Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/309 E. 2018/318 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/309
KARAR NO : 2018/318

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti,
Önlenmesi, Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 08/06/2016
KARAR TARİHİ : 30/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ülkemizin önde gelen firmalarından olduğunu krema, çikolata ve çikolata kaplamalı ürünler , reçel, marmelat kurutulmuş meyve ile endüstriyel meyve ve çikolata ürün yelpazesini gün geçtikçe zenginleştirerek tüketicilere sunduğunu, 29,30 ve 32 numaralı emtia sınıfında tescilli …” MARKASINI … numaralı tescil belgesi ile 25.10.1995 tarihinde tescil ettirmiş 2015 yılında 10 yıl süre ile haklarının yenilemiş olduğunu, Davalı tarafından kullanılan “….” markası açık bir şekilde müvekkilinin şirketinin usulüne uygun tescil edilen “…” markasını taklit etmek suretiyle ve birebir aynı mal ve hizmetler üzerinde kullanarak tescilli markaya tecavüz etmekte olduğu ve haksız rekabet hükümlerini ihlal ettiğini, davalının markasının müvekkil markası ile semantik, fonetik özellikleri anlamında benzer olduğunu, her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyet gösterdiğini, davalının kötü niyetli olduğunu, bu nedenle “…” yazılı ürünlerin üretiminin, ambalajlanmasının, stoklanmasının, satılmasının, dağıtılmasının, önerilmesinin, sipariş alınmasının veya başka bir suretle ticaret mevkine konulmasının, ithal ve ihraç, yurt içi ve yurt dışı satışa sunumunun, ilanlara ve reklamlara konu yapılmasının ve bütün bunlara girişilmesinin ve hazırlık yapılmasının ve her türlü kullanımın önlenmesini ve mevcut kullanımların toplanarak muhafaza altına alınması yönünde ihtiyati tedbir kararı verilmesini, Müvekkil şirketinin … markasını iltibas oluşturacak şekilde kullanım sonucu ortaya çıkan haksız rekabet durumunun ve marka tecavüzünün hükmen tespitine, haksız rekabetin menini, bu ürünlerin satışından elde edilen kazancın, itibar tazminatı talep etme ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 3.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline ödenmesini, hür türlü gider avansın ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin kesinlikle … adlı ürünleri ve reçelleri üretmemiş, piyasaya sürmemiş ve satışını da yapmamış olduğunu, müvekkilinin kendisine ait ve TPE nezdinde tescilli olan markalarıyla üretim, satış ve pazarlama yapan , ihracat kalitesi çok yüksel bulunan ve piyasalarda uzun sürelerden beri tanınmış bir firma olduğunu, müvekkilinin … vb gibi markalar ile çalıştığını, Müvekkilinin İsrail’de bulunan bir firmaya kendi tescilli markaları ile ürünler ihraç etmişse de, İsrailden söz konusu ihraç edilen bazı mallar iade edilmiş ve iade edilen bazı malların arasında üzerinde …. yazılı kavanozların da bulunduğu görülmüştür yani müvekkilinin davalı şirketin iş yerinde bulunan … markalı kavanozlar, müvekkiline İsrail’den iade gönderilen malların içinden çıkan ambalajlar olduğunu, kaldı ki … ve …. kelime markaları arasında hiçbir karışıklığa ve iltibasa yol açabilecek bir durum olmadığını, Davacı tarafın iddiaları tamamen gerçek dışı olduğu için davacının hiçbir zararı da olmadığını, bu nedenle davacı tarafın davasının, tedbir talebinin ve bütün taleplerinin tamamen reddini, mahkeme masrafları ile vekalet ücretini davacı tarafa yüklenilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davalı yanın “….” ibaresi ile satışa arz ettiği ürünler nedeniyle, davacı yanın “…” ibareli markasına tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile, 3.500,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…” ibareli markanın, 29, 30 ve 32. Sınıflarda ilk defa 25/10/1995 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 25/10/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescilli olmak üzere davacı adına yenilendiği tespit edilmiştir.
Bakırköy … Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nde… E. sayı ile görülmekte iken, anılan mahkemenin kapatılması ile Mahkemenize gönderilen ve yukarıdaki yeni esas sayısını alan dosyanın 23.01.2017 tarihli celsesi uyarınca, keşif icrası ve bilirkişi raporu tanzimi için Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesi ( Fikri ve Sınai Haklar Mahkemesi Sıfatıyla ) ’ne talimat yazılmış ve anılan Mahkeme’ce …. Tal. sayısı üzerinden 24.11.2017 tarihli Bilirkişi Raporu tanzim edilmiştir.

Dosyaya celbedilen Gaziantep … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyasından alınan bilirkişi raporu incelendiğinde, aleyhinde tespit istenen dosyamız davalısı ….Ltd.Şti.’nin üretmiş olduğu ileri sürülen “….” markalı reçel ambalajı ile davacıya ait “…” markalı reçel ambalajı açısından, tespit mahallinde “….” markalı reçellerin üretim halinde ve kolilenmiş olduğu ve bu markalardan “…. davalı adına tescilli olduğu, üretim halinde başkaca markalı reçelin olmadığı, üretimhanenin arka tarafında üzerinde herhangi bir ibare yazılı olmayan koliler içerisinde toplam 37 adet kutu ve her bir kutuda 12 adet olmak üzere 444 adet kavanozn bulunduğu, aleyhine tespit istenende ele geçirilen ürünler üzerindeki … ibaresinin, tespit isteyen taraf adına kayıtlı …. tescil numarası ile kayıtlı … markasına, her iki şirketin de aynı iş kolunda faaliyet göstermesi hususu da nazara alındığında, her iki ibarenin de fonetik benzerliği açısından ayrıt edici karakterini zedeleyebileceği ve orta seviyedeki bilinçli tüketici kitlesi gözünde karıştırılma ihtimali olabileceği yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosya, davacı adına tescilli “…” markası ile davalı tarafından kullanıldığı Gaziantep …. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş dosyasında tespit edilen ‘….’ ibaresinin karşılaştırılara, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturup oluşturmadığı, oluşturuyorsa davalının bu ürünlerinin satışından elde ettiği kazancın değerlendirilerek tazminat miktarının hesaplanması hususunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, davalının işyeri adresinin Gaziantep ilinde bulunması nedeniyle bu hususta Gaziantep Asliye Hukuk Mahkemesine talimat yazılmış ve Gaziantep …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin … Talimat sayılı dosyası ile yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu hazırlanan raporda sonuç olarak, davalının iltibasa konu “…” markası ile yapmış olduğu 28.512 kg reçelin satış değeri dikkate alındığında, davacının iltibasa konu ürünler nedeni ile uğradığı kazanç kaybının 4.364,39 TL olduğu yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Davalının “…” ibareli ürünlerinin yurtdışına çıkışına ilişkin tüm ihracat kayıtlarının gönderilmesi için Mersin Gümrük Müdürlüğü’ne yazı yazıldığı, gelen cevabi yazıdan, adı geçen firmaya ait ihracat beyannamelerinin bilgi sistemlerinde yaptıkları sorgulama neticesinde, “….” markalı ürünlerin ihracına ilişkin herhangi bir bilgi kaydına rastlanmadığı yönünde bilgi verilmediği görüşmüştür.
Davacı vekili 17/07/2018 tarihli dilekçesi ile, 3.500,00 TL olan maddi tazminat talebini, 4.364,39 TL olarak ıslah etmiştir.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları yaptırılan bilirkişi incelemesi tüm delil ve belgeler dikkate alındığnıda dava markaya yönelik tecavüzün tespiti, haksız rekabetin tespiti meni talebine yönelik olup Sınai Mülkiyet Kanunu 7 Maddesi bu kanunla sağlanan marka koruması tescil yolu ile elde edilir. Marka tescilinden doğan haklar münhasıran sahibine aittir. Marka sahibinin izinsiz olarak yapılması halinde aşağıdaki fiilerin önlenmesini talep etme hakkı vardır;
a-tescilli marka ile aynı olan bir işaretin, tescil kapsamına giren mal veya hizmetlerde kullanılması
b-tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
c-aynı,benzer veya farklı mal veya hizmetlerde olmasına bakılmaksızın tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve Türkiye’de ulaştıdığı tanınmışlığı düzeyi nedeniyle markanın itibarından haksız bir yarar elde edecek veya itibarına zarar verecek veya ayırt edici karakterini zedeleyecek nitelikte herhangi bir işaretin haklı bir sebep olmaksızın kullanılması
Aşağıdaki belirtilen durumlar işaretin ticaret alanında kullanılması halinde 2. Fıkra hükmü uyarınca yasaklanabilir:
a-işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması,
b-işaretin , işareti taşıyan malların piyasaya sürülmesi, tesil edilebileceğinin teklif edilmesi, bu amaçlarla stoklanması veya işaret altında hizmetlerin sunulması ya da sunulabileceğinin teklif edilmesi ,
c-işareti taşıyan malın ithal veya ihraç edilmesi
ç-işaretin,teşebbüsün iş evrakı veya reklamlarında kullanılması
d-işareti kullanan kişinin işareti kullanımına ilişkin haklı veya meşru bağlantısı olmaması şartı ile işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yataracak şekilde alan adı, yönlendirici kod, anahtar sözcük ya da benzeri biçimlerde kullanılması,
e-işaretin ticari unvan ya da işletme adı olarak kullanılması
f-işaretin hukuka uygun olmayan şekilde karşılaştırmalı reklamlarda kullanılması
Bunun yanında kanunun 29. Maddesi marka sahibinin izni olmaksızın 7. Maddede belirtilen biçimlerde markayı kullanmak marka sahibinin izni olmaksızın markayı veya ayırt edilmeyecek kadar benzerini kullanmak suretiye markayı taklit etmek , markayı veya ayırt edilemeyceek kadar benzerini kullanılmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yolu ile kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak dağıtmak başka bir şekilde ticaret alanından çıkarmak ithal işlemine tabi tutmak ihraç etmek ticari amaç ile elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmak marka sahibi tarafından lisans yolu ile verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları 3. Kişilere devretmek markaya tecavüz olarak kabul edilmiştir.
Somut olayda davaya konu … VE … isimlerinin arasında benzerlik olduğu her iki şirketin aynı iş kolunda faaliyet göstermesi, her iki ibarenin fonetik benzerliği açısından ayırt edici karakterini zedeleyebileceği ve tüketicilerin karşısında iltibasa yol açabileceği kanaatine varılmış olup alınan d.iş raporundaki davalı üretimhanesinde tespit edilen 444 adet üründe ”….” markalı ürünü bulunduğu ve Gazinatep İl Tarım Müdürlüğünün 16.11.2017 tarihli ürün ihraç talep listesi karşısında Gümrük ve Ticaret Bakanlığı Orta Akdeniz Gümrük ve Ticaret Bölge Müdürlüğü Mersin Gümrük Müdürlüğü’nden gelen yazı cevabı uyarınca; yapmış olduğumuz sorgulama neticesinde adı geçen firmanın “….” markalı ürünlerin ihracına ilişkin herhangi bir bilgi kaydına rastlanmamıştır.” denmesinin sebebinin ihracata konu faturada ürün markasının belirtilmediği de anlaşılmış ve davalı adına tescilli markanın olmayışı tespitler dikkate alınarak davalının itirazları yerinde görülmeyerek dosya kapsamı ve deliller ışığında söz konusu kullanımın markaya tecavüz olup başkasına ait işaret ve unvanın benzer şekilde kullanılması haksız rekabet olduğundan haksız rekabetin ve markaya tecavüzün tespiti menine ayrıca tecavüzün giderilmesine yönelik olarak olarak da aşağıdaki şekilde hüküm fıkrası oluşturulmuş olup öte yandan SMK Madde 151- (1) Hak sahibinin uğradığı zarar, fiili kaybı ve yoksun kalınan kazancı kapsar. Maddesi uyarınca talep ediene maddi tazminat türüne göre mali müşavir bilirkişi tarafından da hesaplanan davacının yoksun kalınan kazanç kaybı talebinin kabülüne karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
1-Davanın kabulü ile, davacı markası ile iltibas oluşturacak şekilde kullanım sonucu ortaya çıkan haksız rekabet ve markaya TECAVÜZÜN TESPİTİNE VE HAKSIZ REKABETİN ÖNLENMESİNE,
2-…. ibaresinin İlan, reklam, ambalaj, aşif hertürlü tanıtım malzemesi, fatura ve ticari evrek üzerinde kullanımının önlenmesine,
3-…. ibaresinin yurt içinde veya yurt dışında dağıtımının, ithalinin ve ihracının önlenmesine, internet satışının ve yayınlarının kaldırılmasına,
4-Reklam, Aşif, fatura,Logo broşür, kartvizit ve tanıtım evrakına el konulmasına, kaldırılmasına, imhasına,
5-Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davalı taraftan alınmak suretiyle 5 büyük gazeteden birinde ilanına,
6-Davacının maddi tazminat talebinin kabulü ile ıslah talebi ile arttırılan 4.364,34 TL maddi tazminat talebinin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 298,13 TL ilam harcından, 29,20 TL peşin harç ve 45,10 TL ıslah harcının mahsubu ile, 223,83 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
8-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davacı vekili tarafından yapılan 62,70 TL dava ilk masrafı, 320,00 TL tebligat-tezkere ve 2.600,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.982,70 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
11-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,
İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.30/10/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır