Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/305 E. 2018/76 K. 08.03.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/305 Esas
KARAR NO : 2018/76

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 25/09/2017
KARAR TARİHİ : 08/03/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 12.03.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin … ; İsviçre’de sahibi olduğu tekstil işletmesinin başında kendi adına markasını yarattığını, … isminin marka haline geldiğini, özellikle dış güyüm ve aksesuarlarında kalitesi rakip tanımaz durumda olduğunu, müvekkilinin alanında haklı bir unvana sahip olduğunu, davalı …’in adresinde tespit yapıldığını, ve taklit ürünler ele geçirildiğini,tespit mahallinde hazır bulunan diğer davalı …’ın kiracı olduğunu, diğer davalıya ait markalı ürünleri sattığını beyan enmiş olduğunu ancak iki davalı arasında ticari ilişki bulunduğu ve birlikte faaliyet gösterdiklerini, müvekkilinin marka hakkına yapılan tecavüzün ve haksız rekabetin tespitine, men’ine, tedbiren el konulan ürünlerin imhasına, 5.000,00 maddi,30.000,00 manevi tazminatın davalılardan tahsiline, karar kesinleştiğinde hüküm özetinin gazetede ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı … vekili cevap dilekçesinde özetle; keşif yapılan mahalin mülkiyetinin müvekkiline ait olduğunu, diğer davalı …’ın kiracı sıfatıyla bulunduğunu, kiracılık ilişkisi dışında ticari bir ilişkileri bulunmadığını, değişik iş dosyasından yapılan tespittlerin hatalı olduğunu , iş yerinde müvekkiline ait kart vizitin bulunmasının ortak oldukları anlamımına gelmeyeceğini müvekkiline ait markalı ürünlerin satışı yapıldığını, buna ilişkin faturaları dosyaya ibraz ettiklerini , diğer davalı ile ticari ilişkide olduklarını göstermeyeceğini , talep edilen tazminat miktarının da hukuka aykırı olduğundan davanın reddine , yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı ve davalı vekili 08.03.2018 tarihli tahkikat duruşmasında 22.02.2018 tarihli sulh protokolü imzaladıklarını ücreti vekalet ve masraf talep etmediklerine dair beyan dilekçesi gönderdikleri, sulh protokolünü mahkemeye sundukları anlaşılmıştır.
HMK.nın 313. maddesi sulh görülmekte olan bir davada tarafların arasındaki uyuşmazlığın kısmen veya tamamen sona erdirmek amacı ile mahkeme huzurunda yapmış oldukları bir sözleşmedir.
Sulh ancak tarafların üzerinde serbestçe tasarruf edebilecekleri uyuşmazlıklara konu olan davalarda yapılabilir.
Dava konusunun dışında kalan hususlarda sulhun kapsamına dahil edilebilir sulh şarta bağlı olarak da yapılabilir.
Sulh ilgili bulunduğu davayı sona erdirebilir ve kesin hüküm gibi hukuki sonuçlar doğurur, mahkeme taraflar sulha göre karar verilmesini isterse sulh sözleşmesine göre ; sulha göre karar verilmesini istemezler ise , karar verilmesine yer olmadığına karar verilir.
HÜKÜM: Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Taraflar arasında dosyaya ibraz edilen sulh sözleşmesi gereği taraflar dava konusu üzerinde uzlaşmış olduklarından 22.02.2018 tarihinde sunulan sulh sözleşmesinin geçerli olmasına ve tasdikine
Tarafların karşılıklı ücreti vekalet, masraf talepleri olmadığnıdan bu hususta karar verilmesine yer olmadığına,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı … Tekstil vekilinin yüzlerine karşı diğer davalının yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/03/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır