Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/262 E. 2018/6 K. 18.01.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/262 Esas
KARAR NO : 2018/6

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/02/2016
KARAR TARİHİ : 18/01/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 26/01/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, davalının tescilli … tescil numaralı “…” ve … tescil numaralı “…” markalarının müvekkilinin tescilli … esas unsurlu markaları ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ve aynı emtia sınıflarında tescilli edildiğini bu nedenle halk nezdinde iltibasa sebebiyet verdiğini, kötü niyetli olarak tescil ettirildiğini hükümsüzlüğüne ve sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin davacının markasından faydalanma amacı olmadığını, davacıya ait ….markası ile müvekkiline … ve …markaları arasında ayniyet oluşturacak benzerlik olmadığını, … markasının aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanı olduğunu, markalar arasında gerek yazım gerekse fonetik açıdan bin benzerlik olmadığı gibi müvekkilinin markayı kullanırken seçtiği dizayn, yazım karakteri, kullanılan renkler dikkate alındığında her iki marka arasında benzerlik bulunmadığını haksız ve yersiz davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu marka kayıtları celp edilmiş, davacıya ait marka kayıtlarının incelenmesinde, … şekil markasının 24,25,,35.sınıfta … sayıyla, 06.07.2001 tarihinde … şekil markasınnı 05,25,35.sınıfta, 10.10.2005 tarihinde … markasının … sayıyla 35.sınıfta,… şekil markasının 25,35.sınıfta 04.10.2010 tarihinden itibaren,… markasının 25 ve 35.sınıfta 04.06.2012 tarihinden itibaren, … markasının … sayıyla 25.03.2011 tarihinden itibaren davacı taraf adına tescilli olduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Davalı taraf adına tescilli marka kayıtlarının incelenmesine; … markasının … sayıyla 25 ve 35.sınıfta 26.07.2012 tarihinden itibaren, … markasının … sayıyla 25 ve 35.sınıfta 18.02.2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescil edildiği, markaların sahipleri adına geçerliliklerini korudukları celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Kapatılan bakırköy … FSHHM tarafından dava dosyasındaki tüm delillerle birlikte dosya iki kişiliki bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi yapmış olduğu inceleme ve değerlendirmede, markanın kötü niyetli tescili konusunda hukuki değerlendirmenin mahkemeye ait olduğu, davacı adına tescilli … esas unsurlu markalar dikkate alındığında davalıya ait markaların benzer olduğu beyan edilmiş, rapora itiraz üzerine bu sefer 3 kişilik bilirkişi heyetinden rapor tanzimi istenmiş, bilirkişiler … ve … marka tescilleri esas alındığında anlam farklılığı bulunmayan markalar aynı mal ve hizmetler basamından tescil edildiği, kullanıcılar tarafından karıştırılabileceği beyan edilmiş, diğer bilirkişi … ve … markalarının karıştırma ihtimalinin bulunmadığını beyan etmiş ve mahkememizce söz konusu değerlendirmelerin kısmen kabul edilerek en son raporda çoğunluk bilirkişi kurulunun görüşü uygun görülerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen uzman görüş ve raporları, bilirkişi heyetinden farklı olarak markaların benzer olmadığı ve karıştırma ihtimali bulunmadığı beyan edilmiş sadece bu hususlarda sunulan uzman görüşleri değerlendirme olarak dikkate alınmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporları, marka kayıtları, taraf beyanları ve tüm deliller dikkate alındığında dava, benzerlik nedeniyle marka hükümsüzlüğüne ilişkin olup, tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş olan bir marka daha önceden tescil edilmiş bir marka ile aynı ise aynı mal ve hizmetleri kapsıyor ise önceki tescil sahibinin itirazı üzerine TPE tarafından tescil başvurusu reddedilebileceği gibi, tescilin gerçekleşmiş olması halinde mahkemeye hükümsüzlük davası açılabilecektir. Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalinide kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Davacıya ait tescilli markanın … ibaresinden oluşmakta olup, davalı markaları … ve …’ dur. Söz konusu markalar yabancı kelimelerden ibaret olup,… markasındaki … ibaresi birleşik yazılmış olsa bile ayırt edicilik sağlamayan tanımlayıcı nitelikte bir ibaredir. Her iki marka ibareleri karşılaştırıldığında … ve … ibareleri arasında bir harf değişik olup, söz konusu bir harf değişikliği yabancı kelime olması itibariyle anlamsal fark olsa dahi ortalama tüketici nezdinde ayırt edicilik sağlamadığından söz konusu ibareler birbiriyle benzer nitelikte aynı işletmeden gelen marka akla geldiğinden markaların aynı sınıfta benzer alanda kullanılması söz konusu olduğundan benzerlik nedeniyle davalı tarafa ait markaların hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Her ne kadar uzman görüşü ve son bilirkişi raporunda markaların farklı olarak algılandığı beyan edilmişse de, söz konusu ibareler yabancı kelimeden ibaret olup … ibaresinin asli unsur olarak yer almadığı, … ve … ibarelerinin bir harf değişikliği nedeniyle ortalama tüketici nezdinde karıştırma ihtimali olup, söz konusu değerlendirmeler yerinde görülmemiş, mahkememizce söz konusu husus ortalama tüketici nezdinde değerlendirilecek bir husus olduğundan ayrık rapor ve uzman görüşlerinden farklı olarak karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafa ait tescilli marka kayıtları dikkate alındığında, davalı tarafa ait ….,…. markasının aynı sınıfta benzer olarak algılanma ihtimali bulunduğundan davanın kabulüyle davalı tarafa ait … ve …sayılı markaların hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine,
2-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20 TL peşin harç, toplam 58,40 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcı harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
3-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
4-Davacı tarafından yapılan 1.600,00 TL bilirkişi ücreti, 180,15 TL tebligat ve müzekkere gideri toplam 1.780,15 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
5-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 18/01/2018

Katip …

Hakim …