Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/392 E. 2018/29 K. 13.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/392 Esas
KARAR NO : 2018/29

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 03/02/2017
KARAR TARİHİ : 13/02/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 09/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, davalının TPE de kayıtlı … tescil numaralı… markasının müvekkilinin tescilli … sayılı … markası ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve aynı emtia sınıflarda tescilli nedeniyle halk nezdinde iltibasa neden olduğunu, kötü niyetli olarak tescil ettirildiğini, davalının … sayılı ile tescilli … ibareli markasının hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, davacının … markası ile müvekkilinin … markalarının iltibas tehlikesi yönünden esas aldığı hiçbir kritere göre benzerlik taşımadığını, markalarda kelime olarakda benzerlik bulunmadığını, davacının davasının haksız olduğunu müvekkilinin markasının davacının markasından tüm kriterler ışığında bütün olarak farklı ve özgün ibareden oluştuğunu, logosuyla birlikte tescil edildiğini davacının haksız davasının reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu marka tescil kayıtları celp edilmiş, … sayılı … markasının 18, 25 ve 35.sınıflarda … tarihinden itibaren tescilli olduğu, markanın halen geçerliliğini koruduğu, davalı taraf adına tescilli … şekil markasının 14, 18, 25 ve 35.sınıfta … tarihinden itibaren davalı taraf adına tescilli olduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen marka tescil kayıtları, taraf iddia ve savunmaları dikkate alındığında dava konusu markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olup, mesele hukuki bilgi ile çözülecek nitelikte olduğundan bilirkişi incelemesine gidilmemiş, dosya içindeki tüm delil ve bilgiler dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Dosyaya ibraz edilen tüm deliller dikkate alındığında dava, benzerlik nedeniyle markaya yönelik hükümsüzlüğe ilişkin olup, 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri, buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Davacı tarafa ait marka …, davalı tarafa ait marka … markaların anlamı itibariyle türkçe karşılıkları bulunmayıp, harf dizimi dikkate alındığında … ve … ibareleri aynı harf dizimine sahip olup, ortalama tüketici nezdinde ibarelerin aynı işletmeden gelen seri marka imajı yarattığı harf dizilimi ve anlam olarak karıştırılmaya müsait olduğu, sondaki davalıya ait … ibaresinin ayrıt edicilik sağlamadığı, bir bütün halinde markaya bakıldığında karıştırılma ihtimali olduğu anlaşılmış, bu nedenle markaların benzer olduğu kabul edilmiştir.
Benzerlik yanında markaların aynı sınıf ve bağlantılı hizmetler yönünden değerlendirmesi yapılmış, davalı tarafa ait markada 14.sınıf kuyumculuk eşyaları taklit edilenler dahil altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, heykeller, biblolar, saatlir ve zaman ölçme cihazları, kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil ve 35.sınıfta kuyumculuk eşyaları taklit edilenler dahil altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, heykeller, biblolar, saatlir ve zaman ölçme cihazları, kronometreler ve parçaları, saat kordonları malların biraraya getirilmesi hizmetleri, belirtilen hizmetler, perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloğ ve benzeri diğer yöntemlerle sağlanabilir emtiaları yönünden davacı tarafa ait tescilli marka söz konusu olmadığından bu sınıf ve hizmetler yönünden tescilli davacı markasıyla karıştırma ihtimali bulunmadığından bu kısım yönünden davanın reddine, diğer kısımlar yönünden benzerlik nedeniyle davalı markasının hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalıya ait … şekil markasının 14.sınıf kuyumculuk eşyaları taklit edilenler dahil altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, heykeller, biblolar, saatlir ve zaman ölçme cihazları, kronometreler ve parçaları, saat kordonları dahil ve 35.sınıfta kuyumculuk eşyaları taklit edilenler dahil altınlar, mücevherler, kıymetli taşlar ve bunlardan mamul takılar, kol düğmeleri, kravat iğneleri, heykeller, biblolar, saatlir ve zaman ölçme cihazları, kronometreler ve parçaları, saat kordonları malların biraraya getirilmesi hizmetleri, belirtilen hizmetler, perakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloğ ve benzeri diğer yöntemlerle sağlanabilir emtiaları yönünden davacı tarafa ait tescilli marka söz konusu olmadığından bu sınıf ve hizmetler yönünden yerinde olmayan davanın reddine,
2-Bunun dışında kalan 18, 25 ve 35.sınıflar yönünden davanın kabulü ile davalıya ait…. şekil markasının hükümsüzlüğüne, TPMK kayıtlarından terkin edilmesine,
3-İlan talebinin karar TPMK kayıtlarından terkin ve ilan edileceğinden ayrıca ilan talebimin reddine,
4-Davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru, 31,40 TL peşin harç, toplam 62,80 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 4,50 TL karar ve ilam harcı harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
6-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 178,00 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinden davanın kabul oranına isabet eden %80′ i 142,40 TL’ nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
8-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 13/02/2018

Katip …

Hakim …