Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/165 E. 2018/353 K. 27.11.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/165
KARAR NO : 2018/353

DAVA : Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 09/04/2013
KARAR TARİHİ : 27/11/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 20/12/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Manevi Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı taraf dava dilekçesinde özetle ; müvekkilinin uzun yıllardan bu yana plastik ve metal eşya alanında ticari faaliyetlerine devam eden müvekkilinin ham maddesi plastik ve metal olan ürünlerin üretimi ve alım satımı işleri ile uğraştığını, davalının müvekkilinin tasarımlarında dekor ibareli markasının kullandığı izlenimi veren dilekçesi ile hukuka aykırı olarak arama ve el koyma kararı aldığını, davalı tarafın savcılık şikayet dilekçesinden de anlaşılacağı üzere şikayet ve arama -el koymaya ilişkin ürünler mala ve kulp tasarımlarına ilişkin olduğunu, bu ürünlerin hukuki anlamda marka ile hiçbir ilgisi bulunmadığını, davalı tarafın sadece mala ve kulp isimli tasarımlarına ilişkin olarak değil müvekkilinin iş yerinde bulunan bütün ürünlerinin aranmasına ve el konulmasına sebebiyet verdiğini, haksız şikayet nedeni ile fazlaya ilişkin hakların saklı kalmak kaydı ile 1.000,00 TL maddi, 99.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar yargılama gideri ve ücreti vekaletin davalı tarafa yükletilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle ; müvekkilinin inşaat malzemelerinin üretimi ve satışı alanında uzun yıllardır faaliyet gösterdiğini alanında iş çevresi ile ilgil itüketiciler tarafından tanındığını, müvekkilinin tarafından yapılan tescilli tasarımlar ile ilgili şikayet ve dava işlemleri davacının yanın iddia ettiği üzere hukuki mesnetten yoksun ve dayanıksız olmadığını, müvekkilin taleplerinde ve dilekçelerinde yer alan bilgilerde mahkemeyi aldatma kastı bulunmadığını, müvekkili tarafından yapılan işlemlerin müvekkilin yasal haklarının kullanımına dayanmaktadır, söz konusu işlemlerin davacının ifade ettiği üzere keyfi olarak yapılmadığını, öncelikle dosyanın görevli Asliye hukuk mahkemesine gönderilmesini, yetkisizlik kararı verilmesini, dosyanın İstanbul Anadolu Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin… esas sayılı dosyası ile birleştirilmesini, yargılama gideri ve ücreti vekaletin davacı tarafa yükletilmesini talep ve beyan etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …. sayılı “…. + şekil” ibareli markanın, 08, 16, 17 ve 21. Sınıflarda 12/07/2005 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davalı adına, … sayılı “… + Şekil” ibareli markanın, 08. Sınıfta 17/04/2009 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Dosya rapor düzenlemek üzere bilirkişi heyetine tevdii edilmiş, bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 20.10.2015 tarihli raporunda ; davalının tasarım tescili ve tescil hakkının korunmasının sağlanması ,aşamalarında kötü niyetli hareket ettiği, başvuru tarihinde harc-ı alem olan bir tasarımın incelemesi sistemden yararlanmak amacı ile tescil ettirdiği davacı ve diğer üçüncü şahıslara karşı kullandığı, bu nedenle de davacının zararının tazmin sorumluluğunun bulunduğu kanaatine varıldığına dair rapor düzenlendiği, bilirkişi heyetinin mahkememize sunduğu 10.10.2017 tarihli ek raporunda ise, davac ıtaraf iş yerinde 12.09.2012 tarihinde el konulan 129.040 adet ürünü satışa sunabilmiş olması halinde mali tablolarında görünen brüt satış karlılık oranının dikkate alınarak yapılan hesaba göre yoksun kalınan muhtemel kazancının 44.872,30 TL si olarak hesap edildiği, davacı tarafın el koyma nedeniyle meydana gelen diğer nedenlerden dolayı talep ettiği maddi tazminat taleplerinin karşılayacak veri olmadığından hesaplama yapılmadığı bu anlamda davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanunun 50 ve 51 maddesine göre belirlenmesi hususunun mahkeme takdirinde olduğu, davacı tarafın manevi tazminat talebinin münhasıran mahkemenin takdirinde olduğu, davalının davacının zararını tazmin yükümlülüğünün bulunduğu hususunda kök rapordaki görüş ve kanaatini ek raporda da aynen geçerli olduğu yönünde rapor düzenlendiği anlaşılmıştır.
