Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/146 E. 2018/155 K. 24.04.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/146 Esas
KARAR NO : 2018/155

DAVA : Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 06/01/2014
KARAR TARİHİ : 24/04/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 18/05/2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Endüstriyel Tasarım (Endüstriyel Tasarım Hakkına Tecavüzden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; Müvekkilinin ıslak mendil ürünlerini kendisine ait tescil tasarım ve marka belgesi kapsamında üretip pazarlamakta olduğunu, …. marka ıslak mendilleri ile dünya çapında ve Türkiye’de tanındığını ürünlerinin aynı zamanda…. no.lu tasarım belgesi kapsamında korunduğunu, davalı tarafın … markalı ıslak mendil ambalajlarında müvekkilinin …. (…) nolu tasarım ambalajını takit etmek suretiyle tasarım hakkına tecavüz ettiğini, aynı tasarım unsurlarını kullanarak ürünleri piyasaya sunduğunu, Bakırköy Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesinin D.îş. sayılı dosyası üzerinde yaptırılan bilirkişi incelemesi ile davalı tarafın haksız eylemlerinin tespit edildiğini, sayın bilirkişi tarafından kaleme alınan raporda ürünler arasında var olan benzerlik sebebiyle tasarım hakkına tecavüz edildiği sonucuna ulaşıldığını, dava konusu …. markalı ıslak mendillerin pek çok market ve mağazada satılması sebebiyle müvekkilinin maddi ve manevi kayıp ve zarara uğradığım, açıklanan nedenlerle davalı tarafın …. markalı hijyenik mendil ambalaj tasarımının müvekkilinin …. (…) no.lı tasanm ambalajı ile ayniyet derecesinde benzerlik oluşturmak suretiyle tescilli tasarımaedildiğinin tespitini, benzer kompozisyonların ürün üzerinde kullanılmasının önlenmesini, ithalat ve ihracatının önlenmesini, hükmün ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; bilirkişi raporuna konu edilen tasarım ile davacı tarafın …. (….) no.lu tasarımının aynı olmadığını inceleme ve tespit yapılırken davacı tarafın tescilli tasarımı ile müvekkilinin ürününün dikkate alınması gerektiğini, davacının tasarımı siyah beyaz olarak tescil ettirip piyasaya renkli ürünleı sunduğunu, ambalajlar üzerinde kullanılan renklerinin çoğunlukla çocuklara hitap eden renkler olduğunu davacı tarafın sadece ürünün ön yüzünü tescil ettirmesi sebebiyle ürünlerin arka kısımlarının benzerlik incelemesinde dikkate alınamayacağını, ambalajların aynı boyutlarda, benzer renklerde ve …, …. ve “…” gibi ibareler içermesinin ürünlerinin benzerlik incelemesinde dikkate alınamayacağım, bu ibarelerin herkes tarafından kullanılabileceğini, müvekkilinin ürünler üzerinde TPE nezdinde tescil ettirmiş olduğu …. markasını kullandığını ve bu markanın davacının … markası ile hiçbir benzerlik taşımadığını, davacı tarafın haksız rekabet iddialarının yerinde olmadığım ifade ederek açılan davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkememizin …Esas, …. Karar sayılı ilamıyla tecavüzün tespiti menine karar verilmiş, kararın temyizi üzerine Yargıtay … Hukuk Dairesi bozma ilamında, Dava, tasarıma tecavüzün tespiti, önlenmesi, giderilmesi ve haksız rekabetin tespiti istemlerine ilişkin olup, mahkemece, yazılı şekilde davanın kabulüne karar verildiğini, 554 sayılı KHK’nın 7. maddesinin 1. fıkrasına göre “Bir tasarımın ayırt edici niteliğe sahip olması, bu tasarımın bilgilenmiş kullanıcı üzerinde yarattığı genel izlenim ile ikinci fıkrada belirtilen herhangi bir tasarımın böyle bir kullanıcıda yarattığı genel izlenim arasında belirgin bir farklılık olması anlamındadır.” ve aynı maddenin son fıkrası uyarınca da “Ayırt edici niteliğin değerlendirilmesinde, birbirleri ile kıyaslanan tasarımların ilke olarak farklılıklarından çok ortak özelliklerinin değerlendirilmesine ağırlık verilir ve tasarımcının tasarımı geliştirme açısından ne kadar seçenek özgürlüğüne sahip olduğu göz önüne alınır.” Bu değerlendirmenin aynı KHK’nın 11. maddesi uyarınca da tasarım konusu ürünün bilgilenmiş kullanıcısı üzerinde yarattığı genel izlenimle açık bir benzerlik gösteren özellikte olması gerekmektedir. Somut olayda, yargılama sırasında alınan bilirkişi raporunda, davalı tarafından piyasaya sürülen ıslak mendil ambalajları ile davacı adına tescilli ıslak mendil ambalaj tasarımının benzer olduğu görüşü açıklanmış, ortak özellikleri üzerinde durulmamış ve yukarıda belirtilen 7. ve 11. madde kapsamında ayrıntılı bir inceleme yapılmamıştır. Oysa, az önce de belirtildiği üzere tasarımın kıyaslanmasında farklılıklardan çok ortak özelliklere ağırlık verilmesi ve bu tasarımların bilgilenmiş kullanıcı nezdinde yarattığı genel izlenimin dikkate alınması gereklidir. Bu itibarla, mahkemece Yargıtay denetimine de imkan verecek bir bilirkişi raporu alınması suretiyle davacı tasarımı ile davalının ürün örnekleri birebir kıyaslanarak, farklılıklarının ve ortak özelliklerinin ayrıntılı olarak ortaya konulması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir. Ayrıca, dosya kapsamından davacının tasarımının renksiz tescil niteliğinde olduğu anlaşılmaktadır. Bu durumda, davacı tarafından piyasaya sürülen ıslak mendil ambalajlarının renk ve şekil kompozisyonu ile davalı tarafından piyasaya sürülen aynı ürünün renk ve şekil kompozisyonu birlikte karşılaştırılmak suretiyle haksız rekabet halinin tartışılması gerekirken, sadece tasarım unsurlarının varlığı dikkate alınarak haksız rekabet sonucuna ulaşılması dahi doğru görülmemiş, bozulmasına karar vermiştir.
Bozma ilamı üzerine dava dosyası yeniden esasa alınmış, 3 kişilik bilirkişi heyeti ile yeniden inceleme yaptırılmış, bilirkişi heyeti raporunda; tarafların ambalaj tasarımları öğeleri ile tek tek karşılaştırıldığında bilgilenmiş tüketici nezdinde farklı algılanabileceği ancak gerek kompozisyon öğelerinin dizilimi gerek renk tercihleri gerek ambalajın ana karakterini oluşturan bebek ve ay figürlerinin seçiminde yapılan tercihler her iki üründe bilgilenmemiş tüketici nezdinde aynı olarak algılanabilecek benzerlikte ortak özelliklerin bulunduğu, davaya konu ürünün niteliği, günlük tüketime dayalı kısa ömürlü ucuz ürünler grubundan olduğu için tüketici kitlesinin bu tür ürünlerin seçiminde özen derecesi düşük olduğundan ürünlerde genel görünüm açısından belirgin bir benzerliğin bulunmasının karıştırma ihtimali doğuracağı, davalının çok sayıda renk ve desen özgürlüğü bulunurken davacının renk ve desen unsurlarını kullanıyor olması sebebiyle ürünlerin genel görünüm açısından belirgin biçimde görsel olarak ürün ve ambalaj benzerliği bulunduğu, bu benzerliğin işletmesel kökenden karışıklığa neden olacağı davalının davacının ürünlerinin ambalajının renk ve kompozisyonundan yararlanarak benzeri ürünleri üretmesi sebebiyle haksız yararlanma olduğu ve haksız rekabet hükümlerinin oluştuğu beyan edilmiş, rapor mahkememizce uygun görülerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen daha önceki bilirkişi raporu, yeniden Yargıtay bozma sonrasında yapılan inceleme, değerlendirme, dosya içindeki ürün örnekleri, tasarım kaydı ve tüm deliller dikkate alındığında, dava tasarım hakkına yönelik ve haksız rekabete yönelik tecavüzün tespiti ve menine yönelik olup, davalı tarafın piyasaya sunduğu ıslak mendil ambalajları arasında davacıya ait renk, desen ve unsurları kullanıyor olması, ürünlerin genel görünümü açısından belirgin bir biçimde görsel ürün ve ambalajda benzerliğin bulunması bu renk ve kompozisyondan yararlanarak benzeri ürünler üretmesi başkasının emeğinden ve yarattığı müşteri kitlesinden haksız yararlanma olduğundan davacı tarafın davasının kabulü ile tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, menine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafın davasının kabulü ile davalı tarafın davacının ürünlerindeki ambalaj, renk kapsamında ürünleri kullanmasının tasarım hakkına yönelik tecavüz ve haksız rekabet olduğunun tespiti ve menine,
2-Davalı tarafın …. markalı ambalajlarına yönelik kullanımlarının marka hariç satış, dağıtım, ithalat ve ürünlerin piyasaya sürülmesinin engellenmesine, ürünlere ve üretim kalıplarına el konulmasına, el konulan ürünlerin masrafı davalıdan alınmak suretiyle imhasına,
3-Kararın kesinleştikten sonra masrafı davalıdan alınmak suretiyle beş büyük gazeteden birinde ilanına,
4-Davacı tarafından yatırılan 25,20 TL başvuru, 25,20 TL peşin harç, toplam 50,40 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 10,70 TL harç harç tahsil sınırı altından kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
5-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
6-Davacı tarafından yapılan 3.900,00 TL bilirkişi ücreti, 294,00 TL tebligat ve müzekkere gideri olmak üzere toplam 4.194,50 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
7-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde temyiz yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı tarafın yokluğunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 24/04/2018
Katip …

Hakim …