Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/363 E. 2019/293 K. 12.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/363
KARAR NO : 2019/293

DAVA : Patent (Tecavüzün Ref’i İstemli)
DAVA TARİHİ : 07/12/2016
KARAR TARİHİ : 12/09/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent (Tecavüzün Ref’i İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin eser sahibi olduğu ….2,3 ve 4. sınıflar, …. 2,3 ve 4. sınıflar, …Soru Bankası 2,3 ve 4. sınıflar, …. 1,2,3,4,5,6,7 ve 8. Sınıflar, …. 1,2,3,4,5 ve 6. sınıflar, Bütün Dersler 2,3,4, ve 5. sınıflar, …. Uygulamaları 1,2,3,4 ve 5. sınıflar, ….2,3 ve 4. sınıflar, …. 2,3ve 4. sınıflar, … Dersler 8. sınıf, ….6.7 ve 8. sınıf bir arada, …. 6,7 ve 8. sınıf bir arada….2,3,4 ve 5. sınıflar, …1,2,3,4 ve 5. sınıflar ile ….1,2,3,4 ve 5. sınıflar isimli kitaplardan intihaller yaparak sözde yeni kitaplar oluşturduğunu, müvekkilinin mali ve manevi haklarının ihlal edildiğini, dava tarihine kadar geçen on yıl içerisinde alınan bandrol sayılarının Kültür Bakanlığına sorulmasını, bu nedenle tecavüzün refi ve maddi ve manevi zararlarının tazmini amacıyla davayı açmalarının zaruri olduğunu, davadan geriye doğru 10 yıllık süre içerisinde çoğaltıp sattığı kitaplar ile ilgili maddi ve manevi tazminat taleplerinin olduğunu, FSEK 68. Madde uyarınca davalı ile sözleşme yapılmış olması halinde telif bedelinin üç katını talep ettiklerini, FSEK 70. maddesi gereğince temin edilen kazancın kendilerine verilmesini, FSEK 70. madde gereğince 5.000,00 TL manevi, 1.000,00 TL ıslah yoluyla arttırma haklarını saklı tutarak mali tazminat talep ettiklerini, talep edilen tazminatların hak ediş tarihinden itibaren ticari avans faiz ile hesaplanmasını. tecavüzün refi ve intihallerin belirlendikten sonra davalılara ait kitapların basım ve dağıtımının tedbiren önlenmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; Davalı müvekkiline ait ve iddiaya konu kitapların ne de davacıya ait ve davaya konu kitapların dosyaya sunulmadığını, bu kitapların sunulmadığı gibi ne dilekçede ne de dosyaya sunulan harici bir beyan dahilinde intihalin kitabın hangi kısımlarında, nerelerde ve ne şekilde yapıldığı belirtilmeksizin tamamen genellemeler üzerinden iddiaların ileri sürüldüğünün tespit edildiğini, öncelikli olarak davaya konu asılsız ve hukuka aykırı intihal iddialarının dayanağı kitapların ve bu kitaplara ilişkin yeni ve ek beyanlar ile yeni delillerin dosyaya sunulması ve tebliğ edilmesi halinde yeni beyan ve delil sunma haklarını saklı tuttuklarını, müvekkiline ait kitapların yazarlarının dosyaya sunulan belgelerden de anlaşılacağı üzere 2013 yılı itibariyle bu kitapları düzenlediklerini, dosyaya sunulan son bandrol evraklarında davaya konu müvekkili şirket kitaplarının tüm haklarının davalı müvekkili şirkete devredilişi tarihi çok açık bir şekilde 01.09.2012 olarak belirtilmiş olduğunu, kitapların basımı ve piyasaya yayımı en erken 2013 yıla ait olduğunu, bu nedenle davacının dava tarihinden itibaren geriye dönük 10 yıllık talepte bulunmasının hukuken mümkün olmadığını, ayrıca her yıl sınıf ve ders müfredatlarının değiştiğini, bu bağlamda da kitapların her yıl ki basımlarında içerik olarak farklılık arz edeceğini, davacıya ait 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7, ve 8. Sınıflara ait kitapların intihal yapılmak suretiyle davalı müvekkiline ait 2, 3, ve 4. Sınıf kitaplarının düzenlendiği şeklinde akıl sınırlarını zorlar nitelikte iddialarda bulunulduğunu, talepte de açıkça görüleceği üzere davaya konu davalı müvekkilinin kitapları 2, 3, ve 4. Sınıfları iken, davacı kitapları 1, 2, 3, 4, 5, 6, 7 ve 8. Sınıf kitapları olduğunu, hiçbir koşulda davalı müvekkiline ait kitapların kendi sınıflarına ait kitaplardan intihal suretiyle oluşturulduğu iddiası kabul edilememekle birlikte 2, 3, ve 4. Sınıf kitaplarının kendinden önce ve sonraki sınıflara ait kitaplardan intihal suretiyle düzenlenmesinin ne hukuken ne de gerçeklikle bağdaşmamakta olup, akıl sınırlarını zorlar nitelikte düpedüz asılsız olduğunu, ayrıca intihal iddialarını hiçbir koşulda kabul anlamına gelmemekle birlikte davaya konu kitapların içerik sahiplerince imzalanan yayın sözleşmelerinin Garanti Taahhüdü başlıklı 9 Maddesinde intihale ilişkin tüm hukuki sorumluluğun yazarda olduğunun açık ve net bir şekilde hüküm altına alındığını, ilgili madde ile davalı müvekkili şirketin işbu dava konusu asılsız iddialarına karşı taraf teşkil edilmeye çalışılmasının hukuken mümkün olmadığını, FSEK md.70/son fıkra gereği davacının temin edilen kazancın kendilerine verilmesi talebinin kanuna aykırı olduğunu, yine davacının aynı taleplerle açmış olduğu Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. E. Sayılı dosyasından verilen ve dilekçeleri ekinde de dosyaya sundukları bilirkişi raporunda da ilgili dava dosyasında mahkeme dosyasından farklı olarak intihal iddiaları sayfa numarası verilmek suretiyle netken, konudaki ortaklık ve şekildeki benzerliklerden yola çıkarak intihal iddiasına kanaat getirmenin gerçekçi görülemeyeceğinin ifade edildiği gibi beyan, açıklama ve iddialarla huzurdaki davanın reddini talep etmiştir.
Yargılama sırasında deliller toplanmış; davacı asil tarafından emsal kararlar dosyaya sunulmuş, Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı Fikri Sınai Haklar (Markalar ve 5846 Sayılı Yasaya Aykırı Suçlar) Bürosu’nun 2017/530 soruşturma sayılı dosyası UYAP üzerinden celp olunmuş, dosya davacı taraf kitapları ve davalı tarafa ait kitaplar arasında intihal olup olmadığı, varsa tazminat hesabı yapılmak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 11/04/2019 tarihli raporlarını sundukları görülmüştür.
Davacı asil UYAP üzerinden göndermiş olduğu 11/09/2019 tarihli dilekçe ile davadan feragat ettiğini beyan etmiştir.
Dava tecavüzün ref’i talebine yöneliktir.
Tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde; Feragat davaya son veren taraf işlemi olduğundan vaki feragat nedeniyle davanın reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM:Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının vaki feragat nedeniyle REDDİNE,
2-Alınması gerekli 44,40 TL harçtan peşin alınan 29,20 TL harcın mahsubu ile bakiye 15,20 TL harcın davacıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacının yapmış olduğu yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Kalan gider avansının karra kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı. 12/09/2019

Katip …

Hakim …