Davacı vekili 06/02/2018 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 43.872,30 TL olarak ıslah etmiştir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre, davacı taraf haksız el koyma kararı sonucunda, işyerindeki ürünlerin satışının yapılamaması nedeniyle zarara uğradığını, itibar kaybı yaşadığını, bu haksız arama el koyma işlemi nedeniyle maddi ve manevi tazminat talep etmiş olduğu anlaşılmakla, esas uyuşmazlık noktası adli soruşturma aşamasında mahkemece el koyma kararına daha sonraki süreçte haksız olup olmadığı, davacının bu kapsamda davalıdan maddi manevi tazminat talep edip edemeyeceği noktasındadır. Dosyaya celbedilen deliller birlikte değerlendirildiğinde, adli soruşturma neticesinde 12/09/2012 tarihinde davacı işyerinde 129.040 adet ürüne el konulduğu sabit olup, ancak bu arama-el koymadan sonra ürünlerin akıbeti konusunda davacı net bir beyanda bulunmadığı gibi, söz konusu el konulan ürünlerin ne kadar süre ile satışa sunulamadığı ve hangi tarihten itibaren zararın oluştuğu hususlarında davacı tarafa verilen sürede davacı söz konusu ürünlerin ne zamana kadar satışının yapılıp yapılmadığı konusunda net bir delil sunmadığı gibi, depoya koyarak muhafaza ettiği iddialarını delillerle temellendirmediği gibi, söz konusu ürünlerin davacının kendisine yed-i emin olarak bırakıldığı da dikkate alındığında, davacı taraf maddi zarar talebini somutlaştıramamış ve gelen bilirkişi raporunda da hesaplama ürün taklidi olmuş gibi hatalı bir şekilde yoksun kalınan muhtemel kazanç esas alınarak hesaplanması Mahkememizce kabul görmemiş ve raporda da belirtildiği gibi, el koyma nedeniyle meydana gelen maddi talebi karşılayacak veri olmadığından hesaplama yapılamadığı tespitleri de dikkate alınarak, söz konusu haksız el koyma sebebiyle davacının maddi zarara uğradığı hususunu davacı depoda muhafaza iddialarını somut delillerle ispat edememiş olup, bu sebeple davacının söz konusu el koyma nedeniyle maddi zarara uğradığı talebini ispat edemediğinden, maddi tazminat talebi yönünden davanın reddine, manevi tazminat yönünden ise davalı taraf söz konusu el koymayı kendi tasarımının taklit edildiği iddiasıyla soruşturma makamlarından talep etmiş ve bu kapsamda el koyma işlemlerinin Küçükçekmece … Sulh Ceza Hakimliğinin kararı ile yapıldığı, ancak daha sonra davacının bu tasarımın hükümsüzlüğü davası sonucunda söz konusu tasarımın hükümsüzlüğüne İstanbul Anadolu … FSHHM’nin …. Esas sayılı dosyası ile karar verildiği dikkate alındığında, el koymanın talep tarihi itibariyle haksız olduğu sabit olmuştur.
Sonuç olarak, haksız el koyma nedeniyle davacı işyerinde yapılan arama-el koyma, davacının ticari itibarını zedelediği dikkate alınarak, davacının manevi hakları ihlal edildiği anlaşıldığından, dosya kapsamı, ürünlerin değeri, adedi, fiilin niteliği dikkate alınarak takdiren 15.000,00 TL manevi tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya dair taleplerin reddine karar verilerek, aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda Açıklanan Gerekçelerle ;
1-Davanın kısmen kabul, kısmen reddine,
2-Davacının manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile, 15.000,00 TL manevi tazminatın 21.09.2012 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
3-Davacının ispatlanamayan maddi tazminat talebinin reddine,
4-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 1.707,75 TL peşin harç ve 750,00 TL ıslah harcının toplamı 2.457,75 TL harçtan, 1.024,65 TL ilam harcının mahsubu ile, 1.433,10 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan, 5.175,95 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen manevi tazminat yönünden hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.735,80 TL dava ilk masrafı, 469,70 TL tebligat-tezkere ve 2.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 4.705,50 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 494,08 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
9-Davalı tarafından sarfedilen 50,00 TL giderin, davanın kabul-red oranına göre 44,75 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
11-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince davacıya iadesine,

Kararın taraflara tebliğinden itibaren ilgili Hukuk Dairesinde, 2 hafta içerisinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.27/11/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır