Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/128 E. 2019/317 K. 01.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/128
KARAR NO : 2019/317

DAVA : Tasarıma Tecavüzün ve Haksız Rekabetin Tespiti, Men ve Ref’i,
Maddi-Manevi Tazminat
DAVA TARİHİ : 02/08/2017
KARAR TARİHİ : 01/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 14/10/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1982 yılından beri her türlü aydınlatma malzemesinin ithalat ve ihracatını yaptığını, başlangıçtan bugüne bütün imalatlarını “….” tescilli markası ile yaptığını, müvekkillerine ait dava konusu tasarımların ….. tescil numarası ile “…..” ismi ile tescilli olduğunu, ancak hal böyel iken davalıların, müvekkili tasarımı ile ayırt edilemeyecek derecede benzer ürünler üreterek satışa sunduğunu bu durumun müvekkili tasarım haklarına tecavüz ve haksız rekabet teşkil ettiğini ve davalıların haksız kazanç sağladığını, söz konusu durumun Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş dosyasından alınan bilirkişi raporu ile tespit edildiğini, davalılardan …’nın tecavüz mahsulü ürünleri diğer davalı ….. Metal firması için ürettiğini, ….. Metal’in de söz konusu ürünleri başka firmalara sattığını, davalıların bu eylemleri nedeni ile müvekkilinin maddi ve manevi kayıplar yaşadığını iddia ederek, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespitini, men ve ref’ini, mümkün olduğu takdirde tecavüze konu ürünler ile kalıplar üzerinde müvekkillerine mülkiyet hakkı tanınmasını, aksi halde ilgili ürünlerin imha edilmesini, fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydıyla 2.000,00 TL maddi ve 200.000,00 Euro manevi tazminatın, tespit tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini hükmün ilanını ve değişik iş dosyasında yapılan masraflar ile birlikte yargılama giderlerinin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir. Yabancı para cinsinden manevi tazminat istenmesi mümkün olmadığından, ön inceleme duruşmasında davacı vekiline dilekçesini açıklaması için kesin süre verilmiş ve davacı vekili manevi tazminat talebini 755.740,00 TL olarak düzelterek harç ikmali yapmış ve bu tutarın davalılardan müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir. Ayrıca maddi tazminat talebini de bilirkişi raporu doğrultusunda 59.068,80 TL olarak artırıp yoksun kalınan kazanç olarak tahsilini istemiştir.
CEVAP ; Davalılar vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu edilen ürünlerin dava dışı …… San.Tic.Ltd.Şti.’nin tek seferlik siparişi üzerine faturalı olarak üretilen 320 adet tamamlanmamış metal ürün ve 1 adet kalıp olduğunu, ….. firmasının 02.09.2016 tarihinde müvekkillerinden ….. Metal’e bir adet ham numune ürün parçası getirdiğini ve bu parçanın üretimi hakkında çalışma yapılarak teklif verilmesini talep ettiğini, ürünlerin imal edilerek ….. firmasına teslim edildiğini, yapılan işlemlerin tamamının evraklarının bulunduğunu ve tek seferlik satıştan ibaret olduğunu, devam eden bir tecavüz durumunun mevcut olmadığını, tek sorumluluk ve mülkiyetin ….. firmasına ait olduğunu, müvekkillerinin bu malları satışa çıkarmadığını ve üzerinden kazanç sağlamadığını, davanın tek muhatabının ….. firması olduğunu, müvekkillerinin ürettikleri ürünün tescilli bir tasarım hakkının koruması altında olduğunu bilmediklerini, müvekkillerinin tamamen kusursuz olduğunu, endüstriyel tasarımlarda tazminatın kusura bağlı olduğunu, bu nedenle Müvekkillerinden tazminat talep edilemeyeceğini ve talep edilen miktarların da fahiş olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, tasarıma tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, men ve ref’i ile maddi ve manevi tazminat taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …..sayılı “…..” ürün adlı tasırım tescil belgesinin, ilk defa 10/07/2008 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve süresinde yenilendiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada, taraf defter ve kayıtları üzerinde mali bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılarak, dava tarihinden geriye doğru 2 yıllık kayıt ve belgeler incelenemek suretiyle, davaya konu …..Aydınlatma Armatörleri tasarımına yönelik davalı taraf kullanımlarının, şayet davacı tarafından satışı yapılmış olsa idi ne kadar kar elde edebileceğinin tespiti açısından bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi hazırlamış olduğu 13/04/2018 havale tarihli raporda sonuç olarak, davalılara ait defter ve kayıtlar üzerinde dava tarihinden 2 yıl geriye dönük olarak yapılan incelemede, davaya konu ürünlerin 320 adet olarak üretildiği, davalı firma …/…. tarafından ürünlere sıvama işçiliği yapıldığı ve işçilik karşılığında davalı ….. Metal Alüminyum San.ve Tic.Ltd.Şti’den 5.064,00 TL tahsil edildiği, davalı ….. Metal firmasının davaya konu ürünleri dava dışı ……’na toplam KDV dahil 23.139,33 TL sattığı, davalı ….. Metal firmasının davaya konu ürünlerin üretiminde kullamlan kalıp/kalıpları dava dışı ……’na toplam Kdv dahil 8.850,00 TL sattığı, davalı ….. Metal firmasının davaya konu ürünlerin ve kalıbın satışından 1.989,33 TL gelir elde ettiği, davacının 2017 yılında hesaplanan boyasız camsız ürün için birim karının18,85 TL olduğu, davacı tarafından 320 adet ürünün satılması halinde 5.840,00 TL kar elde edilebileceği belirtilmiştir.
Bilirkişi raporunun özellikle maddi tazminata ilişkin hüküm kurmaya elverişli olmaması nedeniyle, bir tasarım hukuku uzmanı, bir mali müşavir ve bir tasarım uzmanı bilikişiden oluşacak bilirkişi heyetine tevdii ile iddia ve savunmaların değerlendirilmesi açısından rapor alınmasına karar verilmiş ve dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 17/04/2019 tarihli raporda sonuç olarak, davacının dava konusu armatürü 2017 yılı içinde … Boş Armatür Boyasız, Camsız Reflsuz açıklaması ile 103,30 TL’ye imal ettiği, davacının 2017 yılı satışlarında dava konusu üründen 6 adet sattığı ve birim satış fiyatının 70,50 Euro (287,89 TL.) olduğu, dava konusu ürünün 103,30 TL’ye mal olduğu, 287,89 TL ye satıldığı, birim başına net karın 184,59 TL olduğu, davacının Kurumlar Vergisi Beyannamesi incelendiğinde firmanın Brüt Satış Karının yaklaşık % 14,88 olduğu, her ürünün karlılık oranı farklı olabileceğini, mali tablolardan elde edilen karlılık oranı bir çok değişkenin bir araya gelmesi ile oluştuğunu, ürünler satış potansiyeline, satıldığı firmaya göre farklı fiyatlardan satılabileceğini ve dolayısı ile her bir ürünün birim kar marjının farklı olabileceğini, incelememiz ….. Boş Armatür Boyasız, Camsız Reflsuz ürün üzerinde yapıldığı için bu ürün ile ilgili yapılan tespitte, Maliyet =103,30 TL. Satış = 287,89 TL. Birim kar=184,59 TL, toplam tespit edilen 320 Adet ürün * 184,59 TL Birim kar = 59.068,80 ve yoksun kalınan kazancın = 59.068,80 TL Olduğu belirtilmiştir.
Taraf vekillerinin rapora itirazları nedeniyle aynı bilirkişi heyetinden ek rapor alınmasına karar verilmiş ve bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 22/08/2019 havale tarihli ek raporda sonuç olarak, …. Boş Armatür Boyasız ve Camsız Reflsuz ürün üzerinde yapılan inceleme neticesinde, Maliyet =103,30 TL. Satış = 287,89 TL. Birim kar=184,59 TL, toplam tespit edilen 320 Adet ürün x184,59 TL Birim kar = 59.068,80 TL, yoksun kalınan kazancın = 59.068,80 TL olduğu, tasarıma tecavüz olduğu, dava konusu ürünlerin 320 adet olarak davalı firmada tespiti üzerine birim kar üzerinden yoksun kalınan kazancın ise sorumluluk açısından … 59.068,80 x %11,86 = 7.005,56, ….. Metal 59.068,80 x %88,14 = 52.063,24 şeklinde sorumlulu oldukları belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 81/1. Maddesi ile, tasarım sahibinin izni olmaksızın bu kanun hükümlerine göre koruma kapsamındaki bir tasarımın kullanıldığı veya uygulandığı ürünün aynısını veya genel izlenim itibarıyla ayırt edilemeyecek kadar benzerini üretmek, piyasaya sunmak, satmak, sözleşme yapmak için öneride bulunmak, ticari amaçla kullanmak veya bu amaçlarla bulundurmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, tasarım sahibi tarafından lisans yoluyla verilmiş hakları izinsiz genişletmek veya bu hakları üçüncü kişilere devretmek, tasarım hakkını gasp etmenin tasarım hakkına tecavüz sayılan fiiller gösterilmiştir. Yine aynı maddenin devamında ise, başvuru, 65 inci maddeye göre tescil edilerek yayımlandığı takdirde, tescil sahibi, tasarım hakkına yönelik olarak bu maddede sayılan tecavüzlerden dolayı hukuk davası açma hakkına sahip olduğu, tecavüz eden, başvurudan ve kapsamından haberdar edilmişse başvurunun yayımlanmış olmasına bakılmayacağı, tecavüz edenin kötüniyetli olduğuna mahkeme tarafından hükmolunursa yayımdan önce de tecavüzün varlığı kabul edileceği ve koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya fatura üzerine konulmamış olması, bu maddede sayılan fiilleri tasarım hakkına tecavüz olmaktan çıkarmayacağı belirtilmiştir.
Dosya kapsamı, deliller, bilirkişi raporları birlikte değerlendirildiğinde, dava dışı ….. firmasının özel siparişi üzerine aslında iştigal konusu davaya konu edilen tasarım ile ilgili olmayan davalı ….. Metal Firmasına sipariş vermesi üzerine tüm sorumluluğu ve kalıbın mülkiyeti dava dışı ….. Firmasına ait olmak üzere davalı ….. Metal tarafından üretimi yapılıp fason olarak diğer davalı …. tarafından sıvama işçiliğinin yapıldığı, ürünlerin dava dışı ….. firmasına teslim edildiği, tespit bilirkişi raporu ve esas dosyada aldırılan bilirkişi raporlarına göre, davalıların imalatını yaptığı yarı mamul haldeki ürünün davacı adına tescilli tasarım koruma kapsamında olup, benzediği, bu haliyle davalılar tarafından SMK 81 maddesi anlamında davacının tasarımdan doğan haklarının ihlal edildiği anlaşılmakla, davacının tecavüzün tespiti, durdurulması, men’i ve ortadan kaldırılmasına dair talebinin kabulü gerekmiştir. Dosyadaki deliller ve bilirkişi raporuna göre, davacının iç piyasaya herhangi bir satışı olmayıp tamamen ihracat amacıyla üretim yaptığı, davacı adına tescilli tasarımın niteliği ve davalıların iştigal alanları gözetildiğinde, haksız rekabetin kabulü için davalıların kusuru gerektiğinden, esasen ürünleri piyasa sunanın dava dışı ….. firması olması, keza davalıların iştigal alanı ve ticari hacimlerine göre bu tasarımın davacı adına tescilli olduğunu bilebilecek durumda olmamaları karşısında haksız rekabetlerinin olmadığı kanaatine varılarak, haksız rekabete yönelik talep reddedilmiştir.
Davacının tazminat taleplerine gelince; yüksek yargı kararlarında ve öğretide kabul edildiği üzere, tecavüzün varlığı için kusur aranmaz ise de, tazminat talepleri bakımından kusur gereklidir. Bu bağlamda koruma kapsamındaki tasarımın tescilli olduğuna ilişkin kaydın ürün, ambalaj veya faturaya konulmamış olması eylemi tecavüz olmaktan çıkarmaz. Tescil işaretleri sadece kusurun değerlendirilmesine dikkate alınır. (Bkz. Cahit Suluk-Rauf Karasu-Temel İnal Fikri Mülkiyet Hukuku S.340 vd.) SMK’nın 150-151 maddeleri kapsamında açılabilecek olan maddi tazminat davası, özünde bir haksız fiil davasıdır. Dolayısıyla, her ne kadar madde metninde açıkça belirtilmemekte ise de, zarar ile fiil arasında nedensellik bağı yanında tazminat talep edilebilmesi için mütecavizin kusurun varlığı da gereklidir. Haksız fiil sorumluluğunda “kusur”, sorumluluğun koruyucu unsurudur. Kusur, kasıt biçiminde olabileceği gibi, ihmal biçiminde de ortaya çıkabilir. Fail, hukuka aykırı sonucu isteyerek hareket etmiş ise kasıt, hukuka aykırı sonucu istememiş, ancak bundan kaçınmak için iradesini yeterli ölçüde kullanmamış, yeterli özeni göstermemiş, bu yönden irade kullanmamış ise ihmal mevcuttur. İhmal halinde gösterilecek özenin derecesi belirlenirken, objektif kriterler yanında, failin mesleği, iştigal alanı, tacir olup olmadığı, somut olayın özellikleri gibi hususların da gözetilmesi gereklidir. (Bkz. Uğur Çolak, Türk Marka Hukuku, S.774 vd.) Türkiye’nin taraf olduğu Paris Sözleşmesinin hükümleri de bu doğrultudadır.
Yukarıda yapılan açıklama ışığında, dava konusu olaya bakıldığında, davacı adına tescilli tasarımın niteliği, davalıların iştigal alanının davacı ile ve dava konusu tasarım ile doğrudan ilgili olmaması, yukarıda değinildiği üzere, başka bir firmanın siparişi üzerine yarı mamul halde imalat yapıp teslim etmiş olmaları, davalıların tacir iseler de işletmelerinin nitelik ve hacmi gözetildiğinde, kasıtlarının bulunmadığı gibi, ihmallerinin bulunduğunun da kabulünün mümkün olmaması karşısında, davacı yararına maddi ve manevi tazminat koşullarının oluşmadığı sonuç ve kanaatine varılarak, davacının maddi ve manevi tazminata dair talebinin reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalıların davacı adına tescilli ….. tescil başvuru nolu tasarımdan doğan haklarına tecavüzün tespitine, durdurulmasına, giderilmesine, tecavüz suretiyle imal edilen ürünlere ve bu ürünlerin imalatında kullanılan kalıplar ile tanıtım evrakı ve kataloglara el konularak imhasına,
2-Davacının fazlaya dayalı ve tazminat taleplerinin reddine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince toplam 18.126,40 TL harçtan, alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının mahsubu ile, fazla alınan 18.082,00 TL harcın, karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince kabul edilen kısım üzerinden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen maddi tazminat yönünden hesaplanan 6.847,57 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
6-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine,
7-Davacı tarafından yayılan 31,40 TL başvuru ve 44,40 TL peşin olmak üzere toplam 75,80 TL harç giderinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 338,90 TL tebligat-tezkere, 677,10 TL Mahkememizin ……. D.İş dosyasına yapılan masraf ve 850,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.866,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 933,00 TL.’sinin, davalılardan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalılar tarafından sarfedilen 2.100,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1.050,00 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalılara verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
10-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.01/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır