Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/128 E. 2019/301 K. 19.09.2019 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/128
KARAR NO : 2019/301

DAVA : Markaya Tecavüz ve Haksız Rekabetin Durdurulması, Men’i,
Kaldırılması, Tazminat
DAVA TARİHİ : 23/06/2015
KARAR TARİHİ : 19/09/2019
KARAR YAZIM TARİHİ : 26/09/2019

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, müvekkilinin, çiğ köfte sektöründe lider firmalar arasında olan müvekkilinin “…..” markası ile tanındığını, müvekkilinin, ….. ve ….. tescil nolu “…..” ve ….. tescil nolu “…..” markalarının sahibi olduğunu, müvekkilinin “…..” markası altında Türkiye dahil 8 ülkede 300’ün üzerinde franchise verdiği şubesinin mevcut olduğunu, müvekkilinin yaygın marka kullanımı, yaygın ticaret ağı, yüksek cirolu ticari hacmi ve yaptığı reklamlar ile “…..” marka tanınmış marka haline getirdiğini, müvekkilinin eski bir çalışanı olan davalı ile müvekkili arasında 16.12.2009 tarihinde imzalanan franchise sözleşmesi uyarınca davalının Eskişehir İli sınırları içerisinde üretici bayi olarak faaliyette bulunduğunu, mesnetsiz sebepler ileri sürerek 11.05.2015 tarihli bir ihtarnameyle sözleşmeyi feshettiğini, davalının, ihtarnameden sonra da müvekkilinin “…..” ve “…..” markalarını kullanmaya 21.05.2015 tarihine kadar devam ettiğini, bu duruma müvekkilinin izni ve muvafakatinin olmadığını, Savcılığın arama ve el koyma kararının icrasından sonra aynı iş yerinde müvekkilinin markası ile iltibas oluşturan, birebir benzeyen “…..” ibaresini marka olarak seçip çiğköfte üretip satmaya başladığını, davalının müvekkilinin “…..” markası ile iltibas oluşturacak şekilde “…..” ibaresini slogan olarak kullanmaya da başladığını, Eskişehir …. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin …. D.İş sayılı dosyasında davalının ….. ve ….. ibareli marka kullanımının haksız rekabet ve marka tecavüzü oluşturduğunun tespit edildiğini iddia ederek, tecavüzün durdurulmasını ve yasaklanmasını, “…..” ve “…..” ibareli her türlü kullanımının engellenmesini, tecavüzün ref’ini ve men’ini, davalıya ait her türlü eşya ve emtiadan, davalının tabelasından, reklamlarından ….. ve ….. ibarelerinin çıkartılmasını, bu mümkün değilse emtiaların imhasını, masrafı davalıdan alınarak hükmün ilanını, fazlaya ilişkin haklarını saklı tutarak şimdilik 1.000,00 TL maddi ve 10.000,00 TL itibar tazminatının, ticari avans faizi ile birlikte, 20.000,00 TL manevi tazminatın yasal avans faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep ve dava etmiş, davacı vekili bilahare sunmuş olduğu 01/02/2017 tarihli dilekçesi ile, 1.000,00 TL olan maddi tazminat talebini, 3.609,85 TL olarak ıslah etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, çiğköfte ibaresinin jenerik bir isim olduğunu ve herkesçe kullanılabileceğini, bu ibarenin davacının tekelinde olmadığını, bu nedenle marka olarak tescil edilemeyeceğini, bu hususu davacının da kabul ettiğini, çiğköfte kelimesini içeren çok sayıda tescilli markanın bulunduğunu, davacının markasında ayırt edici niteliğin kuyruğu oldukça uzun tasarlanmış “….” harfi olduğunu, müvekkili markasında ise ayırt ediciliğin “…” ön ekinde olduğunu, “….” eki sayesinde müvekkili markasının ayırt edicilik kazandığını, “….” kelimesinin markasının asli unsuru olduğunu, “…..” ve “…..” markalarının ortalama tüketici nezdinde karıştırılma ihtimalinin bulunmadığını, “…..” ibaresinin de iltibasa sebep olmadığını, çiğköftenin acı bir yemek olup, acı ibaresi sebebiyle benzerlik aramanın beyhude bir çaba olduğunu, davacının markasındaki “…….” ve müvekkili markasındaki “…..” kelimelerinin çiğköftenin acılığını nitelediğini, bu kelimelerin gerek yazım gerekse anlam paralelliğinin olmadığını savunarak, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRMESİ VE GEREKÇE :
Dava, markaya tecavüz ve haksız rekabetin durdurulması, men’i, kaldırılması, maddi-manevi ve itibar tazminatı taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu’ndan gelen kayıtlardan, ….. sayılı (….. “1993’den beri”) ibareli markanın, 29 ve 30. Sınıflarda 27/08/2009 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına tescil edildiği, ….. sayılı ve aynı ibareli markanın, 29, 35 ve 43. Sınıflarda ilk defa 24/03/2005 tarihinde tescil edildiği ve 24/03/2015 tarihinden itibaren 10 yıl müddetle davacı adına yenilendiği anlaşılmıştır.
