Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/304 E. 2021/35 K. 09.02.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/304
KARAR NO : 2021/35

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 30/05/2016
KARAR TARİHİ : 09/02/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 10/02/2021
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, “…….” ibareli markanın 28/05/2003 tarih ve …… sayılı marka tescil belgesi ile TPE nezdinde müvekkili adına tescilli olduğunu, davalının müvekkilinin tescilli markası ile iltibas yaratan, müvekkilinin boya sektöründeki tanınmışlığından yararlanarak haksız kullanım sağlayan ve müvekkilinin itibarını zedeleyen “……” ibareli ürünler ürettiğini, söz konusu ürünlerin tüketicilere müvekkilinin tescilli markası olan “…….” ibareli ürünler ile aynı raflarda satışa sunulduğunu, taraflara ait ürünlerin boya ve inşaat sektöründe satışa sunulduğunu, satış fiyatlarının birbirine yakın olmaları ve tüketici kitlesi profili ele alındığında, markalardaki esaslı unsurun “…….” ibaresi olması nedeniyle karışıklığa neden olduğunu, davalı yanın müvekkili markası ile iltibas yaratır söz konusu kullanımı nedeniyle haksız kazanç elde ettiğini iddia ederek, davalı adına ……. sayılı markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davaya konu müvekkili adına tescilli markanın esas unsurunun “…….” ibaresi olduğunu, “…….” ibaresinin ise ikinci sınıflar dahil emtialar yönünden cins ve vasfı bildiren bir ibare olduğunu, bu nedenle bahse konu sınıfa dahil emtialarla ilgili markalarda esas unsur olmasının mümkün olmadığını, “…….” ibaresinin davaya konu markaların yardımcı unsuru olduğu hususunun açık olduğunu, davacı yanın söz konusu ibareyi tekeli altına alma girişiminde olduğunu, markalar arasında iltibas olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi için bir bütün olarak ele alınması gerektiğini, davacı yanın söz konusu taleplerinin yersiz ve mesnetsiz olduğunu ve kötü niyetli olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, davalı adına ……. sayılı “……. …….+Şekil” ibareli markanın hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, davalı adına ……. sayılı “……. …….+Şekil” ibareli markanın, 02, 19 ve 35. Sınıflarda 26/12/2011 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına, …… sayılı “…….” ibareli markanın, 01 ve 02. Sınıflarda ilk defa 28/05/2003 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 28/05/2013 tarihinde 10 yıl müddetle yenilendiği anlaşılmıştır. Davacı tarafça aynı markalara dayalı olarak davalı adına tescilli …… tescil nolu “……. …….” ibareli markanın hükümsüzlüğü istemiyle Bakırköy ….. Fikri Sinai Haklar ve Hukuk Mahkemesi’nin …… Esas sayılı dosyasında dava bulunması sebebiyle, çelişkili kararların önüne geçilmesi bakımından bu dosyanın kesinleşmesi beklenmiş, kesinleşmesi üzerine bir sureti dosya arasına alınarak incelenmiştir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı Markaların Korunması Hakkındaki Kanun Hükmünde Kararnamenin 7,8ve 42. Maddelerinde hükümsüzlük nedenleri düzenlenilmiş olup, yargılamanın devamında yürürlüğe giren 6769 Sayılı SMK’da da paralel düzenleme yapılmıştır. SMK’nun 25. Maddesinde hükümsüzlük koşulları belirtilmiş olup, belirtilen madde ile, 5. veya 6. maddede sayılan hallerden birinin mevcut olması halinde mahkeme tarafından markanın hükümsüzlüğüne karar verilir. Menfaati olanlar, Cumhuriyet Savcıları veya ilgili kamu kurum ve kuruluşları markanın hükümsüzlüğünü mahkemeden isteyebilir. Marka hükümsüzlük davası, dava tarihinde sicilde marka sahibi olarak kayıtlı kişilere veya hukuki haleflerine karşı açılır. Markanın hükümsüzlüğü davalarında Kurum taraf gösterilmez. Bir marka, 5. maddenin birinci fıkrasının (b), (c) ve (d) bentlerine aykırı olarak tescil edilmiş olup da kullanım sonucunda tescil edildiği mal veya hizmetler bakımından hükümsüzlük talebinden önce ayırt edici nitelik kazanmışsa hükümsüz kılınamaz. Hükümsüzlük halleri, markanın tescil edildiği bir kısım mal veya hizmete ilişkin bulunuyorsa, sadece o mal veya hizmet yönünden kısmi hükümsüzlüğe karar verilir. Marka örneğini değiştirecek biçimde hükümsüzlük kararı verilemez. Marka sahibi, sonraki tarihli bir markanın kullanıldığını bildiği veya bilmesi gerektiği hâlde bu duruma birbirini izleyen beş yıl boyunca sessiz kalmışsa, sonraki tarihli marka tescili kötüniyetli olmadıkça, markasını hükümsüzlük gerekçesi olarak ileri süremez. 6. maddenin birinci fıkrası uyarınca açılan hükümsüzlük davalarında 19. maddenin ikinci fıkrası hükmü def’i olarak ileri sürülebilir. Bu durumda kullanıma ilişkin beş yıllık sürenin belirlenmesinde dava tarihi esas alınır. Hükümsüzlüğü istenen markanın başvuru veya rüçhan tarihinde, davacının markası en az beş yıldır tescilli ise davacı ayrıca, söz konusu başvuru veya rüçhan tarihinde 19. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen şartların yerine getirildiğini ispatlayacağı belirtilmiştir.
Yine SMK’nın 6/1 hükmü uyarınca, tescil başvurusu yapılan bir markanın, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı ya da benzerliği ve kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle, tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali varsa itiraz üzerine başvurunun reddedileceği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 11/04/2017 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalının ……. tescil nolu “……..” ibareli markasının, davacıya ait …… tescil nolu “…….” markasıyla karıştırılma ihtimali yaratan ayniyet/benzerlik taşıdığı, marka üzerindeki öncelikli hakkın davacıya ait olması nedeniyle davalı adına tescilli ……. sayılı “………” markasının tescil edildiği tüm sınıflarda hükümsüzlüğüne ve marka sicilinden terkinine karar verilebilme şartlarının oluştuğu belirtilmiştir. TPMK kayıtlarına göre, marka tescil tarihi ile dava tarihi arasında 5 yıllık sessiz kalma süresinin de dolmadığı ve böylece davanın süresinde olduğu anlaşılmıştır.
Bekletici mesele yapılan, aynı taraflar arasında görülen Bakırköy …. Fikri Sinai Haklar ve Hukuk Mahkemesi’nin……. Esas ……. Karar sayılı kararı ile davacının davasının reddine karar verilmiş ise de, davacı tarafça yapılan istinaf başvurusu sonucu İstanbul BAM … Hukuk Dairesi’nin …… Esas …… Karar sayılı kararı ile “Tarafların aynı sektörde faaliyet gösterdikleri, taraf markalarının 01/02’nci sınıfta aynı/benzer alt sınıflarda tescilli olduğu , ilk derece mahkemesince başka bir mahkeme kararı ve başka bir dosyada alınan bilirkişi raporundaki tespite dayanarak ……. ibaresinin ayırtediciliği bulunmayan zayıf bir ibare olduğu beyan edilmişse de; ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararında yer verdiği Bakırköy…… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin 11/04/2016 tarihli ….. Esas……. Karar sayılı kararının temyiz incelemesinde, Yargıtay ……. Hukuk Dairesinin 15/01/2018 tarihli …… Esas-…. Karar sayılı kararında;” dava konusu “…….” ibaresinin tasviri işaret niteliğinde olduğuna ilişkin mahkeme görüşü; anılan ibarenin üzerinde kullanılacağı boya emtiası bakımından doğrudan tanımlayıcı niteliğe sahip olmadığından isabetli bulunmamakla birlikte, “…….” sözcüğü davacı markasının asli unsurunu oluşturduğundan uyuşmazlıkta 556 sayılı KHK’nın 8/1-b ve 42/1-b maddeleri uyarınca hükümsüzlük koşullarının oluşmasına göre, davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine karar verilerek” davalı tarafın …… başvuru numaralı ……. DIŞ CEPHE BOYASI” ibareli markanın hükümsüzlüğü kararının onanmasına karar verildiği anlaşılmakla, ilk derece mahkemesinin ……. ibaresinin ayırt ediciliğinin bulunmadığı ve ……. çatı markasının ayırtedicilik kazandırdığı, markaların benzer olmadığına yönelik gerekçesinin ve davanın reddi kararının yerinde olmadığına, davacı vekilinin istinaf isteminin kabulüne,mahkeme kararının kaldırılmasına, davalının davacı markası ile aynı sınıflar aynı/benzer emtia grubunda tescilli, ……. tescil nolu “……” ibareli markasının davacı markası ile iltibas yaratma ihtimali bulunması nedeniyle 556 Sayılı KHK 8/1-b maddesi gereğince hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.” gerekçesi ile bu karar kaldırılarak davanın kabulüne, davalı adına tescilli ……. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmiştir. Bu kararın davalı tarafça temyizi üzerine Yargıtay ….. Hukuk Dairesi’nin 28/09/2020 tarih ve …… Esas ……. Karar sayılı ilamı ile onanarak kesinleşmiştir.
Buna göre; dosya kapsamı deliller, bilirkişi raporu ve yukarıda değinilen İstanbul BAM ……. Hukuk Dairesi’nin kararı birlikte değerlendirildiğinde, davalının davacı markası ile aynı sınıflar aynı/benzer emtia grubunda tescilli, ……. tescil nolu “……” ibareli markasının davacı markası ile iltibas yaratma ihtimali bulunduğu anlaşılmakla davacının davasının kabulü ile, dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK 8/1-b maddesi gereğince dava konusu markanın hükümsüzlüğüne karar vermek gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KABULÜNE, davalı adına tescilli ……. tescil nolu markanın hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine, (davalı vekili söz alarak sözlü yargılama için süre isteyip istemediğimiz sorulmamıştır dedi)
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 59,30 TL ilam harcından, 29,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 30,10 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 58,40 TL dava ilk masrafı, 333,40 TL tebligat-tezkere ve 1.200,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere 1.591,80 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup, usulen anlatıldı.09/02/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır