Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/260 E. 2018/161 K. 26.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/260 Esas
KARAR NO : 2018/161

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 27/02/2017
KARAR YAZMA TARİHİ : 18/05/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkiline ait TPE de … nolu etesettür ibareli 35.sınıfta tescilli markasının bulunduğunu, buna ilişkinde müvekkili tarafından 2011 tarihinden itibaren www…com ve www…com.tr alan adlarında faaliyet gösterdiğini, davalı ise müvekkilinin marka hakkına tecavüz eder şekilde www….com.tr alan adını aldığını, müvekkiline ait olan …. ibareli markaya tecavüz edilerek müvekkiline ait markanın kendi alan adı olan www…com.tr ve www…com siteleriyle karışıklığa mahal vereceği açık olan www…com.tr alan adına sahip internet sitesi üzerinden müvekkilinin marka hakkına tecavüzün önlenmesine, haksız rekabetin tespiti ve menine, 20.000 TL maddi, 50.000 TL manevi, 5.000 TL itibar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçeside özetle: müvekkiline ait internet sitesi ile davacı tarafa ait markanın karıştırılma imkanı bulunmadığını, sektörde tesettür kelimesinin satışa sunulan fiyim çeşidini ifade edecek şekilde yaygın olarak kullanıldığını ortalama alıcılar ve tüketiciler nezdinde birbiri ile iltibas yaratma, aynı ticari işletme veya gruba ait birbiri ile bağlantılı markalar olarak algılanma ihtimali bulunmadığından haksız rekabetin söz konusu olmadığını haksız ve mesnetsiz daanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin ülke çapında tanınan …. markasını 25. Ve 35 marka eşya sınıflarında tescil ettirmek için 03.12.2011 tarihinde TPE başvuruda bulunduğunu, müvekkilinin pazarlama ve tanıtım faaliyeti sonucunda tescil edildiği tarihten bu zamana kadar geçen 6 yıllık zaman içerisinde sektöründe tanınan ve bilinen öncü bir marka haline geldiğini, davalının müvekkilinin markası ile birlikte sahibi olduğu www…com ve www….com.tr alan adlarına çok benzer olan www…com.tr alan adını kullanarak müvekkilin marka hakkına tecavüz ettiğini,davalı yan adına tescilli … tescil numarası ile davalı yan adına tescilli bulunan …. +şekil ibareli markanın 35. Emtia sınıfı bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmek suretiyle sicilden terkinine, yargılama giderleri ve avukatlık ücretinin davalı karşı yana yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı taraf cevap dilekçesinde özetle ; davacıya ait tescilin 35. Sınıf ve sadece reklamcılık , pazarlama ve halkla ilgili hizmetler ticari ve reklam amaçlı sergi ve fuarların organizasyonu hizmetleri dahil ) büro hizmetleri , iş yönetimi , iş idaresi ve bu konular ile ilgili danışmanlık , muhasebe ve mali müşavirlik hizmetleri, ticari ve sınai ürünler için eksperlik hizmetleri, açık artırmaların düzenlenmesi ve gerçekleştirilmesi hizmetlerini kapsadığını, dolayısıyla davacı şirketin elektronik ortamdan … giyimi de dahil olmak üzere hiçbir ürünü satma hakkı bulunmadığını, Bakırköy ….Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin … esas sayılı dosyasında tarafların aynı olduğunu, davanın birleştirilmesini talep ve beyan etmiştir.
Davaya konu marka kayıtları celp edilmiş, davacı tarafa ait … markasının 35. Sınıfta 3.12.2011 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescilli olduğu davalı tarafa ait…. sayılı …. markasının 25, 35, 41. Sınıfta 14.09.2015.tarihinden itibaren 10 yıl müddetle tescilli olduğu markanın halen geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıttan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen tüm delillerle birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti mahkememize sunduğu raporda davaya konu markaların değerlendirilmesinde www…com.tr adlı internet sitesinde faaliyet gösteren tesettür giyim markası ile …. alanında bilinir bir firma olduğu ürün gruplarının diğer site www…com.tr ile benzerlik gösterdiği konsept olarak birbirine yakın ürün grupları ve ürün satışlarının gerçekleştirildikleri markaların benzerlik değerlendirilmesi açısından yapılan incelemede … markasının … markası şeklinde yazılmasının farklı şekilde yazılmasını 2 markalı ürünün birbiri ile aynı olduğu algısını değiştirmediği benzerliğin aynıyet derecesinde olduğu mal ve hizmetler yönünden 35. Sınıf açısından benzerlik bulunduğu, davalıya ait …. sayılı markanın 35. Sınıf yönünden hükümsüzlük koşullarının oluştuğu asıl dava yönünden davalı tarafca tescilli markasının hükümsüzlük koşulları dikkate alındığında kullanım benzer olduğundan markaya yönelik tecavüz şartlarının oluştuğu beyan edilmiş rapor mahkememizce hukuki değerlendirmeler hakime ait olup tecavüzün tespiti meni konusunda asıl dava tarihinde davacı taraf markası tescilli olup tescilli olan hakkın hükümsüz sayılıncaya kadar kullanım kapsamında olduğundan bilirkişi raporuna kısmen iştirak edilmemiştir.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, yaptırılan bilirkişi incelemesi ve tüm deliller dikkate alındığında asıl dava yönünden dava markaya yönelik tecavüzün tespiti meni maddi manevi tazminata ilişkin birleşen dava yönünden markanın 35. Sınıf emtia yönünden hükümsüzlüğüne ilişkin olup öncelikle birleşen dava yönünden hükümsüzlük açısından inceleme yapılmış olup 6769 sayılı Sınai Mülkiyet Kanunu 4. maddesi marka bir teşebbüsün mallarının ve hizmetlerinin diğer teşebbüsün mallarından ve hizmetlerinden ayırt edilmesinin sağlanması ve marka sahibine sağlanan korumanın konusunun açık ve kesin olarak anlaşılmasını sağlayabilecek şekilde sicilde gösterilebilir olması şartı ile kişi adları dahil sözcükler, şekiller, renkler harfler ,sayılar sesler ve malların veya ambalajların biçimi olmak üzere her tür işaretten oluşabilir. 5 maddede marka tescilinin mutlak red nedenleri sayılmış, ç bendinde aynı veya aynı türdeki mal veya hizmetler ile ilgili olarak tescil edilmiş ya da daha önceki tarihte tescil başvurusu yapılmış, marka ile aynı veya ayırt edilemeycek kadar benzer işaretler marka olarak tescil edilmez, 6. madde de tescil başvurusu yapılan bir markanın tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile aynılığı veya benzerliği kapsadığı mal veya hizmetlerin aynılığı ya da benzerliği nedeniyle tescil edilmiş veya önceki tarihte başvurusu yapılmış marka ile halk tarafından ilişkilendirilme ihtimali dahil karşıtırılma ihtimali varsa itiraz üzerinde başvuru red edilir”. hükmü düzenlenmiştir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri, buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda her iki markanın birebir aynı şekilde farklı yazımda dahil olsa …. ibaresi olup aynılık derecesinde benzer olup davacı tarafa ait markanın e ticaret alanında sektörde bilinen ve tanınan bir şekilde faaliyette olup 35. Sınıf yönünden benzerlik, üstün hak sahipliği ve kötü niyet sebebiyle davacı tarafın davasının kabulü ile …sayılı markanın hükümsüzlüğüne kayıtlardan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Asıl dava yönünden dava markaya yönelik tecavüzün tespiti meni maddi manevi tazminata ilişkin olup asıl dava tarihi 21.01.2016 tarihi olup bu dava tarihinde yürürlükte olan mülga 556 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasın
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasın
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda davalı taraf kullanımın davacı taraf tescilli markası ile benzerdir. Ancak dava tarihi dikkate alındığında davalı tarafın markası tescilli olup tescil kapsamında hükümsüz sayılıncaya kadar davalı tarafın markayı tescil kapsamında kullanma hakkı olup kullanımı kendi tescilli hak kapsamında olduğundan yerinde olmayan tüm talepler yönünden asıl davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Birleşen…sayılı dava yönünden davacının davasının kabulü ile 35.sınıf yönünden davacının marka üzerinde üstün hak sahipliği ve markanın kötü niyetli tescili söz konusu olduğundan davalıya ait … markasının 35.sınıf yönünden kısmen hükümsüzlüğüne, TPMK kayıtlarından terkin edilmesine,
A-Birleşen davada davacı tarafından yatırılan 31,40 TL başvuru, 31,40 TL peşin harç, toplam 62,80 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 4,50 TL harç harç tahsil sınırı altından kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
B-Birleşen davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
C-Birleşen davada davacı tarafından yapılan 91,20 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
2-Asıl dava yönünden davalı tarafa ait ….sayılı marka tescilli olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK gereği hükümsüz sayılıncıya kadar markanın kullanımı yasal hak kapsamında olup, davalı kullanımı kendi marka kapsamında olduğundan yerinde olmayan asıl davanın tüm talepler yönünden REDDİNE,
A-Asıl davada 35,90 TL karar harcının peşin yatan 1.280,82 TL’ nin mahsubu ile fazla yatan 1244,92 TL’ nin karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
B-Asıl davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan tecavüzün tespiti meni yönünden 3.145,00 TL, maddi tazminat talebinin reddi yönünden 3.145.00 manevi tazminat talebi reddi yönünden 3.145,00 TL toplam 9.435,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
C-Asıl davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
3-Artan avans giderinin tarflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 26/04/2018

Katip …

Hakim …