Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/154 E. 2021/192 K. 23.09.2021 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/154
KARAR NO : 2021/192

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Durdurulması,
Önlenmesi, Maddi – Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/08/2011
KARAR TARİHİ : 23/09/2021
KARAR YAZIM TARİHİ : 24/09/2021

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ……. numaraları ile TPMK nezdinde tescilli “…….” ibareli markaların sahibi olduğunu, Türkiye çapında pek çok havaalanında, şehir merkezlerine ve şehir merkezlerinden havaalanlarında yolu taşıma hizmeti sağladığını, bu alandaki hizmetlerini sürdürmekte olduğunu, davalı tarafın işletilmekte olan araçlar ile ……. Havalimanı’ndan şehrin belli noktalarına ve şehrin belli noktalarından ….. Havalimanına, ……. Havalimanından şehrin belli noktalarında ve şehrin belli noktalarından ….. Havalimanına yolu taşıma faaliyetinin sürdürüldüğünü, davalının söz konusu yolcu taşıma faaliyetlerini “…….” ibare ve logosu bulunan araçlar vasıtasıyla yapıldığını, “…….” ibare ve logosu TPMK nezdinde marka olarak veya Ticaret Sicil Müdürlüğü nezdinde ticaret unvanı olarak davalı adına tescilli olmadığını, müvekkili şirket adına tecsilli ve aynı zamanda müvekkilinin ticaret unvanının kısaltması olan “…….” markası ile davalı tarfından kullanılmakta olan “…….” ibaresinin, görsel ve işitsel anlamda birbirlerine ayırt edilemeyecek kadar benzer olduğunu, davalının kötü niyetli olduğunu ve eylemlerinin müvekkilinin marka hakkına tecavüzün yanı sıra, haksız rekabete de sebebiyet verdiğini iddia ederek, davalı yanın müvekkili şirket adına tescilli “…….” markalarına tecavüzünün tespitini, durdurulmasını, önlenmesini, şimdilik 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın ile verilecek hüküm özetinin ilanını talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin TPMK nezdinde “…….” veya benzeri bir marka başvurusu bulunmadığını, TPMK nezdindeki “…….”a ilişkin ……. nolu marka tescil başvurusu sahibinin dava dışı ……. Turizm Taşımacılık Gıda İnşaat Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’ne ait olup, markanın kullanıldığı otobüslerinde bu şirketten kiralandığını, bu şirketle olan kira sözleşmesi gereği “…….” ibaresinin otobüslerde kullanıldığını, müvekkilinin ………. tarafından yapılan İstanbul’daki havaalanlarında şehrin belirli noktalarından belirli standartlardaki otobüsler ile yolcu taşımacılığı işini kazanmış ve bu ihalenin kesinleşmiş olduğunu, bu nedenle “…….” marka başvuru ve kullanımının müvekkilinin şirketle herhangi bir bağlantısı mevcut olmadığından, müvekkiline husumet yöneltilmesinin mümkün olmadığını savunarak, müvekkili aleyhine açılan haksız ve mesnetsiz davanın reddini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, durdurulması, önlenmesi, maddi-manevi tazminat ve verilecek hüküm özetinin ilanı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıt kayıtlardan, …… tescil numaralı “…….+ŞEKİL” ibareli, ……. tescil numaralı “……. …+ŞEKİL” ibareli markaların davacı adına tescilli olduğu anlaşılmıştır. Davalı tarafın dava konusu markanın kullanıldığı otobüsleri kiralayan dava dışı ……. Turizm Taşımacılık Gıda İnşaat Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi adına aynı ibarenin (…….) ibaresini tescili istemiyle TPMK’ya yapılan ….. başvuru nolu marka başvurusunun kesinleşmesi yapılmış, bu başvuruya dair mahkeme dosyası ve kararı getirtilerek incelenmiştir.
Dava dilekçesi ile tespit talebinde bulunulmuş olup, bunun üzerine yerinde keşif yapılmasına karar verilmiş ve mahallinde yapılan inceleme sonucu hazırlanan 30/10/2012 havale tarihli raporda sonuç olarak, inceleme sonucunda davalı tarafın keşif tarihinde ve yerinde tanıtma işareti olarak kullandığı “…….” ibaresinin TPE nezdinde kendisi tarafından tescil edilmediği, ancak davalının keşif tarihinde bu ibareyi ticari faaliyetlerinde ve otobüslerinde kullanmakta olduğu, “…….” markasının tsecil başvurusunun TPE nezdinde dava dışı ……. Turizm Taşımacılık Gıda İnş.Temizlik Ltd.Şti. tarafından yapıldığı, bu şirketin davalı şirketten farklı olduğu, davacıya ait “…….” markası ile davalının kullandığı “…….” ibaresi arasında benzerliğin tüketiciler nezdinde karıştırılmaya neden olacak nitelikte olduğu, görsel yönden benzer harf karakterlerini ve renk kompozisyonunu içeren “…….” ibaresinin davalı tarafından kullanımının, davacının “…….” markası üzerindeki haklarını ihlal ettiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra, davanın esasına dair bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş ve dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyetine, davalı şirket merkezinde ticari defter ve kayıtlar üzerinde inceleme yetkisi de verilerek, incelenecek ticari defterler, dosyadaki deliller, önceki bilirkişi raporu, Ankara ……. FSHHM’nin ….. Esas ve ….. Karar sayılı kararı da değerlendirilmek suretiyle, dava tarihi itibariyle davalının, davacının marka haklarına tecavüzü olup olmadığı, ayrıca davacının tazminat seçeneğine göre, davalının marka kullanımı nedeniyle elde ettiği net geliri gösterir ve böylece davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarına ilişkin alınan 13/10/2020 havale tarihli raporda sonuç olarak, davacıya ait “…….” esas unsurlu markalar ve dava dışı (…….) şirketine ait olup tescil başvurusuna konu edilen ama tescil edilmemiş olan “…….” ibaresi açısından Ankara ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin kesinleşen kararı ile de hüküm altına alınan şekilde işaretsel benzerliğin söz konusu olduğunu, sınıfsal benzerlik açısından değerlendirme yapıldığında 39. sınıf üst başlığı açısından benzerlik söz konusu olsa da, uyuşmazlığın ana konusunun taşımacılık faaliyeti olduğu göz önüne alındığında, davacı markalarının 39. Sınıfın alt gruplarında belirtilen ve 39.01. Kara, hava ve deniz taşımacılığı hizmetleri ve 39.02. Kara, hava ve deniz taşıtlarının kiralanması hizmetleri” açısından tescilinin yapılmamış olması nedeniyle, sınıfsal benzerliğin söz konusu olmadığı ve bu alt grupta SMK anlamında tescil korumasının bulunmadığını, karıştırılma ihtimali ve buna bağlı olarak gerçekleşecek tecavüzün varlığı için kural olarak hem işaret benzerliği hem de sınıfsal benzerlik gerektiğinden, belirtilen nedenlerle tecavüz unsurunun mevcut olmayacağını, incelenen ticari defterlerin, sahipleri lehine delil vasfına haiz olduğunu, dava konusu markanın kullanıldığı yolcu taşımacılığı faaliyetine yönelik olarak davalı tarafın, dava dışı …… Tur şirketi ile Günaydın Tur-…… Tur Adi Ortaklığı unvanı ile ortaklık kurulduğunu, ticari faaliyetin 2011 yılında başladığını, taraflar arasındaki uyuşmazlık nedeni ile adi ortaklık işletmesi tarafından, ticari belgelerde görülen “…….’ ibaresinin 19.02.2016 tarihinde ‘……’ olarak değiştirildiğini, mahkemece tecavüze karar verilmesi durumunda, davalı tarafın ihale konusu işin başladığı 2011 yılından, inceleme günü çıkarı son mali dönem olan 2019 yılına kadar, markasal kullanımı nedeni ile elde ettiği muhtemel kazancın 17.440.604,872 TL olarak hesap edildiği, Mahkeme, ticari belgelerin değiştirildiği Şubat 2016 dönemine kadar olan dönem için hesaplama yapılmasını talep etmesi halinde, 2011 yılından ticari belgelerin değiştiği Şubat 2016 dönemine (Bu dönem dahil) kadar olan süre içerişinde, dava konusu marka kullanımı nedeniyle elde cdilen muhtemel kazancın 7.196.757,55 TL olarak hesap edildiği belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin bilirkişi raporuna itirazı üzerine, dosya önceki heyete tevdi edilmiş olup, heyet tarafından hazırlanan 06/07/2021 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, SMK’nın 7 ve 29. Madde kapsamında, karıştırılma ihtimali ve buna bağlı olarak gerçekleşecek tecavüzün varlığı için kural olarak hem işaret benzerliği, hem de sınıfsal benzerlik gerektiğinden, belirtilen nedenlerle tecavüz unsurunun mevcut olmayacağı, kök raporda ulaşılan bu sonuçtan dönülmesini gerektirecek bir durum olmadığı, davalının karıştırılmaya yol açacak şekilde tescilsiz marka kullanımının, TTK’nın 55/1- a-4 maddesi kapsamında haksız rekabet teşkil edeceği, Mahkeme tarafından verilen görev doğrultusunda, davalı tarafın işe başladığı 01.07.2011 tarihinden, 18.08.2011 dava tarihine kadar olan süre için hesaplama yapıldığını ve bu tarihler arasında davalı tarafın dava konusu markayı kullanması nedeni ile elde ettiği muhtemel kazancın 36.906,44 TL olarak hesap edildiği, rapor içerisinde yapılan hesaplamalarda, davalı tarafın 2011 mali döneminde faaliyet zararı beyan ettiği, faaliyet karlılık oranı tespiti noktasında somut verilere ulaşılamadığı ve ortalama bir oran tespiti yapıldığını, bununla birlikte Ağustos 2011 dönemi için günlük satış dökümlerine ulaşılamadığından, aylık satış tutarı dikkate alınarak oransal bir bedel hesap edildiği, somut verilere ulaşılamamasına rağmen, Mahkemenin karar verebilmesi için, eldeki veriler dikkate alınarak muhtemel kazanç hesabı yapıldığını, bütün bu veriler ışığında, davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanununun 50. ve 51. Maddelerine göre belirlenmesi hususunun Mahkemenin takdirinde olduğu belirtilmiştir.
HMK’nun 282 maddesi uyarınca “hakim, bilirkişinin oy ve görüşünü diğer delillerle birlikte serbestçe değerlendirir.” Ayrıca Yüksek Yargıtay Hukuk Genel Kurulu’nun 08/06/2016 tarih ve 2014/14-696 Esas ve 2016/778 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere markalar arasında karıştırılma ihtimalinin bulunup bulunmadığının değerlendirilmesi hukuki bir konu olup, bu yönüyle hakim bilirkişi tarafından yapılan değerlendirme ile bağlı değildir. Davalının “…….” ibaresini taşıyan otobüsleri kiraladığını belirttiği ……. Turizm Taşımacılık Gıda İnşaat Temizlik Hizmetleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi’nin bu ibarenin adına marka olarak tescili istemiyle TPMK’ya yaptığı ……. kod numaralı marka başvurusuna ilişkin bu dosyamız davacısı aleyhine açtığı dava neticesinde Ankara ……. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin …… Esas -……. Karar sayılı kararında markalar arasındaki işaretsel ve sınıfsal benzerlik tartışılmış olup, sonuç olarak iltibas tehlikesi bulunduğu kabul edilerek davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır. İşbu karar, dosyamızdaki dava yönünden de kuvvetli delil olarak kabul edilmiştir. Bu itibarla davalının kullanımı dava tarihinde yürürlükte olan 556 sayılı KHK hükümleri gereği davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi TTK hükümleri çerçevesinde haksız rekabet teşkil ettiği sonuç ve kanaatine varılmıştır. Bu itibarla davacının marka haklarına tecavüz ve haksız rekabete ilişkin davası kabul edilmiştir.
Davacının tazminat taleplerine gelince; Yüksek Yargıtay 11. Hukuk Dairesi’nin 17/06/2019 tarih ve 2019/2148 Esas- 2019/4473 Karar sayılı ilamında belirtildiği üzere her dava açıldığı tarihteki fiili ve hukuki duruma göre hükme bağlanacağından dava tarihine kadar olan süreyle sınırlı olarak tazminat hesabı yapılması için bilirkişi heyetinden ek rapor alınmıştır. Bilirkişi heyetinden alınan ek rapora göre dava konusu markanın satışlara olan etkisi de gözetilerek elde edilen net kazancın 36.906,44 TL olduğu belirtilmiştir. Davacı tarafça arttırım yapılmadığından taleple bağlı kalınarak 5.000,00 TL maddi tazminatın tahsiline karar verilmiştir. Davalının yukarıda ki eylemi davacının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden ihlalin niteliği, süresi ve tarafların ekonomik durumu ile manevi tazminatın amacı gözetilerek davacı yararına 5.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Faiz talebi bulunmadığından faize hükmedilmemiştir. Marka hakkına tecavüz ve haksız rekabetin sonucu olarak hükmün ilanına karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere;
1-Davacının davasının KABULÜNE,
Davalının davacı adına tescilli “…….” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, durdurulmasına, önlenmesine,
Davacının maddi tazminata ilişkin talebi yönünden fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla, 5.000,00 TL maddi ve 5.000,00 TL manevi tazminatın, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Karar kesinleştiğinde hüküm özetinin masrafı davalıya ait olmak üzere ülke çapında yayınlanan bir gazete ile ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 683,10 TL ilam harcından, 148,50 TL peşin harcın mahsubu ile, 534,60 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince tecavüz davası yönünden hesaplanan 5.900,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince maddi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 5.000,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 166,90 TL dava ilk masrafı, 254,50 TL tebligat-tezkere ve 3.391,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.812,40 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
6-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
7-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup usulen anlatıldı.23/09/2021

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır