Emsal Mahkeme Kararı Bakırköy 1. Asliye Ticaret Mahkemesi 2023/88 E. 2023/241 K. 09.03.2023 T.

Görüntülediğiniz mahkeme kararı henüz kesinleşmemiştir. Yararlı olması amacıyla eklenmiştir.

T.C. BAKIRKÖY 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

ESAS NO : 2023/88 Esas
KARAR NO : 2023/241

DAVA : İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177))
DAVA TARİHİ : 27/01/2023
KARAR TARİHİ : 09/03/2023
GEREKÇELİ KARARIN
YAZILDIĞI TARİH : 13/03/2023

Mahkememizde görülmekte olan İflas (Doğrudan Alacaklı Tarafından Talep Edilen İflas (İİK 177)) davasının yapılan açık yargılaması sonunda,
GEREĞİ DÜŞÜNÜLDÜ:
Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının Bakırköy … Tüketici Mahkemesi … E. … K. no’lu dosya ile davalı … aleyhine tapu iptali ve tescil davası yürütüldüğünü ve bahse konu dosyanın 24.11.2021 tarihinde kesinleştiğini, borçlu aleyhine 28.01.2022 tarihinde İstanbul … İcra Md. … E. sayılı dosya ile ilamlı icra takibi yapıldığını, borçluya gönderilen örnek no:… icra emrinin 05.02.2022 tarihinde … sisteminde okundu sayıldığını, 7 günlük ödeme süresinde borçlu tarafından icra dosyasına herhangi bir ödeme yapılmadığı gibi, mal beyanında da bulunulmadığını, takibin kesinleşmesine müteakip haciz işlemine girişildiğini, ancak borçlunun alacaklılarının çok fazla olması ve borç miktarlarının çok yüksek olması nedeniyle haciz işlemlerinden de herhangi bir netice elde edilemediğini, takibin kesinleşmesinin üzerinden 9 ay geçmiş olmasına rağmen borçlu tarafından henüz bir ödeme gerçekleştirilmemiş olup, ödeme hususunda da iletişime geçilmediğini, borçlunun anonim şirket olup iflasa tabii olduğunu, borçlarını ödeyemeyen anonim şirketin, ticari faaliyetlerine devam etmesi, kamu düzeni ve kamu yararı açısından sorun teşkil edecek olup; TTK md. 18’de yer alan basiretli tacir tanımına da aykırı olduğunu ayrıca talep edilen icraya konu alacak vekalet ücreti alacağıdır ve Borçlu şirket için yüksek bir bedel değil olmadığını, dava esasının 2016 olduğunu, davalı, İflas talepli davalardaki gider avansı miktarının, alacak miktarından çok daha fazla olması halini açıkça kötüye kullandığını, beyanla ilama dayalı takibin ödenmemesi ve kanunda öngörülen şartların gerçekleşmiş olması nedeniyle, aciz haline gerek olmaksızın, davalı şirketin iflasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı tarafından açılan davanın dava şartı yokluğundan usulden reddine, davacı … sunulacak delillere karşı ek delil ve karşı delil sunma haklarımız ile fazlaya dair her türlü haklarımız saklı kalmak kaydıyla- davacı … delillerini tarafımıza tebliğ ettirmesi için kesin süre verilmesine, aksi halde delil sunmaktan vazgeçmiş sayılmasının kabul edilmesine, öncelikle müvekkili şirketin yalnızca 2021 yılı içinde 60 milyon Türk Lirası üzerinde … projesi başta olmak üzere tüketicilere yani müvekkil şirketin müşterilerinden sözleşmeyi fesh eden kişilere ödeme yapmış ve yapmaya da devam etmekte olduğundan; Ekte sunulan; Kamuoyu Aydınlatma Platformu (KAP)’nda yapılan açıklama, Bağımsız Denetim Raporları Şirketin Ödemelerini Gösteren Tablolar ve Faaliyet Raporları, Gayrimenkul Değerleme Raporları, Ticaret Sicil Gazetesi, Projeler, Tapu Kayıtları ile birlikte Müvekkil şirketin defter ve kayıtlarında müvekkilin faaliyetlerine devam ettiğinin belirlenmesi ile müvekkilin aciz halinde olmadığının, malvarlığının borçlarından fazla bulunduğunun ve ödemelerini tatil etmediğinin tespiti yönünden bilirkişi incelemesi yapılmasına, her hâlükârda usule, yasaya ve açıkça hukuka aykırı şekilde açılan ve şartları oluşmamış olan haksız ve mesnetsiz davanın reddine, müvekkili şirket dava açılmasına sebebiyet vermediği ve davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
DELİLLERİN DEĞERLENDİRİLMESİ VE YARGILAMANIN ÖZETİ:
Dava ; İİK’nin 177.maddesine dayalı iflas istemine ilişkindir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın; İİK.nun 177 ve devamı maddelerine dayalı iflas yoluyla ilama dayalı takipte tarafların arasındaki ilam dikkate alınarak iflas koşullarının oluşup oluşmadığı hususlarından kaynaklandığı tespit edilmiştir.
Taraflar arasındaki uyuşmazlığın niteliğine göre HMK’nin 14/2 maddesi gereğince işbu davaya bakmaya mahkememiz kesin yetkili olup, dava 6102 sayılı TTK’nun 1521.maddesi gereğince basit yargılama usulünce incelenip sonuçlandırılmıştır.
Davalı şirketin İstanbul Ticaret Sicil Müdürlüğünden sicil kayıtlarının gönderildiği, sicil kayıtlarının faal olarak devam ettiği, şirketin muamele merkez adresi itibariyle mahkememizin kesin yetkili olduğu anlaşılmıştır.
Davacı vekilinin 09/03/2023 tarihli duruşmada davadan feragat ettiğini beyan ettiği anlaşılmıştır.
Davalı vekili ise 09/03/2023 tarihli duruşmada yargılama gideri ile vekalet ücreti talebinin olmadığını beyan etmiştir.
Taraf vekillerinin vekaletnamelerinin incelenmesinde davadan feragat yetkilerinin bulunduğu, davanın tarafların serbestçe tasarruf edebileceği dava türlerinden olduğu, feragatin usulüne uygun bulunduğu anlaşılmıştır.
Bilindiği üzere, HMK’nin 307. maddesine göre davadan feragat “Davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesidir.” Yine aynı kanunun 311. maddesine göre “Feragat, kesin hükmün sonuçlarını doğurur.”
Feragat, tek taraflı ve davayı sona erdiren kesin bir hükmün hukuki sonuçlarını doğuran işlem olup, feragatın hüküm ifade etmesi mahkemenin ve karşı tarafın kabulüne bağlı değildir. Dava, tarafların serbestçe tasarruf edebileceği davalardandır. Davacı davadan usulüne uygun feragat ettiğinden davanın feragat nedeniyle reddine, talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderine hükmedilmesine yer olmadığına ilişkin aşağıdaki şekilde karar vermek gerekmiştir.
HÜKÜM: yukarıda açıklanan nedenlerle;
1-Davanın Feragat Nedeniyle REDDİNE,
2-Harçlar Tarifesi uyarınca alınması gereken 179,90 TL harç peşin alındığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına,
3-Talep edilmediğinden vekalet ücreti ve yargılama giderlerine HÜKMEDİLMEMESİNE,
4-Davacı tarafından sarf edilen yargılama giderlerinin kendisi üzerinde bırakılmasına,
5-Kullanılmayan gider avansının HMK 333. maddesi gereğince kararın kesinleşmesinden sonra talep halinde davacıya İADESİNE,
6-HMK’nin uygulanmasına dair yönetmeliğin 58/1 maddesi gereğince taraflardan birinin talebi halinde gerekçeli kararın taraflara TEBLİĞİNE,
İİK’nun 164. maddesi uyarınca mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye verilecek dilekçe ile kararın tebliğinden itibaren 10 gün içerisinde veya istinaf dilekçesi kendisine tebliğ edilen taraf başvuru hakkı bulunmasa veya başvuru süresini geçirmiş olsa bile mahkememize veya aynı sıfattaki başka bir mahkemeye vereceği cevap dilekçesi ile 10 gün içerisinde İSTİNAF yolu açık olmak üzere davacı ve davalı vekilinin yüzüne karşı oybirliğiyle verilen karar açıkça okunup usulen anlatıldı. 09/03/2023

Başkan …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Üye …
¸e-imzalıdır
Katip …
¸e-imzalıdır