Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2017/109 E. 2019/431 K. 06.12.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2017/109 Esas
KARAR NO : 2019/431

DAVA : Patent Hükümsüzlüğü
DAVA TARİHİ : 21/06/2017
KARAR TARİHİ : 06/12/2019
Mahkememizde görülmekte bulunan Patent Hükümsüzlüğü davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
DAVA : Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin 1985 yılında Almanya’da kurulmuş, pek çok ülkede fabrikası olduğunu, Türkiye’de 1999 yılında kurulduğunu, davalı tarafın müvekkiline Ankara ….. Noterliği’nin 20/02/2017 tarih ve …. yevmiye numaralı ihtarnamesini göndererek müvekkilinin faaliyetlerini sona erdirmesini istediğini, uzlaşma olmadığından davalı tarafça Ankara …… Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin ….. esas sayılı dosyasıyla dava açtığını, davalı tarafın patentinin buluş basamağı ve yenilik unsuru bulunmadığını, istemlerin tek tek incelendiğinde bunun görülebileceğini, mevcut sistemlerde zaten sayılan özelliklerin bulunduğunu, benzer ürünlerin çevirilerinin kendilerince yapıldığını, örneğin …… nolu patentin teknik çiziminde bilinen teknolojinin görülebileceğini, davalı tarafın yapay problemlerden bahsedip suni çözümler bulunduğunu ileri sürdüğünü, tüm bu nedenlerle davalıya ait ….. tescil numaralı patentin devredilmesinin, rehnedilmesinin veya lisansa konu olmasının önlenmesine ve hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
CEVAP : Davalı vekili cevap dilekçesi ile, dava konusu patentin başvuru tarihinin 09/01/2014 olduğunu, donanımın korunan unsurunun donanımı çalıştıran mekanik aksamın oluşturduğu hareketli mekanizma yapısı olduğunu, Avrupa Patent Ofisi tarafından incelenerek verilmiş olan …. sayılı …. Türkiye’deki validasyonu olduğunu, …. Ofisi tarafından yapılan incelemede yenilik ve tekniğin bilinen durumunun araştırılmasını yerinde bulduğunu, bu patentin ülkemizde Avrupa Patent Sözleşmesi gereği doğrudan valide edildiğini, istemlerin bölünerek yenilik değerlendirmesi yapılamayacağını, …. sayılı dökümanda anlatılan patentin farklı özellikler taşıdığını, yine …. sayılı dökümanın da farklı özellikler savunduğunu, açıklanan gerekçeler ve deliller ile haksız ve mesnetsiz açılan davanın reddine karar verilmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE GEREKÇE;
Yargılama sırasında deliller toplanmış; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan davalı adına …… numaralı patentin sicil kayıtları celp olunmuş; tetkikinde başvuruda bulunanın 09/01/2004 tarihi itibariyle 20 yıl süreyle korumaya alındığı ve tescilin devam ettiği görülmüştür.
Dosya davalının savunması, dosyaya ibraz edilen patent kaydı, ayrıca hükümsüzlük konusunda dayanak gösterilen yabancı patent kayıt ve belgeleri bilirkişi heyetinin HMK 278 madde gereği gerekirse patente konu ürünleri yerinde inceleme yapılmak suretiyle söz konusu patentin buluş basamağı ve patentlenebilirlik özelliğine ilişkin rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişilerin 03/07/2018 tarihli ayrıntılı ve gerekçeli raporlarında özetle: “…. patent belgesinin yeni olmadığının ve buluş basamağına sahip olmadığı yönündeki iddiasının ispatlanamadığı, dolayısıyla hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı” hususlarını tespit ve rapor etmiştir.
Dosya davacı vekilinin itirazlarının değerlendirilmesi için ek rapor tanzim edilmek üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişiler 17/06/2019 tarihli ek raporlarında: ” ….. patent belgesinin yeni olmadığının ve buluş basamağına sahip olmadığı yönündeki iddianın ispatlanamadığı” hususlarını tespit ve rapor etmişlerdir
Davacı vekili 01/08/2019 tarihli dilekçesi ile, bilirkişilerce raporun eksik ve havada bırakılmış olduğunu, davalının patentinin önceki teknolojinin tespiti ve davalının patentinde konun hususun tespitini, sunulan örnek dökümanların değerlendirilmesini, davalının patentle koruduğu hususun yani buluş basamağının, buluş basamağına haiz olup olmadığı ve korunabilir olup olmadığı hususunu, katalogların delil değerilinin belirlenmesi ve kataloglar üzerinde inceleme yapılmasını, bilirkişilerin ek raporda belittiği referansların tamamının örnek patentlerde de bulunduğunu, her ne kadar bilirkişiler katalogların görsellerinin anlaşılamadığını iddia etmekte ise de görsellerin net olduğunu, denetime elverişli olmadığını, bu nedenle yeni heyetten yeni bir rapor alınmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Dava, davalı adına kayıtlı patentin yenilik ve buluş basamağı unsurları bulunmadığı iddialarına dayalı hükümsüzlüğü talebine ilişkindir.
Patentin hükümsüzlüğü SMK’nun 138-139.md’lerinde düzenlenmiştir. SMK 138/1-a md’sine göre patent konusu 82.ve 83.md’lere göre patent verilebilirlik şartlarını taşımıyorsa hükümsüz kılınmasına karar verilir. SMK’nun atıf yapılan 82.md’sine göre fikrin buluşu olarak nitelendirilip patentlenebilir olması için yeni olması, tekniğin bilinen durumunu aşması (buluş basamağı) ve sanayiye uygulanabilir olması gerekmektedir. 83.md’ye göre ise tekniğin bilinen durumuna dahil olmayan buluşun yeni olduğu kabul edilir.
Yeniliği ileri sürülen patentin koruma alanını istem veya istemler belirler. İstem konusu tekniğin bilinen durumuna dahil değilse buluş yenidir. Burada kanunun aradığı “….. ” yeniliktir ve kamu açısından değerlendirilir; yani yazılı ya da sözlü biçimde olsun kamuya açıklanmış bilgiler tekniğin bilinen durumunu oluştururlar. Bu nedenle buluşun içeriği daha önce kamuya açıklanmşısa artık yenilik söz konusu olmayacaktır.
Patentin hükümsüzlüğü açısından değerlendirilecek buluş basamağı ise söz konusu buluşun (patentin) tekniğin bilinen durumuna ne kattığı, fikrin aşikar olup olmadığı hususlarında değerlendirme yapmayı gerektirir. Yeni olduğu belirlenen buluşun detaya ilişkin ve bilinen şeylerin üzerine önemsiz farklılıklar katması yani “nitelikli” bir yeniliğe sahip olması mevcut kanuni düzenlemeler ışığında “patent” ile korunmayacaktır.
Somut olayda davacı, davalıya ait patentin yenilik ve buluş basamağı koşullarını taşımadığını iddia etmektedir. “hükümsüzlük davasında kamu düzenine ilişkin olan yenilik kıstası mahkemece res’en ele alınmalıdır. Ancak dava açanların yenilik eksikliği iddialarını yazılı kanıtlara dayandırmaları, sunmaları, veya getirtileceği merciyi belirtmeleri zorunludur.” (İ. Güneş, Patent ve Faydalı Model Hukuku s.80)
Davacı tarafın sunduğu tüm deliller ışığında yapılan inceleme sonucunda ana istemde yer alan özelliklerin hepsinin bir arada olduğu bir referansın bulunmadığı, davacı tarafın sunduğu referansların davaya konu patentin ana isteminde yer alan unsurlardan bazılarını ayrı ayrı içerdiği, bu durumun yenilik unsurunu ortadan kaldırmayacağı anlaşılmıştır. Davacı tarafın sunduğu kataloglardan da bu anlamda inceleme yapılarak sonuç çıkarılamayacağı, zira resimlerin buluş basamağı yönünden incleme yapılması için yeterli olmayacağı yönündeki bilirkişi görüşüne mahkememizce de iştirak edilmiştir.
Buluş basamağı yönünden ise ana isteme bağlı olarak çözülen teknik problemin “ürün itici gövdesinin ve böylece kaydırma plakası ve etiket tutucusunun istenen pozisyonda, tercihen bir raf tablasına dik açılı bir pozisyonda tutulmasının sağlanması” olduğu, buna göre yukarıda yapılan açıklamalar ışığında bu fikrin “nitelikli” bir yeniliği içerdiği, teknik alandaki bir ilerleme olarak kabul edilebileceği ve teknik alandaki uzman bilirkişiler tarafından “aşikar” olarak nitelendirilmediği toplanan ve sunulan tüm deliller ışığında anlaşılmıştır.
Tüm bu gerekçelerle davaya konu patentin yenilik ve buluş basamağı unsurlarını içermediği iddialarını ispatlayamayan davacının davasının reddine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.
HÜKÜM : Yukarıda açıklanan gerekçelerle;
1-Davacının davasının REDDİNE,
2-Alınması gereken 44,40 TL karar ve ilam harcından 31,40 TL harcın mahsubu ile bakiye 13,00 TL harcın davalıdan alınarak hazineye irad kaydına,
3-Davalı kendisini vekille temsil ettirmekle Avukatlık Asgari Ücret Tarifesine göre davalı adına 3.931,00 TL ücret takdirine, bu ücretin davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderinin üzerinde bırakılmasına,
5-Karar kesinleştiğinde kalan gider avansının yatıran tarafa iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere karar verildi. Açıkça okunup usulen anlatıldı.06/12/2019

Katip …

Hakim …