Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/373 E. 2018/363 K. 29.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/373
KARAR NO : 2018/363

DAVA : İtirazın İptali
DAVA TARİHİ : 18/09/2009
KARAR TARİHİ : 29/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan İtirazın İptali davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVACI ; Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin 22/04/2008 tarihinde davalı şirket ile yaptığı “İşletme Lisansı Anlaşması” çerçevesinde Bahçelievler’de “….” adı altında restoran işletme lisansını elde ettiğini, davalının, davacı tarafa kiralamış olduğu bir dükkanı tesisatı kurulmuş, faaliyete hazır ve ruhsatları alınmış bir vaziyette işletmek üzere teslim etmeyi taahhüt ettiğini, ancak bu taahhüdünü yerine getirmediğini, müvekkili şirketin sözleşme ile ilgili olarak sadece restoranın inşası için gerekli olan her türlü inşaat projeleri, ruhsat ve harç bedellerinin vs. maliyetini karşılamakla yükümlü olduğunu, bu yükümlülüğünü yerine getirdiğini, davalı tarafın boş ve dört duvar şeklinde bir dükkanı teslim ettiğini ve restoran olarak kullanımının mümkün olmadığını, ruhsatının alınmadığını, davalı tarafın, sözleşmenin esaslı unsurlarını ifa edememesi sebebiyle sözleşmenin, davalının kusuruna bağlı olarak Beyoğlu …Noterliği’nin 20/03/2009 tarih, …. yevmiye nolu ihtarnamesi ile feshedildiğini, müvekkilinin, masrafları davalı tarafa ait olmak üzere restoran inşasını yerine getirdiğini ve 250.000,00 TL inşaat ve tefrişat masrafı yaptığını, ayrıca, davalının hiç bir reklam ve pazarlama faaliyetinde bulunmadığı halde sözleşmeye istinaden tahsil ettiği 10.400,00 TL pazarlama gideri, 53.000,00 TL restoran alanının kullanım bedeli, 20.000,00 TL işletim bedeli ve 32.000,00 Euro karşılığı 66.064,00 TL lisans bedeli olmak üzere toplam 399.464,00 TL ‘nin iadesinin gerektiğini, alacağın faiz ve fer’ileri ile birlikte tahsili için İstanbul …İcra Müdürlüğü’nün …. Esas sayılı dosyasında başlatılan icra takibinin davalı borçlunun haksız itirazı üzerine durduğunu belirterek, itirazın iptali ile takibin devamına, %40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
DAVALI ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve görev itirazında bulunup, lisans anlaşması uyarınca tüm edimlerini eksiksiz yerine getirdiklerini, davacı tarafa tesisatı kurulmuş, faaliyete hazır ve ruhsatları alınmış bir vaziyette restoran teslim etmeyi taahhüt etmedikleri, davacının, fesih öncesi sözleşme uyarınca mali yükümlülüklerini yerine getirmediğini, gerekli ödemeleri yapmadığını, Beşiktaş …Noterliği’nin 13/03/2009 tarih ve … yevmiye nolu ihtarnamesi ile sözleşmeyi feshettiklerini, teminat mektubunun haklı nedenlerle paraya çevrildiğini, icra takipleri yapıldığını ve davalar açıldığını, davacıya borçlu olmadıklarını, 6762 sayılı TTK.’nun 20.maddesi uyarınca davacının basiretli bir tacir gibi hareket etme zorunluluğunun bulunduğunu savunarak davanın reddine, davacının %40 oranında kötü niyet tazminatına mahkum edilmesine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE ;
Dava, İİK.’nun 67 maddesi uyarınca, taraflar arasında imzalanan “İşletme Lisansı Anlaşması” çerçevesinde yapılan masrafların ve davalıya ödenen miktarın iadesi için başlatılan icra takibine itirazın iptaline istemine ilişkindir.
Mahkememizce, bozmaya uyularak usuli işlemler tamamlanarak taraf delilleri toplanmış, sözleşme sureti, İstanbul … İcra Müdürlüğü’nün … Esas sayılı dosyası, Bahçelievler Belediye Başkanlığı yazıları, ticaret sicil kayıtları celp edilmiş, benzer dosyalarda alınan bilirkişi raporları, tarafların aldığı hukuki mütalaalar bu dosya arasına konulmuş, tarafların ticaret defter ve belgeleri üzerinde HMK.’nun 266 vd. maddeleri uyarınca uzman bilirkişi kurulu aracıyla inceleme yapılarak bozma sonrası yeni bir heyetten rapor ve ek rapor alınmıştır.
Bakırköy … FSHHM’den verilen 12/03/2014 tarih ve ….Esas, ….Karar sayılı ve 12/03/2014 tarihli davanın reddine dair karar, davacı vekilinin temyiz talebi üzerine, Yargıtay …. Hukuk Dairesi’nin …. Esas, …. Karar sayılı ve 28/05/2015 tarihli ilamı ile, “Her ne kadar mahkemece taraflar arasındaki sözleşmenin 13. maddesinde, resmi makamlardan ruhsat alınması yükümlülüğünün davacı işletmeciye yüklendiği, davacının kullanım amacına göre taşınmazın ruhsat durumunu araştırması ve basiretli bir tacir gibi davranması gerektiği, bu durumda davacıdan sözleşmenin başlangıcında gizlenen bir ayıbın söz konusu olmadığı, davacının bu yükümlülüğüne aykırı davranması nedeniyle gerekli ruhsatın alınamadığı, dolayısıyla davacının feshinin haksız olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmişse de, anılan maddede bahsi geçen ruhsatlardan, belediye ve diğer resmi kurumlardan davacı işletmeci tarafından alınması mümkün, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı gibi ruhsatların anlaşılması gerektiği açıktır. Hayatın olağan koşullarına göre de, dava konusu taşınmazda kiracı sıfatını dahi taşımayan davacıdan, iskan ruhsatını almasının beklenmesi mümkün değildir. Esasen somut uyuşmazlıkta, iskan ruhsatı alınmış bir iş yerini davacının kullanımına sunması gereken taraf davalıdır. Davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacı tarafından başvurulduğu halde, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınamamıştır. Dolayısıyla davacının iş yerinin iskanının bulunmadığının anlaşılması üzerine işletme lisansı sözleşmesini feshetmesi haklı, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının, davacının bir takım parasal edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, anılan sözleşmeyi davacıdan daha önce feshetmesi de haksız ve geçersizdir. Bu durum karşısında mahkemece, davacının feshinin haklı, davalının feshinin ise haksız olduğunun ve hiçbir hukuki sonuç doğurmayacağının kabul edilmesi ve sonucuna göre, davacının işbu davadaki her bir talebinin ayrı ayrı değerlendirilmesi gerekirken, yazılı gerekçelerle davanın reddine karar verilmesi doğru olmamış” gerekçesi ile bozularak Bakırköy 2. FSHHM’nin kapanarak dosyanın Mahkememize devrolmuş olması nedeniyle Mahkemememize iade olunmakla, Mahkememizce bozma ilamına uyulmasına karar verilmiştir.
Bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamamında ve yasalara uygun şekilde yapılmış olduğu, davalı tarafın reklam ve pazarlama gideri için 2008 yılında 1.121.589,64 TL., 2009 yılında 1.693.032,58 TL harcama yaptığı, davacı tarafın işletme gideri için toplam 376.659,16 TL harcama yaptığı, yapılan harcama tutarından KDV ve amortisman tutarları düşüldüğünde, kalan maliyetin 281.136,37 TL olarak hesap edildiği yolunda görüş belirttikleri tespit edilmiştir.
Rapora itiraz nedeniyle bilikişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 31/05/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı tarafın işletme gideri için toplam 385.419,48 TL harcama yaptığı, yapılan harcama tutarından KDV ve amortisman düşüldüğünde, kalan maliyetin 288.560,36 TL olarak hesap olunduğu yolunda mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.
Taraflar arasında imzalanan 22/04/2008 tarihli işletme lisans (franchise) sözleşmesine dayalı olarak işbu davanın açıldığı, sözleşmede belirtilen süre ile Little Cesars Restaurantı işletmek üzere izin veren lisans sözleşmesiyle davacının işletme lisansını aldığı, lisansı verenin ise davalı olduğu, taraflar arasıdaki ihtilafın bu sözleşmeden kaynaklandığı anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, taraflar arasındaki lisans sözleşmesine göre kesinleşen Yargıtay bozma ilamına göre uyulma kararından sonra davalının bu yükümlülüğünü yerine getirmemesi nedeniyle davacı tarafından başvurulduğu halde, iş yeri açma ve çalışma ruhsatı alınamamıştır. Dolayısıyla davacının iş yerinin iskanının bulunmadığının anlaşılması üzerine işletme lisansı sözleşmesini feshetmesi haklı, bu yükümlülüğünü yerine getirmeyen davalının, davacının bir takım parasal edimlerini yerine getirmediği gerekçesiyle, anılan sözleşmeyi davacıdan daha önce feshetmesi de haksız ve geçersizdir. Bu durum karşısında mahkemece, davacının feshinin haklı olduğu hususu tartışma olmaktan çıkmış ve bu husus kesinleşmiş, artık uyuşmazlık söz konusu lisans sözleşmesi kapsamında davacının haklı nedenle fesih sebebiyle yapmış olduğu masraf bedellerinden talep edebileceği kalemlerin tespiti ve bunların neler olduğu noktasında toplanmış olup, tarafların ticari defter ve kayıtları üzerinde yapılan inceleme ve davacının ispata yönelik sunmuş olduğu deliller birlikte değerlendirildiğinde, bozma ilamı doğrultusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 04/12/2017 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, tarafların ticari defterlerinin açılış ve kapanış tasdiklerinin zamamında ve yasalara uygun şekilde yapılmış olduğu, davalı tarafın reklam ve pazarlama gideri için 2008 yılında 1.121.589,64 TL., 2009 yılında 1.693.032,58 TL harcama yaptığı, davacı tarafın işletme gideri için toplam 376.659,16 TL harcama yaptığı, yapılan harcama tutarından KDV ve amortisman tutarları düşüldüğünde, kalan maliyetin 281.136,37 TL olarak hesap edildiği yolunda görüş belirttikleri tespit edilmiştir.
Rapora itiraz nedeniyle bilikişilerden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 31/05/2018 tarihli ek raporda sonuç olarak, davacı tarafın işletme gideri için toplam 385.419,48 TL harcama yaptığı, yapılan harcama tutarından KDV ve amortisman düşüldüğünde, kalan maliyetin 288.560,36 TL olduğu görüş dikkate alındığında davacı tarafından inceleme günü sunulan defter ve kayıtlar içerisinde yer almayan fatura tutarlarının maliyet hesabına ilave edilmesi mümkün olmadığından bir kısım ispat edilemeyen harcamalar yönünden talebin reddine karar vermek gerekmiş, ayrıca davacı yan tarafından amortisman bedeli ile ilgili itiraz edilmiş ise de, davacı yanın, bilirkişi tarafından detaylı mizanlar üzerinde yapılan incelemede tespit ettiği üzere 2008 ve 2009 yılı için amortisman hesap ederek gider yazdığı dikkate alındığında amortisman bedelinin düşülmesi ve hem de her iki yıl için amortisman düşümü yapılmasının mevzuata ve değerlendirmeye uygun olduğu anlaşılmış olup, ayrıca lisans bedeli yönünden amortisman bedeli düşülmesi itirazı ise V.U.K. nun 269 uncu maddesinde, iktisadi işletmelere dâhil gayrimenkullerin maliyet bedeli ile değerleneceği, bu kanuna göre, aşağıda yazılı kıymetlerin ise gayrimenkuller gibi değerleneceği belirtilmiştir.
1-Gayrimenkullerin mütemmim cüzü ve teferruatı
2-Tesisat ve makinalar,
3-Gemiler ve diğer taşıtlar,
4-Gayrimaddi haklar
V.U.K. nun 270 inci maddesinde maliyet bedeline giren giderler belirlenmiş, 272 inci. Maddesinde ise normal bakım tamir ve temizleme gideri dışında, gayrimenkulün iktisadi kıymetini devamlı olarak arttırmak maksadıyla yapılan giderlerin maliyet bedeline ekleneceği hüküm altına alınmıştır. Lisans hususu gayri maddi haklar kısmında sayıldığından, amortisman bedeli düşülmesi anılan mevzuata uygun olduğundan, davacının bu itirazı da yerinde görülmemiş olup, ayrıca 8.02.2009 tarihli 223578 nolu 3.243,61 TL (KDV Hariç) bedelli fatura Dosyada mübrez olan 22.2.2011 tarihli bilirkişi raporunda söz konusu iki faturanın hem davalı hem de davacı defterlerinde kayıtlı olduğu tespit edilmiştir. 01.07.2008 tarihli 4045 nolu 7.424 TL (KDV Hariç) bedelli fatura davacı ve davalı şirket defterlerinde kayıtlı olan bu fatura da dosyada mübrez bilirkişi raporlarında tespit edilmiş olup, ek raporda bilirkişi tarafından hesaplamaya dahil edilmesi gerektiği tespit edilmesinde hesaplama yöntemine aykırı olmadığı dikkate alınmış ve 5.10.2008 tarihli 641930 nolu 825 TL (KDV Hariç) bedelli faturanın davacı ticari defterlerinde kayıtlı olduğu bilirkişi raporunda tespit edilmiştir. Ancak bilirkişi söz konusu faturanın içeriğini göremediğinden bahisle, faturayı hesaplamaya dahil etmediğini belirtmiştir. Ancak faturanın üzerinde “Pazarlama malzemesi” açıklaması yer almakta olup, davacı vekilince için fatura okunaklı haliyle dosyaya tekrar sunulmuş ve faturanın teslim alan kısmının imzalı olması sebebiyle 825,00 TL.’lik faturada bilirkişi ek raporundaki hesaplamaya Mahkememizce dahil edilerek, sonuç olarak davacının haklı fesih nedeniyle davacının işbu davadaki her bir talebinin ayrı ayrı değerlendirilerek sonuç olarak alacağının 289.385,25 TL olduğu anlaşıldığından, amortisman bedelleri ve ispatlanamayan giderler düşüldükten sonra bu bedel yönünden davalının takibe yaptığı itirazın iptali ve davacının fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine karar vermek gerekmiş, reddedilen kısım yönünden de davacının kötü niyeti ispat edilemeyeceğinden, davacının kötü niyet tazminat talebinin reddine, Bu durumda davacının davalıdan takip ( temerrüt ) tarihi itibariyle 289.385,25 TL tutarınca alacağının bulunduğu ve bu tarihten borç tamamen ödeninceye kadar takipte avans faiz uygulanma ve İİK’nin 67 maddesi uyarınca da davalının itirazında haksız oluşu ve alacağın likit olması nedeniyle davalının alacağın %20 sinden aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatına mahkum edilmesine karar vermek gerekmiştir.

HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle ;
1- Davanın kısmen KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-Davalının İstanbul … İcra Müdürlüğünün….esas sayılı takip dosyasındaki itirazının kısmen iptali ile takibe 289.385,25 TL asıl alacak üzerinden aynen devamına,
3-Davacının fazlaya ilişkin alacak talebinin reddine,
4-Hüküm altına alınan alacağın takip tarihinden itibaren işlemek üzere avans faizi uygulanmasına,
5-Şartları oluşmaması sebebi ile davacının icra inkar tazminat talebinin reddine
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 19.767,91 TL ilam harcından, 3.395,50 TL peşin harcın mahsubu ile, 16.372,41 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 23.313,12 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 11.556,30 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
9-Davacı tarafından yapılan 3.413,60 TL dava ilk masrafı, 571,00 TL tebligat-tezkere ve 5.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 9.484,60 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 6.870,64 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-Davalı tarafından sarfedilen 43,54 TL.’nin, davanın kabul-red oranına göre 12,00 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
11-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
12-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,

Kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili Hukuk Dairesinde 15 gün içerisinde Yargıtay nezdinde temyiz yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.29/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır