Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/210 E. 2018/255 K. 05.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/210 Esas
KARAR NO : 2018/255

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 15/12/2016
KARAR TARİHİ : 05/07/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 23.07.2018
Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili 15/12/2016 tarihli dava dilekçesiyle birlikte, “”…”, “…”, “….”, “…+şekil” biçimindeki markaların TPE de tescilli olduğunu, müvekkilinin ayrıca 2007 yılından beri “…” biçimindeki LOGO’yu da kullandığını ve bu logo üzerinden tescilsiz kullanım nedeniyle eskiye dayalı hak sahibi olduğunu, davalının hem müvekkiline ait ….markalarını hem de bu logoyu 25. sınıftaki terlikler yönünden kullanmasının, marka hakkına tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğunu, davalıların başkalarına ait tanınmış markaları tescil ettirmek için TPE’ne başvurmayı alışkanlık haline getirdiğini, davalıların 25. sınıfta herhangi bir marka tescilleri olmamasına rağmen www….com.tr internet sitesinde ve ayakkabı teşhir ve satış reyonlarında “…k” markasını ve logosunu koyarak iltibas yarattığını, davalılar arasında ortaklık ya da akrabalık bulunduğunu ve birlikte hareket ettiklerini, başkalarının markalarını farklı sınıflarda kendi adına tescil ettirerek iltibas oluşturarak haksız kazanç elde etmeyi misyon edinen davalının önce müvekkilinin “…” markasını farklı sınıflarda tescil ettirdiğini, daha sonra “….” ibaresini 25. sınıfta tescil ettirdiğini, daha sonra ise “….” ibaresini ve nihayet logoyu da ilave ederek “….” biçiminde tescil ettirdiğini, ortalama tüketicilerin, davalı ürünleri ile müvekkilinin ürünlerini ayırd etme şansının kalmadığını, davalının bu tescillerinin ve kullanımlarının kötüniyetli olduğunu” iddia ile hükümsüzlük ve esasa dair durdurma, önleme, kullanımının engellenmesi, çıkarma, imha ve ilan talepleri yanında davalının “….” markasın ve “logo”yu www….com.tr internet sitesi dahil her tür mecrada kullanımının tedbiren önlenmesini ve ayrıca davalının şeklen marka tescillerinden doğan hakları müvekkiline karşı kullanmasının da tedbiren önlenmesini davalı … adına tescilli …. “….”, …. “….”, …. “….”, …. “….”. …. “…” markalarının hükümsüzlüğüne ayrıca terditli olarak …., …. sayılı markaların kullanmama nedeniyle iptaline, davalı ….Ayakkabı adına kayıtlı… “…”, …. “….”, ….”….” markalarının hükümsüzlüğünü kayıtlardan terkinini talep ve dava etmiştir.
Davalılardan …. Ayakkabıcılık cevabında, “müvekkilinin “….” ve “…” markalarını devraldığını, davalılardan … ile birlikte müvekkili şirketin …. markalı ve diğer markalı ürünleriyle tekstil ve terlik piyasasında önemli bir paya sahip olduklarını, www….com.tr sitesinin 2008 yılından beri faal olduğunu, kullanımının yasal tescil kapsamında olduğunu, davacı şirketin …. markasını 2012 yılında satın aldığının, davacının 2003 yılından 2016 yılına kadar herhangi bir girişimde bulunmadığını, oysa davacı ile davalı …’ın fuarlarda toplantılarda, işyerinde birçok kez karşılaştıklarını, davacının 2015 yılında TPE’ye yaptığı ” ….” marka başvurusunun reddedilmesi üzerine davacının endişeye kapılarak bu davayı açtığını, davacının eskiye dayalı hak sahipliği iddiasının doğru olmadığını, içinde ” …” ibaresi geçen yüzlerce marka olduğunu, davacının basiretli davranmadığını, benzer markaların farklı sınıflarda tescilinin engellenemeyeceğini, müvekkilinin marka başvurusu sırasında davacının …. markasını kendisinden devraldığı …. Ayakkabıcılık şirketinin itirazının TPE tarafından reddedildiğini, bu red kararının üzerinden 8 yıl geçtikten sonra şimdi davacının bu davayı açtığını, davacının markasının tescil sınıfları ile müvekkilinin marka tescil sınıflarının benzer olmadığını, “….” markası ile “….” markası arasında da en ufak bir benzerlik bulunmadığını, davacının davranışlarının “zımni rıza” , “sessiz kalma yoluyla hak kaybı” ve “zamanaşımı” olarak değerlendirmeye müsait olduğunu, tarafların karşılıklı olarak “….” markası başvurularına TPE nezdinde itirazda bulunduklarını ancak hukuki boyuta taşınmadığını, davacının haklarının zamanaşımına uğradığını, sessiz kalma yoluyla tükendiğini, Yargıtay kararlarının da bu yönde olduğunu, davacının kötüniyet iddialarının farazi olduğunu, Yeni SMK’na göre davacının … nolu …. markasını tescilli olduğu sınıflarda kullanmadığını ispatlaması gerektiğini” savunarak davanın reddini istemiştir.
Davalı … cevabında, “…. Ayakkabıcılık şirketinin eşi ve ortaklarına ait olduğunu, zaman zaman birlikte faaliyet göstermelerine rağmen ayrı bir tüzel kişilik olduğunu, diğer davalı …’nin eski ortakları olduğunu, müvekkilinin …. ve …. markalarıyla terlik üreterek pazar lideri olduğunu, müvekkilinin www….com.tr sitesinin 2008 yılından beri faal olduğunu, “….” ibaresinin bir İngiliz markası olduğunu, “darbeli çekiç” olarak bilindiğini ve bu markanın yurt dışında tanınmış olduğunu, eğer bir taklitçi varsa bunun davacı olduğunu, TPE nezdinde ….. ibaresi geçen 101 marka başvurusu olduğunu, davacı şirket kurulalı 10 yıl olduğunu, davacının …. markasını 2012 yılında … Ayakkabıcılık şirketin satın aldığını, eğer bir hak var ise bu hakkın …. Ayakkabıcılık şirketine ait olduğunu, davacının markasının ayakkabıcılık alanında marufiyet kazanmasının 2013 yılı sonrasında gerçekleştiğini, müvekkilinin “..” markalarının zaten ayakkabı kapsamında kullanmadığını, “….” markasının ise ayakkabı alanında müvekkili adına tescilli olduğunu, müvekkilinin ve …. Ayakkabıcılık’ın “….” markalarının hiçbirisinde “ayak giysileri, ayakkabılar, terlikler, sandaletler” emtiasının tescilli olmadığını ve ne kendisinin ne de …. şirketinin …. markasını ayakkabı, terlik alt sınıfında kullanmadığını, ancak kendisinin ve …. şirketinin “….” markalarının ise 25. sınıftaki ayak giysileri, ayakkabılar, terlikler, sandaletler emtiası için tescilli olduğunu ve kullanıldığını, kendisinin ve …. şirketinin kullanımının marka tescili kapsamında kaldığını, “….” markasının 25 sınıfta terlik, ayakabı için …. Ayakkabı adına tescilli olduğunu, oysa ihtilaf konsu olayda terlikler üzerinde ” ….” markasının, internet sitesinde, stand’da ve kataloglarda ise …. markasının kullanıldığını, yasal bir hakkın kullanılmasının engellenemeyeceğini, tespit sırasında alınan bilirkişi raporuna davacının itiraz etmediğini, dolayısıyla bu raporun bağlayıcı olduğunu, bilirkişi raporunun kendileri lehine olduğunu, davacının “…” markası ile davalının “….” markalarının benzer sıınıflar içermediklerini, “…” markası ile “…” markası arasında ise benzerlik dahi bulunmadığını, eğer davacının markası tanınmış marka olarak kabul edilir ise karıştırma ihtimalinin düşünülemeyeceğini, karıştırma ihtimali iddiasının söz konusu olmadığını, davacının önceye dayalı kullanım iddiasının da doğru olmadığını, davacının markalarının tanınmış marka olmadığını, benzer markaların farklı sınıflarda tescillerinin engellenemeyeceğini, “zamanaşımı”, “sessiz kalma yoluyla hak kaybı” ve “zımni rıza”nın söz konusu olduğunu, zira bu davanın TPE’nin red kararından 8 yıl sonra açıldığını, ayrıca davacının markayı kendisinden devraldığı …. Ayakkabıcılık’ın, TPE’nin 2007 yılındaki red kararından sonra TPE kararına karşı dava açmayarak bu duruma rıza gösterdiğini, tarafların TPE nezdinde birbirlerinin marka başurularına itiraz ettiklerini ancak mahkemeye başvurmadıklarının, kötüniyet iddiasının farazi olduğunu, tescil önceliği ilkesi gereği “….” ve “….” markalarının davalılar tarafından tescil edildiğini, davacının …. markasını sadece ayakkabı alanında tescil ettirdiğini, farklı alanlardaki tescillere ses çıkarmadığını, şimdi dava açmakta kötüniyetli olduğunu, dava arkadaşlığının bulunmadığını, dava dilekçesinin usule aykırı olduğunu, … Fatih ilçesinde oturduğundan yetkili mahkemenin İstanbul FSHH Mahkemesi olduğunu, Yeni SMK uyarınca def’i haklarını kullandığını ve davacının …. nolu “….” markasını tescilli olduğu sınıflarda kullandığını ispatlaması gerektiğini, www…….com.tr internet alan adının 2008 yılından beri faal olduğunu, zamanaşımı, sessiz kalma yoluyla hak kaybının söz konusu olduğunu” savunarak davanın reddini istemiştir.
Davacı tarafa ait …. markasının 10 ve 25. Sınıfta 8.1.02003 tarihinde tescil edilen markanın 08.10.2013 tarihinden itibaren 10 yıl müddet ile yenilendiği,…. “…” şekil markasının 25. Sınıfta …Herkes Giyecek şekil markasının 25. Sınıfta, …markasının 10 ve 25 sınıfta tescilli olduğu halen geçerliliklerini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Davalı taraflara ait marka kayıtlarından …. sayılı … şekil markasının … adına 25. Sınıfta, …. markasının 25. Sınıfta … adına, …markasının 18. Sınıfta … adına, ….markasının 35. Sınıfta … adına, …. markasının 35. Sınıfta … Ayakkabı adına, …. sayılı markanın …. şekil markasının 25. Sınıfta …. Ayakkabı adına, ….şekil markasının 3,14,18,26,35,42. Sınıfta … Ayakkabıcılık adına, tescilli olduğu geçreliliklerini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Mahkememizce….D.İş sayılı dosyasında delil tespiti yapılmış, dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporunda iş yerinin vergi lefhasının ve tabelasının …’ye ait olduğu, terlik imalatı yapıldığı, ….ibareli markanın terlikler ve koliler üzerinde kullanıldığı, kullanımların tescilli marka kapsamında olduğu beyan edilmiş.
Dosya ccelp edilen tüm deliller ile birlikte 3 kişilik bilirkişi heyetine gönderilmiş. 3 kişilik bilirkişi heyeti yaptığı inceleme ve değerlendirmede …. kelime markası olarak davacının 25. Sınıfta 08.10.2003 tarihinde tescil edildiği, 25 ve35. Sınıfın karşılaştırılması bakımından markaların …., …. kelimeleriyle oluştuğu işitsel ve fonetik olarak birbirine benzediği, sınıfsal benzerlik bulunduğu, markasal olarak üstün hak sahipliğinin davacıya ait olup davalı kulanımlarının markaya tecavüz ve haksız rekabet oluşturduğu, davacı tarafın üstün hak sahipliği nedeniyle ve tescilli hak sahipliği nedeniyle hükümsüzlük talebinde bulunabileceği beyan edilmiş. Rapor kısmen hükümde dayanak yapılmış, sınıfsal karşılaştırma yönünden bir kısım tescilli markaları, farklı sınıfta olduğundan bilirkişi raporundan ayrılarak hüküm tesis edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen marka kayıtları, tarafların sunduğu tüm delil ve belge ve kayıtlar, yaptırılan bilirkişi incelemesi ve deliller dikkate alındığında dava davalı taraflara ait markaların hükümsüzlüğü, kısmen terditli olarak kullanmama nedenine dayalı iptal ve markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabetin tespiti ve menine yönelik olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı markalar hakkında Mülga KHK gereği değerlendirme yapılmış olup davalı … Tara ait …., …. sayılı markanın kullanmama nedenine dayalı iptal talep edilmiş isede 556 sayılı KHK nin 14. Maddesi anayasa mahkemesinin 14.12.2016 tarih 2016/148 Esas 2016/189 Karar sayılı 06.01.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanan hükmü gereği iptal edilmiş olup davacı tarafın bu markalar yönünden talebi yasal dayanaktan yoksun olduğundan usulden reddine karar vermek gerekmiştir.
Markaların benzerliği yönünden yapılan incelemede Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş olan bir marka daha önceden tescil edilmiş bir marka ile aynı ise aynı mal ve hizmetleri kapsıyor ise önceki tescil sahibinin itirazı üzerine TPE tarafından tescil başvurusu reddedilebileceği gibi, tescilin gerçekleşmiş olması halinde mahkemeye hükümsüzlük davası açılabilecektir. Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalinide kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU ) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma ,tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel , işitsel,kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Davacı tarafa ait tescilli ilk marka …ibareli …. sayılı marka olup 10 ve 25. Sınıfta ortapedik ayakkabılar ve ayakkabılar üzerine tescil edilmiş olup daha sonra buna dayalı seri markalar tescil edilmiştir.
