Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/266 E. 2018/168 K. 08.05.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/266 Esas
KARAR NO : 2018/168

DAVA : Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/02/2014
KARAR TARİHİ : 08/05/2018
KARAR YAZMA TARİHİ :18.05.2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; müvekkil şirketin 1979 yılından bu yana kırtasiyecilik faaliyetleri ile iştigal etmekte olduğunu ve ürettiği ürünleri ”….l” ve ‘…’ markaları adı altında ‘…” bünyesinde Türkiye geneli ve yurtdışında satışa sunulduğunu, müvekkili şirketin Türk Patent Enstitüsü nezdinde başvuru no …., başvuru tarihi 09/01/2009, tescil tarihi olan 11/01/2010 olan ”….” adlı marka ile başvuru no…., başvuru tarihi 12/01/2012 tescil tarihi 30/01/2013 olan ”….’ adlı markayı kendi adına tescil ettirdiğini, müvekkili şirketin kırtasiye ve promosyon sektöründe itibarlı bir firma olduğunu, müvekkilinin markaları tescil edildikten sonra davalı tarafından, müvekkilin tescilli markaları taklit edilmek suretiyle ”….” adı ile davalı şirketin kurulduğunu ve davalı, müvekkil şirketin markası olan ”… ”markası olan ”…” markasını taklit ederek ”…. ibaresini ticaret ünvanı olarak kullanmakta olduğunu ve davalının iltibas yaratmak suretiyle müvekkilinin haklı ününden faydalandığını, müvekkili adına tescilli markaların davalı şirket tarafından aynen taklit edilmek suretiyle kullandığını, davalı tarafın, tüm mali ve marka hakkı müvekkil şirkete ait ve müvekkil şirket adına tescilli olan ‘…+Şekil ve ‘…+Şekil ”başlıklı markalarını iltibas yaratmak suretiyle ticari ünvan olarak kullanılması ve bu eylemin marka hakkına tecavüz teşkil etmesi nedeniyle öncelikle marka hakkına tecavüzün tespiti ve men’i ile davalının ticari unvanının sicilden terkin edilmesine ve internet sitesinin kapatılmasına, davalının bu eylemi haksız rakabet teşkil ettiğinden haksız rekabetin önlenmesine ve müvekkilin marka itibarı zedelendiğinden 1.000,00 TL maddi ve 1.000,00 TL manevi tazminata ticari faizi ile birlikte hükmedilmesine, marka hakkına tecavüz eden davalının rekabeti olmasaydı, müvekkilinin markasının kullanılması ile elde edebileceği muhtemel gelire göre davalıdan şimdilik 1.000,00 TL’nin ticari faizi ile birlikte tahsiline, hükmün özetinin ilan edilmesine, yargılama giderleri ile vekalet ücretinin davalıya yükletilmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili dava dilekçesinde özetle; dava dilekçesinin 05/03/2014 tarihinde kendilerine tebliğ olduğunu, davacının davalı şirketin isminin değişmesini istediğini ancak şirket ortaklarının soyadlarının … ve … olması nedeniyle … olarak belirlendiğini, bu konuda kanunların yasaklayıcı bir hükmü olmadığını, davacının sözünü ettiği ihtardan sonra da yasaya ayıkırılıkların giderildiğini ve marka ihlali sonucu doğuracak kullanımların ortadan kaldırıldığını, davalı müvekkil şirketin kolilerde ve fatura ile irsaliyelerde değişiklik yaparak davacının istemlerini karşıladığını bu nedenle davacının davasının reddine ve yargılama giderlerinin davacı uhdesinde bırakılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Kapatılan bakırköy … FSHM ‘nin… esas…. karar sayılı ilamı ile davanın reddine karar verilmiş karar temyiz üzerine yargıtay … Hukuk Dairesi tarafından incelenmiş Yargıtay …. Hukuk Dairesi … esas …karar sayılı ilamında davacı tarafca davalı eylemlerinin marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiği iddiası ile tecavüzün tespiti meni, ticaret unvanının terkini, internet sitesinin kapatılması, haksız rekabetin önlenmesi, maddi ve manevi tazminat ile hükmün ilanı talep edilmiş mahkemece davanın reddine karar verilmiştir. Ancak davacı tarafından keşide edilen 31.10.2013 tarihli ihtarnameye davalı taraf olan verilen cevapta ihtarnamede belirtilen dava konusu markaların kullanılamayacağını bildirildiği anlaşılmış her ne kadar mahkemece söz konusu tarihten sonra davalı kullanımının bulunmadığı gerekçesede marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin önlenmesine yönelik talepler bakımından davanın reddine karar verilmiş ise de, dosyaya sunulan delillerden dava konusu markaların davalıya ait internet sitesinde ve burada tanıtımı yapılan ürünler üzerinde kullanılmakta olduğu anlaşıldığı gibi davacının hukuki yararı bulunduğundan ayrıca ticaret unvanı bakımından ticaret unvanının kılavuz unvanı olan … ibaresinin terkini talep edilmiş olup bu hususun tartışılması gerekli olup yetersiz gerekçe ile hüküm kurulması yerinde olmadığından hükmün bozulmasına karar verilmiş,
Mahkememizce usul ve yasaya uygun yargıtay bozma ilamına uyulmuş yeniden bozma ilamı doğrultusunda inceleme ve değerlendirme yapılmıştır.
Markaya tecavüzün tespiti meni yönünden her ne kadar önceki mahkeme kararında bilirkişi raporu değerlendirmesinde yanılgıya düşülerek karar verilmişsede davalıya ait kullanımlara yönelik alınan bilirkişi raporunda davacı şirketin gerekse davalı şirketin ticaret unvanlarında … ibaresinin yer aldığı her iki unvanda vurgulayıcı ibarenin … ibaresi olduğu davacı şirket ticaret unvanının tescilinin daha önce olduğu, davalı şirketin internet sitesi arşiv incelemeleri facebook siteleri dikkate alındığında davalının …com internet sitesinde … ibaresinin ticari fayda sağlayacak şekilde kullanımının markaya tecavüz ve haksız rekabet olacağı ek raporda beyan edilmiş mali bilirkişi daha sonra sunmuş olduğu raporda davalı şirketin faaliyet alanının 16.sınf emtia ve işleri kapsadığı 556 sayılı A maddesi uyarınca maddi tazminat tutarının 2011 yılı için 10.454,35 TL 2012 yılı için 80.679,73 TL 2013 yılı için 12.683,70 TL toplam tazminat tutarının 104.817,78 TL olduğu hesap edilmiş söz konusu bilirkişi raporu dikkate alındığında davalı faaliyetlerinin tümünün markasal kullanımdan kaynaklanan ürünlere ilişkin olup olmadığı tam olarak belli olmadığından borçlar kanunu ve hakkaniyet gereği maddi zararın 50.000,00 TL olabileceği kabul edilmiş ancak davacı tarafın talebi 1.000,00 TL olup bu miktar maddi tazminatın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, yine 1.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesi gerekli ve yerinde görülmüştür.
İtibar tazminatı yönünden davalı taraf kullanımlarının davacı markasının itibarını sarsıcı bir husus ispat edilemediğinden itibar tazminatı yönünden yerinde olmayan talebin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Davacı taraf davasını ıslah edip 50.000,00 TL maddi tazminat talep etmişsede yargıtay bozma ilamından sonra davanın ıslahı mümkün olmadığından ıslah talebi yerinde görülmeyerek dava tarihinde talep edilen maddi tazminat talebi ile bağlı kalınarak hüküm kurulmuştur. Yine … ibaresi davacı ve davalı tarafın ticaret unvanında klavuz kelime olarak bulunmakta olup davacı tarafın ticaret unvanı 24.05.2002 tarihli davalı tarafın 22.10.2010 tarihli olup ticaret unvanı benzer kabul edilerek davalı ticaret unvanındaki … ibaresinin ticaret sicilinden terkinine, hükmün kesinleştikten sonra ilanına karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacıya ait … ibareli marka ön plana çıkarılarak davalı tarafın ürünler üzerinde markasal olarak ve tanıtımda kullanımının markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine,
2-Davalı tarafın …. ibaresini ürünler üzerinde tanıtımda internet üzerinde kullanımının engellenmesine,
3-… ibareli internet sitesine erişimin engellenmesine,
4-Davacı tarafın yargıtay bozma ilamından sonra ıslah talebinde bulunulması mümkün olmadığından ıslah talebinin reddine,
5-Maddi tazminat talebinin talep ile bağlı kalınarak 1.000,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren değişen oranda ticari faiz ile davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
6-1.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren yasal faiz ile davalıdan tahisil ile davacı tarafa ödenmesine,
7-İtibar tazminat talebi yerinde olmadığından reddine,
8-Davalı tarafın ticaret unvanındaki … ibaresi davacı tarafın ticaret unvanına benzer olduğundan söz konusu ibarenin ticaret sicilinden terkin edilmesine,
9-Hükmün kesinleştikten sonra masrafı davlıdan alınarak 5 büyük gazeteden birinde ilanına,
10-Davacı taraf tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru, 25,20 TL peşin olmak üzere toplam 50,40 TL harcın davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine, bakiye 111.42 TL karar ve ilam harcının davalıdan tahsili hazineye irad kaydına tahsili mümkün olmadığından bu konuda karar verilmesine yer olmadığına,
11-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan tecavüzün tespiti yönünden 3.145,00 TL maddi tazminat yönünden AÜT 13 madde gereği 1.000,00 TL manevi tazminat yönünden AÜT 13 madde gereği 1.000,00 TL toplam 5.145,00 TL ücreti vekaletin davalı taraftan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
12- davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettiğinden reddedilen itibar tazminatı nedeniyle 1.000,00 TL AÜT 13 madde gereği ücreti vekaletin davacıdan tahsili davalı tarafa ödenmesine,
13-Davacı tarafından yapılan 463,15 TL tebligat ve müzekkere gideri 3.900,00 TL bilirkişi ücreti toplam 4.363,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili ile davacı tarafa ödenmesine,
14-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili hukuk dairesinde 15 gün içerisinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 08/05/2018

Katip …

Hakim …