Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/359 E. 2018/56 K. 27.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/359 Esas
KARAR NO : 2018/56

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 30/11/2016
KARAR TARİHİ : 27/02/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 23/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait “…” ibareli …, …, … tescil numuralı markalarının bulunduğunu, müvekkili tarafından … tarihli ilk tescil tarihinden çok önce markanın kullanılmaya başlandığını, davalı şirket tarafından müvekkilinin ibaresi ile ayırt edilemeyecek derecede benzerinin 29 ve 30.sınıfta … tescil numarası ve … ibaresi ile tescil ettirdiğini, markaların görsel, işitsel ve kavramsal olarak birebir aynı olması ve davalının kötü niyetli tescili nedeniyle gerçek hak sahipliği ve karıştırılma ihtimalide gözönüne alınarak markanın hükümsüzlüğüne, davalı adına kayıtlı www….com alan adlı internet sitesine erişimin engellenmesine, kararın ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı karşı davacı vekili cevap ve karşı davasında özetle, müvekkilinin … yılından beri kullanmakta olduğu “…” ibareli markasını 2002 yılında 29 ve 30.sınıflarda tescil ettirdiğini, … tescil nolu markanın … tarihinde … tarafından kurulan firmaya devredildiğini, müvekkilinin markasının 29 ve 30.sınıflarda tescilli olduğunu, davacının marka başvurusunun müvekkili başvurusundan 3 ay sonra olduğunu, müvekkilinin markasından önce tescilli olan “….” markasında sadece “Nebati yağ, zeytinyağı, ayçiçek yağı” emtiaları bulunduğunu, müvekkilinin “…” ibaresini davacıdan önce kullanması ve tescil ettirmesi sebebiyle üstün hak sahibi olduğunu, davalı adına tescilli …. tescil nolu markanın kısmen hükümsüzlüğüne, bu markanın davacının dayanağı olan markadan önce tescil edilmiş olması sebebiyle kazanılmış hakkına dayalı olarak daha sonraki tescile dair … nolu markaya ilişkin hükümsüzlük talebinin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davaya konu marka kayıtları celp edilmiş, davacı tarafa ait … ibareli markanın … sayıyla 29.sınıfta, … tarihinde,… markası 03, 29, 30, 31, 32.sınıfta, … tarihinde tescil edildiği, … sayılı … şekil markası 35.sınıfta, … tarihinde, … şekil markasının davalı adına 29 ve 30.sınıflarda tescilli olduğu halen geçerliliklerini koruduğu, yine … şekil ibareli markanın davalı adına 29 ve 30.sınıfta … tarihinden itibaren tescilli olduğu gelen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosya tüm delillerle birlikte 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti yaptığı inceleme ve değerlendirme de asıl dava bakımından davalı tarafın … ibaresindeki marka korumasını aynı ve benzer emtia bakımından … tarihinde başladığı, davacı tarafın koruma tarihinin … tarihinde …tescilli markayla başladığı davacının koruma tarihinin daha öncelikli … tescil numaralı markada nebati yağ, zeytinyağı, ayçiçek yagı emtiası bakımından olduğu, davalının … tescil numaralı …+şekil markasının benzeri emtia bakımından tescil edilmemiş olması sebebiyle iltibas tehlikesi oluşturmadığı, tescilli marka kapsamında www….com adlı internet sitesi kullanımının davalının kendi markası kapsamında kullanım olduğu, karşı dava bakımından davalı tarafından … ibaresinin davacıyla aynı benzer bakımdan tescil edildiği, bu sebeple davalının markasının tescil edildiği 03,31, ve 32.sınıfta yer alan emtia dışındaki 29 ve 30.sınıf emtia bakımından hükümsüzlüğe karar verilebileceği beyan edilmiş, mahkememizce bilirkişi raporunun karşı dava bakımından hak düşürücü süre dikkate alınarak yerinde görülmemiş, diğer değerlendirmeler yönünden rapor mahkememizce uygun görülerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya celp edilen kayıtlar, sunulan deliller, bilirkişi raporu dikkate alındığında dava, benzerlik ve üstün hak nedeniyle marka hükümsüzlüğüne ilişkin olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan Mülga 556 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş olan bir marka daha önceden tescil edilmiş bir marka ile aynı ise aynı mal ve hizmetleri kapsıyor ise önceki tescil sahibinin itirazı üzerine TPE tarafından tescil başvurusu reddedilebileceği gibi, tescilin gerçekleşmiş olması halinde mahkemeye hükümsüzlük davası açılabilecektir. Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalinide kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda, tarafların markalarındaki … ibaresi benzer olup, her iki markanın benzerliği kabul edilmiştir. Ancak davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … sayılı .. ibareli markanın daha önce tescilli … şekil markasındaki sınıflarla ve ürünlerle aynı sınıfta tescilli olduğu, söz konusu marka hükümsüz sayılmadığı sürece davalı tarafın daha önceki markaya dayalı haklar açısından seri marka yaratma hakkı olup ve yarattığı markaları tescil edildiği emtia ve sınıflar bakımından kullanma hakkı olduğundan, davacı tarafın yerinde olmayan hükümsüzlük davasının ve davalı kullanımları kendi markası kapsamında kalıp, tecavüz teşkil etmeyeceğinden reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Karşı dava yönünden… sayılı … markası tescil tarihi, … tarihi olup, dava tarihi dikkate alındığında uzun süre sessiz kalınmış ve markasal kullanım devam etmiş olduğundan, her ne kadar Mülga 556 sayılı KHK 42/1-a maddesinde tanınmış markalarla ilgili davanın tescil tarihinden itibaren 5 yıllık hak düşürücü süre düzenlemesi getirmiş, tanınmış olmayan markalar yönünden herhangi bir süre sınırlaması koymamış, fakat Yargıtay 11 Hukuk Dairesi tanınmış markalar bakımından uygulanan 5 yıllık süreyi tanınmış olmayan markalar içinde geçerli kabul ederek hükümsüzlük davalarında 5 yıllık süre öngörmüş olup, karşı dava yönünden dava tarihi itibariyle 5 yıllık hak düşürücü süre dolduğundan yerinde olmayan karşı davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Asıl dava yönünden, davalı tarafa ait hükümsüzlüğü talep edilen … ibareli markanın davalıya ait … markası dikkate alındığında seri marka niteliğinde olup, bu marka tescili devam ettiğği sürece bu sınıflar yönünden davalının seri marka yaratma hakkı olup, daha önceki tescil dikkate alındığında yerinde olmayan asıl davanın reddine, yine markaya tecavüz ve diğer talepler yönünden davalı tescilli hak sahibi olup, bunları kullanma hakkı olduğundan bu talepler yönünden asıl davanın reddine,
A-Asıl davada 35,90 TL karar harcından peşin yatan 29,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 6,70 TL harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
B- Asıl davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
C-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
2-Karşı dava yönünden, davacı karşı davalı tarafa ait …. markasının tescil olduğu tarih dikkate alındığında 5 yıllık hak düşürücü süre içerisinde bir dava açılmamış olduğundan yerinde olmayan karşı davanın reddine,
A-Karşı davada 35,90 TL karar harcından peşin yatan 29,20 TL’ nin mahsubu ile bakiye 6,70 TL harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
B- Karşı davada davacı karşı davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalı karşı davacıdan tahsili, davacı karşı davalı tarafa ödenmesine,
C-Karşı davada davalı karşı davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davalı karşı davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı-karşı davalı vekilinin ve davalı-karşı davacı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 27/02/2018

Katip …

Hakim …