Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/17 E. 2018/306 K. 23.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/17
KARAR NO : 2018/306

DAVA : Tecavüzün Men’i, Ref’i, Tazminat
DAVA TARİHİ : 27/01/2015
KARAR TARİHİ : 23/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 21/11/2018
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafa ait www….com alan adlı internet sitesinde, müvekkiline ait ve telif hakları ile FSEK kapsamında koruma altında olan köşe yazıları ve eser niteliğindeki benzer içeriklerin izinsiz olarak umuma iletildiğini, eser niteliğinde olmasa bile, yeniden yayımlarının izne tabi olan haber içeriklerinin de herhangi bir izin veya onay alınmadan yeniden yayınlanmakta olduğunu, davalı yanın izin şartını yerine getirmediğini, ve bu durumun müvekkilinin haklarına tecavüz teşkil ettiğini iddia ederek, müvekkiline ait 57 adet eser ve yayının www….com adresinde izinsiz olarak yeniden yayınlanma yoluyla umuma iletilmesinin yol açtığı tecavüzün ref’i ile men’ini, FSEK 70/2 ve HMK’nın 107. Maddesi uyarınca, müvekkilinin eserler üzerindeki mali haklarına verilen zarar nedeniyle, gerçek zarar miktarı tespit edildiğinde arttırmak üzere şimdilik her bir eser için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 57.000,00 TL maddi tazminatın, yayınların yapıldığı tarihlerden itibaren işleyecek, yayınlanma tarihi tespit edilemeyenler için ise davanın açıldığı tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin 5651 Sayılı internet ortamında yapılan yayınların düzenlenmesi ve bu yayınlar yoluyla işlenen suçlarla mücadele edilmesi hakkında kanun kapsamında yer sağlayıcı hizmeti verdiğini ve yer sağladığı içerikleri kontrol etmek veya hukuka aykırı bir faaliyetinin söz konusu olup olmadığını araştırmakla yükümlü olmadığını, müvekkiline ait ….com alan adlı internet sitesinin, üyelerine haber paylaşımı, e.günlük (blog), yorum ve tartışma yapabilecekleri ortam sağlayan bir sosyal network (ağ) servisi olduğunu, ….com’a sitedeki üyelik formunu doldurup, kullanıcı sözleşmesini onaylayan herkesin siteye üye olabildiğini, üyelerin siteye yüklediği içeriklerden müvekkilinin sorumlu olmadığını ve davacının beyanlarının aksine müvekkilinin içerik sağlayıcı değil, yer sağlayıcı olduğunu ve taleplerin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Dava, davacı yana ait köşe yazıları ve eser niteliğindeki benzer içeriklerin, davalı yanca izinsiz olarak umuma iletilmesi ve yeniden yayınlanması sebebiyle oluşan tecavüzün ref’i ile men’i ve 57 adet eser ve yayının izinsiz kullanılması sebebiyle her bir eser için 1.000,00 TL olmak üzere toplam 57.00,00 TL maddi tazminatın davalıdan tahsili taleplidir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosya bilirkişi heyetine tevdii edilmiş olup, bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu 21/12/2015 tarihli raporda sonuç olarak, teknik açıdan yapılan değerlendirmede, her ne kadar site içerikleri üyeler tarafından oluşturulsa da, bu içeriklerin kontrol edilerek yayına verilebileceği, sitenin bütünüyle kontrolünün davalı şirkette bulunduğu, istediği içerikleri kaldırabileceği, FSEK 1/B ve 2. Madde anlamında, sektör bilirkişisince yapılan incelemeler ve değerlendirmeler sonucunda, bazı içeriklerin sunum tarzı ve uslüp itibariyle eser niteliğini haiz olduğu, bazı içeriklerin ise eser olmadığı, bu meyanda raporda belirtildiği madde numarası itibariyle 1, 3, 4, 7, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31, 32, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39 ve 40 nolu içeriklerin eser niteliği taşıdığı, 2, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 27 numaralı içeriklerin ise eser olmadığı, davacıya ait içeriklerde, içeriklerde (haberlerin/yazıların) en önemli sayılacak kısmını aldığı ve kullandığı, bu durumun bir gazeteyi okunur yapan yazarlar ve editörlerin yaratıcı performanslarıyla oluşturdukları, birçok haberi link vererek kullanmanın ilk kaynağın okuyucu sayısını azaltacağı hususu da göz önüne bulundurulduğunda, sektör bilirkişsince davalının davacıya ait içeriklerdren yararlanmasının FSEK 36. Maddesi istisnası kapsamında kalmayacağı, davacının uğradığı zararın belirlenmesi hususunda ise, takdiri Mahkemeye ait olmak üzere, ülkemizde haber, fotoğraf ve videolu haber, yazılı kullanımına dair sektör tarafından belirlenmiş net bir ücretlendirme söz konusu olmasa da, ilgili haber içerikleri ve yazıların değerlendirilmesinde, harcanan emek ve eser niteliği de göz önünde tutularak, davacının FSEK 70/f2. Maddesi bağlamında uğradığı zararın belirlenmesinde, eser niteliğini haiz içerikler bakımından 750,00 TL.’nin, eser niteliğini haiz olmayan içerikler bakımından ise 500,00 TL’nin eses alınabileceği yolunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
Rapora itirazlar nedeniyle dosya ek rapora gönderilmiş ve bilirkişiler hazırlamış oldukları 28/04/2016 tarihli ek raporda, kök rapordaki görüşlerde esas olarak değişikliği gerektirecek bir durum olmadığı, kök raporun 2 numaralı maddesinde belirtilen eser olarak nitelindirilen bazı içeriklerin altında birden fazla içeriğin varlığının aşikar olduğu, bu içeriklerin altında yer alan alt içeriklerin eser niteliği taşıdığından bahisle kö raporda ayrıca numaralandırılmadığı, bu bağlamda kök rapordaki sıralamaya dauygun olarak eser niteliğindeki çalışmaların 1, 3, 4, 7, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 25, 26, 28, 29, 30, 31, 32a, 32b, 33a, 33b, 33c, 33d, 34a, 34b, 34c, 34d, 35a, 35b, 36a, 36b, 37a, 37b, 37c, 37d, 38a, 38b, 38c, 38d, 39a, 39b, 40a ve 40b şeklinde numaralandırılabileceği, 2, 5, 6, 8, 9, 10, 11, 12, 13 ve 27 numaralı içeriklerin ise eser niteliğinde olmadığı, davalının ilgili içerikleri kulanmasında hukuka uygunluk sebebi oluşturacak bir durum tespit edilmediği ve yine kök raporda belirtildiği üzere, eser niteliğini haiz içerikler bakımından 750,00 TL.’nin, eser niteliğini haiz olmayan içerikler bakımından ise 500,00 TL’nin eses alınabileceği yolunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
Dosyada iddia ve savunmalar doğrultusunda yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları raporda sonuç olarak, davaya konu içeriklerden 37 adet köşe yazısının (1, 14, 15, 16, 17, 18, 19, 20, 21, 22, 23, 24, 28, 29, 30, 33, 34, 35, 36, 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43, 44, 45, 46, 47, 48, 49, 50, 51 ve 52 nolu) üslubu, içeriği, bilgileri, ortaya konuş tarzı dikkate alındığında, hususiyet taşıdığı ve bu nedenlerle FSEK 2/1 anlamında ilim ve edebiyat eseri oldukları, 15 adet haber içeriğinin ise (2, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10, 11, 12, 13, 25, 26 ve 27 nolu) belli bir olayı, kişiyi ve olguyu herhangi bir üslup katmadan ifade etmeye çalışan, hazırlayanın hususiyetini bünyesinde barındırmayan alelade haberlerden olduğu, bu özellikleri itibariyle haberlerin FSEK anlamında sahibinin hususiyetini taşımadığı, haberi yananın habere kattığı herhangi bir hususiyetin olmadığı, bu nedenle bu haber içeriklerinin FSEK anlamında eser vasfını haiz olmadığı, ancak haberlerin de FSEK 84. Madde anlamında korunmasının mümkün olduğu, davacı tarafından ibraz edilen internet sitesi çıktıları ile internette yapılan incelemelerde, dava konusu köşe yazısı ve haber içeriklerinin davacıya ait www.hurriyet.com.tr isimli sitede yer aldığı ve böylece davacının köşe yazısı ve haber içeriklerini oluşturan kişilerin işvereni konumu olmakla, FSEK 18. Maddesi çerçevesinde davaya konu köşe yazısı ve haber içeriklerinin hak sahibi olduğu ve işbu davayı açma ehliyetine haiz olduğu, davalının yer sağlayıcı değil, içerik sağlayıcı konumunda olduğu, davacının iddia ettiği içeriklerin davalıya ait sitede kullandığı, 37 adet köşe yazısının davacya ait Hürriyet’ten alındığının belirtildği köşe yazısının tamamının değil, makul bir kısmının alınıp yazının kalan kısmı için Hürriyet’e link verildiği dikkate alındığında, vaki kullanımın FSEK 36 çerçevesinde olduğu, davacının haklarının ihlalinin söz konusu olmadığı, buna mukabil 15 adet haber içeriği yönünden davalının kullanımının hukuka aykırı olduğu, anck davacı tarfın davaya konu ettiği tüm kullanımlar yönünden FSEK ek 4 hükmü gereğince davalıya herhangi bir uyarı göndermediği dikkate alındığında, davalının herhangi bir sorumluluğunun henüz doğmadığı, Mahkemece hak ihlali olduğu kanaatine varıldığı ihtimalinde, davaya konu edilen eser vasfını haiz 37 adet köşe yazısı yönünden her bir köşe yazısının, yazının tamamı değil, bir kısmının alınması da dikkate alındığında, 750,00 TL bedelin, eser vasfını haiz olmayan 15 adet haber içerikleri yönünden ise, bu içeriklerin tamamının alınması dikkate alındığında, her bir içerik iin 500,00 TL bedelin uygun olabileceği yolunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
Birinci ve ikinci bilirkişi raporu arasında sayısal ve değerlendirme açısından eser niteliği yönünden farklılıklar bulunması nedeniyle, yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş ve 3. Bilirkişi heyeti hazırlamış olduğu raporda sonuç olarak, teknik inceleme sonunda, davalının yer sağlayıcı ve içerik sağlayıcı konumunda olduğu, toplam 25 adet içeriğin …. üyeleri tarafından yayınlandığı, toplam 28 adet içeriğin …. editörü tarafından yayınlandığı, 1 adet içeriğin …. .. (içerik yöneticisi) tarafından yayınlandığı, 1 adet içeriğin tamamen kaldırıldığı, 1 adet içeriğin kim/kimler tarafından yayınlandığıın tespitinin yapılamadığı, 1 adet içeriğin Son Dakika …. adlı twitter hesabından yayınlandığı hususunun tespit edildği, FSEK yönünden yapılan inceleme sonucunda ise, davaya konu toplam 57 adet içerikten, 44 adeti köşe yazısı, 13 adeti ise haberden oluştuğu, 13 haberin 2-3 ve 4 numaralı haberlerde, haberlerin editör tarafından verilmeleri, link eksiklikleri ve haber kaynağının yeterli belirtilmemesi sebebiyle, hak ihlallerinin olduğu, bunun dışındaki 10 adet haberin FSEK 36 çerçevesinde olduğu, davacının haklarının ihlaninin söz konusu olmadığı, basın özetleri şeklinde verilen 24-36 (2 adet köşe yazısı), 37 (4 adet köşe yazısı), 34 (4 adet köşe yazısı), 39 (2 adet köşe yazısı), 40 (2 adet köşe yazısı) olmak üzere toplam 15 adet köşe yazısının yayınlanma biçiminin FSEK 36 kapsamında “basın özeti” sınırları içinde ele alınarak tazminat gerektirmediği, köşe yazılarının basınözeti sınırını aşan 21-30-32 (2 adet köşe yazısı), 33 (4 adet köşe yazısı), 34 (4 adet köşe yazısı), 35 (2 adet köşe yazısı) olmak üzere 14 adetinin sektördeki bilirkişi fiyat değerlendirmeleri göz önüne alınarak, 750,00 TL ederin uygun olacağı, ancak davacının sunduğu manevi ve mali mali hakları çalışanda bıraktığına ilişkin düzenlemeleri içeren iş sözleşmeleri gözetildiğinde, davacının ….’ün “…. . mı Geldi, … Getirdi? ;….’ın “….” ; ….’ın “….” ; ….’ın “….’ye öneri….” ve….’in “….” başlıklı toplamda 5 adet köşe yazısından hak talep edemeyeceği, köşe yazılarının “ana tema ve konu bütünlüğü olarak” tamamına yakını yayınlanan 13 adetinin habercilik sektör paydaşları, çalışanları ve bilirkişi öngörü ve değerlendirmeleri çerçevesinde 1.000,00 TL ederin uygun olacağı yolunda mütalaada bulundukları anlaşılmıştır.
Mahkememizce yapılan yargılama ve toplanan delillere göre davacı yana ait köşe yazıları ve eser niteliğindeki benzer içeriklerin, davalı yanca izinsiz olarak umuma iletilmesi ve yeniden yayınlanması sebebiyle oluşan tecavüzün ref’i ile men’i ve 57 adet eser yönünden maddi tazminat talep etmiş olup davalının savunma itirazları iddia birlikte değerlendirildiğinden ilk çözülmesi gereken uyuşmazlık noktası söz konusu yayın içeriklerinin FSEK anlamında fikir ürünü anlamında ”eser” olup olmadıkları noktasındadır. FSEK anlamında bir ürünün eser olabilmesi için Sahibinin Hususiyetini Taşıması ve şekillenmesi – Kanun kapsamında sayılan eser türlerine dahil olması – Fikri çabanın ürünü olması gerekir.
HMK 266.madde kapsamında alınan bilirkişi heyet raporları ve davaya konu haber içeriği ve köşe yazıları olduğu dikkate alındığında haber içerikleri bakımından FSEK“MADDE 36 – Basın Kanununun 15’inci maddesi hükmü mahfuz kalmak üzere basın veya radyo tarafından umuma yayılmış bulunan günlük havadisler ve haberler serbestçe iktibas olunabilir.” hükmü esas alınarak değerlendirme yapıldığında
FSEK’in eser sahibinin hakları kapsamını sınırlayan maddeler arasında 35. Maddede iktibas serbestisi, 36. Maddede gazete mündericatı ile ilgili serbesti ve 37. Maddede de haber mahiyetinde olmak ve bilgilendirmek kapsamını aşmamak kaydıyla günlük hadiselerle ilgili yararlanmalar belirtilmiş olup, davaya dayanak olan haber içeriklerinin eser niteliğinde olması halinde bu maddeler çerçevesinde de değerlendirme yapılması gerekecektir.
FSEK’te kamunun haber ve bilgi alma ihtiyacının karşılanması amacıyla için yapılmış olan güncel haberler için yukarıdaki özel düzenlemeler dikkate alındığında davaya konu güncel haberler olarak değerlendirilen 13 adet içeriğin eser özelliği taşımadığı anlaşılmıştır. Nitekim YARGITAY 11. Hukuk Dairesi ESAS NO: 2017/381 KARAR NO: 2018/5990 sayılı emsal içtihadı da da bu yöndedir.
İkinci uyuşmazlık ise davalının içerik sağlayıcı olup olmadığı noktasındadır.5651 sayılı Kanun’da yer sağlayıcı “Hizmet ve içerikleri barındıran sistemleri sağlayan veya işleten gerçek veya tüzel kişiler” olarak; içerik sağlayıcı ise “İnternet ortamı üzerinden kullanıcılara sunulan her türlü bilgi veya veriyi üreten, değiştiren ve sağlayan gerçek veya tüzel kişiler” olarak tanımlanmıştır Toplanan deliller yapılan teknik incelemelere göre davalı şirkete bağlı editörler aracılığıyla içerik üretmesi ya da içerikleri değiştirmesi sebebiyle içerik ve aynı zamanda yer sağlayıcı olduğu sabit olup davalının bu yöndeki itirazları yerinde görülmemiştir. Sonuç olarak …com” alan adlı internet sitesinin hem yer sağlayıcı hem de içerik sağlayıcı niteliğinde olduğu ve davalının yapmış olduğu yayınların FSEK kapsamında hak ihlali teşkil ettiği, bu kapsamda hukuki sorumluluğunun bulunduğu aşikardır.
Sorumluluğun sebebi bakımından FSEK m. 36/I’de açıkça yer aldığı üzere basın tarafından umuma yayılmış bulunan haberler serbestçe iktibas olunabilir. Bunun tek koşulu ise aynı maddenin son fıkrasında yer aldığı üzere alınan kaynağın belirtilmesidir.
Davaya konu somut olayda ise bilirkişilerin de tespit ettiği üzere 3 adet haber içeriğinde ise; 3 adet haber içeriğinin “…com” yayınlanmaları, yayıncıya ait haber linkinin olmaması ve haber kaynağına dair yeterli bilgi içermemeleri sebebiyle FSEK m. 36 gereğince yayıncı lehine hak ihlali olduğu, her 3 adet ihlal için 1000’er TL tazminat miktarının uygun olduğu yönünde görüşleri dikkate alınarak haberin tamamının kaynak belirtmenden yayınlanması sebebiyle davacının tazminat talebi yerinde görülmüştür. Diğer yayınlanan 10 adet haberi yönünde is davaya konu 10 adet haber içeriğinin FSEK m. 36’nın istisnası kapsamında kaldığı, FSEK kapsamında korunması gereken eser özelliği taşımadığı, hak ihlali oluşturmadığı dikkate alınarak bu kısım yönünden tazminat talebinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davaya konu köşe yazıları yönünden ise köşe yazısının sahibinin hususiyetini taşıdığı ve bu nedenle FSEK m 2/1 anlamında fikir ürünü olduğundan eser oldukları anlaşılmıştır.
Talebe konu 44 adet köşe azısından 2 adetinin (20 ve 23 numaralı) yayından kaldırıldığı, bu sebeple inceleme yapılamadığı, 15 adet köşe yazısının (24-36 numaralı 2 adet, 37 numaralı 4 adet, 38 numaralı 4 adet, 39 numaralı 2 adet, 40 numaralı 2 adet) basın özeti sınırları içinde kaldığı ve tazminat gerektirmediği tespiti FSEK 36.madde kapsamında yerinde görülmüştür. Zira FSEK m. 36; gazete ve dergilerde yayınlanan günlük meselelere ilişkin makale ve fıkraların iktibas usulünü düzenlemekte olup, buna göre eser sahibi tarafından iktibas hakkı sarahaten mahfuz tutulmadı ise üçüncü kişiler tarafından aynen veya işlenmiş bir biçimde kullanılması serbest kılınmış, iktibas hakkı saklı tutulan eserlerin ise ancak “kısaltılarak basın özetleri” şeklinde alınması halinde yasaya uygun sayılacağı ifade edilmiştir.
Ayrıca dosyada yer alan manevi ve mali hakları çalışanda bıraktığına ilişkin düzenlemeleri içeren iş sözleşmeleri gözetildiğinde FSEK m. 18 kapsamında değerlendirildiğinde, yayıncı kuruluşun …’ün “…., ….?” ….’ın “….” ….’ın “….’ın “….’ye öneri:….” ve….’in “….” başlıklı toplamda 5 adet köşe yazısından hak talep edemeyeceği dikkate alınarak bu köşe yazıları yönünden talep yerinde görülmemiştir. Davaya konu geriye kalan ve hükme esas alınan son bilirkişi heyet raporun da da belirtildiği üzere 14 adet köşe yazısının (21-30-32 numaralı 2 adet, 33 numaralı 4 adet, 34 numaralı 4 adet, 35 numaralı 2 adet, basın özeti sınırını aştığı, bu sebeple işbu 14 adet ihlal için tazminat hesabı yapılmıştır.
Mali haklara tecavüz halinde uyulacak hükümleri belirleyen FSEK m.68/1’e göre; “…izni alınmamış hak sahipleri sözleşme yapılmış olması halinde isteyebileceği bedelin veya bu Kanun hükümleri uyarınca tespit edilecek rayiç bedelin en çok üç kat fazlasını isteyebilir.” denilmektedir.
Hükme esas alınan son 3.Bilirkişi heyeti Raporunda, eser niteliğindeki basın özeti sınırını aşarak paylaşılan 14 adet köşe yazısı için 750 TL ederin, tamamına yakını yayınlanan 13 adet köşe yazısı için ise 1000 TL ederin uygun olacağı kanaatine varılmıştır. Söz konusu yazıların ve yazarların niteliği, FSEK m.68/1 dikkate alındığında, bilirkişilerce takdir edilen işbu tazminat tutarı rayice ve hakkaniyete uygun bulunarak Davanın kısmen KABUL KISMEN REDDİ İLE FSEK kapsamında davacıya ait 57 adet yayın ve eserden 13 adet haber içeriğinden sadece 3 adet haber içeriği yönünden FSEK 36. Madde gereğince davalı tarafından izinsiz yayınlanma yolu ile umuma iletilmesine yol açtığı tecavüzün ref’i ile men’ine, fazlaya ilişkin diğer 10 adet haber içerikleri yönünden davanın reddine, ve 44 adet köşe yazısından 14 adet köşe yazısının basın özetini sınırını aşması nedeniyle 3 adetinin ise tamamına yakınının yayınlanması sebebiyle FSEK 36. Madde gereğince davalı tarafından izinsiz yayınlanma yolu ile umuma iletilmesine yol açtığı tecavüzün ref’i ile men’ine, fazlaya ilişkin geri kalan köşe yazılarından dolayı davanın reddine sonuç olarak da Davacının talebi ile bağlı kalınarak, ihlal edilen haber içerikleri ve köşe yazılarından dolayı toplam 57.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmişir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle,
1-Davanın kısmen KABUL KISMEN REDDİ İLE,
2-FSEK kapsamında davacıya ait 57 adet yayın ve eserden 13 adet haber içeriğinden sadece 3 adet haber içeriği yönünden FSEK 36. Madde gereğince davalı tarafından izinsiz yayınlanma yolu ile umuma iletilmesine yol açtığı tecavüzün ref’i ile men’ine, fazlaya ilişkin diğer 10 adet haber içerikleri yönünden davanın reddine,
3-44 adet köşe yazısından 14 adet köşe yazısının basın özetini sınırını aşması nedeniyle, 13 adetinin ise tamamına yakınının yayınlanması sebebiyle FSEK 36. Madde gereğince davalı tarafından izinsiz yayınlanma yolu ile umuma iletilmesine yol açtığı tecavüzün ref’i ile men’ine, fazlaya ilişkin geri kalan köşe yazılarından dolayı davanın reddine,
4-Davacının talebi ile bağlı kalınarak, ihlal edilen haber içerikleri ve köşe yazılarından dolayı toplam 57.000,00 TL maddi tazminatın, dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 3.893,67 TL ilam harcından, 973,42 TL peşin harcın mahsubu ile, 2.920,25 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsiline,
6-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücre tarifesi gereğince hesaplanan, 6.620,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
7-Davanın kısmen reddi sebebiyle, karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücre tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 1.001,12 TL dava ilk masrafı, 695,50 TL tebligat-tezkere ve 4.950,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzre toplam 6.646,62 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 3987,97 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine
9-Davalı tarafından sarfedilen 2.550,00 TL giderin, davanın kabul-red oranına göre 1.020,00 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
10-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine
11-Gider Avansından kalan miktarın 6100 sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince taraflara iadesine,
İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere, davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.23/10/2018
Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır