Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/206 E. 2019/87 K. 19.03.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/206
KARAR NO : 2019/87

DAVA : FSEK-Alacak
DAVA TARİHİ : 16/05/2017
KARAR TARİHİ : 19/03/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 09/04/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin ressam olduğunu ve İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğü’nce müvekkiline verilen sanatçı belgesi ve vergi muafiyeti konulu belgede, müvekkilinin sanatçı olduğu ve ortaya çıkardığı eserlerin estetik özellikler taşıdığı, kişilik ve özgün unsurlar içerdiği ve eserlerinin sanatsal amaçlı olduğunun belirtildriğini, hal böyle iken davalının, ticari işletmesinde müvekkilinin eserlerini kendisinden herhangi bir izin veya lisans almadan haksız olarak çoğalttığını ve satışını yaptığını, ayrıca internet ortamında yaydığını, davalının ayrıca müvekkilinin haksız olarak yayılan çoğaltılan ve satılan eserlerinden eserin müvekkiline aidiyetini belli eden imzası ve isminin çıkartılarak FSEK’de öngörülmüş olan hem maddi, hem de manevi haklarını ihlal ettiğini iddia ederek, müvekkilinin haklarını ihlal eden davalının www….com isimli internet sitesi ile www….com.tr isimli inernet sitesinin kapatılmasını, tecavüzün ref’ini, müvekkilinin davalı tarafından çoğaltılıp satılan her bir resmi için rayiç değerinin 3 katı kadar bedelin fazlaya ilişkin talep ve dava hakkını saklı tutarak şimdilik 60.000,00 TL.’nin ve 30.000,00 TL manevi tazminatın, dava tarihinden itibaren faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçes ile, davacnın davasını hangi resimlere ve kaç resme dayanarak açtığı hususunun belli olmadığını, bu bakımdan öncelikle davanın hukuki yarar yokluğundan reddi gerektiğini, değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporunun haksız olduğunu, dosyaya sunulan eski tarihli faturaların bu dosya ile bir ilgisinin bulunmadığını, ve davaya konu 8 adet taklit resmin müvekkiline ait olduğunu gösterir hiçbir delilin de olmadığını ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Birleşen Mahkememizin….Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafın müvekkili hakkında Bakırköy … Fikri Sınai Hukuk Mahkemesi nezdinde …. D.İş sayılı dosyasıyla tespit yaptırarak tedbir kararı aldığını, Bakırköy … İcra Dairesi’nin… Esası ile icraya konduğunu, alınan ihtiyati tedbir kararı doğrultusunda müvekkilinin iş yerine gelindiğini, tüm eşyaların muhafaza altına alınacağı baskısı altında 900.000 TL talepli bir dava olduğu düşünülerek …’ün 900.000 TL maddi tazminat talep içerikli davasından ve dava içerisinde sair taleplerden fergat edileceği zannıyla 19/10/2015 tarihinde davalı tarafça sözleşme imzalandığını, 14 adet sıralı senedin düzenlendiğini, 5.000 TL elden ödendiğini, müvekkillerinin 900.000 TL’lik davadan feragat edildiği düşünülüyorken Bakırköy … Fikri Sınaı Haklar Mahkemesi’nden tebligatın geldiğini, dava değerinin 60.000 TL olarak belirtildiğini, imzalanan sözleşmede irade fesatı, edimler arasında ortansızılık oluşturduğunu, hatta sözleşmenin yapıldığı tarihte açılmış herhangi bir davanın olmadığını, 900.000 TL talep edilmesinin gerçek dışı olduğunu, tecavüze konu 90 adet resmin bulunduğu iddiasının gerçek dışı olduğunu, feragat edileceğinin söylenmesine rağmen edilmediğinin, edimler arasında ortansızlık olduğunu, davalı tarafın iyi niyetli olmadığını, mükerrer fayda edilmeye çalışıldığını bu sebeple kendilerinin borçlu olmadığının tespiti, sözleşmenin hükümsüz olduğunun tespiti ve iptalini, 5.000 TL paranın iadesi, 14 adet senedin bedelsizliğine, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin karşı tarafa tahmiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin fikir ve sanat eser kanunundan doğan maddi ve manevi haklarının haleldar olduğunu, bu amaçla başvurulduğunda mahkemece tedbir kararı alındığını, tedbir kararının uygulanması için iş yerine gidildiğinde davacı tarafın hazır olduğunu, orada 90’a aşkın resmin hukuka aykırı olarak toplanmasından dolayı tazminat davası açıklandığını, daha sonra açılan dava itibariyle kısmi dava açıldığını, maddi ve manevi davada hakları saklı tuttuğunu belirterek davanın reddini, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacı tarafa yükletilmesini talep etmiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Asıl dava, davacıya ait eserlere davalının tecavüzünün ref’i, maddi ve manevi tazminat, karşı dava ise, sözleşmenin hükümsüz olduğnun ve davacının borçlu olmadığının tespiti ve alacak taleplidir.
Birleşen dosya içerisinde bulunan Bakırköy … FSHHM’nin …. D.İş sayılı dosyasının incelenmesi neticesinde, asıl dosya davacısı tarafından, yine asıl dosya davalısı aleylinde tedbir talep edildiği, bunun üzerine mahkemece bilirkişi incelemesi yaptırıldığı ve alınan raporda, davacının iddia ettiği resimlerin taklitlerinin yayınlandığı www….com.tr isimli web sitesinin davalı adına kayıtlı olduğu ve söz konusu görsellerin orijinallerinin davalı …’e ait olduğu hususunun belirtildiği anlaşılmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 13/12/2018 tarihli raporda sonuç olarak, davaya konu edilen tabloların FSEK 4/1 maddesi anlamında güzel sanat eseri oldukları ve söz konusu tabloların eser sahibinin FSEK 11 maddesindeki karine çerçevesinde davacı olduğu, davacı eser sahibinden izin alınmaksızın eserlerin çoğaltılıp satışa sunulmasının eser sahibinin mali haklarından FSEK 22 maddesinde düzenlenen çoğaltma hakkı ile FSEK 23 maddesinde düzenlenen mali hakların ihlali sayılabileceği, ayrıca davalının satışa arz ettiği resimlerin eser sahibinin davacı olduğuna dair herhangi bir açıklaması da olmadığından, vaki durumun eser sahibinin manevi haklarından FSEK 15’de düzenlenen eser sahibi olarak belirtilme hakkının ihlali sayılabileceği, davacının 97 adet resim için 97 x 1.500 TL = 145.000 TL.’nin FSEK 68 maddesi çerçevesinde 3 katını talep edebileceği, bununla birlikte işbu dava ile ilgili olarak davacı ile davalı arasında yapılan 19/10/2015 tarihli sulh sözleşmesi çerçevesinde davacı ile davalının davaya konu edilen kullanımlar karşılığında davacıya 75.000 TL ödenmesi konusunda anlaşmış olduklarından, davacının FSEK 68 çerçevesinde talep edilecek bir maddi tazminat alacağının bulunmadığı, davacının FSEK 70 çerçevesinde manevi tazminat talep hakkı söz konusu ise de, işbu dava ile ilgili olarak davacı ile davalı arasında yapılan 19/10/2015 tarihli sulh sözleşmesi çerçevesinde davacı ile davalının davaya konu edilen kullanımlar karşılığında davacıya 75.000 TL ödenmesi konusunda anlaşmış olduklarından, davacının bu kapsamda talep edilecek bir manevi tazminat alacağının bulunmadığı, 23/11/2015 tarihli noter tespit tutanağında www.dijitalresimbaski.com web sitesinde yer aldığı görüntülenen eserlerin, taraflarınca gerçekleştirilen tespitte görüntülenemediği, eserlerin web sitesinde yer almadığı, içeriklerin siteden kaldırıldığı, birleşen dava yönünden ise, davacının edimler arasında orantısızlık olduğu şeklindeki iddiasının yukarıda davacının talep edebileceği maddi tazminat talebinin 19/02/2015 tarihli sulh sözleşmesinde kararlaştırılan bedelden fazla olması, sulh sözleşmesinin hükümsüzlüğünü gerektiren bir hususa dosya kapsamında rastlanılmaması dikkate alındığında, birleşen davanın haklı olup olmadığı hususunun Mahkemeye ait olacağı yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır.
Buna göre, davacının eser sahibi olduğu resimlerin davalının herhangi bir hakkı olmadan ve davacı eser sahibinden izin alınmaksızın eserlerin çoğaltılıp satışa sunulmasının öğrenilmesi üzerine davacı tarafça tespit ve ihtiyati talepli olarak dava açıldığı, dava açıldıktan sonra tedbir kararının infazı sırasında 19/10/2015 tarihli sulh sözleşmesi çerçevesinde davacı ile davalının davaya konu edilen kullanımlar karşılığında davacıya 75.000 TL ödenmesi konusunda anlaşarak sulh oldukları, bu sulh çerçevesinde davalının davacıya 5.000,00 TL ödeyip bakiyesi için sıra senetler düzenlendiği, yukarıda belirtilen bilirkişi raporunda yazılı olduğu üzere, bu sulh karşısında asıl dava yönünden maddi ve manevi tazminat talepleri yönünden dava konusuz kaldığından, esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerekmiştir.
Birleşen dava yönünden ise, davacının edimler arasında orantısızlık olduğu şeklindeki iddiasının yukarıda bilirkişi raporunda belirtilen davacının talep edebileceği maddi tazminat talebinin 19/02/2015 tarihli sulh sözleşmesinde kararlaştırılan bedelden fazla olması, sulh sözleşmesinin hükümsüzlüğünü gerektiren bir hususa dosya kapsamında rastlanılmaması dikkate alındığında, davanın reddine karar vermek gerekmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dosya (Mahkememizin …. Esas sayılı dosyasında) yönünden dava konusuz kaldığından esas hakkında karar verilmesine yer olmadığına,
2-Peşin alınan 27,70 TL harç ile tamamlatılan 1.509,00 TL harç toplamı 1.536,70 TL harçtan, alınması gerekli 44,40 TL ilam harcının mahsubuna, fazla alınan 1.492,30 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davanın açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,

5-Dava açıldığı tarihteki haklılık durumu gözetilerek, davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinden iadesine karar verilen harç düşüldükten sonra kalan 72,10 TL harç gideri, 2.400,00 TL bilirkişi gideri ve 477,50 TL tebligat-tezkere gideri olmak üzere toplam 2.949,60 TL yargılama giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen mahkememizin 2017/82 esas sayılı dosyasında davacının davasının reddine,
2-Peşin alınan 1.280,82 TL harçtan alınması gerekli 44,40 TL ilam harcın mahsubuna, fazla alınan 1.236,42 TL harcın karar kesinleştiğinde ve istek halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 8.600,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
6-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avanısının ilgilisine iadesine,
Taraf vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesinde istinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.19/03/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır