Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/276 E. 2018/174 K. 10.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/276 Esas
KARAR NO : 2018/174

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 09.03.2016
KARAR TARİHİ : 10/05/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 08.05.2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkili şirketin uzun yıllardır inşaat sektöründe faaliyet gösterdiğini ve İstanbul’da çok önemli projelere imza attığını, müvekklinin ”…” ibaresini marka olarak 2010/63812 marka numara ile tescil ettirdiğini, müvekkilinin tüm iş yerlerinde, reklam panolarında, tabelalarında ve reklam filmlerinde ”…” ibaresini kullandığını, davalının ise … Mah. … Cad. … Blok …Esenyurt/İST adresinde ” …” İbaresini sanki kendi markasıymış gibi kullanarak …Şeklinde ticari ünvan olarak kullandığını beyan etmiştir. Davalının aynı zamanda internet sitesinde ”…” ibaresini web sitesi ve internet ortamında kullandığını, davalı şirketin kullanmış olduğu … ibaresinin müvekkilinin tescilli markası olduğundan ve bu durumun haksız rekabet nedeniyle müvekkilinin markasına tecavüz oluşturduğundan davalının müvekkilinin tescilli markası olan … ibaresini kullandığı, tabela, pano, bilbord ve diğer reklam malzemelerinin toplatılmasına, sökülmesine ve kaldırılmasına ilişkin karar verilmesi gerektiğini tüm bu nedenlerle davalı şirketin kullandığı … ibaresinin müvekkilinin tescilli markası olması nedeniyle bu durumun haksız rekabete yol açmış olması nedeniyle ve müvekkilinin markasına tecavüzün önlenmesi ve müvekkili şirketin uğramış olduğu zararların karşılanması için açıldığını, haksız rekabetin önlenmesi ve tedbir kararı verilmesini, ”…” nin ticaret sicilinden terkin edilmesine, mahkemece haklı bulunulmaları halinde ulusal gazetelerde masrafı davalıdan karşılanmak üzere ilan edilmesine, uğranılan zararların tazmini için şimdilik 10.000,00 TL maddi belirsiz alacak ve 20.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.,
Davalıya usulüne uygun tebligat yapılmasına rağmen davaya cevap vermemiş, davayı inkar ettiği kabul olunmuştur.
Davalı taraf duruşmadaki beyanında müvekkilin kullanımının kendi ticaret unvanı kapsamında olup yerinde olmayan davanın reddini talep etmiştir.
Davacı tarafa ait marka tescil kayıtları celp edilmiş …. markasının …sayı ile 36 ve 37 sınıfta tescilli olduğu sahibi adına geçerliliğini koruduğu gelen kayıttan anlaşılmıştır. Celp edilen ticari kayıtlarına göre ….şirketinin 9.11.2009 tarihinde tescilli olduğu davalı tarafa ait …. A.Ş 04.03.2011 tarihinde tescil edildiği geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıttan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen Büyükçekmece … Sulh Hukuk Mahkemesinin … D.İş sayıl ıdosyasında davalı taraf iş yerinde keşif yapılıp delil tespiti yapıldığı dosyaya ibraz edilen belgelerden anlaşılmıştır.
Dosyadaki delillerle birlikte dosya 2 kişilik bilirkişiye verilmiş bilirkişiler yaptıkları inceleme ve değerlendirmede davalı şirketin ticari defter kayıt ve belgelerinde her hangi bir satış faturası düzenlenmediği davalı tarafın kullanımlarının tescil ve ticaret unvanı kapsamında oluparkasal bir kullanım teşkil etmediği kullanılan ibarelerin ayniyeti dikkate alınarak ticaret unvanlarındaki ….ibaresinin benzer olduğu beyan edilmiş tekrar bilirkişi heyetine bilgisayar uzmanı dahil edilerek ek rapor alınmış sunulan ek rapordada davalının ticaret unvanı kapsamı dışında markasal bir kullanımın tespit edilemediği beyan edilmiş rapor mahkememizce uygun görülerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları ticaret sicil kayıtları, taraflarca sunulan deliller, yapıtılıran bilirkişi incelemesi ve tüm deliller dikkate alındığında dava markaya yönelik tecavüz, haksız rekabetin tespiti meni, maddi manevi tazminat, ticaret unvanı terkinine yönelik olup dava tarihi yürürlükte olup 556 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasın
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasın
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.

Yine markalar KHK.nın 12 maddesinde dürüstçe ve ticari veya sanayi konuları ile ilgili olarak kullanmaları koşulu ile 3. kişilerin ad ve adresini , mal veya hizmetler ile ilgili cins, kalite, miktar , kullanım amacı, değer, coğrafi kaynak , üretim veya sunuluş zamanı veya diğer niteliklere ilişkin açıklamaları kullanmaları marka sahibi tarafından engellenemez hükmünü içermektedir.
Somut olayda davalı taraf kullanımları dikkate alındığında … ibaresinin ticaret unvanı kullanımlar olup davalı tarafın iptal edilinceye kadar ticaret unvanını kullanmaya hakkı olup kullanımlar markasal olmadığından ve ticaret unvanı kapsamında olduğundan markaya yönelik tecavüz, haksız rekabet yönünden ve buna bağlı talepler yönünden yerinde olmayan davacı tarafın davasının reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Ticaret unvanının terkini yönünden yapılan incelemede ise , TTK. 41 maddesine göre her tacir ticari işletmesine ilişkin işlemleri, ticaret ünvanı ile yapmak ve işletmesi ile ilgili senetleri diğer belgeleri bu unvan altında imzalamak zorundadır. Tescil edilen ticaret unvanı ticari işletmenin görülebilecek yerine okunaklı bir şekilde yazılır. TTK. 40 madde gereğince her tacir ticari işletmenin açıldığı günden itibaren 15 gün içerisinde ticari işletmesini ve seçtiği ticaret unvanının işletme merkezinin bulunduğu yer ticaret siciline tescil ettirir.
TTK. nın 50 maddesine göre usulen tescil ve ilan edilmiş olan ticaret unvanını kullanma hakkı sadece sahibine aittir. Kural olarak usulüne uygun tescil ile ilan edilen ticaret unvanı terkin edilinceye kadar haksız rekabet teşkil etmez .
Tescil edilmiş bir ticaret unvanının himayesi TTK. çerçevesinde olup buna göre ticaret unvanının ticari dürüstlüğe aykırı bir biçimde başkası tarafından kullanılması halinde hak sahibi bunun tespitini , yasaklanmasını, haksız kullanılan ticaret unvanı tescil edilmiş ise kanuna uygun bir şekilde değiştirilmesini veya silinmesini tecavüzün sonucu olan maddi durumun kaldırılmasını isteyebilir.
Somut olayda davacı tarafın “….” ibaresini uzun süredir esnaflık faaliyetinde ticaret unvanı olarak kullandığı ,markasal olarak tescil ettirdiği ,davalı tarafın aynı unvanı davacının kullandığını bildiği halde ticaret unvanı olarak tescil ettirmek suretiyle kötü niyetli hareket ettiğinden söz konusu ticaret unvanının kullanımı davacının mevcut haklarına haksız rekabet teşkil ettiğinden davalı tarafın ticaret unvanındaki “….” ibaresindeki terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile davalı tarafa ait ticaret unvanındaki … ibaresi benzer olduğundan davalı tarafın ticaret unvanındaki … ibaresinin ticaret sicilinden terkin edilmesine,
2-Markasal kullanım ve haksız rekabet yönünden davalı tarafın kullanımı kendi ticaret unvanı kapsamında olup, markasal bir kullanım olmadığından ticaret unvanın tescilli şekliyle kullanım hakkı olup, markaya tecavüz ve haksız rekabet yönünden ve buna bağlı talepler yönünden davanın reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20 TL peşin harç, toplam 58,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine bakiye harç tahsili mümkün olmadığından bakiye harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına ,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan kabul olunan kısım yönünden 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
5-Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan red olunan markaya tecavüz yönünden 3.145,00 TL, red olunan manevi tazminat yönünden 3.145,00 TL, red olunan maddi tazminat yönünden 3.145,00 TL olmak üzere toplam 9.435,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 2.100 TL bilirkişi ücreti, 277,80 TL tebligat ve müzekkere gideri toplam 2.377,80 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına isabet eden %20si 475,00 TL’ nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
7-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.10/05/2018

Katip …

Hakim …