Davalı …’a ait …. sayılı markalar ….ibaresi olup 18. Sınıfta ve 35. Sınıfta tescilli olup yine davalı …. Ayakkabıcılığa ait …. sayılı marka 03,14,18,26,35,43. Sınıfta yine …’a ait …. sayılı ….şekil markası 2,3,9,14,16,24,26,28,41,43. Sınıflarda tescilli olup davacı ve davalı taraf markaları karşılaştırıldığında ….ibaresinin ortak olup aynı işletmeden gelen markalar imajı yarattığı benzer oluduğu tespit edilmiş isede davacı tarafın tescilli markası ayakkabılar ve ortapedik ayakkabılar üzerinde tescilli olup davalı taraf markalarının tescil edildiği sınıf farklı olup davalı markalarının tescil tarihi itibariyle davacı taraf markasının tanınmışlığınında söz konusu olmadığından farklı sınıftlarda markanın tescili nedeniyle bu markalar yönünden yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Davalı … Tara ait …. sayılı …+şekil, …. markaları dikkate alındığında söz konusu markalar 25. Sınıfta tescilli olup bu sınıf yönünden davacı tarafın 2003 yılında tescil edilen markaları dikkate alındığnıda üstün hak sahipliği söz konusu olup tescilli markalar birebir davacı taraf markasına benzer olup, sınıfsal benzerlikte dikkate alındığında bu markalar yönünden davanın kabulüne, markaların hükümsüzlüğüne TPE kayıtlarından terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Davalı … Ayakkabıcılık … sayılı … şekil markası dikkate alındığında davacıya ait daha önceki 2003 tarihli …. markası dikkate alındığında, markanın …. ibaresinin birebir aynı olup ortalama tüketici nezdinde davalı markası davacının seri markası niteliğinde olup aynı sınıfta tescilli oludğundan 25. Sınıf yönünden markanın üstün hak sahibi davacı taraf olup bu marka yönünden ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ve benzerlik söz konusu olup markanın hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Davalı … Ayakkabıcılığa ait ….sayılı markaya yönünden marka 35. Sınıfta ….şekil markası olarak tescilli olup davacı tarafın markasının …. ibaresi ile birebir aynı olup sınıftsal benzerlik yönünden davalı tarafa ait marka tescilinde bulunan koruyucu amaçlı olanlar hariç hertürlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler çoraplar, ayak giysileri, baş giysileri, kemerler, pantalon askıları, jartiyerler bir araya getirilerek sunulması hizmetleri yönünden söz konusu emtialar 25. Sınıf ürünler yönünden davacı tarafın üstün ve öncelikli daha önceki tescilli markası olup bunların satışa sunulması hizmetleri yönünden 25. Sınıf hizmetler ve 35. Sınıf hizmet yönünden benzerlik olup davacı tarafın üstün hak sahipliği ve tescili dikkate alındığında davalı taraf markası benzer ve seri marka imajı yarattığından bu kısım yönünden davalı taraf markasının kısmen hükümsüzlüğüne, TPMK kayıtlarından terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Markaya yönelik tecavüzün tespiti meni haksız rekabet yönünden dava tarihinde yürürlükte bulunan markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılmasın
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılmasın
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda yapılan delil tespiti, dosyaya ibraz edilen tüm delil ve belgeler dikkate alındığında davacı tarafa ait marka tescilleri, davalı taraf kullanımları dikkate alındığında davalı taraflara ait tescilli marka kapsamlarıda dakikkate alındığında, davalı taraflarca mağazada terlik standlarında tanıtım levhası konulması biçiminde kullanımın markaya yönelik tecavüz olup söz konusu başkasına ait işaretin izinsiz kullanımları aynı zamanda haksız rekabet olup davalı tarafların … markasının reyonda sergilenen ürün markası olarak kullanımlarının engellenmesine, tüm davalılar yönünden karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür
Davalılardan…in işyeri sahibi olup diğer davalılar ile ortak iş yaptığı mahkememizin 2016/100 sayılı dosyasında tespit edilmiş olup tecavüzün tespiti meni yönünden, kabul edilen kısım yönünden diğer davalılar yönünden sorumluluğu söz konusu olup husumet itirazı kabul edilmemiştir.
Diğer kullanımlar yönünden davalı tarafların tescilli markası söz konusu olup tescilli marka kapsamında kullanımın dava tarihinde yürürlükte bulunan Mülga KHK gereği kullanım yasal hak olup engellenmesi mümkün olamayacağından yerinde olmayan diğer tecavüz ve haksız rekabet taleplerinin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
Davacı tarafın …sayılı markaların kullanmama nedenine dayalı iptal talebi yönünden anayasa mahkemesinin 2016/148 esas 2016/189 karar 6.01.2017 tarihinde resmi gazetede yayınlanarak yürürlğe giren 556 sayılı KHK nin 14. Maddeszine yönelik iptal hükmü dikkate alındğında bu talebin yasal dayanağı ortadan kalktığından iptal talebinin usulden reddine,
Hükümsüzlük talebi yönünden davalı …’a ait …. davalı …. ayakkabıcılığa ait …. sayılı markalar farklı sınıflarda tescilli olup bu sınıflar yönünden davacı tarafın birkullanımı ve üstün hakkı olmadğından yerinde olmayan hükümsüzlük talebinin reddine,
Davalı …’a ait … sayılı markaların davacıya ait tescilli markalar dikkate alındğında benzer olduğundan ve üstün hak sahibi davacı taraf olduğundan bu markaların hükümsüzlüğüne TPMK kayıtlarından terkin edilmesine,
Davalı ….. ayakkabıcılğa ait …. sayılı markanın davacı markalarına benzer olup davacının üstün hak sahipliği dikkate alınarak markanın hükümsüzlüğüne TPMK kayıtlarından terkin edilmesine,
Davalı …… ayakkabıcılığa ait …. sayılı markanın 35. Sınıfta tescilli koruyucu amaçlı olanlar hariç her türlü malzemeden yapılmış iç ve dış giysiler, çoraplar ayak giysileri, baş giysileri, kemerler, pantalon askıları, jartiyerler, bir araya getirileren sunulması hizmetleri, belirtilen hizmetler, parakende, toptan satış mağazaları, elektronik ortamlar, kataloglar ve benzer diğer yöntemlerle sağlanabilir kısmının söz konusu hizmet ve emtialar yönünden davacı tarafın daha önceki tescilli markaları ve üstün hak sahipliği dikkate alınarak kısmen hükümsüzlüğüne,
Yukarıda belirtilen kısım yönünden markanın TPMK kayıtlarından terkin edilmesine,
Tecavüzün tespiti meni yönünden davacı tarafın davasının kısmen kabul kısmen reddi ile d6avacı tarafa ait ….marka dikkate alındğında davalı tarafların …. ibareli kullanımların mağazacılık hizmetleri açısından koruma sağlamış olup kullanımın mağaza içindeki stantlarda emtia üzerindeki karton ve benzeri yazı ve tanıtım reklamlarında kullanılmasını, markaya yönelik tecavüz haksız rekabet olduğunrun tespiti menine,
Davalı tarafların ….. markasını reyonde sergilenen terliklerde ürün markası olarak kullanımının ve tanıtımının yapılmasının engellenmesine, ürünlere ve tanıtım evrakına el konulmasına, masrafı davalılardan alınarak imhasına ,
Diğer kullanımlar yönünden kullanımlar davalı tarafların tescilli marka kapsamında olup hükümsüz sayılıncaya kadar markasal kullanımın engellenemeyeceğinden diğer talepler yönünden yerinde olmayan tecavüze yönülek taleplerin reddine,
Davacı taraf tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20 TL peşin olmak üzere toplam 58,40 TL harcın davalılardan müştereken müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine Bakiye harç tahsil sınırı altında kaldığından karar verilmesine yer olmadığına,
a-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan kabul olunan hükümsüzlük yönünden 3.145,00 TL nin davalılar …. Ayakkabıcılık ve … tarafından tahsili davacı tarafa ödenmesine,
B-kabul olunan tecavüz ve haksız rekabet yönünden 3.145,00 TL nin davalı taraflardan müştereken müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine,
Davalı taraflar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan red olunan hükümsüzlük yönünden 3.145,00 TL, red olunan tecavüz yönünden 3.145,00 TL toplam 6.290,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı taraflara ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan 2.400,00 TL bilirkişi ücreti, 460,40 TL tebligat ve müekkere gideri toplam 2.860,40 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına isabet eden % 50 si 1.430,20 TL nin davalılardan müşterek müteselsilen tahsili davacı tarafa ödenmesine,
Davalılar tarafından yapılan 60,50 TL yargılama giderinden davanın red oranına isabet eden % 50 si 30,25 TL yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı taraflara ödenmesine,
Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin yüzüne davalı tarafın yokluğunda karar açıkça okunup anlatıldı.
05/07/2018

Katip …
¸e-imzalıdır

Hakim …
¸e-imzalıdır