Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2015/121 E. 2018/248 K. 03.07.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2015/121 Esas
KARAR NO : 2018/248

DAVA : Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini
DAVA TARİHİ : 12/06/2015
KARAR TARİHİ : 03/07/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 18.07.2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Fikir Ve Sanat Sanat Eseri Sahipliğinden Kaynaklanan Haklara Tecavüzün Ref’i, Önlenmesi Ve Tazmini davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Müvekkilinin dava konusu eserim mali haklarını eser sahibihnden 12.11.1999 tarihli sözleşme ile devralmış olduğunu, davalı kurumun Yabancı Dil ve Lehçelerde yayınlar Daire Başkanı Vekili …. müvekkilini Temmur 2014 başlarında arayıp, söz konusu eseri Diyanet Başkanlığı adına basmak istediklerini, bu hususta anlaşmaya varmak istedkilerini belirttiğini, müvekkilinin 10.000 adet baskı için 18.880,00 TL karşılığında söz konusu teklifi sözlü olarak kabul etmiş ve 11.08.2014 tarihli ön fatura ile daha önce sözlü anlaşılan şartları yazılı olarak da belirtmiş olduğunu, davalının talebi üzerine 20.08.2014 tarihli fatura kesilmiş, kendisine gönderilmiş, davalının bu faturaya ve içeriğine hiçbir itirazda bulunmamış olduğunu,davalının blahare gerçeğe aykırı ifadeler ve başka sayfa düzeni istediği bahanesi ile haksız olarak anlaşmadan döndüğünü, ancak davalınnı internet sitesinde ….. tarafından hazırlanan Kur’an Kerim İspanyolca mealinin davalıca baskılarının gerçekleştirildiğine dair duyurusunu görüp haksız fiilinden haberder olduğunu müvekkilinin telf haklarına sahip olduğu eser ile davalınnı baskısını yaptığı eserin aynı eser olduğunu, bu nedenlerle davalı fiillerinin müvekkilinin haklarına tecavüz oluşturduğunun tespiti ile fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 1.000,00 TL telif hakkı ücretinin 3 katı olan 3.000,00 TL nin haksız fiil tarihinden itibaren işleyecek ticari faiz ile birlikte davalıdan alınarak taraflarına verilmesine, tecavüzün refine, tecavüzüm men’i ile birlikte kitabın davalıca basım, yayım ve dağıtımının yasaklanmasına, hükmün özetinin ilanına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf mahkememize sunduğu 01.05.2018 tarihli dilekçede neticeyi talep kısmını ıslah etmiş FSEK 68 mad. Uyarınca telif hakkı tazminatı olarak 1.280,00 TL nin 3 katı 3.840,00 TL nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesini usulüne uygun harcını yatırarak değer arttırmış bu miktar dikkate alınarak maddi tazminat talebi değerlendirilmiştir.
Davalı vekilinin cevap dilekçesinden özetle. İspanyolca Kur’an-ı Kerim meali yayımlamayı planlayan Kurumlarının öncelikle Türkiye’de ve dünyada mevcut İspanyolca Kur’an-ı Meallerini araştırmış olduğunu, bu çerçevede davacının sahibi olduğu …. Yayınları ile de irtibata geçmiş olup, yapılan pek çok görüşme sonucunda nihai olarak karşılıklı bir anlaşmaya varılamamış olduğunu, görüşmelerden bir netice alamayınca bizzat İspanyolca Kur’an Kerim mealini hazırlayan tercüme ve telif sahibi … (….) …. ile irtibata geçildiğini ve tercüme sahibinin izin ve muvafakatnamesini alarak meaili orta ve küçük boy olarak basmı olduklarını , davacının, eser üzerinde herhangi bir telif hakkının bulunmadığını, davcının eser sahibi olan … ile aralarında imzalanmış olduğu 14.11.1999 tarihli bir sözleşmeye göre bu sözleşmenin bir telif hakları Devri Sözleşmesi” değil isminde de belirtildiği üzer ebasım dağıtım, yani “Neşir Sözleşmesi’ değil isminde de belirtildiği üzere basım dağıtım, yani “Neşir Sözleşmesi” mahiyetinde olduğunu, bu itibarla söz konusu eserin telif hakkının halen eser sahibinin uhdesinde bulunmakta olduğunu, davacının sahibi olmadığı bir eser hakkında tecavüzün refi davası açamayacağını, dava konusu olaya 5846 sayılı FSEK hükümlerini uygulama imkanı bulunmadığını, bu sebeple işbu davanın öncelikle usulden reddinin gerekeceğini, davacının davasının haksız olması nedeniyle reddine karar verilmesi gerektiğini beyan etmiştir.
Tarafların sunmuş oldukları delil ve belgeler dosyaya ibraz edilmiş dosyaya biraz edilen telif hakları devri senedinde 16.11.1999 tarihli sözleşmeye ek olarak …. tercümesini ek kitap olarak hazırlayıp Türkiyede ve bütün dünyada satma haklarının 90 yıl süre ile herhangi bir sayı sınırlaması olmaksızın 1.000,00 euro karşılığında birinci tarafa vermiştir. 2. Taraf 90 yıl süre ile sayı sınırlaması olmaksızın birinci sınıfa verdiği bu ek kitap yayın hakkı ikinci tarafın dışındaki gerçek ve tüzel kişilere de verilmesine mani değildir. Şeklinde sözleşme ibraz edilmiş. Yine 15 Ekim 2014 tarihli davalı tarafından ibraz edilen muvafakatnamede tercümesi yapılan İspanyolca kuranı Kerimin 2.520,00 Euro telif ücreti karşılığında her türlü işlemi yayma, çoğaltma, sınırsız sayıda basılma konusunda (bu eserin yayın hakların ıdaha önceden 3. Şahıslara vermiş ve bundan sonrada kendinde saklı tutmak kaydı ile) T.C Diyanet İşleri Başkanlığına yetki veriyorum şeklinde eser sahibinin davalı tarafa yetki verdiğine ilişkin belge ibraz edilmiş,
Söz konusu tüm belge deliller ile birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş dosyaya biraz edilen ilk bilirkiş iraporunda Kuranı Kerimin İspanyolca tercümesi eser niteliğinde olduğu işleme eserin sahibinin…. olduğu davacının yayın sözleşmesi ve basit ruhsat şeklinde hak sahibi olduğu sözleşmenin 2. Maddesinde belirtilen şeklide basım şekli için münhasır hak sahibi olduğu 3. Kişiye devir hakkı olmadığı, davalının bu işleme eserin mali haklarını aldığı,basit ruhsat şeklinde kullanımda bulunabileceği, kullanım yönünden herhangi bir ihlal bulunmadığı beyan edilmiş rapora itiraz edilmiş mahkememizce tekrar 2. Kez bilirkişi incelemesi yapılmış, 2. Bilirkişi heyeti dava konusu Kuranı Kerimin İspanyolca tercümesini aktaran kullanımın işleme eser olduğu, eser sahibinin … olduğu davalının basımının çoğaltma ve yayma hakkının ihlali olduğu beyan edilmiş, bilirkişi heyetinde yer alan Profösür…. ek beyanında dava konusu İspanyolca tercüme kuranı Kerimlerin basım hakkının mütercim tarafından hem … Yayınları hem de Diyanet İşleri Başkanlığına verildiği bu nedenle herhangi bir hak ihlali olmadığı her iki tarafında Kuranı Kerimlerin basma hakkı olduğu kanaatinde olduğunu beyan etmiş, her iki bilirkişi raporu dikkate alındığında 1. Rapor ihlal olmadığı, 2. Rapor ihlal olduğu kısmen sonradan ihlal olmadığı yönünde ayrık görüş sunulduğu dikkate alındığında raporlar arasındaki çelişki taraflar arasındaki sözleşmenin yorumlanması gerekliğine haiz olduğundan, hukuki değerlendirme yapılması gerekli olup 1 ve 2. Bilirkişi raporu mahkememizce değerlendirilmiş. 1. Bilirkişi raporunun yeterli inceleme ve değerlendirmeyi yaptığı 2. Bilirkişi raporunda kısmen her iki sözleşmenin değerlendirme eksikliği bulunduğundan 1. Bilirkişi kurulu raporu dikkate alınmış, Söz konusu çelişki hukuki değerlendirmeden kaynaklanan farklılığa dayandığından mahkememizce çelişki giderilerek 3. Bir bilirkişi raporu alınmasına yargılamanın ucuzluk ve basitlik ilkesi dikkate alınarak yer olmadığına karar verilerek ilk bilirkişi kurulu raporu ve 2. Bilirkişi kurulu raporunun ayrık görüşü dikkate alınarak hüküm kurulmuştur.
Dosyaya ibraz edilen taraf delilleri, yaptırılan bilirkişi incelemesi, tüm deliller dikkate alındığında taraflar arasındaki ihtilaf davalı … Başkanlığınca İspanyolca Kuran’ın izinsiz kullanımı nedeniyle telif hakkı tazminatına ilişkin olup davaya konu Kuranı Kerimin eser sahipliği eser niteliği üzerinde değerlendirilme yapılmıştır,
FSEK 1b maddesine göre bir fikir ve sanat ürününün eser olarak nitelendirilebilmesi için sahibinin hususiyetini taşıması kanunda sayılan eser kategorilerinden birine dahil olması gerekir, davaya konu İspanyolca Kuranı Kerim tercümesi, FSEK 6/1 madde hükmüne göre tercüme niteliğinde olup işlenme eser sayılmaktadır, İşlenme eserler mevcut bir fikir ve sanat ürününden faydalanılarak meydana getirilen tamamı ile asıl eserden bağımsız olmayan ancak işleyenin hususiyetini taşıyan fikir ve sanat ürünüdür.
Davaya konu Kuranı Kerim tercümesi yapılan tercümenin, tercüme edilen dilin cümle yapısına uygun olarak naklini içeren Kuranı Kerimi aynı ahenk, aynı uslup ile ispanyolcaya aktadar bu nedenle hususiyet taşıyan bir işleme eser niteliği taşıdığı anlaşılmıştır.
Söz konusu eser sahibinin …. olduğu her iki tarafta yapılan sözleşme ve beyanlarda anlaşılmış olup eser sahibinin her iki taraflada sözleşme yaptığı dosyadaki deliller ile anlaşılmış olup davalının tercüme eser sahibinden FSEK kapsamında mali hakları aldığı bu tercümenin mali haklarını kullanma yetkisi olduğu, davalı kulllanımının şeklinin farklı olup davacı kullanımından şeklen benzer olmadığı, davacı tarafın her ne kadar daha önceki sözleşme hususundan bahsedilmiş isede talebi dava konusu eserin basılıp dağıtılmasına ilişkin hak ihlaline ilişkin olup, davalı tarafın kullanımları eser sahibinden alınan hak sahipliğine dayalı olup kullanımın yasal kapsamda olup herhangi bir hak ihlali olmadığından yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Davacı tarafın her ne kadar FSEK kapsamında hak sahipliğinden dolayı maddi tazminat talebini ve meni talep etmiş isede davalı kurum ile eser sahibi arasındaki sözleşme gereği bir hak ihlali olmadığından yerinde olmayan davanın reddine,
Peşin yatırılan 27,70 TL harcın 35,90 TL karar ve ilam harcından mahsubu ile bakiye 8,20 TL karar harcının davacıdan tahsili ile hazineye irad kaydına,
Davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan tecavüzün tespiti meni yönünden 3.145,00 TL maddi tazminat yönünden 3.145,00 TL toplam 6.290,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili davalı tarafa ödenmesine,
Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
Artan avans giderinin tarflara iadesine,

Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı. . 03/07/2018

Katip …

Hakim …