Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/216 E. 2019/359 K. 24.10.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/216
KARAR NO : 2019/359

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Tespiti, Maddi-Manevi
Tazminat
DAVA TARİHİ : 26/12/2016

– BİRLEŞEN MAHKEMEMİZİN 2017/8 ESAS SAYILI DOSYASI –

DAVA : Markanın Hükümsüzlüğü, Sicilden Terkin
DAVA TARİHİ : 17/01/2017
KARAR TARİHİ : 24/10/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı vekili marifetiyle Küçükcekmece Cumhuriyet Başsavcılığına verilen şikayet dilekçesi ile, müvekkilinin ürünlerin sahtesini Türkiye’de üreterek ithal etmiş gibi piyasaya dağıttığını, ….. firmasına ait “……” markasının ve logolarının kullanıldığını, ve şüphelilerin TCK’nın 5833 Sayılı ve TTK’nın 5194 sayılı yasalar ile o tarihte yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK’ya aykırı davranılması nedeniyle, dilekçede adı geçen firmalara noter aracılığı ile ihtarname gönderildiğini, müvekkilinin cevabi ihtarname ile iddiaları reddettiği ve kendi adına tescilli olan “……….” markasının kullanıldığının bildirildiğini, ancak tam aksine kendilerine ait marak ve logonun kullanıldığının görülmesi ve müvekkilinin “……” markasının logo ve görselinin birebirinin tescili için TPMK’ya başvurmuş olması nedeniyle, dilekçede bildirilen adreslerde ivedi olarak arama ve el koyma yapılmasını ve şüpheliler hakkında kamu davası açılmasına karar verilmesini talep ettiğini, bunun üzerine dava dışı ….. A.Ş’ye ait depo ve işyerinde arama yapıldığını ve söz konusu şirketin müvekkilinden satın almış olduğu toplam 3.872 adet kutu ambalaj içindeki kına ürününe el konulduğunu, arama sonrasında el konulan ürünlerin kutu ambalajları üzerinde “….. ……” markası mevcut olduğu halde, tanzim edilen 29/08/2016 tarihli işyeri arama, elkoyma ve yed-i emin tutanağında, üzerinde “……” ibaresi bulunan kına ibaresi yazıldığını, tutanaktaki bu ibarenin gerçeği yansıtmadığını, bu durumun usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilinin satmış olduğu ürün ambalajlarında hiçbir şekilde “……” markasının kullanılmadığını, müvekkilinin ürünlerinde kullandığı marka “….. ……” markası olup, bu markanın 23/11/2004 tarihinde Türk Patent Enstitüsünce …… sayı ile 03 emtia koduyla müvekkili adına tescil edildiğini, davalı şirketin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığındaki soruşturma dosyasındaki ididaların gerçeği yansıtmadığını, kötü niyetli haksız ve hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, ayrıca davalı şirketin dilekçesinde bahsettiği Hindistzan Marka Kurumu’nun 14/08/1989 tarih ve …. sayılı marka tescil belgesinin Türkiye’de herhangi bir geçerliliğinin bulunmadığını, adı geçen Hindistan menşeli …… firması ile akdedilmiş olduğu bildirilen distribitörlük sözleşmesinin yalnızca tarafları bağlayan bir sözleşme olduğunu ve ülkemizde hüküm ifade etmesi ve ülkemizdeki üçüncü şahısları ve müvekkilini bağlamadığını, tescilsiz “……” markasının sahibi olan davalı şirketin elde ettiği karara dayanarak yaptığı olumsuz propagandanın müvekkilinin tescilli markasına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu ve müvekkilini maddi ve manevi zararlara uğrattığını iddia ederek, davalının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunun, davalı şirketin “……” markasının Türkiye’de tescil edilmemiş bulunduğunun ve herhangi bir korumaya mazhar olamayacağının tespitini, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 20.000,00 TL maddi ve 75.000,00 TL manevi tazminatın, 29/08/2016 tarihinden itibaren işlemiş ve işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davacı vekilinin 23/12/2018 tarihli dilekçesi ile, maddi tazminat talebini 57.200,20 TL olarak ıslah ettiği ve ıslah harcını tamamladığı anlaşılmıştır.