Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/293 E. 2018/165 K. 03.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/293 Esas
KARAR NO : 2018/165

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 05.05.2016
KARAR TARİHİ : 03/05/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 11.05.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekesinde özetle : müvekkili adına TPMK tescilli …. nolu, … tescil nolu ve … tescil nolu markaların müvekkil firma ile Almanya menşeili … arasında lisans sözleşmesi bulunmakta olduğunu , davalıyı da kapsayacak şekilde alt lisans sözleşmesi ile markanın 25.sınıftaki ayakkabıların satımı ile sınırlı olmak üzere kullanım hakkı verildiğini, müvekkilinin Türkiye’deki faaliyetlerini 2012 senesi sonunda askıya alması sebebiyle alt lisans sözleşmesinin sona erdiğini, davalının “…” marka ve logolu ürünlerinin satışının …Ltd. Şti ve …A.Ş, ….AŞ’ye satışını yapması sebebiyle ayrı müvekkilinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, durdurulmasını, bu markaları taşıyan malın piyasaya sürülmesinin yasaklanmasını, ürünlere el konulmasını ve imhasını, kararın ilanına karar verilmesini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; lisans veren …. şirketinin 28.02.2013 tarihinden itibaren Türkiye’de faaliyetlerinin durdurulmasına karar verilip lisans sözleşmesi fesh edildikten sonra 30.04.2013 tarihi itibariyle markanın kullanımına son verildiğini, davacı şirket ürün faturası sunarak halen satışın yapıldığını iddia etmiş ise de , bu faturanın iade ürüne ait ististani bir fatura olduğunu, nihai tüketicinin iade ettiği ürüne ilişkin olduğunu, müvekkili şirketin davacı şirketin ürünlerini ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünleri üretmemekte, satmamakta ve tecavüz haksız rekabette bulunmadığından ve davacının ürün alışı yaparak sunduğu faturalardaki …AŞ nin müvekkili ile bir ilişkisi bulunmadığını, … AŞ 2011 yılında iflas etmiş olup … AŞ ‘nin de devredilmiş bir şirket olduğunu, müvekkil firmanın filen 2013 tarihinden itibaren faaliyetini durdurduğunu, davanın reddini yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davacı tarafa ait marka tescil kayıtları celp edilmiş, … şekil markasının ….sayı ile 9. sınıfta yine ….sayı ile 14-18,25 sınıfta yine … sayı ile 9,14,18,25 sınıfta davacı adına tescilli olduğu ibraz edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosyaya sunulan tüm deliller ile birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyeti mahkememize sunmuş olduğu raporda davalı firmanın davacı adına tescilli markaları taşıyan ürünleri izinsiz şekilde ticaretini yaptığı iddiasını ispatlar delilin dosyada olmadığı, mali incelemelerde davacı markalarının kullanıldığına ilişkin bir kaydın bulunmadığı beyan edilmiş rapora itiraz üzerine dosya tekrar bilirkişi heyetine tevdii edilmiş bilirkişi heyeti sunmuş olduğu ek raporda ; dosyaya ibraz edilen ayakkabı emtiasında davacının … , … tescil markalarının kullanıldığı söz konusu ürünün davalı tarafından satıldığının belli olmadığı beyan edilmiş rapor mahkememizce uygun görülerek değerlendirme yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen marka tescil kayıtları yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tüm deliller dikkate alındığında dava markaya yönelik tecavüzün tespiti ve menine yönelik olup dava tarihinde yürürlükte bulunan mülga 556 sayılı KHK. Hükümleri dikkate alındığında markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasın
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasın
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı tarafın ticari defter, kayıt ve belgeleri incelendiğinde markasal kullanımına ilişkin herhangi bir husus sahte ve taklit ürünün piyasaya sürüldüğüne ilişkin herhangi bir delil olmadığından ibraz edilen ürünün davalıya aidiyeti de ispat edilemediğinden yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür .
HÜKÜM:Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle
1-Davalı tarafın sözleşme sona erdikten sonra izinsiz olarak markalı ürün ürettiği ve piyasaya sunduğuna ilişkin defter kayıt ve belgelerinde yaptırılan bilirkişi incelemesinde sahte ve taklit ürün piyasaya sürdüğü ispat olunamadığından yerinde olmayan davacı tarafın davasının reddine,
2-Harç yeterli olduğundan bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin kendi üzerinde bırakılmasına,
5-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 03/05/2018

Katip …

Hakim …

¸e-imzalıdır ¸e-imzalıdır