Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/275 E. 2019/423 K. 04.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/275 Esas
KARAR NO : 2019/423

DAVA : Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli)
DAVA TARİHİ : 08/03/2016
KARAR TARİHİ : 04/12/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Tespiti İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkili şirketin 1993 yılında kurulduğunu, tarım ve bahçe makineleri ile güç ürünleri pazarında faaliyet gösteren …..’nin de aralarında bulunduğu birçok yabancı ürünlerini ülkemizde pazarladığını, ….. ibareli markalara ilişkin olarak inhisari lisans sahibi olduğunu ve dava açma hakkının da müvekkiline ait olduğunu, müvekkilinin ayrıca ….. 700 markasının da tescilli sahibi olduğunu, davalının ürünlerinde ……ve ….. 750 ibarelerini marka olarak kullandığını, müvekkili markalarının benzerlerinin kullanılmasının yanında davalı ürün ambalajlarındaki renk, şekil ve yerleşimin de müvekkili ürün ambalajı ile aynı olduğunu, ……kelimesinin davalı tarafından tesadüfen seçilmiş olamayacağını, bu kelimenin ….. markasının okunuşu ile benzer olduğunu, ortalama tüketicinin taraf ürünlerini birbirine karıştıracağını, davalının kötüniyetli hareket ettiğini, bu nedenle şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 50.000,00 TL manevi tazminat esas olmak üzere davalının markalara tecavüz ve haksız rekabet eylemlerinin tespiti ile ref’ine ve menine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafından ….. markası bakımından dava açma ehliyetinin bulunmadığını, davacının hangi markalar bakımından yetkilendirildiğinin yetki belgesinden anlaşılmadığını, müvekkilinin davaya konu edilen ürünlerin satış ve pazarlamasını yapmasının tamamen yasal olup, tescile dayalı bir kullanımın söz konusu olduğunu, ……55 isimli markanın …… tescil numarası ile dava dışı ….. adına tescilli olduğunu, müvekkilinin lisans sözleşmesi ile bu markanın kullanım hakkına sahip olduğunu, müvekkilinin tescilli markası dışında ….. 700 ibareli herhangi bir ürünün satışını yapmadığını, piyasada satışı yapılan testerelerin hemen hepsinin tasarımlarının aynı olduğunu, petek görünümün diğer testerelerde de bulunduğunu, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE :
Yargılama sırasında deliller toplanmış; davacı tarafından Marka Lisans Sözleşmesi Türkçe tercümeli olarak dosyaya ibraz edilmiş, Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davacıya ait markalara ilişkin tescil belgeleri celp olunmuş,
Samsun ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. esas sayılı dosyası UYAP üzerinden celp olunmuş, tetkikinde; davacının …. İth. İhr. San. Tic. A.Ş., davalının ….. olduğu, davanın …… sayılı ……55 markasının hükümsüzlüğüne ilişkin olduğu, yargılama sonunda davanın kabulüne karar verildiği, kararın Bölge Adliye Mahkemesi’ne gönderildiği, davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verildiği ve dosyanın Yargıtay’a gönderildiği, Yargıtay ….Hukuk Dairesi’nin 16/01/2019 tarih, ….. esas, …. karar sayılı kararıyla Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın onanmasına karar verildiği görülmüştür.
Mahkememizce 03/04/2017 tarihli celsede dosyanın tarafların iddia, savunması, toplanan deliller birlikte değerlendirilerek davacı adına tescilli “….. 700” ve lisans sahibi olduğu “…..” ibareli markalar ile davalının ticari defterleri üzerinde yapılacak inceleme ile kullanmış olduğu markaların tespiti, kullandığı markaların davacının markalarına tecavüz teşkil edip etmediği, kullanım şekli ile de davacının ambalajlarını benzetmek suretiyle renk ve şekil olarak kullanılıp kullanılmadığı, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ediyorsa 556 sayılı KHK’nın 66/b maddesi uyarınca tazminat miktarının hesaplanması yönünden bilirkişiye tevdiine karar verilmiş, bilirkişi heyeti 08/08/2017 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporunda özetle; “davalı kullanımlarının davacının …… tescil numaralı ….. markasından kaynaklanan marka hakkını ihlal ettiği ve haksız rekabet oluşturduğu, davalı şirketin incelenen ticari defter ve belgelerinde davaya konu dönemde “…..” ve “…..” ürünlerini ithal ederek toplam 224.777,00 TL’ye satılmış olduğu, işbu ürünlerden ortalama olarak 7.642,42 TL net kar elde edilmiş olduğunun hesap edildiğini, davalı şirket ticari defter ve belgelerinde davaya konu dönemde “….. ” veya “….. ” ibareli ürün üretimi, alış veya satışı tespit edilemediği” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir.
Davacı vekili 27/09/2017 tarihli dilekçe ile, tescilli markaları olan ….. 700 markası bakımından bir kullanımın tespit edilemediği husus, dosya kapsamı çerçevesinde gerçeğe aykırı olduğunu, görsellerin incelenmesinden de görüleceği üzere davalı ……markalı ürünlerinin kutusu üzerinde ….. 750 işaretini de kullanmakta olduğunu, tescilli markanın aynısını veya benzerini kullanmak KHK’nın 9.ve 61.maddeleri çerçevesinde marka ihlalini oluşturduğunu, davalının yurtdışından ithal ederek getirttiği ve ……55 markasını kullandığı ürünler, ….. 700 ibareli tescilli markasının ayırt edilemeyecek kadar benzeri olan ….. 750 işaretini de taşıdığını, tespit edilen maddi tazminat miktarının gerçeği yansıtmadığını,tazminat taleplerinin hem yaratılan haksız rekabete hem ….. hem de ….. 700 tescilli markalarına karşı yapılan tecavüze dayandığını, davalının ….. 700 ibareli tescilli markalarına da tecavüz ettiği sabit olduğundan bu marka ihlali yönünden de bir hesaplama yapılması gerektiğini, mahkemece Borçlar Kanunu’nun 50 ve 51.maddelerinin de uygulanması gerektiğinin düşünüldüğünü, bilirkişilerden ek rapor alınmasını talep etmiştir.
Davalı vekili 04/10/2017 tarihli dilekçe ile, müvekkilinin ……55 marka sahibi ile yapmış oldukları lisans sözleşmesine ve …… 55 markasının tescilli olmasına dayanarak ürün satışını yaptığını, tescilli kullanımdan dolayı tazminata hükmedilemeyeceğini, bu nedenle tazminat hesaplamasına itiraz ettiklerini beyan etmiştir.
Davacı vekili 30/05/2019 tarihli dilekçe ile maddi tazminat talebini 7.642,45 TL’ye ıslah ettiğini bildirmiş eksik harcını ikmal ettiği görülmüştür.
Dava; davalının davacı marka haklarına tecavüzünün, haksız rekabetinin tespiti ile maddi ve manevi tazminat talebine ilişkindir.
Davalı her ne kadar davacının aktif dava ehliyeti yönünden itiraz etmiş ise de dosyaya sunulan marka lisans sözleşmesine göre davacı şirketin davaya konu ettiği “…..” markası üzerinde bu lisans sözleşmesi ile hak sahibi olduğu ve bu markaya tecavüzden kaynaklı davayı ikame edebileceği anlaşılmıştır.
SMK’nun 6/1 md’sinde nisbi red nedeni olarak düzenlenen karıştırma ihtimali, aynı kanunun 7/1 md’sinde marka hakkına tecavüz hali olarak yer almaktadır. SMK’nun 6/1 md’sine göre, önceki marka ile tescil başvurusu yapılan marka aynı ya da benzer ise sınıflar da aynı ya da benzer ise bu başvuru itiraz üzerine red edilir. SMK’nun 25/1 md’si gereğince hem 5.md’de yazılı mutlak red nedenleri , hem de 6.md’de yazılı nisbi red nedenleri birer hükümsüzlük nedenidir. Marka koruma kapsamına ilişkin SMK’nun 7/1-b md’sine göre ise, marka sahibi “tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerde aynı veya benzer mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından tescilli marka ile ilişkilendirilme ihtimali de dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasını engelleyebilir ve bu durum aynı zamanda marka hakkına tecavüz olarak nitelendirilmektedir.
SMK’nun 25.md’sine göre markanın hükümsüzlüğüne karar verilmesi halinde, bu karar marka başvuru tarihinden itibaren etkilidir. Yani hükümsüzlük kararı ile birlikte bu kanunla sağlanan koruma hiç doğmamış sayılır.
Somut olayda davalının kullanımlarına dayanak …. tescil numaralı markasının Samsun ….. Asliye Hukuk Mahkemesince hükümsüzlüğüne karar verildiği ve bu karar ile davalı markasının gçmişe etkili olacak şekilde koruma kapsamından çıkmış olduğu aşikârdır.
Mahkememizce toplanan tüm deliller ışığında; davalının kullanmış olduğu “….” markası davacının tescilli ve tanınmış “…..” markasının görsel ve işitsel benzerliklerinin bulunduğu, aynı mal ve hizmet sınıflarında kullanıldıkları; bu anlamda ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimalinin bulunduğu, bu hali ile tecavüzün gerçekleştiği kanaatine varılmıştır.
Alınan mali bilirkişi raporuna göre tespit edilen maddi zarar miktarının somut olayın gelişimi ile uyumlu olduğu, davalının kusurunun ve gerçekleşen zararın derecesi karşısında 10 bin TL manevi tazminatın ise davacının manevi zararının tazmini için uygun ve yeterli olduğu kanaatine varılmış ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının …. tescil numaralı ….. markasından kaynaklanan marka haklarına tecavüz ettiğinin ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, sonuçlarının giderilmesine, tecavüze sebebiyet veren davalı ürünlerine el konularak, söz konusu el konulan ürünlerdeki “….” ibarelerinin silinerek veyahut boyanarak kapatılmasına,
-7.642,42 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair tazminat taleplerinin reddine,
-Karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınmak üzere hüküm özetinin Türkiye genelinde yayınlanan tirajı en yüksek 2 gazetenin birinde ilanına,
2-Davacıya ait ….. tescil numaralı marka yönünden açılan davanın reddine,
3-Alınması gereken 522,10 TL karar ve ilam harcından peşin alınan 29,20 TL peşin harç ve 120,00 TL ıslah harcının mahsubu ile bakiye 372,90 TL’nin davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
4-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre maddi tazminat yönünden 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre kabul edilen manevi tazminat yönünden 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre red edilen manevi tazminat yönünden 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL peşin harç, 29,20 TL başvurma harcı, 120,00 TL ıslah harcı, 2.400,00 TL bilirkişi ücreti ve 215,50 TL tebligat/posta masrafı olmak üzere toplam 2.793,90 TL yargılama giderinin kabul/red oranına göre hesaplanan 855,12 TL’sinin davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Kalan gider avansının karar kesinleştiğinde yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.04/12/2019

Katip …

Hakim …