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin dünyaca ünlü kına markası olan “……” markasının Türkiye temsilcisi ve tek yetkili satıcısı olduğunu, söz konusu markanın hak sahibinin Hindistan menşeli …… firması olduğunu, davacının müvekkili şirketin ilgili marka kullanımının biran önce son vermesi görüşmeleri sonrasında, kullanımına son vermek yerine, aksine markanın kullanımını sağlamak amacıyla kötü niyetli olarak … sayılı “…. ……” markasını kendi adına tescil ettirdiğini, iddia edilenin aksine Savcılık eli ile toplanan ürünlerin üzerinde kullanılan markanın birebir müvekkiline ait marka olduğunun açıkça görülecek olduğunu, toplama anında bazı ürünlerin üzerinde ayrıca üretici ibaresi yerine, ürünlerin Hindistan’dan ithal edilmiş gibi gösterilmiş olduğu ve orijinal ürün algısı yaratılmaya çalışıldığını, ürün paketlerinin üzerinde bulunan kız görseli ve yazının bir arada kullanıldığını, müvekkiline ait markanın kullanıldığını, davacı tarafından kötü niyetli olarak tescil edilen ” ……” markasının dahi kullanılmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına tescilli …… “… ……” markasının, müvekkilinin distribirütörü olduğu …. şirketinin üstün hak sahibi ve gerçek hak sahibi olduğu bir marka olduğunu, davalı tarafın markayı kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini iddia ederek, gerçek hak sahipliği ve kötü niyetli tescil nedeniyle davalı adına …… sayı ile tescilli markanın hükümsüzlüğünü ve sicilden terkinini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacı tarafın tescilli bir markası bulunmadığını, müvekkilinin markayı 10 yılı aşkın süredir tescil ettirerek kullanmakta olduğunu, yeniden 10 yıllık yenileme yaptırdığını ve hükümsüzlük iddialarının yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin tespiti, maddi ve manevi tazminat, birleşen dava ise, asıl dosya davacısı adına tescilli …… sayılı markasının hükümsüzlüğü ve sicilden terkini taleplidir.
Taraf delilleri toplanarak, delil olarak dayanılan Mahkeme ve Savcılık dosyaları getirtilerek incelenmiş, bilirkişi incelemesi yaptırılmıştır.
Öncelikle hükümsüzlük davasının değerlendirilmesi gerektiğinden, birleşen ….. Esas sayılı dosyasındaki …… sayılı “….. ……” ibareli markanın hükümsüzlüğüne ilişkin olarak; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “….. ……” ibareli markanın 03. Sınıfta ilk defa 23/11/2004 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve ….. tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği, dosya kapsamı, deliller ve bilirkişi raporuna göre, birleşen dosya davacısının veya lisansörü olduğunu belirttiği Hindistan menşeli dava dışı ……. firmasının Türkiye’de tescilli markasının bulunmadığı, hükümsüzlüğe dayanak yapılan Hindistan’da tescilli markanın Türkiye’de davacı tarafça kullanımının karşı tarafın marka tescilinden çok sonra 2016 yılında başladığı, dolayısyıla öncelikli hak veya kötü niyetli tescil durumunun ispatlanamadığı, aksine dava konusu …… sayılı markanın sahibince tescil tarihinden itibaren kullanıldığı anlaşılmakla, tescil ve dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 Sayılı KHK veya SMK hükümlerine göre, hükümsüzlük koşullarının oluşmadığı anlaşıldığından, birleşen davanın reddine karar vermek gerekmiştir.
Asıl dosya yönünden yapılan değerlendirmede ise; Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, …… sayılı “….. ……” ibareli markanın 03. Sınıfta ilk defa 23/11/2004 tarihinde davacı adına tescil edildiği ve 22/11/2014 tarihinden itibaren 10 yıl süre ile yenilendiği, buna rağmen davalı tarafça dava dışı Hindistan menşeli ……. adına Hindistan’da tescilli markaya ilişkin 05/04/2016 tarihinde yapılan münhasır distribütörlük anlaşmasının gerekçe gösterilerek davacı aleyhinde Cumhuriyet Savcılığına şikayette bulunulduğu, davacı markasının geçersiz olduğunun belirtilip sektördeki firmalara bildirimde bulunulduğu, Savcılık Sulh Ceza Mahkemesince davacı ürünlerine el konularak bilahare gerçeğin ortaya çıkması üzerine iadesine karar verildiği ve davacı yönünden takipsizlik kararı verildiği, davalının bu şekildeki eylemlerinin davacının markasına yönelik 6102 Sayılı TTKnın 54. ve devamı maddeleri anlamında haksız rekabet oluşturduğu anlaşılmakla, davacının marka haklarına doğan tecavüz ve haksız rekabete yönelik davasının kabulü gerekmiştir. Davacının maddi tazminat talebine gelince; aldırılan bilirkişi raporuna göre, davalının bu eylemleri nedeniyle davacının toplam 45.064,08 TL kazanç kaybına uğradığı anlaşılmıştır. Davacı vekili ıslah dilekçesi ile, 57.200,20 TL maddi tazminat talep etmiş ise de, fark tutarı olan 12.136,12 TL.’nin ve raporda belirtilen davalı tarafın muhtemel kazancı olduğu, her ikisinin bir arada istenmesinin mümkün olmaması karşısında, sadece yoksun kalınan kazanç olan 45.064,08 TL yönünden maddi tazminat talebinin kabulü gerekmiştir.
Davacının manevi tazminat talebine gelince, davalının yukarıda değinilen eylemi, davacının markadan doğan manevi haklarına tecavüz ve aynı zamanda TTK 54 ve devamı maddelleri ile atıf nedeniyle TBK 58 maddesi anlamında manevi tazminat gerektirdiğinden, tarafların ekonomik durumu, manevi tazminatın amacı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Bu itibarla davanın kısmen kabulüne dair aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
A-ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dosyada (….. Esas) davacının davasının KISMEN KABULÜNE, davalının davacı adına tescilli …… tescil nolu “….. ……” markasından doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin tespitine, toplam 45.064,08 TL maddi ve 10.000,00 TL manevi tazminatın 29.08.2016 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Fazlaya dayalı talebin reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 3.761,43 TL ilam harcından, 341,55 TL peşin, 1.281,00 TL tamamlama ve 465,00 TL ıslah harcının mahsubu ile, 1.673,88 TL bakiye karar harcının, davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 5.307,05 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Yargılama aşamasında davalı vekili istifa ettiğinden, reddedilen miktar yönünden davalı yararına vekalet ücreti takdir edilmemiştir.
6-Davacı tarafından yapılan 29,20 TL başvuru, 341,55 TL peşin, 1.281,00 TL tamamlama ve 465,00 TL ıslah olmak üzere toplam 2.116,75 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 409,25 TL tebligat-tezkere ve 1.500,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 1.909,25 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 1813,79 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
8-Davalı tarafından yapılan 14,00 TL tebligat ve 1.500,00 TL bilikişi ücreti olmak üzere topl.am 1.514,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 75,70 TL.’sinin, davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
B-BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen mahkememizin ….. Esas sayılı dosyasında davacının davasının REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 44,40 TL ilam harcından, 31,40 TL peşin harcın mahsubu ile, 13,00 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
C-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
D-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı-birleşen dosya davalısı vekilinin yüzüne karşı, davalı-birleşen dosya davacısının yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.24/10/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır