eşofman takımının davacıya ait orjinal ürün olmadığı, bu eşyanın sahte olarak üretildiği, üzerinde davacıya ait …. nolu şekil markanın ve …. noulu şekil markanın aynısının taklit olarak kullanıldığı üretim tarzıyla bu eşyanın , kullanılmamış marka taklidi eşya olduğu aldatıcı özelliklere sahip olduğu , sıradan tüketiciler nazarında iltibasa sebebiyet verecekleri, ürün üzerinde imha gerekmeden …. nolu şekil markanın uzaklaştırılmasının mümkün olmadığı ve bu nedenle imhanın zorunluğu olduğu kanaat ve sonucuna varıldığı yönünde rapor sunulduğu anlaşılmıştır.
Dosya mali bilirkişiye tevdi edilmiş, mali bilirkişi raporunda, davalı ….işletmesinin 2017 itibariyle faaliyet geçtiği, davaya konu eşofman takımı ürünlerinin dava dışı …. LTD ŞTİ firmasından satın alındığı davaya konu ürünlerin satışından davalı …. işletmesinin 62.631 ,91 TL gelir elde ettiği davacının tazminat isteminde Sınai Mülkiyet Kanunun 151. Maddesinin 2. Fıkrasının c bendini seçtiği yapılan hesaplamada tazminat tutarının 5.323,71 TL olduğu yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı 13/11/2018 tarihli duruşmasında, maddi tazminat talebini 5.000,00 TL olarak ıslah ettiğini beyan etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre iş bu dava 6769 SMK. da düzenlenen markaya yönelik tecavüzün tespiti ve menine yönelik olup, Sınai Mülkiyet Kanunu’nun 7. maddesi, bu kanunla sağlanan marka koruması tescil yolu ile elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran sahibine aittir. Marka sahibinin izinsiz olarak yapılması halinde aşağıdaki fiilerin önlenmesini talep etme hakkı vardır;
a-Tescilli marka ile aynı olan bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması
b-Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
c-Aynı,benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştıdığı tanınmışlığı düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması
Aşağıdaki belirtilen durumlar işaretin ticaret alanında kullanılması halinde 2. Fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a-işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması,
b-işaretin , işareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, tesil edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi ,
c-işareti taşıyan malın ithal veya ihraç edilmesi
ç-işaretin,teşebbüsün iş evrakı veya reklamlarında kullanılması
d-işareti kullanan kişinin işareti kullanımına ilişkin haklı veya meşru bağlantısı olmaması şartı ile işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yataracak şekilde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması,
e-işaretin ticari unvan ya da işletme adı olarak kullanılması
f-işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması
Bunun yanında kanunun 29. Maddesi marka sahibinin izni olmaksızın 7. Maddede belirtilen biçimlerde markayı kullanmak marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerini kullanmak suretiye markayı taklit etmek , markayı veya ayırt edilemeyceek kadar benzerini kullanılmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yolu ile kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek ticari amaç ile elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak marka sahibi tarafından lisans yolu ile verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları 3. Kişilere devretmek markaya tecavüz olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda ; davalı tarafın davacıya ait PUMU isimli markayı gümrükte ihraç ederken gümrük yazı cevabı ve bilirkişi raporu ile sabit olup, … isimli markayı izinsiz şekilde taklit ederek birebir aynısını internet sitesindeki satışlarda taklit olarak kullanıldığı tanıtım materyallerindeki söz konusu kullanımın markaya yönelik tecavüz olduğu yine söz konusu davacı tarafa ait işaretin ve markanın taklit olarak kullanımı haksız rekabet olduğundan haksız rekabetin tespiti ve menine karar vermek gerekmiştir.
Davacının maddi tazminat talepleri bakımından ise,
Marka sahibi SMK uyarınca zararın tazminini isteyebilir. Sınai Mülkiyet Kanunu m.151’de yoksun kalınan kazancın hesaplanması bakımından 556 sayılı MarKHK’da olduğu gibi 3 farklı yönteme yer verilmiştir. Hak sahibi bu üç yöntemden birini seçmek zorundadır. Bir başka deyişle, bu hükümde yer alan hesaplama yöntemleri dışında başka bir yönteme başvurulamaz. Yoksun kalınan kazanç, zarar gören marka sahibinin seçimine bağlı olarak;
1) Marka hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasaydı, marka sahibinin markanın kullanması ile elde edilebileceği muhtemel gelire göre,
2) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı kullanmak yoluyla elde ettiği kazanca göre,
3) Marka hakkına tecavüz edenin, markayı bir lisans anlaşması ile hukuka uygun şekilde kullanmış olması halinde ödemesi gereken lisans bedeline göre tazminat talebinin türüne göre,151. Maddesinin 2. Fıkrasının c maddesi uyarınca seçimlik hakkına göre tazminat talebinde bulunmuş olup, yapılan Yoksun kalınan kazanç zarar gören hak sahibinin seçimine bağlı olarak yasada düzenlenen usullerden birinin seçimine göre belirlenir. Davacı taraf sınai mülkiyet hakkına tecavüz edenin rekabeti olmasa idi, hak sahibinin elde edeceği muhtemel gelire göre tazminat talebinde bulunmuş bilirkişi heyetinin yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda davalının ciro tutarları üzerinden söz konusu ürünlerin farazi satış ve karları dikkate alındığında taleple bağlı kalınarak 5000 TL maddi tazminatın olabileceği kanaatine varılmış bu miktar tazminatın davalı taraftan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Manevi tazminat yönünden ise, davacı taraf yönünden piyasada belirli bir şekilde tanıtım müşteri nezdinde kabul gören markanın davalı taraf tarafından haksız rekabet teşkil edecek şekilde izinsiz kullanımının, davacı taraf yönünden manevi hakın ihlali niteliğinden söz konusu tanıtım materyallerinin piyasaya sunuluş şekli tarafların dosyaya yansıyan deliller ve davalının ticari konumu ve hakkaniyet gereği takdiren 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili davacıya ödenmesine fazlaya ilişkin manevi tazminat talebinin reddine ve hükmün ilanına karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle ;
1-1-Davanın KABULÜNE,
2-Davacının tescilli markasına davalının taklit ürün yoluyla ihracı sebebiyle markaya tecavüzün tespitine ve tecavüzün men’ine,
3-Dava konusu ürünlere el konulmasına,
4-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile, 5.000,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacının manevi tazminat talebinin kabulü ile, 2.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Hüküm özetinin Tirajı yüksek üç büyük gazetenin birinde bir kez ilanına,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 478,17 TL ilam harcından, 51,24 TL peşin harç ve 68,31 TL ıslah harcının mahsubu ile, 358,62 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan, 2.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davacı tarafından yapılan 87,24 TL dava ilk masrafı, 316,50 TL tebligat-tezkere ve 1.450,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.853,74 TL.’nin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
12-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı yanın yokluğunda verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.04/12/2018
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır