Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Fikri ve Sınaî Haklar Hukuk Mahkemesi 2014/94 E. 2018/319 K. 30.10.2018 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı kesinleşmiş bir karardır.

T.C. BAKIRKÖY 1. FİKRİ VE SINAÎ HAKLAR HUKUK MAHKEMESİ

ESAS NO : 2014/94
KARAR NO : 2018/319

DAVA : Patente Tecavüzün Tespiti, Giderilmesi,
Maddi Tazminat
DAVA TARİHİ : 18/04/2014
KARAR TARİHİ : 30/10/2018
KARAR YAZIM TARİHİ : 27/11/2018

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhinde açılan davanın, Mahkememizde yapılan açık yargılaması sonunda :
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ :
DAVA ; Davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı tarafça üretilen ürünlerin 13.04.2007 tarih ve TR ….no lu “…” incelemeli patent hakkına tecavüz edildiği iddiası ve bu sebeple fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla diğer taleplerin yanı sıra maddi tazminat taleplerinin de bulunduğu 551 sayılı KHK 73 ve 136,137. Mad. ler uyarınca karar verilmesini talep etmiş, davalının kendi ürünlerinin birebir aynısı olan ürünleri fason olarak muhtelif firmalara ürettirerek kendi markası “…” ile satışa sunduğunu, bunu gösteren irsaliyeli faturaları ve ödeme makbuzlarını ve davalı taraf kataloglarını dosyaya sunduklarını, davalının 551 sayılı KHK’ya aykırılık teşkil eden eyleminin müvekkiline duyulan güveni ve müvekkilinin ürünlerinin kalitesine olan inancı olumsuz bir şekilde etkilediğini, müvekkilinin yıllar süren ve ciddi maliyetlere baliğ olan Ar-Ge faaliyetleri neticesinde sahibi olduğu buluşun davalı tarafça hukuka aykırı olarak aynen taklit edilmesinin müvekkiline madden ve manen ciddi zarar verdiğini, müvekkilinin uğradığı zararın sadece fiili kaybından ibaret olmayıp, yoksun kaldığı kazancın da mevcut olduğunu, yoksun kalınan kazancın 551 sayılı KHK 140/2-a uyarınca tespit olunması gerektiğini, kazancın hesaplanmasında 551 sayılı KHK 141 gereğince makul bir payın daha eklenmesini istediklerini, tazminat miktarının hesaplanmasında müvekkilinin patent hakkının 13/04/2007 tarihinden itibaren koruma altında olduğu, müvekkilinin patente konu ürünleri için 50 yıllık garanti verecek kadar kaliteli ürünler ürettiği, buna karşın davalının taklit ürünlerinin aynı kalitede olmadığı ve piyasaya uygun olmayan tarzda sunulduğu hususlarının da dikkate alınmasının yerinde olacağını ileri sürerek, ihtiyati tedbir kararı verilmesini, davalı tarafça üretilmekte olan ürünlerin müvekkilinin TR …. nolu incelemeli patent hakkına tecavüz ettiğinin tespiti ile patentten doğan haklara tecavüz fiillerinin durdurulmasını, tecavüzün giderilmesini, şimdilik 100.000 TL tutarındaki maddi zararın tazminini, patentten doğan haklara tecavüz suretiyle üretilen veya ithal edilen ürünlere, bunların üretiminde doğrudan doğruya kullanılan araçlara ve patente bağlı bir usulün kullanımını sağlayan araçlara el konulmasını, el konulan ürünlerin ve araçların şekillerinin değiştirilmesini ve gereğinde imhasını ve hükmün ilanını talep etmiştir.
CEVAP ; Davalı vekili cevap dilekçesi ile, davacının patent belgesinin bir usule üretim yöntemine ilişkin olup, müvekkiline ait olduğu iddia edilen ürünün bu yöntemle üretilip üretilmediğine ilişkin herhangi bir delilin sunulmadığını, davacının iddiasının aksine müvekkiline ait ürünlerin farklı bir usul ile üretildiğini, davacının yaklaşımının tecavüz olgusundan ziyade müvekkilinin üretim yönteminin biçiminin, kaspamının, üretim şeklinin ve üretim yerinin tespitine yönelik olduğunun aşikar olup, iyi niyetli olmayan yaklaşımın açık bir göstergesi olduğunu, Ek1 başlığı altında sunduğu patentin kapsamına dair belgelerin geçerliliğinin bulunmadığını, zira davacının başvurusunun sadece 1. İsteminni bir kısmına patent verildiğini, istem 5 in yenilik ve buluş basamağı kriterlerini sağlamadığı gerekçesiyle araştırma raporundan sona istem takımından çıkarıldığını, istem 1’in kapsamının oldukça daraltıldığını, bu açıklama ışığında dava konusu patent dökümanının daraltılmış kapsamı çerçevesinde değerlendirme yapılması gerektiğini, müvekkilinin ürünlerinde kullandığı vana tipinin üretim metoduna dair davacının ileri sürebileceği yasal bir hakkının bulunmadığını, TR ….nolu patent dökümanı ile müvekkilinin üretimi karşılaştırıldığında arada aşikar farklılıkların bulunduğunu, bu farklılıkların en açık olanının dava konusu patentteki usulün sabit maça üzerine konumlandırılması, müvekkilinin ürününün ise hareketli maça üzerine konumlandırıma usulü ile üretilmesi olduğunu, davacı tarafın sunduğu delillerin hukuki dayanaktan yoksun olduğunu, müvekkiline ait olduğunu iddia ettiği ürün örneğinin müvekkiline ait olup olmadığının ilişkilendirildiği fatura ve katalogdaki ürünü temsil edip etmediğinin dış görseline bakılarak anlaşılamadığını ve davacının sunduğu diğer delillerin de davacının iddiasını ispat etmediğini savunarak ihtiyati tedbir talebinin ve davanın reddini talep etmiştir.
Birleşen Bakırköy …. Fikri ve Sınai Haklar Hukuk Mahkemesi’nin…. Esas sayılı dosyasında davacı vekili dava dilekçesi ile, davalı adına TPE nezdinde …. tescil sayılı ” ….i” başlıklı incelemeli patent ile korunan buluşun yenilik ve tekniğin bilinen durumunu aşmak kriterini taşımadığı için hükümsüzlüğüne karar verilmesini talep etmiştir.
Birleşen davada davalı vekili cevap dilekçesi ile, müvekkilinin buluşunun tekniğin bilinen durumunu aşan unsurların kullanılmasıyla bilinen tekniğin dışında yeni tekniklerle karşılanan teknik problemlere çözüm getirdiğini ve bu nedenle yenilik ve ayırt edicilik vasıflarına haiz olduğunu ve davacı yanın taleplerinin yersiz olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
DELİLLERİN DEĞERLERİLMESİ VE GEREKÇE
Asıl dava, patente tecavüzün tespiti, durdurulması, giderilmesi ve 100.000,00 TL maddi tazminat, birleşen dava ise, davacı-birleşen dosya davalısı adına TPE nezdinde …. tescil sayılı patentin hükmsüzlüğü taleplidir.
Türk Patent ve Marka Kurumu Patent Dairesi Başkanlığ’ndan gelen kayıtlardan, TR … sayılı ve “….” buluş başlıklı patent belgesinin, 13/04/2007 tarihinden itibaren 20 yıl süre ile davacı adına tescilli olduğu tespit edilmiştir.
Taraf vekillerince deliller sunulduktan ve resen celbi gereken deliller de toplandıktan sonra dosya, konusunda uzman bilirkişi heyetine tevdi olunmuş ve bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 28/01/2015 tarihli raporda sonuç olarak, davacıya ait TR ….sayılı patent belgesinde bağımsız istemlerin, istem 1 ve 3 olduğu, 2. İstemin bağımlı istem olduğu, 1 ve 2 nolu istemlerin üretim yöntemini tarif etmekle birlikte, davalı tarafa ait ürüne bakarak istemlerin kapsamı dahilinde kaldığını net oralarak söylemenin mümkün olmadığı, ürünlerin birlikte kalıplama ile plastik enjeksiyon üretim yöntemiyle imal edildiğinin söylenebileceği, ancak kalıp ve üzerinde yer alan maçaların ve maça hareketlerinin incelenmesi gerektiği, bunun da ancak mevcut üretim kalıbı ve bağlı bulunduğu plastik enjeksiyon makinesi üzerinde yapılabileceği, 3 nolu istemin bir ürün istemi olup, mevcut ürün örnekleri arasında davacı tarafından ibraz edilen …. markalı vanalardan 1 adetinin kesilip iç yapısının incelendiği, incelenen ürün örneğinin 3. İstemde yer alan tüm unsurlara sahip olduğu ve bu nedenle davacıya ait TR …. sayılı patentin koruma kapsamında kaldığı yolunda görüş beyan ettikleri anlaşılmıştır.
Rapora itirazlar nedeniyle yeni bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu ikinci bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 08/09/2017 tarihli raporda sonuç olarak, davacıya ait TR ….sayılı “…” başlıklı incelemeli patentin, yeni ve tekniğin bilinen durumunu aşan bir husus barındırmadığı, mevcut olanın adaptasyonu konumunda olduğu, bu durumda 551 Sayılı KHK’nın 5 ve 7. Maddelerinin oluşmadığı, patent konusu plastik gövdeli radyatör vanasının sağladığı avantaj yanında dezavantajlarının daha fazla ve önemli olduğu, davalı ve davacı tarafın üretmekte olduğu plastik gövdeli radyatör vanalarının her ikisinin de küresel vana olduğu, üretim usulünün aynı olduğu ve kalıp açma çizgilerinin farklı olduğu yoluna görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen raporlar ile daha önce Mahkememizde ve … FSHHM’de görülen davalar dikkate alındığında raporlar çelişkili olduğundan, tarafların iddia ve savunmaları, dosyaya ibrazedilen deliller, sunulan ürünler ve davacı vekilinin rapora itirazları da değerlendirilerek ve bilirkişilerce yerinde inceleme yapılarak, asıl dava yönünden davalı kullanımının… patent kapsamında kalıp kalmadığı ve birlişen dava yönünden ise patentin yenilik unsuru ve buluş basamağı taşıyıp taşımadığı yönünden yeni bir bilirkişi heyetinden rapor alınmasına karar verilmiş olup, dosyanın tevdi olunduğu bilirkişi heyeti hazırlamış oldukları 03/10/2018 tarihli bilirkişi raporunda sonuç olarak, incelemeye konu olan ve her iki tarafın da üretmekte olduğu ürünlerin, küresel açma kapama mekanizmasına sahip plastik gövdeli radyatör vanası olduğu, taraflara ait ürün tasarımlarında yer alan ve ürünü oluşturan bileşenler, bileşenlerin sıralanışı ve konumlandırılması açsından benzer olmakla birlikte bu durumun bir teknik zorunluluk olduğu, taraflara ait ürünlerin plastik enjeksiyon yöntemi ile üretildiği, fakat kalıp açma çizgisinin farklı olduğu, davacı ve davalı tarafa ait ürünlerin üretiminde kullanılan enjeksiyon kalıplarının çalışma yöntemlerinin tamamen aynı olup olmadıklarının dosyaya sunulan belgelerden anlaşılamaması sebebiyle, dava konusu patent hakkına ilişkin ihlalin tespit edilemediği, davacıya ait ve TPMK nezdinde TR ….sayılı “….” başlıklı incelemeli patentin yenilik ve buluş basamağı kriterlerini içerdiği yolunda görüş belirttikleri anlaşılmıştır.
Dosyaya ibraz edilen faydalı model belgeleri ,yaptırılan bilirkişi incelemesi, tüm deliller dikkate alındığında dava faydalı modele yönelik tecavüzün tespiti men’i , maddi ve manevi tazminata ilişkin olup dava tarihinde yürürlükte bulunan 551 sayılı KHK. Hükümlerine göre patent sahibine tanınan koruma ,faydalı model belgesi sahibine de aynen tanınır. Patentten doğan haklara tecavüz fiilleri, faydalı model belgesine de uygulanır. Patent sahibinin izni olmaksızın buluş konusu ürünü kısmen veya tamamen üretme sonucu taklit etmek, kısmen veya tamamen taklit suretiyle meydana getirdiğini bildiği veya bilmesi gerektiği halde tecavüz yolu ile üretilen ürünleri satmak dağıtmak veya başka şekilde ticaret alanına çıkarmak veya bu amaçlar için ithal etmek veya ticari amaç ile elde bulundurmak veya uygulamaya koymak suretiyle kullanmak tecavüze yol açan eylemlerdendir.
Mahkememizce yapılan yargılama ve oluşan kanaate göre faydalı modele ilişkin kayıtlar, yaptırılan bilirkişi incelemesi, değişik iş dosya tespit raporu ve tüm deliller dikkate alındığınndan asıl dava yönünden dava faydalı modeli yönelik tecavüzün tespiti men’i, maddi manevi tazminata ilişkin olup, birleştirilen dava yönünden ise, faydalı model belgesinin hükümsüzlüğüne ilişkin olup öncelikle faydalı model belgesinin hükümsüzlüğü yönünden değerlendirme yapılmış olup, mülga 551 sayılı KHK hükümleri dikkate alındığında faydalı modelin yeniliğinin herhangi bir ölçüde olması veya nitelikli olması veya belli bir ölçünün üzerine çıkması yani bir basamağın bulunması şartı aranmamıştır. Patentin aksine yeniliğin tekniğin bilinen durumu aşması gerekmez . Bir faydalı modele konu olan buluşun yeni sayılabilmesi için faydalı model başvurusuna konu olan buluş başvuru tarihinden önce Türkiye’de veya dünyada herkesin ulaşabileceği şekilde yazılı olarak veya başka bir yol ile açıklanmış veya yöresel ve ülke çapında kullanılmış olmamalıdır. Model konusu buluş teknik alana ait olmalı ” teknik , ekonomik ve sosyal ilerlemenin ” gerçekleşmesini sağlayacak nitelik taşımalıdır. Herkesin ulaşabileceği şekilde yazı ile açıklanmış veya başka bir yol ile yapılmış ise ,buluş yeni sayılmaz .faydalı modele konu olan buluş başvuru tarihinden önce kullanılmış ise yenilik ortadan kalkar. Faydalı modele konu buluş patent hakkında KHK .nın 154 ve 156 madde anlamında yeni değil ise ,belgenin hükümsüzlüğüne karar verilir.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan endüstriyel Tasarım hukuku açısından hükümsüzlük Mülga 554 Sayılı KHK’nin 43. Maddesinde düzenlenmiş olup sebeplerden birinin varlığı halinde tasarımın tescili ile adına Tescil yapılan kişinin ad veya hesabına oluşan hakları kaybı ve bu bağlamda TPE nezdinde tutulan sicilden kaydın silinmesidir. Hükümsüzlük sebepleri;
A) Tasarımın yeni ve ayırt edici nitelikte olmaması,
B) Teknik fonksiyonun tasarım şekillendirmesi,
C) Tasarımın kamu düzenine ve genel ahlaka aykırı olması,
D) Tasarımın gerçek hak sahibinin başkası olması,
E) aynı veya benzer başka bir tasarımın sonradan kamuya açıklanmakla birlikte başvuru tarihinin hükümsüzlüğe konu tasarımdan daha önce olması olarak sayılmıştır.
Bir tasarımın yeni olduğunun kabulü için tasarımın aynısının başvuru veya rüçhan tarihinden önce dünyanın hiçbir yerinde kamuya sunulmamış olması gerekir . Küçük ayrıntılar ile farklılık gösteren tasarımlar aynı kabul edilir.
Asıl dava yönünden Somut olayda davalı tarafın davacının faydalı modeline yönelik bir üretim yaptığı iddiası söz konusu patentin koruma kapsamına göre davacının ihlalinin bulunup bulunmadığı yönünden raporlar alınmış ve hükme esas alınan son heyet raporuna göre de taraflara ait ürün tasarımlarında yer alan ve ürünü oluşturan bileşenler, bileşenlerin sıralanışı ve konumlandırılması açısından benzer olmakla birlikte bu durumun bir teknik zorunluluk olduğu, taraflara ait ürünlerin plastik enjeksiyon yöntemi ile üretildiği, fakat kalıp açma çizgisinin farklı olduğu, davacı ve davalı tarafa ait ürünlerin üretiminde kullanılan enjeksiyon kalıplarının çalışma yöntemlerinin tamamen aynı olup olmadıklarının dosyaya sunulan belgelerden anlaşılamaması sebebiyle ve sonuç olarak davacı tarafından bu hususun ispat edilemediği dikkate alınmış olup ve SMK’ya göre bileşik ürünler bakımından sadece görülebilir kısımlar korunacak; görülemeyen kısımlar koruma dışında kaldığı gözetilerek (SMK 56/2) asıl davada tüm talepler yönünden yerinde olmayan davanın reddine karar vermek gerekli ve yerinde görülmüştür.
Birleşen dava yönünden ise davacı/karşı davalıya ait TR …. numaralı faydalı model belgesinin istemleri yönünden başvuru tarihi itibariyle yeni olup olmadığı mahkememizce alınan raporlarda tartışılmış olup hükme esas alınan son bilirkişi heyeti raporu dikkate alınmış olup buna göre davacı/karşı davalıya ait TR ….sayılı “….” başlıklı incelemeli patentin yenilik ve buluş basamağı kriterlerini içerdiği sonuç olarak başvuru tarihi itibariyle yeni olmadığının ispatlanamadığı anlaşıldığından yukarıda izah edilen gerekçelerle karşı davanın reddine karar verilerek aşağıdaki şekilde hüküm kurmak gerekmiştir.
H Ü K Ü M : Yukarıda açıklanan gerekçelerle ;
ASIL DAVA YÖNÜNDEN :
1-Asıl dava yönünden davacının patent hakkına tecavüz tespiti ve tecavüz fiillerinin giderilmesi ve maddi tazminat talepleri ile birlikte davanın REDDİNE,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 1.707,75 TL peşin harçtan, 35,90 TL ilam harcının mahsubu ile, 1671,85 TL fazla harcın, karar kesinleştiğinde ve talebi halinde davacıya iadesine,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 10.750,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,
5-Davalı tarafından sarfedilen 26,00 TL tebligat ve 2.400,00 TL bilirkişi ücreti olmak üzere toplam 2.426,00 TL giderin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
6-HMK’nın uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara tebliğine,
7-Gider Avansından kalan miktarın 6100 Sayılı yasanın 333 maddesine göre karar kesinleşince davacıya iadesine,
BİRLEŞEN DAVA YÖNÜNDEN :
1-Birleşen dava yönünden söz konusu patentin hükümsüzlüğü davasının reddine,
2-Karar tarihinde yürürlükte bulunan harçlar tarifesi gereğince hesaplanan, 35,90 TL ilam harcından, 25,20 TL peşin harcın mahsubu ile, 10,70 TL bakiye karar harcının davacıdan tahsiline,
3-Karar tarihinde yürürlükte bulunan avukatlık asgari ücret tarifesi gereğince hesaplanan, 3.145,00 TL vekalet ücretinin, davacıdan alınarak davalıya verilmesine,
4-Davacı tarafından yapılan yargılama giderlerinin üzerinde bırakılmasına,

İlgili Hukuk Dairesinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf yolu açık olmak üzere davacı vekilinin ve davalı vekilinin yüzlerine karşı verilen karar, açıkça okunup anlatıldı.30/10/2018

Katip …
e-imzalıdır

Hakim …
e-imzalıdır