Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/414 E. 2022/36 K. 22.02.2022 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/414
KARAR NO : 2022/36

DAVA : Markanın İptali
DAVA TARİHİ : 16/03/2017
KARAR TARİHİ : 22/02/2022
KARAR YAZIM TARİHİ : 23/02/2022

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin …… tescil numaralı “…….” ibareli markanın TPMK nezdinde tescilli sahibi olduğunu, davalının 22/03/2007 tarihinde …… başvuru numaralı “……” ibareli marka için kuruma başvurduğunu, kurumca bu başvurunun kabul edildiğini ve markanın davalı adına tescil edildiğini, ancak davalının, marka tescil tarihi olan 26/01/2009 tarihinden, davanın açıldığı tarihe kadar aradan geçen süreye rağmen “……” ibareli markasını Türkiye sınırları içerisinde hiçbir surette kullanmadığını ve 6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi ile beş yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan markanın iptaline karar verileceğinin bildirildiğini iddia ederek, davalı adına tescilli olan …… tescil numaralı “……” ibareli markanın, kullanmama nedeniyle iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalıya usulüne uygun yurt dışı tebligatının yapıldığı, ancak davaya herhangi bir cevap vermediği anlaşılmıştır.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına tescilli …… tescil numaralı “……” ibareli markanın kullanmama nedeniyle iptali ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “……+Şekil” ibareli markanın, 03. sınıfta 23/03/2007 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır.

6769 Sayılı SMK’nın 9. Maddesi uyarınca, tescil tarihinden itibaren 5 yıl içinde haklı bir sebep olmadan tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından marka sahibi tarafından Türkiye’de ciddi biçimde kullanılmayan ya da kullanımına 5 yıl kesintisiz ara verilen markanın iptaline karar verilir. Mülga 556 Sayılı KHK’nın 14. Maddesinin Anayasa Mahkemesi’nce iptaline ilişkin gerekçeli kararın 06 Ocak 2017 tarihinde Resmi Gazete’de yayınlanması ile 6769 Sayılı SMK’nın 10 Ocak 2017 tarihinde yürürlüğe girmesi karşısında, 10/01/2017 tarihinden sonra açılan iptal davalarında, 5 yıllık sürenin hesabında aradaki bu günlük 4 günlük boşluk nedeni ile 6769 Sayılı SMK’nın yürürlüğünden önceki dönemde geçen sürenin de hesaba katılması gerekir. Zira 06/01/2017 tarihine kadar markanın kullanılmamasının bir yasal yaptırımı mevcuttur ve marka sahipleri de bunu bilmektedir. Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesi’nin 5/c maddesi ile TRIPS Anlaşmasının 19. Maddesinde de, markanın kullanılması koşulu düzenlenmektedir. Her ne kadar 6769 Sayılı kanunda, bir geçici madde ile 4 günlük boşlukla ilgili bir düzenlemeye yer verilmemiş ise de, 06/01/2017 tarihinden önceki kullanmama sürelerinin yok sayılması mümkün değildir. Sonuçta halen yürürlükteki yasal düzenlemeye göre tescilden itibaren 5 yıl kullanılmayan marka iptal edilir. SMK’nın 26. Maddesinin SMK önceki dönemde tescil edilmiş, fakat kullanılmayan markalar yönünden de uygulanması, kanunların geçmişe yürümeme ilkesine de aykırı değildir. Zira geçmişe etki yasağı mutlak olmayıp, hak sahiplerinin belirli bir hukuki duruma olan güveni objektif olarak haklı ise geçmişe etki yasağından söz edilemez. (Bakınız Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, 4. Bası, S.983 vd) Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 12/11/2020 tarih ve 2020/1133 Esas 2020/5023 Karar sayılı ilamı da bu doğrultudadır.
Yerleşik Yargıtay içtihatları gereği kullanma olgusunun ispat külfeti marka sahibi davalı tarafa aittir. Davalı, tebligata rağmen davaya cevap vermediği gibi kullanıma dair herhangi bir delil bildirip ibraz etmemiştir. Buna göre dava konusu markanın 26/01/2009 tarihinde tescil edildiği, dava tarihine kadar beş yıllık sürenin geçtiği, kullanım olgusunun davalı tarafça ispatlanamadığı anlaşılmıştır. Bu itibarla davanın kabulüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli …… tescil numaralı markanın kullanmama nedeniyle iptaline, sicilden terkinine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan 80,70 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 49,30 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 7.375,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 62,80 TL harç gideri ve 42,3 TL tebligat – tezkere masrafı olmak üzere toplam 105,10 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.22/02/2022

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır