Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2016/121 E. 2018/14 K. 01.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2016/121 Esas
KARAR NO : 2018/14

DAVA : Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan)
DAVA TARİHİ : 01/06/2016
KARAR TARİHİ : 01/02/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 09/02/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … tarihinde ticaret odasına … Hizmetleri tescil ettirdiğini ticaret unvanı olarak kullandığını, … ibaresinin müvekkili şirket yetkilisinin soyadı olduğunu yaptığı görsel ve işitsel tanıtım materyallerinde … markasını kullandığını, TPE tescil için müracatta bulunduklarını anvak davalı şirketin 36.sınıfta tescilli markası nedeniyle başvuralarının reddedildiğini, müvekkilinin … markasını davalıdan çok daha önce kullandığını, öncelik hakkı sahibi olduğunu, davalının faaliyeti bulunmadığı halde 36.sınıfta “sigorta hizmetleri” hizmet kolunda da tescil ettirdiğini, … tescil numarası ile davalı yan adına tescilli bulunan “… Ltd. Şti.” ibareli markanın 36. emtia sınıfı bakımından hükümsüzlüğüne karar verilmek sureti ile sicilden terkinine, mahkeme ilamının Türkiye’de tirajı en yüksek 3 gazetede yayın ve ilanına, masrafların davalı yandan alınmasına karar verilmesini talep ve dava etmşitir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin …MÜŞAVİRLİĞİ markasını mevcut gümrük müşavirliği faaliyetleri öncelikli olmak üzere sigortacılık, aracılık vb.faaliyetlerde kullandığını, müvekkilinin … markasını sadece 36 ve 39.sınıflarda sadece faaliyette bulunduğu sınıflarda tescil ettirdiğini, markanın tescili ile dava tarihi arasında fiilen yaklaşık 2,5 yıllık lsüre geçtiğini, müvekkilinin kendisine mevzuatla tanınan kullanma zorunluluğu süresinin henüz dolmadığını bu nedenle davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu hükümsüzlük talep edilen marka kaydı celp edilmiş, …sayılı … LİMİTED ŞİRKETİ markasının 36 ve 39.sınıfta … tarihinden itibaren tescilli olduğu halen geçerliliğini koruduğu celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dava dosyası kullanımların değerlendirilmesi yönünden bilirkişiye tevdi edilmiş, bilirkişi mahkememize sunmuş olduğu raporunda; davacı tarafın markasal kullanımının TPE nezdinde geçerli birtescili olmaksızın ticaret unvanı dahilinde 2001 yılından beri hizmet edimi olarak gerçekleştirmekte, davalı tarafın ise 2007 tarihli ticaret unvanı ve 2013 yılı marka tescili hizmetlerinin gerçekleştiği beyan edilmiş, bir kısım değerlendirme ve inceleme yönünden rapor yeterli kabul edilmemiş, ek rapor alınmış, davacı tarafın … tarihinde İstanbul Ticaret Odası kayıtlarına göre sigorta ve aracılık hizmetlerine başladığı, davalı tarafın gümrük müşavirliğinin … tarihinde tescilli olduğu, davacı tarafın sigortacılık faaliyetlerini yürüttüğü buna ilişkin poliçeler düzelediği, sigorta acentesi olduğu beyan edilmiş, rapor yeterli kabul edilerek hükümde dayanak yapılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen bilirkişi raporu, celp edilenmarka kaydı, tarafların ticari defterleri, markasal kullanımlara ilişkin belgeler, tüm deliller dikkate alındığında dava, mülga 556 sayılı KHK hükümlerine dayalı üstün hak sebebiyle marka hükümsüzlüğüne ilişkin olup, tescilsiz bir markanın, işaretin, ticaret unvanının eskiye dayalı kullanım yoluyla bu marka, işaret, unvan üzerinde hak sahibi olan kimsenin bu markayı tescil ettirenin tescil başvurusunu engelleme veya tescil gerçekleşmiş ise hükümsüzlüğü için talepte bulunma yetkisi mevcuttur. 556 sayılı KHK’ nın 8/3 maddesindeki düzenlemeye göre tescilsiz bir markanın veya ticaret sırasında kullanılan başka işaretin sahibinin itirazı üzerine tescili istenilen markanın tescil için yapılan başvuru tarihinden önce veya markanın tescili için yapılan başvuruda belirtilen rüçhan tarihinden önce bu işaret için hak elde edilmiş ya da belirtilen işaret sahibine daha sonraki bir markanın kullanımını yasaklama hakkı veriyorsa o marka tescil edilemez. Bu hüküm markanın gerçek sahibinin eskiye dayalı kullanımını tescilden üstün tutarak gerçek hak sahibinin korunmasını sağlamaktadır. Buna göre bir markayı ihdas ve istismar eden kimse o markanın gerçek sahibidir ve açıklayıcı etkiye sahip tescile karşı üstün ve öncelikli hak sahibidir. Eskiye dayalı kullanım yoluyla gerçek hak sahipliği söz konusu olabilmesi için bu kullanımın markasal nitelikte olması gerekli değildir. Ticaret sırasında, tanıtımda kullanılmış olsa bile bu yeterlidir. Gerçek hak sahipliği hem hükümsüzlük sebebi hem de şeklen hak sahibinin tescile güvenerek açacağı davalarda bir def’i sebebidir.
Somut olayda, davalı tarafa ait marka ve ticaret unvanından daha önce davacı tarafın … ibaresini sigortacılık alanında ticari amaçla ve markasal olarak kullandığı, söz konusu sigortacılık ve aracılık hizmetleri yönünden davalı tarafın tescilinden daha önceye dayalı davacı tarafın üstün hak sahibi olduğu, bu hizmetler yönünden markayı ilk kullanan davacı taraf olduğundan hükümsüzlük talep edilen hizmetler yönünden davalı taraf markasının kısmen hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine, hükmün TPMK tarafından tescili ve ilanı söz konusu olup, ayrıca ilan edilmesine yer olmadığına karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafın davasının kabulü ile davalıya ait …. tescil nolu… Limited Şirketi şekil markasının kısmen 36.sınıf sigorta hizmetleri ve aracılık hizmetleri yönünden hükümsüzlüğüne, TPMK kayıtlarından bu hizmet yönünden terkinine,
2-Hükmün TPMK terkin yoluyla ilanı söz konusu olup, 3.kişilere duyurulması yönündeki ilan taleplerinin reddine,
3-Davacı tarafından yatırılan 29,20 TL başvuru, 29,20 TL peşin harç, toplam 58,40 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 6,70 TL karar ve ilam harcı harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
4-Davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
5-Davacı tarafından yapılan 750,00 TL bilirkişi ücreti, 235,00 TL tebligat ve müzekkere gideri toplam 985,00 TL yargılama giderinin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
6-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 01/02/2018

Katip …

Hakim …