6769 Sayılı SMK’nın 29/1-b ve c maddeleri ile, marka sahibinin izni olmaksızın, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markayı taklit etmek, markayı veya ayırt edilemeyecek kadar benzerini kullanmak suretiyle markanın taklit edildiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde, tecavüz yoluyla kullanılan markayı taşıyan ürünleri satmak, dağıtmak, başka bir şekilde ticaret alanına çıkarmak, ithal işlemine tabi tutmak, ihraç etmek, ticari amaçla elde bulundurmak veya bu ürüne dair sözleşme yapmak için öneride bulunmanın marka hakkına tecavüz oluşturduğu belirtilmiştir.
6102 Sayılı TTKnın 54. Maddesi ile, haksız rekabete ilişkin bu kısım hükümlerinin amacı, bütün katılanların menfaatine, dürüst ve bozulmamış rekabetin sağlanmasıdır. Rakipler arasında veya tedarik edenlerle müşteriler arasındaki ilişkileri etkileyen aldatıcı veya dürüstlük kuralına diğer şekillerdeki aykırı davranışlar ile ticari uygulamalar haksız ve hukuka aykırıdır. 55. Maddesinin 4. fıkrasında ise, iyi niyetle bağdaşmayan, haksız rekabete ilişkin eylemlere örnek olarak, başkasının malları, iş ürünleri, faaliyetleri veya işleri ile karıştırılmaya yol açan önlemler almak gösterilmiş ve haksız rekabet halleri hüküm altına alınmıştır.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosyada bilirkişi incelemesi yaptırılmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 30/11/2015 tarihli raporda sonuç olarak, davacının ….., ….. ve ….. tescil nolu “…..” esas unsurlu markaların sahibi olduğunu, davalının kardeşine ait …..6 no.lu “…..” ve ….. nolu “…..” marka tescil başvurularının bulunduğunu, davalının “…..” ibaresini kullanım şekli bir bütün olarak değerlendirildiğinde, bu kullanımdaki ayırt edici unsurların davacı markasındaki ayırt edici unsurlar ile benzer nitelikte olduğu, bu sebeple bu kullanımların davacının markası ile 556 sayılı KHK 9/1-b ve TTK uyarınca iltibas yaratır nitelikte olduğu ve davalının somut olaydaki kullanım biçiminin 556 sayılı KHK 12 kapsamında mütalaa edilemeyeceği yolunda görüş belirtildiği anlaşılmıştır. Davalının dava dışı kardeşine ait olduğunu belirttiği ….. ibareli marka başvurusunun reddine karar verildiği, YİDK kararının iptali istemi ile Ankara …. FSHHM’nin….. Esas,…. Karar sayılı kararı ile davanın reddine karar verildiği ve kararın Yargıtay denetiminden geçerek kesinleştiği anlaşılmıştır.
Davalı adresinin Eskişehir’de bulunması nedeniyle, dava tarihinden geriye franchise sözleşmesinin fesih tarihinden sonra davalının marka kullanımına ilişkin ticari defter ve kayıtlarının mali bilirkişi vasıtasıyla incelenmek suretiyle, davacı tarafın talep etitği lisans bedeline dayalı maddi tazminat konusunda bilirkişi incelemesi yaptırılmasına kara verilmiş ve bu doğrultuda Eskişehir ….. Asliye Hukuk Mahkemesi’ne yazılan talimat sonucu hazırlanan 06/04/2016 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, davaya konu olan davacı adına tescilli ….. sayılı ve ….. sayılı “….. “1993′ den beri” şekil ve ibareli markanın ve …. tescil tarihli,….. tescil ” …..” şekil ve ibareli markanın taraflar arasındaki imzalanmış Franchising Satış Sözleşmesi’nin davacı … tarafından tek taraflı olarak fesih edildiği 11.05.2015 tarihinden itibaren (23.06.2015) dava tarihine kadarki dönem içerisinde markaların kullanıldığına ilişkin kayıtların bulunmadığı, taraflar arasındaki imzalanmış Franchising Satış Sözleşmesi’nin davacı … tarafından tek taraflı olarak fesih edildiği 11/05/2015 tarihinden itibaren (26/06/2015) dava tarihine kadarki dönem içerisinde davalı …’in incelenen ticari defter ve kayıtların göre 10.013,88 TL ciro elde ettiği belirtilmiştir.
Taraflar arasındaki sözleşme ve lisans bedeli ve ayrıca davacı tarafın defter ve kayıtları incelenmek suretiyle, daha önceden taraflar arasındaki ödenen bedellere ilişkin hususlar da dikkate alınarak, 11/05/2015 ile 23/06/2015 tarihleri arasında oluşabilecek lisans bedelinin belirlenmesi açısından dosyada mali bilirkişi vasıtasıyla inceleme yapılmasına karar verilmiş ve dosyanın tevdi olunduğu Mali Müşavir bilirkişinin hazırlamış olduğu 05/01/2017 tarihli raporda sonuç olarak, davalı tarafın 11/05/2015-23/06/2015 tarihleri arasındaki hak ihlali süresince taraflar arasında daha önce imzalanan sözleşme kapsamında davacıya ödenmesi gereken lisans bedelinin 186,30 TL, aynı dönem için davacı tarafın muhtemel kazanç kaybının ise 3.609,85 TL olarak hesap edildiği, bununla birlikte davacı tarafın maddi tazminat talebinin Borçlar Kanunu’nun 50. Maddesine göre belirlenmesi hususunda takdirin Mahkemede olduğu belirtilmiştir.
Tüm dosya kapsamı, deliller, yukarıda değinilen bilirkişi raporları ve yasal düzenlemeler birlikte değerlendirildiğinde, davalı tarafın daha önce davacı tarafın bayisi olup, bu ilişkinin sona ermesinden sonra davacı markası olan “…..” markası ile iltibas oluşturacak şekilde “…..” ibaresi ile kullanımda bulunduğu, bu kullanımın davacının marka haklarına tecavüz teşkil ettiği gibi, aynı zamanda haksız rekabet de teşkil ettiğinden, davacının tespit, men ve kaldırmaya yönelik talebinin kabulü gerekmiştir. Yine davacının bu eylemi nedeniyle davacının isteyebileceği maddi tazminat tutarının 3.609,85 TL olduğu anlaşılmakla, davacının maddi tazminat talebinin de ıslah talebi doğrultusunda kabulü gerekmiştir. Yukarıda değinilen davalının eylemi davalının markadan doğan manevi haklarını da ihlal ettiğinden, tarafların ekonomik durumları, ihlalin niteliği, manevi tazminatın amacı ve hakkaniyet ilkesi gözetilerek, davacı yararına 10.000,00 TL manevi tazminat takdir edilmiştir. Davacının itibar tazminatı talebine gelince; davalının kötü kullanımı ispatlanamadığından ve koşulları oluşmadığından, bu talebi yönünden dava reddedilmiştir. Bu itibarla aşağıdaki hüküm kurulmuştur.
H Ü K Ü M : Gerekçesi yukarıda açıklandığı üzere ;
1-Davacının davasının KISMEN KABULÜNE,
Davalının davacı adına tescilli “…..” esas unsurlu markadan doğan haklarına tecavüz ve haksız rekabetinin durdurulmasına, menine ve kaldırılmasına, davalının “…..” ibareli sözcükleri her türlü tanıtım evrakından, eşyasından, tabelasından, reklam araçlarından çıkarılmasına, eşyaya zarar verilmeden çıkarılması mümkün değil ise eşyaların toplatılarak imhasına,
Toplam 3.609,85 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Toplam 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari avans faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
Davacının fazlaya dair manevi tazminat talebi ile itibar tazminatı talebi yönünden reddine,
Hüküm özetinin karar kesinleştiğinde masrafı davalıdan alınarak ülke çapında yayınlanan tirajı en yüksek bir gazetede ilanına,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 929,69 TL ilam harcından, 529,41 TL peşin ve 45,00 TL tamamlama harcının mahsubu ile, 355,28 TL bakiye karar harcının davalıdan tahsili ile hazineye irat kaydına,
3-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
4-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
5-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen manevi tazminat yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-Karar tarihininde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince reddedilen itibar tazminatı yönünden hesaplanan 3.931,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
7-Davacı tarafından yapılan 529,41 TL peşin harç, 27,70 TL başvuru ve 45,00 TL tamamlama harcı olmak üzere toplam 602,11 TL harç giderinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine,
8-Davacı tarafından yapılan 412,00 TL tebligat-tezkere ve 3.100,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 3.512,00 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 2.458,40 TL.’sinin, davalıdan alınarak davacıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
9-Davalı tarafından yapılan 98,95 TL yargılama giderinin, davanın kabul-red oranına göre 29,69 TL.’sinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine, bakiyesinin üzerinde bırakılmasına,
10-Talep halinde kararın taraflara tebliğine,
11-Karar kesinleştiğinde kullanılmayan gider avansının ilgilisine iadesine,
Davacı vekilinin yüzüne karşı, davalı vekilinin yokluğunda verilen karar, kararın tebliğinden itibaren 2 hafta süre içerisinde İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi nezdinde İstinaf kanun yolu açık olmak üzere, açıkça okunup anlatıldı.19/09/2019

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır