Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/97 E. 2018/37 K. 15.02.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/97 Esas
KARAR NO : 2018/37

DAVA : Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli)
DAVA TARİHİ : 22/04/2014
KARAR TARİHİ : 15/02/2018
KARAR YAZMA TARİHİ : 12/03/2018

Mahkememizde görülmekte bulunan Marka (Tecavüzün Giderilmesi İstemli), Marka (Marka Hükümsüzlüğünden Kaynaklanan), Marka (Marka İtibarının Kaybı Nedeniyle Tazminat İstemli) davasının yapılan açık yargılamasının sonunda,

GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin “…” markasını 37.sınıf içinde yer alan tüm hizmetler için … tarihinden itibaren 10 yıl müddetle … tarihinden itibaren tescil ettirildiğini, davalı tarafın müvekkilinin tescilli olan… markasını kötü niyetli olarak müvekkilinin tescilinden sonra …, … olarak haksız ve kötü niyetli olarak tescil ettirdiğini, müvekkilinin …markasına davalı tarafından yapılan vaki tecavüzün önlenmesini, davalı tarafından … tarihinde …, … ve… sayılı …, …ve …markalarının iltibas meydana getirmesi ve kötü niyetli tescili nedeniyle hükümsüzlüğünün tespitine, tescilin iptaline, davalının markaya tecavüzünün önlenmesi, müvekkiline ait tescilli markaların kullanıldığı tabelaların sökülmesine, reklam vasıtası, basılı evrak ve ürünlerin toplatılmasına, tüm görsel ve yazılı medya ile sosyal medya ve diğer reklam mecralarında yer alan reklamlarının durdurulmasına, masrafı davalıdan alınarak hükmün tirajı en yüksek 5 gazeteden birinde ilanına, şimdilik 10.000 TL manevi, 10.000 TL maddi tazminatın davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davacı taraf … tarihli usulüne uygun harcını yatırdığı ıslah dilekçesinde, 10.000 TL olarak talep etmiş olduğu maddi tazminat talebinin 1.617.362,72 TL olarak ıslah ettiğini maddi tazminatın bu miktar üzerinden değerlendirilerek davalı taraftan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle; … sayılı … markasının … tarihinde 19 ve 37.sınıfta, … sayılı … markasının … tarihinde 19 ve 37.sınıflarda ve … sayılı …. markasının … tarihinde 19 ve 37.sınıfta müvekkili adına tescil edildiğini, … kelimesinin türkçe karşılığının cadde, yol, bulvar, ağaçlı yol, iki yanı ağaçlı yol olduğunu ve anonim özellik gösterdiğini, müvekkilinin markası incelendiğinden ayırt edici unsurun … değil … olduğunu, davacının … markasını henüz kullanmadığı, projelendirilmediği, nereye yapılacağının belirlenmediği, tanıtımlarının yapılmadığı ve bunlarla sınırlı olmamak kaydıyla davacının marka hakkından doğan haklarının kullanımı sayılabilecek hiçbir fiil gerçekleştirmediği halde müvekkilinden marka hakkına tecavüz, maddi manevi tazminat talep etmesinin kötü niyet teşkil ettiğini, haksız ve hukuki dayanaktan yoksun davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy Kapatılan … FSHHM’ nin … Esas sayılı dosyasında davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle; davalı şirketin kötü niyetli tescilini gerçekleştirdiği ” … ” markası müvekkili şirketin TPE tarafından tescilli ve 556 sayılı KHK. Nın koruması altında olan ” … ” markası ile iltibas yarattığından benzerlik taşıdığından müvekkil şirketin marka hakkına tecavüz edildiğinden davalı şirketin ” … markasının tescilinin hükümsüzlüğünün tespiti ile tescilin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen mahkememizin …Esas sayılı dosyasında davacı taraf vekili dava dilekçesinde özetle, müvekkilinin … ismini … tarihinde TPE ye 19 ve 37. mal ve hizmet sınıflarında geçerli olmak üzere başvuruda bulunduğunu, bu başvurunun itiraza uğramadan … sayı ile tescil edildiğini, davalı tarafın ise … markasını 37.sınıfta geçerli olmak üzere kötü niyetli olarak tescil ettirdiklerini, …. ve … kelimelerinin 37.sınıfta düzenlenen inşaat hizmetleri yönünden herhangi bir ayırt ediciliğe haiz olmadığını, söz konusu sınıfta benzer birçok ibarenin tescil edildiğini, öncelikle açılan davanın 6100 s ayılı HMK’ nun 166.maddesi uyarınca Bakırköy … FSHHM’ nin … Esas saylılı dosyası ile birleştirilmesini, davalı şirket adına TPE de tescilli … sayı ile tescilli… markasının 556 sayılı KHK’ nın 42/1-a, 7/1-a,cd maddeleri uyarınca hükümsüzlüğüne, sicilden terkinine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Birleşen mahkememizin … Esas sayılı dosyasında davalı taraf vekili cevap dilekçesinde özetle, müvekkilinin …ve… sözcüklerini birleştirmek suretiyle ayırt edici niteliğe sahip olan … markasını tüketici nezdinde tanıttığını, müvekkili tarafından davacı … müvekkilinin marka hakkına karşı yaptığı tecavüz nedeniyle Bakırköy … FSHHM nin … esas sayılı kötü niyetli tescilin hükümsüzlüğününtespiti, tescilin iptali, maddi manevi tazminat daası açıldığını, müvekkilinin markasına tecavüzün bilirkişi heyeti tarafından tespit edildiğini, müvekkilinin markasının iptaline yönelik bu davanın zaman aşımına uğradığını, davacının birleştirme talebinin kötü niyetli olduğunu, bu dava ile müvekkilinin haklı davası … Esas sayılı davasının karara çıkartılmasını engellemek istediğini, müvekkilinin… markasının 556 sayılı KHK uyarınca ayırt edici ve özgür niteliğe sahip olduğunu savunarak haksız, usul ve yasaya aykırı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
Davaya konu marka kayıtları celp edilmiş, davacı tarafa ait … sayılı … markasının 37.sınıfta … tarihinden itibaren 37.sınıfta tescilli olduğu, dava tarihi itibariyle davalı tarafa ait … sayılı …, …, … markalarının tescil başvurularının gerçekleşmediği, işlemlerinin devam ettiği, daha sonradan celp edilen kayda göre …markasının 26.08.2014 tarihinde sicile kaydedilen markanın … tarihinden itibaren 19 ve 37.sınıfta 10 yıl müddetle tescil edildiği, diğer davalı taraf markalarının noksan bulunan evraklarının süresinde ikmal edilmemiş olması nedeniyle işlemden kaldırılmış sayılarak hükümden düştüğü celp edilen kayıtlardan anlaşılmıştır.
Dosyaya celp edilen tüm delillerle birlikte dosya bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, bilirkişi heyeti yaptığı inceleme ve değerlendirmede; … işareteni konut inşaatı hizmetinde marka olarak tescil edilebilecek ayırt ediciliğe sahip bir işaret olduğu, davalıya ait … tescil nolu… markasının tescilli sınıflarından 19.sınıf akvaryum kumları hariç davacıya ait tescilli .. markasıyla benzer olduğu, davalı kullanımlarının … markasının tescilli olduğu 37.sınıf kapsamında inşaat hizmetlerine yönelik olup, kullanımın kendi markası kapsamında kaldığı beyan edilmiş, daha sonradan ibraz edilen ek raporda ayrıntılı olarak yapılan değerlendirmede, davalının fiilleri kullanımının … markası kapsamında olduğu, davalının unvanının ayırt edici eki olan… işaretinin davalının çatı markası olduğu, hemen hemen her projede … ibaresinin kullanıldığı, bir bütün halinde yapılan incelemeler neticesinde davalı tarafın kullanımlarının… markası tescil kapsamında olduğu ve tescile uygun kullanım olduğu beyan edilmiştir.
Dosyaya ibraz edilen talimatla yaptırılan bilirkişi incelemesinde, davalı… İnşaat tarafından yapılan inşaat nedeniyle … markasının kullanımı nedeniyle 1.618.362,72 TL kar elde edildiği beyan edilmiştir.
Yine dosyaya ibraz edilen uzman görüşü sonuç kısmında, davalıya ait … markasını içeren kullanımlarla davacı markasının benzer olmadığı, markanın hükümsüzlük koşullarının gerçekleşmediği beyan edilmiş, uzman görüşü mahkememizce duruşmada dinlenmiş aynı nitelikte duruşmada beyanda bulunulmuş, yine bilirkişiler de mahkememizce dinlenmelerinde aynı nitelikte beyanda bulunmuşlardır.
Dosyaya ibraz edilen ve celp edilen tümdeliller, yaptırılan bilirkişi incelemeleri, uzman görüşü ve tüm deliller dikkate alındığında, asıl dava yönünden dava davalıya ait markalarının hükümsüzlüğü, markaya yönelik tecavüzün tespiti, meni, maddi-manevi tazminata ilişkin olup, dava tarihi … tarihi dikkate alındığında davacı tarafın açtığı hükümsüzlük davası yönünden henüz davalıya ait markaların tescilli olmadığı dikkate alındığında marka hükümsüzlüğünün dikkate alınabilmesi için dava tarihi itibariyle markaların sicile kayıtlı ve tescilli olması şart olup, davalı taraf markalarının henüz tescil işlemleri devam ettiğinden asıl dava yönünden hükümsüzlük talebinin erken açılması nedeniyle reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Birleşen …Esas sayılı dava yönünden hükümsüzlük açısından davaya konu olan davalıya ait … sayılı … ibareli markanın hükümsüzlüğü yönünden birleşen dava yönünden yapılan incelemede, dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı Mülga KHK gereği değerlendirme yapılmış olup, tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş olan bir marka daha önceden tescil edilmiş bir marka ile aynı ise aynı mal ve hizmetleri kapsıyor ise önceki tescil sahibinin itirazı üzerine TPE tarafından tescil başvurusu reddedilebileceği gibi, tescilin gerçekleşmiş olması halinde mahkemeye hükümsüzlük davası açılabilecektir. Tescil başvurusuna konu olan ya da tescil edilmiş bulunan marka tescil edilmiş veya tescili için daha önce başvurusu yapılmış bir marka ile aynı veya benzer ise ve tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın kapsadığı mal veya hizmetler ile aynı veya benzer ise tescil edilmiş veya tescil için başvurusu yapılmış markanın halk tarafından karıştırma ihtimali var ise bu karıştırma ihtimali tescil edilmiş veya tescili için başvurusu yapılmış marka ile ilişkili olduğu ihtimalinide kapsıyor ise bu hal hem nispi red hem de hükümsüzlük nedenidir.
Karıştırma ihtimali ortalama tüketicilerin her iki işaret arasında bir şekilde bağlantı kurmasıdır. Başka bir anlatım ile halkın söz konusu mal ve hizmetleri aynı ya da bağlantılı işletmelerden geldiğini düşünme tehlikesidir. Hem markanın hem de mal veya hizmetlerin aynı olması durumunda marka hakkının ihlali söz konusu olmaktadır. Karıştırma ihtimalinden söz edilebilmesi için öncelikle tescil başvurusuna konu veya tescil edilmiş marka ile daha önce tescil edilmiş ve tescil başvurusu yapılmış markanın kapsadığı hizmetlerin aynı ya da benzer olması gerekmektedir. Eğer bu mal ve hizmetler aynı ya da benzer ise bu kez markaların aynı ya da benzer olup olmadıkları incelenecektir. Karıştırma ihtimali hem marka, hemde sınıf bakımından benzerlik gerektirdiğinden iki markanın tescil edildikleri, tescil başvurusunda bulunulduğu ya da kullanıldığı mal ve sınıfların ne kadar birbirine benzer ise karıştırılma ihtimalinin ortaya çıkmaması için markaların da o oranda birbirinden farklı olması gerekecektir. Markalar arasında sözcük, harf karakteri, şekil, grafik gibi renk unsurlarında hiçbir fark yok ise markalar arasında ayniyetten söz edilir. Eğer bu unsurlardan birinde küçük fark var ise benzer markalardan söz edilir. Markalar arasında karıştırma ihtimali incelenirken her bir unsura göre değil bir bütün olarak iki markanın bıraktığı genel global izlenimin markanın bütünüyle bıraktığı etki dikkate alınır.
AB Adalet Mahkemesi (CJEU) uygulamalarında karıştırma ihtimalinin belirlenmesinde bir takım ilkeler mevcuttur. Uygulamalara göre karıştırma ihtimali ilgili tüm faktörler dikkate alınmak suretiyle marka veya işaretler birer bütün olarak değerlendirilmeli bu değerlendirme yapılırken uyuşmazlık konusu mal veya hizmetin talep edebilecek durumdaki ortalama tüketici gözü ile bakılmalı ortalama tüketicinin detayları incelemeden markayı bir bütün olarak algılayacağı gözönünde bulundurulmalı markadaki ayırt edici ve egemen unsurların bıraktığı genel intibaya göre görsel ve işitsel ve kavramsal anlamda karıştırma ihtimali bulunup bulunmadığı tartışılmalıdır.
Markalar arasında daha az derecedeki benzerlik mal veya hizmetler arasında daha çok benzerlik ile dengelenebilir. Bunun tersi de mümkündür. Ayrıca eğer önceki markanın ayırt ediciliği kendiliğinden çok yüksek ise veya kullanım sonucunda yüksek ayırt edicilik sağlanmış ise karıştırılma ihtimali de çok yüksek olacaktır. Salt çağrıştırma ihtimalinin varlığı karıştırma ihtimalini de mevcut olduğunun kabulü için yeterli değildir. Önceki markanın tanınmışlığı da tek başına karıştırılma ihtimalinin varlığı için yeterli değildir. Eğer her iki marka arasında çağrıştırma, tüketicide bu markayı taşıyan ürünlerin aynı ya da ekonomik olarak bağlantılı işletmelerden kaynaklandığı yolunda bir kanaate yol açacak nitelikte ise, bu durumda karıştırma ihtimalinin bulunduğu düşünülmelidir. Markalar arasında görsel, işitsel, kavramsal benzerlik bulunup bulunmadığı her iki markanın asli ve tali unsurları ile birlikte bütünü itibariyle bıraktığı izlenimler bakımından benzerlik olup olmadığı çağrıştırma söz konusu olup olmadığı, markaların ait oldukları mal veya hizmetlerin hitap ettiği tüketici kitlesinin eğitim ve toplumsal durumu, markaların tescilli oldukları malın ya da hizmetin değeri , buna bağlı olarak alıcının mal almaya gittiğinde harcadığı zaman kriterleri dikkate alınarak ortalama düzeydeki tüketici gözü ile karıştırma ihtimali mevcut olup olmadığı tespit edilecektir.
Somut olayda, davacıya ait tescilli marka …, davalı tescilli markası ile …’ dir. Her iki markanın farklı davalı tarafın … ibaresini baş tarafta kullanmış olmasıdır. Bir bütün halinde bakıldığında …ibaresi markaya ayırt edicilik sağlamamakta ortalama tüketici nezdinde her iki markanın seri marka imajı yaratan benzer marka olduğu akla gelmektedir. … ve … kelimeleri yabancı menşeyli kelimeler olup, …ibaresi yeşil alan bahçe, … kelimesi ise cadde anlamı taşımakta olup, her iki ismin birleşimi yeşil alanlı cadde olarak anlam ifade etmektedir. Bu iki ibarenin bir araya gelmesi dikkate alındığında ayırt ediciliği olan bir marka söz konusudur. Davalı taraf markayı bir bütün halinde sadece kendisine ait … ibaresini eklemek suretiyle tescil ettirmiş bu nedenle söz konusu tescil benzer ibarelerden oluşup, davacı markasından farklı olmayan aynı işletmeden gelen marka imajını ortadan kaldırmayan tescil olduğundan davalı markasının benzer olduğu kabul edilmiştir. Markaların tescilli sınıfları dikkate alındığında davalıya ait markanın 19 ve 37 sınıfta, davacı markası ise 37.sınıfta olup, söz konusu sınıflar değerlendirildiğinde her iki sınıfın ortak alanda hizmet verdikleri birbiriyle bağlantılı olduğu, verilen hizmetlerin aynı kapsamda kaldığı sadece akvaryum kumları hariç taraf markalarının benzer emtia ve hizmet sınıfında olduklarından davalı markasının benzerlik nedeniyle akvaryum kumları hariç tüm sınıf ve emtia grubu yönünden hükümsüzlüğüne, TPE kayıtlarından terkinine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Asıl davanın tecavüzün tespiti, meni, maddi-manevi tazminatın değerlendirilmesinde, markalar hakkındaki KHK nın 61 md ve KHK nin 9 md. ne yapılan yollama nedeniyle marka sahibinin aşağıdaki hallerde markaya tecavüzün engelleme hakkı bulunmaktadır.
A- Markanın tescil kapsamı ile aynı mal veya hizmetler ile ilgili olan tescilli marka ile aynı olan herhangi bir işaretin kullanılması,
B- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsadığı mal veya hizmetlerin aynı veya benzeri mal veya hizmetleri kapsayan ve bu nedenle halk tarafından işaret ile tescilli marka arasında ilişkilendirme ihtimali dahil karıştırılma ihtimali bulunan herhangi bir işaretin kullanılması,
C- Tescilli marka ile aynı veya benzer olan ve tescilli markanın kapsamına giren mal veya hizmetler ile benzer olmayan ancak Türkiye de tanınmışlık düzeyi nedeniyle tescilli markanın itibarından dolayı haksız bir yarar elde edebilecek ve tescilli markanın itibarına zarar verebilecek veya tescilli markanın ayırt edici karakterini zedeliyebilcek nitelikte her hangi bir işaretin kullanılması işaretin mal veya ambalaj üzerine konulması işareti taşıyan ambalajn piyasaya sürülmesi bu amaçla stoklanması, teslim edilceğinin teklif edilmesi, veya o işaret hakkında hizmetlerin sunulması veya sağlanması işareti taşıyan malın gümrük belgesine girmesi, gümrükçe onaylanmış bir işlem veya kullanıma tabii tutulması, işaretin teşebbüse iş veren evrakı ve reklamlarında kullanılması, işareti kullanan kişinin işaretin kullanımına ilişkin hakkı ve meşru bir bağlantısının olmaması koşuluyla işaretin aynı veya benzerinin internet ortamında ticari etki yaratacak biçimde alan adı yönlendirici kot, anahtar sözcük vb şekilde kullanması, marka hakkına tecavüz sayılan haller olarak sıralanmıştır.
KHK nin 9/1 – b anlamında tecavüzden bahsedebilmek için 3 sartın bulunması gerekmektedir. Tescilli markanın aynısının ve benzerinin, tescilli markanını kapsadığını mal ve hizmetlerle aynı benzer mal ve hizmetlerde kullanılması, bu benzerliğin halk tarafından irtibat kurmakta dahil olmak üzere karıştırılma ihtilamalinin bulunması gerekmektedir.
Somut olayda, davalı tarafa ait … olarak marka tescil edilmiş, davalı taraf bu markayı tescil kapsamında inşaat hizmetleri sınıfında kullanmış olup, bir kısım kullanımlarda … ibaresi küçük puntolarla dahi olsa davalı markasının tescil edildiği şekliyle kullanımı söz konusu olup, dava tarihinde yürürlükte bulunan 556 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında marka tescilli ise hükümsüz sayılıncaya kadar sahibinin kullanım hakkı olup, davalı tarafın kullanımıda kendi tescilli hak kapsamında olup, tek başına … markasının markasal kullanımı söz konusu olmayıp, yerinde olmayan tecavüzün tespiti,meni, maddi-manevi tazminat taleplerinin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Birleşen …Esas sayılı dosya yönünden inşaat hizmetleri yönünden markanın ayırt ediciliği bulunmadığı hükümsüzlüğü talep edilmişse de, 556 sayılı KHK’ nın 7/1-c maddesi anlamında ticaret alanında cins, çeşit, vasfı, kalite, miktar, amaç, değer, coğrafi kaynak belirten veya malların üretildiği hizmetlerin yapıldığı zamanı gösteren malların veya hizmetlerin diğer karakteristik özelliklerini belirten işaret ve adlandırmaları münhasıran veya esas unsur olarak içeren işaretlerin marka olarak tescil edilemeyeceği belirtilmiştir. Yine KHK nın 7/1-d maddesine göre ticaret alanında herkes tarafından kullanılan veya belli bir meslek veya ticaret grubuna mensup olanların ayırt etmeye yarayan işaret ve adlar esas unsur olarak tescil edilemez hükmünü öngörmüştür.
Somut olayda, … ve … ibareleri bir araya geldiğinde … ibaresi yabancı menşeyli sözcükler olup, bir bütün halinde yeşil alan, bahçe, ikisi bir arada yeşil alanlı cadde anlamında bir kelime olup, söz konusu ibarelerin ticaret alanında herkesin kullandığı bir ibare olmadığı gibi, cins, vasıf belirten bir anlamıda tescilli sınıf yönünden söz konusu olmadığından davacı tarafa ait … ibaresi tescil edilidiği sınıf yönünden mutlak marka engeli olan bir anlam taşımadığından birleşen dava yönünden yerinde olmayan hükümsüzlük talebinin reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
HÜKÜM:
1-Islah olunan değere ilişkin zamanaşımı yönünden yapılan itirazın söz konusu marka tecavüz davaları aynı zamanda ceza davasına konu olup, zamanaşımı süresi 8 yıl olduğundan bu yöndeki itirazın reddine,
2-Asıl dava yönünden; asıl davacı tarafın dava tarihi itibariyle davalılara ait …, …, … sayılı markalara yönelik hükümsüzlük talepleri söz konusu markalar asıl dava tarihi itibariyle tescilli olmadığından erken açılan hükümsüzlük taleplerinin reddine,
Markaya yönelik tecavüz ve haksız rekabet açısından davacı tarafın dava konusu yaptığı ….markasına yönelik davalı tarafın …markasının dava açılmadan öncede tescil müracaatı yapıldığı davadan sonra tescil edildiği mülga 556 sayılı KHK hükümlerine göre tescilli markanın hükümsüz sayılıncaya kadra kullanma hakkı olup, davalı taraf kullanımlanrı kendi tescilli markası kapsamında olup yerinde olmayan tecavüz ve haksız rekabet yönündeki tüm taleplerin reddine,
a)Asıl dava yönünden 35,90 TL karar harcından peşin yatan 25,20 TL, 27.620,50 TL ıslah harcının mahsubu ile fazla yatan 27.609,8 TL’ nin hüküm kesinleştiğinde ve talebi halinde davacı tarafa iadesine,
b)Asıl davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil etttirmiş olduğundan hükümsüzlük ve tecavüzün reddi yönünde 3.145,00 TL, maddi tazminatın reddi yönünden 72.470 TL, manevi tazminatın reddi yönünden 3.145,00 TL olmak üzere toplam 78.760,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili davalı tarafa ödenmesine,
c)Asıl davada yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
d)Asıl davada davalı tarafından yapılan 72 TL (tebligat ve müzekkere gideri) yargılama giderinin davacıdan tahsili ile davalı tarafa ödenmesine,
3-Birleşen … sayılı hükümsüzlük talepli dava yönünden, davanın kısmen kabul kısmen reddi ile davacı tarafa ait … markası dikkate alındığında davalıya ait …sayılı … markası benzer nitelikte olduğundan davalı tarafın akvaryum kumları emtiası dışındaki sınıf ve emtialar yönünden markası benzer olduğundan akvaryum kumları emtiası dışındaki 2013/67403 … markasının hükümsüzlüğüne, kayıtlardan terkinine,
a)Birleşen …sayılı davada davacı tarafından yatırılan 27,70 TL başvuru, 27,70 TL peşin harç, toplam 55,40 TL harcın davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine, bakiye 8,20 TL karar ve ilam harcı harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
b)Birleşen …sayılı davada davacı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davalıdan tahsili, davacı tarafa ödenmesine,
c)Birleşen …sayılı davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacı taraftan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
d)Birleşen … sayılı davada davacı tarafından yapılan 96,90 TL yargılama giderinden davanın kabul oranına isabet eden %95′ i 92 TL’ nin davalıdan tahsili davacı tarafa ödenmesine,
4-Birleşen … sayılı dosya yönünden, davalı taraf markasının hükümsüzlük talebi açısından yerinde olmayan davanın reddine,
a)Birleşen … sayılı davada 35,90 TL karar harcından peşin yatan 29,20 TL nin mahsubu ile bakiye 6,70 TL harç tahsil sınırı altında kaldığından harç konusunda karar verilmesine yer olmadığına,
b)Birleşen … sayılı davada davalı taraf kendisini vekil ile temsil ettirmiş olduğundan 3.145,00 TL ücreti vekaletin davacıdan tahsili, davalı tarafa ödenmesine,
c)Birleşen … sayılı davada davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin davacı üzerinde bırakılmasına,
5-Artan avans giderinin taraflara iadesine,
Dair İlgili Hukuk Dairesinde kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekillerinin yüzlerine karşı verilen karar açıkça okunup anlatıldı.15/02/2018

Katip …

Hakim …