Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/348 E. 2018/4 K. 16.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/348 Esas
KARAR NO : 2018/4

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 16/01/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 26/01/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin …, …, …, …, …, …, …., …, …, … sayılı markaların sahibi olduğunu, bu markalardan … ve … tescil numaralı markaların tanınmış marka olduğunu, davalının müvekkilinin … markaları ile iltibas teşkil eden … markasını işletmesinde kullandığını, … gayrımenkul&danışmanlık şekil ibareli markanın 36.sınıfta tescilinin müvekkilinin markasının itibarına zarar verdiğini, davalının kullandığı logoda müvekkilinin markası ile aynı renk kombinasyonunun kullanıldığını, markanın tescil edildiği formdan farklı kullanıldığını, davalı tarafın hem müvekkilinin markaları ile iltibas teşkil eden … ibaresini kullanarak marka ihlali ve haksız rekabet teşkil ettiğini, hem de kendi adına tescil ettirdiği … sayılı … markası müvekkilinin … ve türevi markaları ile benzerlik taşıdığını, hem de marka tescil edildiği şekilde kullanılmadığını bu nedenle hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı tarafa usulüne uygun yapılan tebligata rağmen davaya cevap vermemiş, davayı inkar ettiği kabul olunmuştur.
Davaya konu marka tescil kayıtları celp edilmiş, davacı tarafa ait … markasının … sayıyla 35 ve 36.sınıflarda …. şekil markasının … sayıyla 35 ve 36.sınıflarda, …şekil markasının 35 ve 36.sınıflarda,… markasının …sayıyla 35,36,42.sınıfta, … şekil markasının … sayıyla 35, 36, 42.sınıfta, renk şekil markasının … sayıyla, 35, 36, 42.sınıfta tescilli olduğu halen sahibi adına geçerliliğini koruduğu, davalı tarafa ait … sayılı …+şekil markasının 36.sınıfta tescilli olduğu, sahibi adına geçerliliğini koruduğu, celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen tüm delillerle birlikte dosya 3 kişilik bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi yaptığı inceleme ve değerlendirme sonucunda davalı adına tescilli markayla, davacı tarafın tescilli markaları arasında iltibas yaratacak bir benzerlik olmadığı, davalı tarafın kendisi adına tescilli marka kapsamı dışında davacının markasına iltibas yaratacak şekilde kullanımının marka hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun kabulü gerektiği beyan edilmiş, rapor mahkememizce uygun görülerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu, celp edilen marka kayıtları, yaptırılan delil tespiti ve incelenen deliller dikkate alındığında dava, markaya yönelik tecavüzün tespiti, meni, haksız rekabetin tespiti, meni ve hükümsüzlüğe ilişkin olup, öncelikle hükümsüzlük yönünden değerlendirme yapılmış olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK hükümlerine göre tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş olan bir marka daha önceden tescil edilmiş bir marka ile aynı ise aynı mal ve hizmetleri kapsıyor ise önceki tescil sahibinin itirazı üzerine TPE tarafından tescil başvurusu reddedilebileceği gibi, tescilin gerçekleşmiş olması halinde mahkemeye hükümsüzlük davası açılabilecektir. Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalinide kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri, buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda, davacıya ait tescilli markalar dikkate alındığında … ve şekil markalarından ibaret olup, davalı taraf markası … ibaresinden oluşmuş olup, taraflar arasında marka adı …. kelimesinin ortak unsur olduğu, markanın bütünsel olarak bakıldığında davacı taraf markasının başındaki … ibaresinin ve tescil şeklinin dikkate alındığında bütünsel olarak ayırt ediciliğe sahip olup, ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimali olmadığından ve markaların farklı algılanması söz konusu olduğundan hükümsüzlük talebi yönünden yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Markaya yönelik tecavüzün tespiti, meni yönünden, markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasın
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasın
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı taraf markası… olarak tescilli bir marka olup, tescil kapsamında markanın hükümsüz sayılıncaya kadar kullanılması bir ihlal teşkil etmez, ancak davalı tarafın kullanımda bulunurken davacı tarafın tescilli şekil markasında ön plana çıkan kırmızı beyaz ve mavi şeritleri ön plana çıkaracak şekilde davacı markasına yönelik benzer şekilde kullanmış olduğu bu şekildeki kullanımın ortalama tüketici nezdinde davacı markasıyla benzer olarak algılanması ve irtibatlanması söz konusu olup, söz konusu şekil markasına benzer kullanımların markaya yönelik tecavüz olduğunun tespiti ve menine, yine başkasına ait işaretin benzer şekilde kullanılması ticari dürüstlüğe aykırı olup, haksız rekabet teşkil ettiğinden haksız rekabetin tespiti ve menine, internet alan adı davalı tarafın tescilli markası kapsamında olup, alan adının kullanılmasının engellenmesi yönündeki ve iptali yönündeki talebin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı ve davalı taraf markaları farklı olup, hükümsüzlük talebi yönünden yerinde olmayan davanın reddine,
2-Tecavüzün tespiti meni yönünden, davacı tarafın markasının tescili dikkate alındığında davalı tarafın kırmızı beyaz mavi şeritlerle davacı taraf markasına yönelik kullanımının markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine, davalının tescilli marka dışında şerit şeklinde kırmızı beyaz mavi renkleri kullanımının engellenmesine, söz konusu broşür, tabela, tanıtım evrakına el konulmasına,
3-El konulan broşür, tabela ve tanıtım evrakının imhasına,
4-İnternet üzerinde bu şekil kullanımın erişim siteleri bildirildiğinde engellenmesine,
5-Alan adı kullanımına ilişkin yerinde olmayan talebin reddine,
6-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20 TL peşin harç, toplam 58,40 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 11,60 TL karar ve ilam harcı harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
7-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.800,00 TL bilirkişi ücreti, 244,70 TL tebligat ve müzekkere gideri toplam 2.044,70 TL yargılama giderinden davanın kabul ret oranı % 50′ si 1.022,35 TL’ nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
9-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 16/01/2018

Katip …

Hakim …